SLPLUS Holding, küresel denizcilik piyasalarındaki dalgalanmalara rağmen büyüme stratejisini sürdürüyor. Hollandalı Damen Shipyards Group ile geçmiş yıllarda hayata geçirilen iş birlikleri sonucunda modern bir filoya ulaşan holding, bugün itibarıyla Leke Shipping çatısı altında güçlü ve aktif bir filoya sahip. Şirket yönetimi, küresel ölçekte zorluklarla şekillenen bu dönemi, stratejik genişleme için uygun bir zemin olarak görüyor.

Soldan sağa: Kommer Damen (Damen Shipyards), Serkan Leke (SLPLUS Holding)
Serkan Leke: “Dönemsel piyasa daralmalarını, denizcilikteki büyüme stratejimiz çerçevesinde bir avantaja dönüştürmek istiyoruz.”
SLPLUS Holding Yönetim Kurulu Başkanı Serkan Leke, denizcilik sektörünün mevcut durumunu değerlendirirken yalnızca sektörel değil, aynı zamanda makroekonomik perspektife de dikkat çekti:
“Navlun fiyatlarının tarihsel olarak düşük seviyelere gerilediği, küresel ticaretin yavaşladığı ve arz fazlasının fiyat mekanizmalarını baskıladığı bir dönemden geçiyoruz. Bu koşullar, ilk bakışta sektör aktörleri için ciddi bir zorluk gibi görünebilir. Ancak biz, kısa vadeli dalgalanmaların ötesine bakıyoruz. Bugün finansman maliyetleri küresel çapta artmış durumda; Türkiye’de ise enflasyonist baskılar ve sıkı para politikası krediye erişimi daha maliyetli kılıyor. Buna rağmen, döviz bazlı gelirlerimizin Türk Lirası maliyetler karşısında koruyucu bir rol oynadığını gözlemliyoruz. Burada asıl mesele, zamanlama ve vizyondur: düşük değerlemelerle yatırım yapabilmek, yarının toparlanma döneminde yüksek getirinin anahtarı olacaktır. Bizim yaklaşımımız, bu zorlu piyasa koşullarını avantaja çevirmek; yarının büyümesi için bir kaldıraç haline getirmektir. SLPLUS Holding olarak stratejimiz, yalnızca bugünü değil, küresel ekonominin döngüselliğini hesaba katarak uzun vadeli konumlanmayı temel alıyor."
Sektöre Yönelik Beklentiler
Küresel denizcilik piyasasında arz fazlası ve daralan talep nedeniyle fiyatlar baskı altında olsa da, 2026 sonrasına yönelik toparlanma öngörüleri güçlü. Özellikle karbon emisyonuna yönelik düzenlemeler ve çevreci gemilere artan talep, modern filolara sahip şirketlere rekabet avantajı kazandıracak.
Önümüzdeki dönemde belirleyici unsurlar enerji geçişi, yeşil yakıt kullanımı ve dijitalleşme olacak. Doğu–Batı ticaret hatları güçlü kalırken, Afrika ve Orta Doğu merkezli yeni koridorların önem kazanması bekleniyor. Kısa vadede jeopolitik gelişmeler dalgalanma yaratabilir; ancak orta ve uzun vadede daha sürdürülebilir, entegre ve teknoloji odaklı bir denizcilik ekosistemi öne çıkacaktır.
Yorumlar
Kalan Karakter: