Marco Rubio, Güney Kore’ye ait ABD LPG’si taşıyan bir gemiyi ‘Hong Kong gemisi’ olarak mı nitelendirdi?
Panama ve ABD yetkilileri, eski ABD Başkanı Donald Trump’ın üst düzey diplomatlarından Marco Rubio’nun Panama ziyaretinde yapılan görüşmelerin içeriği konusunda anlaşmazlık yaşıyor.
Panama Kanal İdaresi (ACP), ABD Dışişleri Bakanlığı’nın Amerikan savaş gemilerinin kanal geçiş ücretlerinden muaf tutulacağı yönündeki açıklamalarını yalanladı. Kanalın yönetiminden yapılan açıklamada, “Geçiş ücretleri konusunda herhangi bir değişiklik yapılmamıştır” ifadeleri kullanıldı.
Rubio’nun Ziyareti ve ABD’nin Kanal Üzerindeki Talepleri
ABD Dışişleri Bakanı Marco Rubio, Donald Trump yönetiminin Çin’in küresel deniz ticareti üzerindeki etkisini azaltma stratejisi kapsamında Panama’ya bir ziyaret gerçekleştirdi. Washington, Çin’in Panama Kanalı’ndaki ekonomik ve siyasi etkisini giderek artırdığına inanıyor ve bu etkiyi dengelemek için çeşitli girişimlerde bulunuyor.
Rubio’nun ziyaretinde, ABD savaş gemilerine kanal geçişlerinde kolaylık sağlanması ve muhtemel ücret muafiyetleri gibi konular gündeme geldi. Ancak, Panama Kanal İdaresi yetkilileri, bu yönde herhangi bir anlaşma veya taahhüt verilmediğini vurguladı.
ACP’nin açıklamasında, “Panama Kanalı, uluslararası deniz ticareti için tarafsız ve bağımsız bir geçiş noktasıdır. Kanalın yönetimi, ülkenin egemenliğine ve küresel deniz taşımacılığına olan taahhütlerine bağlı kalarak devam edecektir” denildi.
Trump ve Çin’in Kanal Üzerindeki Etkisi
Donald Trump, başkanlığı döneminde Çin’in Latin Amerika’daki etkisini sık sık eleştirmiş ve Çinli şirketlerin Panama Kanalı üzerindeki yatırımlarının ABD çıkarlarına zarar verdiğini öne sürmüştü. ABD’li yetkililer, Pekin’in kanal bölgesindeki altyapı projelerine yaptığı yatırımlarla stratejik bir avantaj elde ettiğini savunuyor.
Trump yönetimi, Çin’in bölgedeki ekonomik nüfuzunu kırmak için Panama hükümetine baskı yaparak ABD’nin kanal üzerindeki erişimini artırmayı amaçladı. Ancak, Panama hükümeti ve Kanal İdaresi, kanalın uluslararası hukuka uygun şekilde bağımsız yönetileceğini belirterek bu baskılara karşı mesafeli durmaya devam ediyor.
Panama’nın Bağımsızlık Vurgusu
Panama, 1999 yılında ABD’nin kontrolünden çıkan kanalın tam egemenliğini elinde bulunduruyor ve kanalın yönetimini bağımsız bir yapı çerçevesinde sürdürüyor. Yetkililer, ABD ya da herhangi bir başka ülkenin özel ayrıcalıklar talep edemeyeceğini ve tüm gemiler için aynı kuralların geçerli olduğunu dile getiriyor.
Panama Kanalı’nın uluslararası ticaretteki kritik önemi göz önüne alındığında, ABD ve Çin gibi büyük güçler bölge üzerindeki etkilerini artırmak için rekabet halinde. Ancak Panama yetkilileri, tarafsızlık ve bağımsız yönetim ilkelerini koruyacaklarını belirterek, hiçbir ülkenin kanalı jeopolitik çıkarları doğrultusunda kullanmasına izin vermeyeceklerini ifade etti.
Gelişmelerin önümüzdeki dönemde ABD-Panama ilişkilerine nasıl yansıyacağı merak konusu olmaya devam ediyor.
4o
Yorumlar
Kalan Karakter: