Yat Turizmi Limanlar arasında düzenli olarak yolcu taşımacılığından ziyade turistik faaliyetlerin gerçekleştirilmesini sağlayan ve az sayıda kişinin...

 Yat Turizmi Limanlar arasında düzenli olarak yolcu taşımacılığından ziyade turistik faaliyetlerin gerçekleştirilmesini sağlayan ve az sayıda kişinin yatlar ile denizde seyahat etmesine olanak veren turizm çeşididir. 1960’lardan itibaren gelişen bu turizm çeşidi deniz turizminin en önemli birleştiricilerinden bir tanesidir. Çünkü ekonomik anlamda getirisi çok yüksek ve istihdam sağlama konusunda olanakları da fazladır. 

Yat Turizmini tercih eden Turistlerin özellikleri; Gelir seviyeleri yüksektir, çünkü lüks tüketim gerektiren turizm çeşididir ve ülkeye döviz getirisi oldukça da yüksektir. Dünya’da en popüler yat turizm bölgesi Akdeniz, Florida, Pasifik adaları ve Puket legonlmarı bu yat turizm Bölgeleri içerisinde en dikkati çeken bölge yat turizmine uygunluk sebebi ile Akdeniz’dir. Türkiye bu konuda şanslı bir ülkedir. Özellikle Ege kıyıları yat turizm için bir cazibe merkezidir. 

Türkiye, sahip olduğu özellikle Ege kıyıları Akdeniz havzasında yatçılık denildiği zaman ilk akla gelen ülkelerden biridir. Ege kıyılarında Bodrum, Marmaris, Datça, Kaş ve Fethiye ılıman iklimi, konaklamaya uygun ve korunaklı çok sayıda birbirine yakın koyları ile yılın büyük kısmında tatil imkânı bulunması marinaları, koy ve kıyıları ile yat turizmi tutkunlarının en önemli duraklarından biridir.   

 Türkiye’de deniz turizm denildiğinde akla ilk gelen Mavi Yolculuktur. Mavi Yolculuğun hikâyesi yıllar önce Halikarnas Balıkçısı (Cevat Şakir Kabaağaçlı) , Azra Erhat, Sabahattin Ali, Mina Urgan, Sabahattin Eyüpoğlu ve Bedri Rahmi Eyüpoğlu gibi zamanın entelektüellerine ve bu eşsiz kıyıların isimsiz denizcilerine dayanır. 

Türkiye, yat turizmiyle birlikte diğer turizm şekillerinde oldukça iddialı olabilecek bir potansiyele sahiptir. Çepeçevre denizlerle kuşatılmış, yer şekillerinin çeşitliliği sayesinde aynı anda değişik iklimlerin yaşanabileceği, eşsiz doğal güzelliklere sahip, konumu gereği binlerce yıldır değişik medeniyetlere ev sahipliği yapmış ve bunun doğal bir sonucu olarak da zengin kültürel değerlere sahip olan bir ülkedir. Son yıllarda, ülkemizde hızlı bir gelişme gösteren ve deniz turizminin önemli bir bölümünü oluşturan yat turizmi ülkemizde potansiyel alanı fazla olmasına rağmen gerektiği şekilde gelişme gösterememiş ve dünyada bu konuda önde gelen ülkeler düzeyine erişememiştir. Bu düzeye erişememekle beraber, hızlı bir gelişim yaşanmış ancak planlı olmadığı için de bu turizm çeşidinde alt yapı ve üst yapı eksiklikleri bulunmaktadır. 

Yat Turizminin geliştirilmesi amacıyla eksiklikleri görülen alt ve üst yapıların giderilmesi için bir çalışma yapılması gerekirken, 6 Haziran 2023 tarihinde Çakarlı iki araç ve bir motosiklet ile 8-10 kişilik kamuflaj elbiseli emniyet armalı belinde tabanca ve bıçak olan halkın büyük bir çoğunluğunun görmeye alışıkın olmadığı özel harekât polisi buraları boşaltacaksınız.

Buralarda biz dalış, atış ve rehabilitasyon merkezi yapılmak üzere Emniyet Genel Müdürlüğü’ne tahsis edildiğini söylerler. Dalış, atış ve rehabilitasyon Merkezi’nin yapılacağı Armonika, Balıkaşıran, Boynuzcuk, Bağlacıbükü, Büyükçatı, Küçükçatı bu koylar Marmaristen Datça’ya kadar uzanan 70 kilometrelik yolun altında kalmaktadır. Denizden ise 42 millik uzun bir kıyı şeridini kapsarlar. Bu altı koydan 5’ine karayolu bağlantısı yoktur. Bağlantı sadece Büyükçatı koy’una vardır. Kıyıdan kuş uçumu nerdeyse üç mil civarında bir sahil şeridini kapsayan koylar imara açılmamıştır. Koyların etrafındaki yükseltiler bu koylara özel bir koruma sağlar sert rüzgârlarda yerli ve yabancı yatlar bu koylara sığınıp can ve mal emniyetini sağlarlar. Sadece Büyükçatı Koyu’nun karayolu ile bağlantısının olması acil durumlarda insan sağlığı acısından önemlidir. Okluk koyu ’unda Cumhurbaşkanlığı için Yazlık saray yapılınca İngiliz limanı halka kapatılınca yatlara su ve yiyecek ikmalinin yapıldığı tek yer bu Koylardır. Bu koylara yerli ve yabancı yatlar barınmak için gelmesinin yanında 2000 yıllık tarihi yolda yaz ve kış yürüyüş yapmaya yerli ve yabancı turistler gelmektedir.   

Eğitim çok önemlidir.  Can pahasına bizlerin huzurunu korumak için görev yapan Özel Hareket Polislerine Dalış, atış ve rehabilitasyon merkezi kurulmasına kimsenin itirazı olamaz. Bu merkez İstanbul Boğazı’nda Riva bölgesinde Sat komandolarının eğitim yaptığı alanın yanında oldukça büyük alanlar bulunmaktadır. Ayrıca Polis Eğitim tesisleri yapılacaksa bir koy yetmiyor mu? Özel Harekât Polislerine Eğitim tesisleri yapılacak diye kapatılan bu altı koy kısa bir süre sonra 66 yıllığına, 77 yıllığına, 99 yıllığına kiralama yöntemiyle turistik tesisler yükselir mi? Kim bilir. Burası Türkiye 

Ali Bozoğlu