Türk Vapur Donatanları ve Acenteleri toplumunda Efsanevi bir isim- Mehmet Arif Erten Yazan:Osman Öndeş
(Soldan) Kaptan Mehmet Tuğcu, Arif Erten, Kaptan Nejat Olcay, Kaptan Adil Tuğcu
Bu çalışmam ile Mehmet Arif Erten Bey’i tüm yaşamıyla anlatmaya gayret ettim. Çok yakından ve senelerce tanıştığım halde, nasıl olduysa yaşamına ait hiçbir kayıt yapmamıştım. Zaten ortalıkta da pek görünmeyen, son derece alçak gönüllü bir şahsiyetti.
Mehmet Arif Erten Bey kimdi?
Vefatında 99 yaşında idi!
Günler, haftalar geçtikçe Recep Düzgit, Yusuf Çakır, Dr. Akif Akça, Ali Can, Yıldız Erten Ana Okulu Müdürü ve bu okulda daha önceki senelerde müdür olarak görev yapmış Handan Derya’nın engin alakaları sayesinde bilinmeyenlerin aralandığını gördüm. Kendilerine ve ayrıca tüm ilgi gösterenlere teşekkür ediyorum
Mehmet Arif Erten Bey kişisel yaşamıyla da çok özel bir şahsiyetti. Son yıllarda açık kalp ameliyatı için ABD’ye gitmiş ve ameliyat sonrası Türkiye’ye dönmüştü.
Bir anımı nakletmeliyim; Sovyetler Birliği çökmüş ve yeni Rusya Cumhuriyeti kurulmuştu. O ilk aylarda Mehmet Arif Erten ve İhsan Tezcan, Kaptan Umar Abbasov Beyoğlu’ndaki Rusya Başkonsoluğu’na davet edildiklerinde, beni de davet ettiler. Caddedeki demir parmaklıklı kapıdan birer birer alındık ve avluyu geçerek başkonsolosluk binasına girdik. Bizi ikinci kattaki hayli geniş ve anfi tarzındaki bir salona aldılar.. Aklımda heryer mermer kaplı gibi kalmıştır..Ben sadece meraklı bir dinleyici oldum.. Anlıyordum ki, Maritime Transport Industry & Trade Ltd.- Transbosphore Denizcilik Nakliyat San. ve Tic. AŞ. artık yaşamının sonuna gelmekteydi. Bu toplantıda Bumerang ve Morflot eşit hisselerle vücud bulmuştur. 1984 yılında kurulmuş olan Bumerang Vapur Acentesi Turizm, Seyahat ve Ticaret A. Ş. Kuruluşunu İstanbul Hilton Hotel’de düzenlenen bir davet ile kutlamıştı. Bumerang Vapur Acentesi Turizm, Seyahat ve Ticaret A. Ş. 2008 yılında ticarî faaliyetine son verecektir.

2019 yılı Mart ayı idi..
Vapur Donatanları ve Acenteleri Derneği’nin eski üyelerinden Bumerang Vapur Acentesi Turizm, Seyahat ve Ticaret A. Ş. ile Transbosphore Denizcilik Nak. San. ve Tic. A. Ş. kurucusu
ve sahibi Arif Erten 11 Mart 2019 günü sabaha karşı hayatını kaybetti. Arif Erten’in yıllarca yadımcılığını ve şöförlüğünü yapmış olan Ali Can, Recep Düzgit’i telefonla aramış ve Arif Erten Bey’in vefat ettiğini duyurmuştu.
Yine erken sabah satleriydi... Salim Düzgit’in telefonu çaldı.. Arayan Arif Erten’nin bir çeyrek asırdır yardımcısı ve şöförü olan Ali Can idi. “Salim Amca, Arif Bey vefat etti.. Başımız sağolsun...” dedi.
Arif Bey yaşamında Zeytinburnu Merkez Efendi Camii’nde namazının kılınmasını söylermiş.. Bu camiin bânisi olan Merkez Efendi - Mevlevi Musa Muslihuddin idi. Mehmet Arif Erten’in mütevazı yaşamı ve yardımsever oluşu ile Mevlevilik bağlantısı değer kazanmaktadır. Arif Erten bir Mevlevi tavrı ile yaşadı. Daima alçak gönüllü oldu.
Cenazesi 13 Mart 2019 Çarşamba, Zeytinburnu Merkez Efendi Camii‘nde öğle namazını müteakip kılınan cenaze namazından sonra Merkez Efendi Aile Mezarlığında annesi Emine Hanım’ın yanında toprağa verildi.
Zeytinburnu'nun Topkapı semti, Merkezefendi Mahallesi’ndeki Merkez Efendi Türbesi ve Camii çevresindeki kabrisanda aynı zamanda Erzincanlı Tahiroğlu Hakkı kızları Reşika ve Fahriye’nin kabirleri vardı. 1969 yılından beri hep yanında olan Ali Can, büyük dostu Arif Erten Bey’i Erzincanlı annesi Emine Hanım’ın kabrinden sonsuzluğa uğurladı.

Mevlevi / Zeytinburnu Merkez Efendi Camii ve Merkez Efendi- Musa Muslihuddin Türbesi.

Salim Düzgit –Düzgit Şirketler Grubu adına Hürriyet Gazetesi’ne ayrıca kişisel bir vefat ilanı vermişti. Bu ilanda şöyle yazılıydı; “Ticaret hayatına beraber başladığım ve 1966 yılında ilk şirketimiz İstanbul Boğazı Vapur Hizmetleri firmasının kurucusu değerli dostum Ağabeyim Sayın Arif Erten’in vefatını derin üzüntü ile öğrenmiş
bulunmaktayım. Merhumun cenazesi (13 Mart 2019) Çarşamba günü Edirnekapı(Zeytinburnu) Merkez Efendi Camii'nden öğle namazını müteakip kılınacak cenaze namazından sonra Merkez Efendi Aile
Mezarlığına defnedilecektir. Merhuma Allah'tan rahmet ve başla kederli ailesine, yakınlarına, dostlarına ve camiamıza başsağlığı ve sabır dileriz- Salim Düzgit.”
Bu çalışmamdaki Mehmet Arif Erten fotoğrafı, vefat ilanında yeralan fotoğraftır.. Araştırmalarım devam ettikçe başka fotoğraflara ve tanıklara ulaştım.
Mehmet Arif Erten Bey nereli idi? Annesi, babası kimlerdi? Kardeşleri var mı idi? Ailece nereliydiler, yani ailenin kökleri nereye dayanıyordu? Çocukluk yılları nasıl geçti ve neden Kuleli Askeri Lisesi’ne girmişti ve ardından Kara Harp Okulu’ndan mezun olmuştu? Nerelerde görev aldı?
Rusca veya başka yabancı dilleri biliyor muydu?
Yazışmalarda sadece “Arif Erten” olarak yeraldı.
Nüfus kaydında ikinci isim olarak babasının ismi “Mehmet” idi. Bu bir anlamda soyadı öncesi bir gelenek olup “Mehmetzâde Arif” yerine “Mehmet Arif Erten” olarak kaydedilmişti. Araştırmalarım sayesinde annesi ve babasına ait kayıtlara ulaştım; Aile Erzincan’lı idi. Annesi Tatar Osman Ağa kızı Emine (1884-1962) ve babası Erzurumlu Ali Rızaoğlu Mehmet idi. Aile Soyadı Yasası ilanından sonra “Sabah güneşinin doğduğu zaman” anlamındaki “Erten” soyadını almıştır. Bu konuda kesin bir bilgi olmasa da, ailenin hayli önceki yıllarda bir kolunun Maraş Elbistan’a göçettiği bilgisi vardır. (Kaynak:Arif Bilgin)
Mehmet Arif Erten’in annesi Emine Erten 1884 Erzincan doğumlu idi . 1962’de İstanbul’da vefat etmiş ve Zeytinburnu Merkez Efendi Aile Mezarlığı’nda sonsuz uğurlanmıştır. Oğlu Mehmet Arif Erten 1920 Erzincan doğumlu idi ve 2019’de MerkezEfendi Aile Mezarlığı’nda annesinin türbenin yakınındaki mezarında sonsuzluğa uğrulanmıştır. Vefatında 99 yaşında idi..
Atatürk’ün “Erten” soyadını verdiği H. Mehmet Erten 1886 Elbistan doğumlu idi. Kürklü Mehmet Efendi ve Sofular ailesinden Hatice Hanım’ın oğlu idi.


Elbistan’ın bir başka köklü ailesi olan Nakipzâde Mehmet Ağa’nın kızı Feleknaz Hanım’la evlenmiş ve bu evlilikten Lütfiye ve Makbule adında iki kızları olmuştu. Erkek çocuğu olmadığından büyük bir vefasızlık gösterek eşini ve iki kızını da evlerinde yüzüstü bırakığı gibi İstanbul’a yerleşmiş, bir dost meclisinde Muazzez Hanım’la tanışmış ve evlenmiştir.Bu evliliklerinden çocukları olmamıştır. H. Mehmet Erten, nüfusunu 1952 yılında İstanbul’a aldırmış ve 27 Mart 1953 tarihinde İstanbul’da vefat etmiştir.. (Mehmet Arif Erten de iki evlilik yapmış ve ikinci evliliğinde çocukları olmamıştır) Kabri Zincirlikuyu Mezarlığı’ndadır. Rızaoğlu Mehmet Erten ile H.Mehmet Erten arasındaki akrabalık bağları hakkında başkaca bilgi yoktur.

Yıldız Erten Hanım kimdi ve aynı soruları kendisi için de sormak gerekmekte.. Arif Erten bir zaman sonrasından yeniden evlenmiştir ve ikinci eşi Yıldız Erten’dir.
Arif Erten Bey ve Yıldız Hanım nasıl tanıştılar...Yine araştırmalarımda Yıldız Hanım’ın aile olarak önce Kadıköy Kızıltoprak’ta oturdukları görülmektedir. Annesi Asiye ve babası Mehmet Sait idi. 13 Ocak 1926 tarihinde İstanbul’da doğmuştur. Bu bilgiye göre Yıldız Erten, eşi Arif Erten’den dört yaş küçüktü. Eşinden daha önce vefat etmiştir. Kabri Ortaköy Kabristanı’ndadır.
Arif Erten’in ilk eşiden olan oğlu Ali Erten’dir. Yıldız Erten Anaokulu Müdürü olarak görev yapmış olan Handan Derya Hanım çok kıymetli anılara ve tanıklığa sahip olduğunu belirterek şöyle demiştir; “Kendilerini yirmi yıl gibi bir süre tanıdım, dostluklarımız yıllarca devam etti. Balmumcu’da Çevre Apartmanı’nın en üst katında otururlardı ve son derece mütevazı kişilerdi. Yıldız Erten yaşamını hep kimsesizlere, fakirlere ve çocukların eğitimine adamıştı. Hemen heray Darülaceze’ye gider ve orada yardıma muhtaç yaşlılarla sohbet eder, yardımlar götürür, bazı yardıma muhtaç hanımların tırnaklarını bile kestiği olmuştur. Çocukların daha ana okulu yaşlarından itibaren iyi ve sağlıklı eğitim almalarını isterdi. Bu nedenledir ki, I. Levent’teki ilk adı Gülbahar Ana Okulu olan okulu sahiplenmiş ve Vakıf yoluyla çok daha etkin öğrenim hizmeti vermesini sağlamıştır.

(Sağdan) Yusuf Çakır, Salim Düzgit ve Ali Can Merkez Efendi Camii’nde. 13 Mart 2019.
Arif Erten Bey’in vefatından sonra Karaköy’deki Bumerang Vapur Acentesi Turizm, Seyahat ve Ticaret A. Ş. Şirketlerinin Ail Erten Bey’e devredildiğini sanıyorum.
Arif Erten’in yardımcısı ve şöförü Ali Can.
Türk Deniz Ticareti dünyasındaki faaliyetleri yanında sağlık konularında da yatırımlar yapmıştır. Bunlardan Nişantaşı’ndaki Amerikan Hastanesi yakınında olan Medmar’ın kurucu ortağı idi. Nişantaşı’ndaki Medmar şirketinin de Arif Erten Bey’in vefatından sonra oğlu Ali Erten Bey’e devredildiğini sanıyorum.

|
1953 Kara Harp Okulu mezunu Genel Kurmay Başkanı İsmail Hakkı Karadayı kendisinden daha küçük sınıflarından idi ve Arif Erten ile uzun yıllar arkadaşlıkları devam etmiştir ve Arif Erten’i Balmumcu’daki evinde ziyarate gelirdi. |
|
tamamlar ve Arif Erten ve Yıldız Erten’e karşı olan kendilerine olan vefa borcumuzu ödeyebiliriz! Arif Erten 1984 yılında en yüksek Kurumlar Vergisi ödeyenler listesinde altıncı sırada idi.
|
|
Arif Erten 1984 yılında en yüksek Kurumlar Vergisi |
Nusret Arsel.................. 338.127.277. Erdoğan Gönül............. 317.007.754. L.Aleksandr Dabkoviç..248.316.998. Tevfık Ercan.................. 210.271.445.
İkinci büyük vergi rekortmeni olan Alexandr Dabkoviç Yugoslavya kökenli bir aileden geliyordu. II.Dünya Harbi yıllarında özellikle babası temsil ettikleri Yugoslav vapur şirketleriyle çalışırken, ciddi sıkıntılarla karşılaşmıştır. Bu şirketlerden biri “H.Pakuriç Vapur Acenteliği” idi. Bu acentenin temsil ettiği Lovcen isimli yolcu/yük vapuru; İstanbul, Köstence, Pire, Korfu, Arnavutluk, Dalmaçya sahili iskeleler, Dalmaçya, Trieste, Venedik, Susak uğrakları yapardı.
Arif Erten 1982-89 yılları Vergi rekortmenleri listesinde hep üst sıralarda yeraldı.
Kara Harp Okulu’undan “Topçu Subayı” olarak mezun olmuştu. 1953 yılında Yüzbaşı rütbesiyle muhtelif ve bazı özel görevler üstlendi. Bunlardan biri Kunuri’de Kuzey Kore birliklerine esir düşmüş olan birkısım Türk askerini serbest bırakılmarı üzere, bu askerleri İstanbul’da karşılamak görevi idi. Yeşilköy Havaalanı’nda Karşılama Temsilcisi olarak hazır bulundu. Ayni karşılamada ABD Alb.Ellis Blake ve Bnb.George Lovegoy temsilci idiler.
|
Arif Erten, Genel Kurmay Başkanı Orgeneral Cemal Gürsel’in emir subayı olarak görev yaptı. Sonraki yıllarda istifaen Silahlı Kuvvetler’deki hizmetinden ayrıldı. Önce Kağıthane’deki bir buzdolabi imalat fabrikasında görev aldı. Daha sonra Şişhane’deki bir Gümrük komisyoncusunda çalışmaya başladı. Böylece Karaköy’deki gemi acentelerini tanımak mümkün oldu. Sovyetler Birliği ticaret gemilerinin temsilciliği için Arif Erten’i göreve çağıran Başbakan Yardımcısı Sadi Koçaş olmuştur. Arif Erten ile Sadi Koçaş Kuleli Askeri Lisesi’nden de arkadaştılar. Sadi Koçaş 1961 yılında Kurmay albay rütbesinye emekli olmuştu. 1962 yılında Cumhurbaşkanı Cemal |
|
ve eğitim vakfı gibi gençlerin öğrenimi ve sağlığı adına vakıflar kurdu. Ayrıca bu vakfa bağlı olarak bir ana okuluna hayat verdiler ve burs sağladılar.. |
“Arif-Yıldız Erten Sağlık ve Eğitim Vakfı İktisadi İşletmesi”ne yeterince ulaşmakta zorlanıyordum. Mevcut telefonlarının Dr. Akif Akça Bey’e ait olduğunu öğrendim.1999-2014 yıllarında başkan olarak görev yapmış olan Dr. Akif Akça Bey, halen Bakırköy’deki İstanbul Lepra Deri ve Zührevi Hastalıklar Hastanesi Başhekim Yardımcısı’dır. Kendisine teşekkür ederim; telefonda çok sınırlı da olsa değerli bilgiler aktardı.. Ancak kendisinde Arif Erten ve Yıldız Erten’in hiçbir fotoğrafı yokmuş. Sadece Vakıf senedinin olduğu noterlik kayıtlarında vesikalık fotoğrafları olabileceğini söyledi.. Bunları bana email olarak gönderdi. Böylece Yıldız Erten Hanım’a ait bir fotoğrafa ulaşmış olduk.
Beyoğlu 5.ci Noteri’nin 13 Aralık 1989 tarihli senedinde belirtildiği üzere Karaköy Rıhtım Cad.Veli Alemdar Han Kat.8’de Taksim Nüfus İdaresi’nden 17 Mart 1958 tarihi ile tebdilen verilmiş 929418 No.’lu Nüfus Cüzdanı’na göre;İstanbul, Kadıköy, Kızıltoprak Cilt 33, Sayfa 110 Kütük 109’da kayıtlı 1336 (1930) tarihinde Erzican’da Emine’den doğma Rıza oğlu Mehmet Arif Erten ve Taksim Nüfus İdaresi’nden 17 Mart 1958 tarihinden tebdilen verilmiş 929419/0-53282 sayılı nüfus cüzdanına nazaran; İstanbul, Kadıköy, Kızıltoprak Cilt 33, Sayfa 110, Kütük 15’de kayıtlı 13 Ocak 1926 tarihinde İstanbul’da Asiye’den doğma Mehmet Sait kızı Şükriye Yıldız Erten mahallinde müracaatla vakıf senedinin tanzimini talep etmişlerdir.. Bu suretle “Arif-Yıldız Erten Sağlık ve Eğitim Vakfı İktisadi İşletmesi” resmileşmiş oldu.
Bu vakıf Fatih Camii civarında Fevzi Paşa Caddesi’ndeki Bezmiâlem Vakıf Üniversitesi’nin olduğu vakıf binasında yeralmaktadır.. Bu vakıf neden Fatih’te kurulmuştur? Buna karşın I.Levent Sümbül Sokak’ta “Yıldız Erten Anaokulu” vardır ve bu vakfa bağlıdır.. Fatih’ten I.Levent’e uzanışın ardındaki gerekçe nedir? Acaba I.Levent’te mi oturmaktaydılar? O zaman Fatih Camii civarı Fevzi Paşa Caddesi nereden seçilmişti? Araştırdığımda Levent’te Şafak Apartmanı’nda oturduklarını da tespit ettim.
Alçak gönüllü oluşunun, çocukların eğitimine yardım etmek istemesinin, eşi Yıldız Erten’in
din, dil, ırk, sınıf ve cinsiyet farkı gözetmeksizin bakıma muhtaç, yaşlı, engelli insanlara, sokağa terk edilmiş kimsesiz yavrulara hizmet veren Darülazece’de yardıma koşmasının ardında, hep bir büyük bir manevi inancın etkisi vardı.
Salim Düzgit’in tanıdığı ve ortağı Arif Erten
Arif Erten Bey’i çok önceki yıllardan tanıyan ve onunla ortaklık kurmuş olan Salim Düzgit anlatmıştır ve şöyle der; “Boğaz acentesi olarak hemen tüm gemi acenteleriyle çalıştım. Zihnimden hiç silinmeyen ve benim meslekte ilerlememde benzersiz yeri olan kişi Bay Constantin Miloviç’ti. Müthiş bilgi sahibiydi, kendisi kazansın, ama birlikte çalıştığı kişi de kazansın isterdi. Eğer adlarıyla sayarsam, tanıdığım ve iş yaptığım Galata ve Eminönü merkezli gemi acenteleri şöyleydi; Alex Dabcovich, Italico, Theo Reppen, Van der Zee, Madam Scembri, Telemak Alexandridis, Constantino Milovich, Edrintio, Triton, Kaptan Kuves, Siskidis, Demetrius John Zervoudakis, Teflamba, De Marki, Olivier, Laurent Reboul, Gabriel Couteaux, çok başarılı bir Anglo- Levantine broker firması Gilchrist Walker, Schult, Comptoir Maritime George Besi, Jacob Lupovitz, Irina Pantgazidis, Menuelidis, Hayri Araboğlu, İhsan Berkin, Kayhan Berkin, Eustathopoulo, Şark Ekspres. Şark Ekspres’i kuranlar Costa Schoneff, Niko Palavidis ve Bernard Stamboli idi. Onlar Constantin Milovich acentasından gelmişlerdir. Jan Akavi ailesinin evi Kadıköy, Bahariye (Cevizlik) mahallesinde Saint Joseph Lisesi'nin yanındaki sokaklardan birinde idi. Kardeşi Josef de 1919'da bu evde doğdu ve diğer kardeşi Robert daha sonra Fransa'da avukat oldu.

(Soldan) Charles Wikinson ve Ahmet Koral.
Arif Erten’in kurduğu Sovyet Sosyalist Cumhuriyetler Birliği gemileri acentesi Transbosphore Maritime Transport Industry & Trade S.A.-Transbosphore Denizcilik Nakliyat Sanayi ve Ticaret AŞ ve Bumerang Vapur Acentesi Turizm Seyahat ve Tic.AŞ. gemi acentesinde başlangıçta Ahmet Koral genel müdürdü. Sonra İhsan Tezcan genel müdür olmuştur. Bu şirkette Kaptan Oumar Abbasov, Vladimir V. Ivakhniouk, Kaptan Y.Tuğsal Ateşalp, Kaptan Mehmet Tuğcu hep genel müdür ve yardımcıları olarak yer aldılar.
Veli Alemdar Han günümüzde, J.W.Mariott Hotel olarak hizmet vermektedir.
Bumerang Vapur Acentesi Turizm Seyahat ve Tic.AŞ., Karaköy, Kemankaş Kara Mustafa Paşa Sokak Veli Alemdar Hanı No.21A’da idi. Veli Alemdar Han’ın girişinde solda yeralırdı.
Berkin Vapur Acentesi’nin kurucusu İhsan Berkin idi. Vefatından sonra oğlu Kayhan Berkin bu acenteyi üstlendi. “Romline’ı temsil ederlerdi. Salıpazarı’na doğru Frank Han’ın en üst katındaydı. Aynı handa Dabcovich gemi acentesi üçüncü kattaydı. Bu acentenin ben tanıştığım yıllarda başında Alex Dabcovich bulunuyordu. Muazzam bilgili bir kişiydi ve sanırımdokuz ayrı dili şakır şakır konuşurdu. Madam Schembri son derece dirayetli, konularını çok iyi bilen bir hanımdı. Acenteler arasında hanım olarak işini mükemmel yapardı.
Arif Erten’den de bahsetmek isterim; Marflot ile %50 ortaktı ve Transbosphore şirketi ile Sovyetler Birliği zamanında otuz beş sene adeta imparator gibi yaşamıştır.
Bir gün Kemal Özgen’den 60 bin lira borç alıyor. Fakat Arif Bey, çok küçük görünen bir Boğaz acentesi sahibinin bu kadar parayı verebilmesinden hareket ederek, bu işte kazanç var olduğu kanısına varıyor ve aynı işi yapmak üzere İsmail Esen’le ayrı bir şirket kurmayı öneriyor. İsmail Esen de ikinci eşi Fethure Hanımla çok yeni evliydi. Birgün nöbetten çıktık, o Sarıyer’deki evine gitti. Akşam maalesef aniden vefat etmiş.
Arif Erten, birgün Salim Düzgit’i aradı
Arif Erten bir gün beni aradı. Ben de o sıralarda yeni evlenmiştim. Dıştan takma motorlu bir sandalım vardı. 2-3 liraya gemilere adam taşıyarak harçlık çıkartıyordum. Sarıyer Vapur İskelesi’nde bir noter vardı. O başka yere taşınınca orasını kiralayıp kahvehane olarak işletmeyi planlıyorken, Şehir Hatları İşletmesi’ne ait olan bu yeri aylığı 200 liradan kiraladım. Bizim bu yeni yerimizde gemilerden aldığımız kömürü kullanırdık. Bir kış kömür sobasını iyice yakmıştık. Hemen tüm armatörler bizim bu yeni yere gelir, ya gemilerine gitmek için motor beklerler, ya da gemiden gelen süvari, veya çarkçıbaşıyla iş görüşürlerdi. Şu hususu belirteyim; bu yeni yeri acentelik olarak görmüyordum. Amacım denizciler kahvesi gibi bir buluşma yeri yapmaktı.
Tanımak bahtiyarlığına eriştiğim Sıtkı Koçman başlı başına muhterem bir insandı. Son derece yardımsever biriydi. Geldiğinde çalışanlarımıza çok büyük bahşişler verirdi.
Birgün Arif Erten, İsmail Esen’in vefatı üzerine acente kurmayı bana teklif etti. Kemal Özgen de beni birkaç olayda çok kırmıştı. Kendisine çok içtenlikle Arif Erten Bey’in teklifinden bahsettim. Birden kızdığını gördüm ve şirketten derhal ayrılmamı istedi. Tüm ricalarıma rağmen samimiyetime inanmaması üzerine ayrıldım. Efendi gibi ayrılmama karşın, bazı sevimsiz konuşmalarına muhatap olmaktan dolayı daha da üzüldüm.
Arif Erten benimle bir ortaklık kurdu ve Heybeliada’lı Jan Tamietti isminde beş lisan bilen bir elemanını yanıma verdi. Bir de Çanakkale’de acentelik kuracaktık. Bana şirketten %35 hisse veriyordu. Komandit bir şirket kurulacaktı ve bana maaş verecekti. Benim yazıhanemde işe başladık.
O yıllarda İstanbul’daki acenteler geleneklerine son derece bağlıydılar. Birbirlerinin müşterilerine de saygılıydılar. Böylece Arif Erten’le kurduğumuz İstanbul Boğazı Vapur Hizmetleri Komandit Şirketi hizmete girdi. Fakat bu haber İstanbul’daki acentelere ulaşınca, hiçbiri bize iş vermemeye başladı. Yine de benim ilk adımlarım İstanbul Boğazı Vapur Hizmetleri ile başlamıştır.
Geceleri hatta balığa çıktığımdan el feneriyle gemilerin isimlerini okur, acentelerine haber verdiğimde üç beş kuruş bana bir yevmiye öderlerdi. Ömer Zaimoğlu, Comptoir Maritime ve birçoğu benim bu çalışmamdan çok memnun kalırlardı. Miloviç bir gün bana “Salim Efendi sen o adamdan ayrıl, tüm acente işlerini sana vereyim, yoksa bu haksız rekabet oluyor” dedi. Derken Niko Palavidis, Kosta Schoneff ve Bernard Stamboli de Şark Ekspres acentesini kuruyorlardı. Yerleri Meclisi Mebusan Caddesi Sigorta Han’da idi. Beni çok severlerdi. Bana aynı öneriyi onlar da tekrarladılar. Aradan bir yıl geçince Arif Erten ortaklığı feshetmek istediğini söyledi. Sonunda anlaştık.
Arif Erten 1989’da yaşamını tamamıyla değiştirecek bir ortalıkta “Ortak” olarak yeraldı. Kurulan gemi acentesinin adı “Transbosphore Maritime Transport Industry & Trade Ltd.- Transbosphore Denizcilik Nakliyat San. Ve Tic. AŞ. idi ve bu şirketin %50 hissesi Sovyet
Sosyalist Cumhuriyetler Birliği-SSCB devlet armatörlük ve acentelik şirketi Morflot’a aitti. Türkiye’deki genel müdür makamına Dağıstanlı Kaptan Umar Abbasov getirildi.

Kaptan Umar Abbasov
Ayrıca İhsan Tezcan, Arif Erten’in genel müdürü durumunda idi. İhsan Tezcan Deniz Harp okulu kökenli idi ve Deniz Kuvvetleri Komutanı ve Başbakan olarak görev yapmış olan Oramiral Bülent Ulusu sınıfındandı. Fakat çok erken rütbelerde bahriyeden ayrılmıştı. Umar Abbasov (Kayıtlı olan adı - Novomochaley köyü doğumlu Abdulikhat Umarovich Abbasov) ömrünün tamamını Türkiye’de geçirmiştir. Evi İstanbul Bahçeköy’dedir ve 2025 yılında 93 yaşında idi.

Fatih’te Faih Camii vakfı olan Fevzi Paşa Caddesi’ndeki sıra binalardan Bezmiâlen Vakıf Üniversitesi binasının olduğu kısım.
Arif Erten eşi Yıldız Hanım ile 1999’da Fevzi Paşa Cad. No.2 Fatih’te Arif-Yıldız Erten Sağlık ve Eğitim Vakfı İktisadi İşletmesi’ni kurdular. Bu vakfın ilk başkanı İstanbul Bakırköy’deki İstanbul Lepra Deri ve Zührevi Hastalıklar Hastanesi Başhekim Yardımcı Dr. Akif Akça oldu ve 2014’e kadar bu görevi üstlendi.
Bu vakıf aynı zamanda başarılı öğrencilere burs veriyordu. Vakfı bulunduğu bina Fatih Camii hizasında Fevzi Paşa Caddesindeki Vakıf binalarındadır. Ayni binada Bizmiâlem Vakıf Üniversitesi yeralmaktadır.
Arif Erten’in ilk evliliğinden Ali Erten adında bir erkek çocukları olmuştur. Ali Erten babasının vefatı ertesi günü Recep Düzgit’i telefon ile “Ben Arif Erten’in oğlu Ali Erten” diyerek aramış. Babasıın Zeytinburnu İmam Kasım Camii’ndeki cenaze namazına katılmıştır.
Arif- Yıldız Erten Vakfı adına Yıldız Erten’in I.Levent Sümbül Sokak’daki ana okulun da hertürlü hizmeti üstlenildiği kaydedilmiştir. 1989 yılından buyana adı “Yıldız Erten Ana Okulu” dur. Bu okulun kökeni, 1 Eylül 1972 tarihinde Levent İlkokulu bünyesinde açılan anasınıfına dayanmaktadır. Tek şube olarak hizmet veren bu anasınıfına 1973-1974 ve 1974- 1975 eğitim öğretim yıllarında birer şube daha eklenmiştir.
Yıldız Erten Anaokulu'nun halihazırda eğitim öğretim faaliyetlerini sürdürdüğü Sümbül Sokak 14 numarada bulanan binasında ise, 14 Eylül 1981
tarihinde, yine Levent İlkokulu adıyla, dört derslik, laboratuvar ve kütüphaneyle hizmet vermeye başlanmıştır. İlkokulun, Lütfi Banat tarafından aynı parsel üzerinde inşa ettirilen iki katlı binaya nakledilmesinin ardından, ömrünü eğitime destek olmaya adamış Yıldız Erten, binanın tadilat ve restorasyonunu yaptırtmıştır. Araç gereç eksikleri sağlanan ve iç donanımı tamamlanan yapı, "Yıldız Erten Anaokulu" adıyla 17 Ağustos 1989 tarihinde açılmış ve 1989 - 1990 eğitim öğretim yılında, yeni ismi ve bağımsız yapısıyla ilk öğrencilerini kabul etmeye başlamıştır.
İstanbul Lepra Deri ve zührevi Hastalıklar Hastanesi Başhekim Yardımcı olan Dr. Akif Akça
ile 2025 yılı Temmuz ayından yapılan görüşmede, Arif Erten ve Yıldız Erten’e ait sadece noter belgeleri mevcut olduğu belirtilmiştir. Vakıf günümüzde Fatih Camii yakındaki Fevzi Paşa Cad. üzerinde Bezmiâlem Vakıf Üniversitesi’nin de bulunduğu vakıf binalarındadır. Bu vakıf aynı zamanda öğrencilere öğrenim bursa vermektedir.
Karaköy’deki Veli Alemdar Han
Karaköy, Kemankeş Kara Mustafa Paşa Caddesi’ndeki Vali Alemdar Han inşa edildiği 1900 yılından itibaren bir asır boyunca önce Levanten firmalara ve zamanla hayli sayıda gemi acentesine adres oldu. Transbosphore bu Han’ın 8 ve 9, en üst iki katında idi. Han artık iyice devrini tamamlamıştı ve koridorlarda yürürken sallandığı hissedilirdi. Çoğu kişi korku duyardı ve ilk fırsatta bu hanı terk etmişlerdi..Bu han geçirdiği büyük bir onarım, tadilat yenilemeden sonra J.W. Mariott Bosphorus Hotel olarak işletmeye açıldı.
|
I. Levent - |
Sümbül Sokak No14’da olan |

Transbosphore Denizcilik Nak. San. ve Tic. A. Ş, Sovyet Sosyalist Cumhuriyetler Birliği zamanında MORFLOT ile %50 gibi eşit paylarla kurulmuştu. Sadi Koçaş vasıtasıyla Arif Erten Bey’i Morflot’a Türkiye acentesi yapıldı. O yıllardak komünist bir firma ile işbirliği yapmak her babayiğidin harcı olamazdı!
Morflot ne demekti?
Cumhuriyetler Birliği sona ermiştir.
Sovyetler Birliği'nin dağılması, 25 Aralık 1991 tarihinde Sovyetler
Birliği Devlet Başkanı Mihail Gorbaçov'un istifa etmesinin ardından Sovyetler Birliği’ni teşkil
eden cumhuriyetlerin bağımsızlığını kazanmalarıyla 26 Aralık 1991'de Sovyet Sosyalist
CCCP-Sovyet Sosyalist Cumhuriyetler Birliği Deniz Ticaret Bakanlığı’nın kısaltılmış adı Minmorflot idi. Bu bakanlığa bağlı deniz ticaret filosu da kısaltılmış şekilde Morflot olarak tanındı. Sovyetlere ait tüm ticaret gemileri Morflot’a ve Morflot da Minmorflot’a bağlı idi. Minmorflot 9 Nisan 1939’da Halkların Deniz Yolları Komiserliği olarak kurulmuştu. Gerek deniz ve gerekse nehirlerdeki ticaret gemileri ve örgütleri Minmorflot’a bağlıydılar ve 25
Mayıs 1939’da yeniden yapılandı. 15 Mart 1946’da ise Minmorflot adını aldı. 15 Masrt 12953’de Deniz Ticaret ve Nehir Filosu Bakanlığı adını aldı. Morflot muazzam bir ticaret filosuna sahipti ve bu filoda turistik yolcu gemilerine ayrıca büyük önem veriliyordu. Nitekim1964'te Ivan Franko, 1965'te Alexandr Pushkin, 1967'de Taras Şevçenko, 1968'de Şota Rustaveli ve son olarak 1972'de Mihail Lemontov ile gemiler teslim edildi. İnşa edildikleri dönemde Sovyet yolcu filosunun amiral gemileriydiler. Bu gemilerden Mihail Lemontov 1986 yılında o dönemde dümende bulunan Yeni Zelandalı bir pilotun hatası nedeniyle Yeni Zelanda'da batmıştır. (Neyse ki can kaybı yaşanmamıştır.) Geminin tarihi ve batışı hakkında daha fazla bilgi için Yeni Zelanda Ulusal Denizcilik Müzesi'ne bakabilirsiniz.
Gemilerin tamamı, Sovyet devlet nakliye şirketi Morflot'un çeşitli iştiraklerine bağlıydılar. Morflot bölgesel bölümlere ayrılmıştı. Yolcu taşımacılığında faaliyet gösteren üç şirket, Odessa merkezli Karadeniz Nakliye Şirketi (BLASCO), Vladivostok merkezli Uzak Doğu Nakliye Şirketi (FESCO) ve Leningrad merkezli Baltık Nakliye Şirketi'ydi.
Bir hatıra olması bakımında turistik yolcu gemilerinden Ivan Franko yıllarda BLASCO'da bünyesnde seferler yaptı.. İstanbul’a muhakkak uğradı... SSCB'nin dağılmasının ardından, Blasco'nun mali sıkıntıları nedeniyle 1995 yılında Ukrayna'nın İlliçevsk kentinde karaya çekilene kadar çalışmaya devam etti. 1997 yılında Aliağa kentinde söküldü.
Black Sea Shipping Co. - Blasco - Black Sea Steamship Co. – Morflot
|
Genel Merkezi Kiev idi. Şirket, 1833 yılında Rus İmparatorluğu yönetimi döneminde kurulmuştu. I. Sovyet yönetimi sırasında şirket, birkaç yıl boyunca dünyanın en büyük nakliye şirketi unvanını elinde tutmuş ve Sovyet hükümetinin önemli dış ticaret ve uluslararası yardım girişimlerinde etkili olmuştur.1990 yılında, Black Sea Shipping, diğer nakliye şirketleri arasında Avrupa'nın en büyüğü ve tüm dünyada ikinci sıradaydı. Sovyetler Birliği'nin dağılmasıyla birlikte şirket, Sovyetler Birliği Deniz Filosu Bakanlığı'ndan Ukrayna devlet şirketi |
|
olarak geçti ve daha sonra Ukrayna Devlet Mülkiyet Fonu'na kaydoldu. |

Maxim Gorkiy Salıpazarı Yolcu Vapurları rıhtımında.
Malta Summit- Malta Zirvesi, Turistik yolcu gemisi Maxim Gorkiy,
İhsan Tezcan ve Kaptan Ahmet Ağaoğlu
1989 yılı sonlarıydı. Berlin Duvarı ykılmış, diğer taraftan Sovyet Sosyalist Cumhuriyetler Birliği sona yaklaşmıştı. ABD Başkanı George H.W. Bush ile Sovyet Lideri Mihail Gorbaçov’un bir araya gelmesi planlanmıştı ve bu zirve Sovcomflot'a ait Maxim Gorgiy turistik yolcu gemisinde yapılacaktı.
Sovyet gemilerine kumanya hizmeti veren firma Atıf Kobal ’a ait Ak Kumanya idi. Kaptan Ahmet Ağaoğlu ’nun o süreçte daha yoğunlukla kumanyacı bir firma olarak çalıştığını hatırlarım. Son derece ileriyi gören, araştırmacı ve atılımcı bir denizci, müteşebbis idi. Bir ara Malta Zirvesi için hazırlanması kararlaştırılan Maxim Gorkiy gemisinin bir anlamda ihale ile verilecek olan hazırlık işlerini üstlenmeye çok istekli olduğunu söyledi. İhsan Tezcan Bey ile tanışmak istiyordu. Mutluluk duydum ve bu isteğini İhsan Tezcan Bey’e ilettim. Kısa zamanda görüştüler ve Maxim Gorkiy’nin Malta Summit için istenilen tüm hazırlıklarını Ahmet Ağaoğlu yaptı. Çok şık bir broşür de bastırmıştı. Bir kopyası bende kaldı yıllarca, fakat sonra bir yerlere hibe ettim. “Malta Summit- Malta Zirvesi” ni ben böyle hatırlıyorum.
SS Maxim Gorkiy Malta’nın Birzebbuġa'daki Kalafrana Körfezi'nde demirlemiş ve her iki taraftan iki muhrip körfezin ortasına demirde idiler. Malta Zirvesi 2-3 Aralık 1989
tarihlerinde gerçekleşti. Sovyet lideri Mihail Gorbaçov ve George H.W. Bush, Malta'nın Marsaxlokk Limanı'nda demirli SS Maxim Gorkiy adlı yolcu gemisinde bir araya geldi. Zirvenin, 9 Kasım 1989'da Berlin Duvarı'nın yıkılmasından yaklaşık bir ay sonra gerçekleşmesi dikkat çekicidir.
Doğu Avrupa'daki komünist hükümetler çöküyordu. Macaristan, Batı ile sınırını yeni açmıştı. Erich Honecker'in devrilmesinden sonra, yeni Doğu Alman hükümeti sadece yedi hafta dayanabildi. Zirvede, Mihail Gorbaçov ve George H.W. Bush, Berlin Duvarı'nın yıkılması ve Demir Perde'nin sona ermesinin ardından Avrupa'da yaşanan büyük değişimleri ele aldılar. Avrupa'daki asker sayısında planlı bir azalma olduğunu ve silahların azaltılmasının Haziran 1990'da yapılması planlanan bir toplantıda görüşüleceğini açıkladılar.
|
Başkan Bush, Malta Zirvesi'nin Doğu-Batı ilişkilerinde “Kalıcı bir barışın” başlangıcı olacağını doğruladı. Bush ayrıca, ABD de dahil olmak üzere dünya güçlerinin Almanya'da veya başka bir yerde değişimi zorlamaktan kaçınmaları gerektiğini belirtti. Malta Zirvesi'nin ardından, 25 Aralık 1991'de gerçekleşen Sovyetler Birliği'nin dağılmasıyla Gorbaçov istifa ederek görevinin sona erdiğini ilan etti ve Sovyet Ordusu'nun liderliğini Rusya Devlet Başkanı Boris Yeltsin'e devretti. |
|
Trabzon’da Abdullah Çakır Shipping Agency Tourism and Trade Co. Ltd. başkanı |
Yusuf Çakır’ın anılarındaki Arif Erten ve Bumerang Vapur Acentesi Turizm Seyahat ve Ticaret Anonim Şirketi AŞ.
21 Şubat 1990 tarihli dünya Gazetesi’deki Deniz Ticareti sayfalarında Transbosphore Denizcilik Nakliyat San. Ve Tic.Genel müdürü Ömer Abbasov’un bir beyanatı yeralmıştı. “Uzakdoğu’yu doğrudan seferlerle Mersin’e bağladıklarını belirten Ömer Abbasov “Blasco ile
mükemmel bir hizmet ortamı yarattık” diyordu. Bu sayfada Yönetim Kurulu Başkanı Arif Erten, Türkiye’deki Sovyet Denizcilik Şirketleri Temsilcisi V. Vassiliev, Kaptan Ömer Abbasov, Kiralama Departmanı Müdürü Kaptan Mehmet S. Tuğcu, Transbosphore Mersin Şubesi Müdürü Kaptan Nejat Olcay ve Bumerang Shipping Co. Tourism Travel And Trade SA Acente Müdürü Kaptan Adil Tuğcu’nun Arif Erten’le birlite çekilmiş fotoğrafları yeralıyordu.

(Soldan) Yusuf Çakır ve İhsan Tezcan
|
Yusuf Çakır şöyle anlattı; “Mesajınızı aldıktan sonra yaklaşık 45 yılı kapsayan ve basında çıkan denizcilikle ılgılı günlük gazete ve dosyaları taradım; Öncelikle şunu söylemek isterim ki, rahmetli Arıf Erten Beyefendiyi en son 2015 yılında Sevgili Salim Düzgit Amca ile Balmumcu’daki evinde ziyaret etmiş, uzun ve keyıfli bir sohbet yapmıştık. Bu ziyaret anında birlikte fotoğraflar da çekmiştik. |
|
|
nin merkez ofisi vardı. İhsan Tezcan Bey, Trabzon’a sadece bir kez gelmişti. Birlikte çekilmiş fotoğrafımız bir anı olarak kalmıştır.
|
Türk Vapur Donatanları ve Acenteleri toplumunda unutulmaz izler bırakan Arif Erten’i doğumunun 105.ci yılında saygıyla andık. Rahmetler diliyoruz. |
***

Yorumlar
Kalan Karakter: