Analiz Gazetesi’nin haberine göre, Türkiye’de tekne ve yat üretimi sektörü, hem maaş düzeylerinde hem de maliyet yapısında önemli değişimler yaşıyor. Sektörün en büyük buluşmalarından biri olan Bosphorus Boat Show’un 15-22 Şubat tarihleri arasında İstanbul Fuar Merkezi’nde düzenlenmesi öncesinde konuşan Yat ve Tekne Endüstrisi Derneği (YATED) Yönetimi, yerli üreticilerin dünya pazarında daha etkin rol alması gerektiğini vurguluyor. Organizasyonu destekleyen ED Fuarcılık ise fuarda 200’den fazla firma ve 500’den fazla markanın katılım sağlayacağını, böylece Türkiye’nin uluslararası platformda denizcilik kültürünü ve üretim gücünü sergileme fırsatı yakalayacağını ifade ediyor.
Fuarda yerel firmalar, özellikle 3-8 metre ve 10-15 metre arasındaki tekne üretiminde önemli atılımlar yaparken, sektör temsilcileri ihracata dayalı bir modelin benimsenmesinin ve yerli üreticilerin teşvik edilmesinin kritik önemde olduğunu belirtiyor. Nitekim Avrupa, Orta Doğu ve Katar başta olmak üzere birçok ülkeden fuara ziyaretçilerin gelmesi bekleniyor. Bu durumun, Türkiye’nin marka değerini artırabileceği, ancak rekabet gücü ve maliyetlerin iyi yönetilmesi gerektiği vurgulanıyor.
Maaşlarda Avrupa’yı Yakalamak ve Geçmek
YATED Yönetim Kurulu Başkan Vekili Cem Hüroğlu, son dönemde yaşanan hızlı enflasyon ve kur dalgalanmaları nedeniyle özellikle işçilik maliyetlerinin dramatik şekilde yükseldiğini söylüyor. Önceden Avrupa’ya kıyasla düşük maliyetli üretim avantajına sahip olan Türk firmaları, bugün neredeyse aynı seviyelerde, bazı projelerde ise daha yüksek fiyat teklifleri vermek durumunda kalabiliyor. Sektördeki bu durum, özellikle yat ve tekne imalatındaki maaşların artık birçok Avrupa ülkesindeki seviyeyi aştığına işaret ediyor. Pandemi sonrasında nitelikli iş gücünün yurtdışına gitme eğilimi artmışken, bu maaş yükselişleriyle birlikte tersine bir hareketlenme yaşanmaya başladığı dile getiriliyor. Hüroğlu’na göre Euro bazında Türkiye’de daha fazla kazanma imkânı, yetişmiş personeli geri çekiyor; ancak bu durum, genel maliyetleri de yukarıya doğru itiyor.
KDV Muafiyetinin Kaldırılmasının Etkileri
Analiz Gazetesi’nde dikkat çekilen bir diğer önemli konu ise KDV muafiyetinin kaldırılmasının özellikle ticari tekneler üzerinde yarattığı olumsuz etki. İlk etapta 24 metre altındaki yatlara yönelik başlatılan uygulama, daha sonra ticari tekneleri de kapsayacak şekilde genişletildi. Bu düzenleme öncesinde, Türkiye’de üretilen gemi ve teknelerde maliyetleri aşağıya çekme avantajı mevcuttu. Ancak muafiyetin kalkmasıyla birlikte, ticari açıdan cazip olan projelerde bile fiyatların yükselmesi kaçınılmaz hale geldi. Hem iç pazarda hem de dış pazarda maliyet yükünün artmasıyla firmaların rekabet gücü zayıflıyor. Ticari gemi siparişlerinde ve özellikle ihracata yönelik üretimlerde beklenen artış hız kesiyor. Yat ve tekne endüstrisi temsilcileri, bu vergi düzenlemesinin sektörün uluslararası rekabetteki konumunu güçleştirdiğini, uzun vadede istihdamı ve üretim kapasitesini olumsuz yönde etkileyebileceğini vurguluyor.
Bosphorus Boat Show, tüm bu gelişmelerin gölgesinde yerli üreticilerin dünyaya açılması, yeni ticari anlaşmaların yapılması ve sektörün küresel prestijinin artırılması açısından kritik bir platform olarak görülüyor. Organizatörler, fuarda çevre bilincine ve sürdürülebilir denizcilik teknolojilerine de özel bir vurgu yapılacağını belirterek, bu alandaki yeniliklere dikkat çekmeyi planlıyor. YATED Başkanı Murat Bekiroğlu ise 2025 ve sonrasında sektörde bir toparlanma beklediklerini, özellikle döviz kurlarındaki hareketliliğin yerli üreticinin ihracata odaklanmasını kolaylaştıracağını söylüyor. Bu sayede hem istihdam hem de ihracat odaklı büyüme ivmesinin yeniden ivme kazanacağı, ancak maliyet ve vergi düzenlemelerindeki belirsizliklerin sektörün önündeki en büyük engellerden biri olmaya devam edeceği ifade ediliyor.
Yorumlar
Kalan Karakter: