IMO Deniz Emniyeti Birimi Direktörü Hiroyuki Yamada ile Söyleşi
Uluslararası Denizcilik Örgütü (IMO), gemi emisyonlarının azaltılmasından otonom gemilere, siber güvenlikten denizcilerin eğitimi ve sağlığına kadar geniş bir yelpazede çalışmalar yürütüyor. IMO Deniz Emniyeti Birimi Direktörü Hiroyuki Yamada, Seaways dergisine verdiği röportajda, örgütün önceliklerini ve denizcilik sektörünü bekleyen zorlukları sade bir dille anlattı.
Soru (Seaways / Kaptan Chris O’Flaherty AFNI): IMO’daki temel önceliğiniz nedir?
Hiroyuki Yamada: Şu anda IMO’nun en önemli politikası, gemi kaynaklı sera gazı (GHG) emisyonlarını azaltmak. Hedefimiz, 2050 yılına kadar emisyonları net sıfıra indirmek. Bu doğrultuda, MARPOL Ek VI’ya kısa vadede uygulanacak önlemler (EEXI ve CII gibi) ekledik ve 2023’ten itibaren bunlar zorunlu hâle geldi. Sırada, orta vadeli teknik ve ekonomik önlemler var. Ekim 2025’te düzenlenecek olağanüstü Deniz Çevresini Koruma Komitesi (MEPC) oturumunda, MARPOL Ek VI’nın bu kapsamda güncellenmesi bekleniyor.
Soru: Önümüzdeki 10-20 yıl içinde GHG azaltma çabalarının gemi emniyeti açısından en önemli noktası nedir?
Hiroyuki Yamada: En büyük etkilerden biri, amonyak veya hidrojen gibi yeni yakıtların kullanıma girmesi. Bu nedenle, emisyon azaltma hedefleriyle bağlantılı yakıt güvenliği IMO’nun en önemli gündem maddelerinden biri. Deniz Emniyeti Komitesi (MSC) bünyesinde “alternatif yakıtlar ve yeni teknolojiler” konusuna odaklanan bir çalışma grubu var. Bu grup, mevcut kurallardaki eksikleri belirleyip bunları gidermeye yönelik öneriler geliştiriyor.
Ayrıca, Yüklerin ve Konteynerlerin Taşınması Alt Komitesi (CCC) da IGC Kod’u (Dökme Hâlde Sıvılaştırılmış Gaz Taşıyan Gemilerin İnşası ve Donatımına İlişkin Uluslararası Kod) ve IGF Kod’u (Gaz veya Düşük Parlama Noktalı Yakıtlar Kullanan Gemiler İçin Uluslararası Emniyet Kodu) üzerinden alternatif yakıtları inceliyor. Yakıtların toksik olma ihtimaline karşı da hızlı bir düzenleme süreci işletiyoruz. MSC 109’da, tehlikeli yakıtlarla ilgili kodlara ilişkin değişikliklerin bekleme süresini kısaltma kararı alındı. Yani normalde dört yıl beklemek gerekirken, amonyak gibi yakıtlarla ilgili yeni kurallar 2026 itibarıyla zorunlu hâle gelebilecek. MSC, yakıt hücreleri ile metanol/etanol ve amonyak için geçici rehberler hazırladı; diğer yakıtlar da Haziran 2025’te yapılacak MSC 110’da ele alınacak. Nükleer tahrik de GHG emisyonlarını azaltmak için bir seçenek olarak gündemde.
Soru: Birçok alternatif yakıt var. Sizi özellikle endişelendiren bir yakıt türü var mı?
Hiroyuki Yamada: IMO’nun ilkesi, bu yakıt veya teknolojiler arasında tarafsız kalmak. Güvenlik ve tedarik açısından bazı yakıtların daha hızlı ilerlediğini görüyoruz. Önemli olan, bu yakıtların karbon yoğunluğunu ne ölçüde azalttığı ve IMO’nun bu yakıtların gemilerde ve denizciler üzerinde güvenli kullanımını nasıl düzenleyeceği.
Soru: Önümüzdeki birkaç yıl içinde sektörü bekleyen diğer emniyet sorunları neler?
Hiroyuki Yamada: Dijitalleşme, otomasyon ve uydu teknolojilerindeki gelişmeler büyük fırsatlar ve beraberinde bazı zorluklar getiriyor. Örneğin, Deniz Otonom Yüzey Gemileri (MASS) kodu oluşturma süreci epey karmaşık. Normalde kuralları kazalardan öğrendiklerimize göre geliştiririz; ama otonom gemilerde henüz böyle bir kaza deneyimi yok. Bu nedenle, hedefe dayalı (goal-based) bir yaklaşım benimsiyoruz ve zorunlu olmayan bir kod taslağı hazırlıyoruz. Bu taslak, SOLAS, Çatışmayı Önleme Tüzüğü (COLREG) ve diğer kuralların yanı sıra arama-kurtarma, kolaylaştırma (facilitation) ve yasal yönleri de kapsıyor. Konu çok geniş olduğundan MSC 109’da, bu kodun kabulünün 2026’ya ertelenmesine karar verildi.
Soru: Bu gecikmeye rağmen, 500 gros ton üzeri otonom gemilerin, kod resmen tamamlanmadan uluslararası seferlere çıkması mümkün mü?
Hiroyuki Yamada: Evet, teorik olarak mümkün. Şu anda bazı ülkelerin karasularında veya kıyı rotalarında otonom teknolojiler kullanılmaya başlandı bile. Gemiyi denetleyen idare (bayrak devleti), SOLAS’taki “eşdeğer hükümler” (equivalent clause) sayesinde gerekli istisnaları tanıyabilir. Tamamen insansız uluslararası sefer yapmak ise hem ticari fizibilite hem de güvenlik açısından şu anda çok zor görünüyor.
Soru: Colregs’te otonom gemilere uyum sağlamak amacıyla değişiklik yapılması gündemde mi?
Hiroyuki Yamada: Şimdilik Colregs’i değiştirmeye yönelik resmi bir teklif yok. Taslak MASS kodu, mevcut zorunlu düzenlemelere dayanıyor. Kod kabul edildikten sonra bir “tecrübe edinme süresi” olacak. Bu süreçte elde edilecek deneyimlerle, Deniz Emniyeti Komitesi SOLAS veya Colregs gibi kuralların revizyonunu yeniden değerlendirebilir.
Soru: IMO’nun şu anda uğraştığı diğer önemli konular neler?
Hiroyuki Yamada: IMO’nun Amaç Bazlı Standartlar (Goal Based Standards – GBS) yaklaşımını vurgulamak isterim. Bu sistem, belli bir hiyerarşi içinde zorunlu gerekçeleri belirliyor ve endüstri de bu gerekliliklerle uyumlu standartlar geliştirebiliyor. Eskiden IMO kuralları daha çok tarif edici (prescriptive) idi. GBS yaklaşımıyla beraber sınıflandırma kuruluşlarının detaylı kurallarının da denetimini yapabiliyoruz. Örneğin dökme yük gemileri ve tankerlerin inşasına ilişkin kurallar, 2012’den beri bu şekilde kontrol ediliyor.
Soru: STCW Sözleşmesi’nin gözden geçirilmesi konusunda düşünceleriniz neler?
Hiroyuki Yamada: Mevcut STCW aslında hedefe dayalı bir sisteme sahip. 2010 Manila Değişiklikleri’nden bu yana teknoloji, dijitalleşme ve alternatif yakıtlar konularında yeni ihtiyaçlar doğdu. Bu konuları kapsayacak bir “kapsamlı gözden geçirme” süreci var. Bu süreçte, denizcilerin yeniden eğitimi ve beceri kazanması, denizcilik okulları ve üniversitelerle iş birliği gibi unsurlar gündemde. Birimimiz, insan faktörüne de çok önem veriyor: Gemi dizaynından personel eğitimine, fiziksel ve psikolojik sağlık konularına kadar çeşitli açılardan denizciler için güvenliği sağlamayı amaçlıyoruz.
Soru: Denizcilerin fiziksel ve ruhsal sağlığı da önemli bir konu. Sizce buna nasıl yaklaşılmalı?
Hiroyuki Yamada: İnsan faktörü en önemli öncelik. Otomasyon ve dijitalleşme hızla artıyor ve denizcilerin bu yeni teknolojileri öğrenmesi, kendilerini güncel tutması şart. IMO da bu konuda e-öğrenme kursları ve teknik iş birliği programları gibi çeşitli kaynaklara sahip. Nautical Institute gibi kurumlarla iş birliğimizi geliştirerek denizcilerin refahı ve güvenliği için daha fazla destek sunabiliriz.
Soru: IMO Deniz Emniyeti Birimi’nin siber güvenlik konusuna bakışı nedir?
Hiroyuki Yamada: Siber güvenlik, genel anlamda bir güvenlik ve aynı zamanda emniyet yönetimi meselesi. Uluslararası Emniyet Yönetimi (ISM) Kodu; gemi ve personel için bütün riskleri, dolayısıyla siber riskleri de kapsar. Mayıs 2024’te, MSC 108’de siber güvenlik risk yönetimine dair rehberleri güncelledik. Artık gemi sahipleri ve işletmeciler, kendi risk analizlerini yapmalı ve ISM Kodu kapsamında bu tedbirleri uygulamalı. Deniz Emniyeti Komitesi, önümüzdeki oturumlarda ek siber güvenlik standartları geliştirmeyi planlıyor.
Soru: Deniz güvenliği konularında IMO ve BM (New York) arasındaki rol paylaşımı nasıl?
Hiroyuki Yamada: Gemilerin ve denizcilerin güvenliği öncelikli. Geçmişte odak noktası korsanlıkken, bugün Kızıldeniz’deki saldırılar gündemde. Galaxy Leader adlı gemiye yönelik saldırıyı kınadık ve mürettebat hâlâ rehin tutuluyor. IMO buna karşı sert bir karar aldı ve üye devletlerle gemi sahiplerine bölgede dikkatli olmaları çağrısında bulundu. Askerî müdahaleler tabii ki IMO’nun yetkisi dışında. Biz daha çok görüş ve bilgi paylaşımı, iş birliği projeleri ve saldırı verilerinin toplanarak BM Güvenlik Konseyi’ne iletilmesi gibi alanlarda rol alıyoruz. IMO Genel Sekreteri Arsenio Dominguez, 2024 başlarında BM Güvenlik Konseyi toplantısına uzaktan katıldı.
Soru: MSC 109’daki Resmî Emniyet Değerlendirmesi güncellemesinde, bir denizcinin yaşamı 4,35 milyon ABD Doları olarak değerlendirildi. Bu tür maliyet-fayda analizinde dengeyi nasıl görüyorsunuz?
Hiroyuki Yamada: Bu rakama çok takılmamak lazım. Yeni emniyet kuralları getirilirken, maliyet-fayda analizinde bir referans olarak kullanılıyor. Tanker, dökme yük, konteyner veya yolcu gemileri gibi farklı tiplerde de uygulanabiliyor. Bu tamamen kural koyucuların dikkate aldığı bir baz. Önceki değerlendirmede bu rakam 3 milyondu, yani artış sadece enflasyondan kaynaklanmıyor.
Soru: Denizciler kendi güvenliklerini artırmak için neler yapabilir?
Hiroyuki Yamada: Bizim en önemli görevimiz, denizcileri korumak. Denizcilerin yapması gereken temel şey, kendi yetkinliklerini daima geliştirmek. Eğitim, sizi hem kazalardan korur hem de yeni teknolojilere uyumunuzu sağlar. IMO’nun herkese açık internet sitesinde e-öğrenme kursları bulunuyor. Özellikle GHG ile ilgili konularda veya teknik destek faaliyetlerinde de çeşitli kaynaklar mevcut.
Soru: Nautical Institute, IMO’ya denizcilerin güvenliği için nasıl katkıda bulunabilir?
Hiroyuki Yamada: Nautical Institute dahil olmak üzere gemi sahipleri ve çalışan örgütlerin geri bildirimlerine çok değer veriyoruz. Komitelerimizde, denizcilerin doğrudan sesini duymak istiyoruz ve Nautical Institute bu açıdan büyük katkı sağlayabilir.
Kısa Biyografi – Hiroyuki Yamada
Hiroyuki Yamada, 1985’te Tokyo Üniversitesi Gemi İnşası Bölümü’nden mezun olduktan sonra Japonya Ulaştırma Bakanlığı’nda çalışmaya başladı. 1997-2000 yılları arasında Japonya’nın Londra Büyükelçiliği’nde IMO nezdindeki temsilcilerden biri olarak görev aldı. 2005’te IMO Sekretaryası’na katılarak Deniz Emniyeti Birimi’nde teknik görevli olarak çalıştı. 2018-2021 arasında IMO Deniz Çevresi Birimi Direktörü, Covid sonrası dönemde ise Konferans Birimi Direktörü olarak görev yaptı. 2024’te IMO Deniz Emniyeti Birimi Direktörlüğü’ne atandı.
Yorumlar
Kalan Karakter: