Sevgili Deniz Haber Okuyucuları,Öncelikle, yazılarıma gösterdiğiniz ilgiden dolayı çok teşekkür ederim. Şimdiye kadar sizlerle denizciliğe ilişkin teknik konuları paylaştım. Sanat, müzik, edebiyat ve felsefenin teknik konulardaki düşünce ve öngörü yelpaze

Sevgili Deniz Haber Okuyucuları,

Öncelikle, yazılarıma gösterdiğiniz ilgiden dolayı çok teşekkür ederim. Şimdiye kadar sizlerle denizciliğe ilişkin teknik konuları paylaştım. Sanat, müzik, edebiyat ve felsefenin teknik konulardaki düşünce ve öngörü yelpazesini açtığı ve konulara farklı pencerelerden bakmamızı sağladığı konusunda benimle hemfikir olduğunuzu düşünüyorum. Bu yazımda ben de, denize farklı bir pencereden bakmak  ve bunu sizlerle paylaşmak istedim.

“Her yüzyıla damgasını vuran olaylar ve belirli coğrafya sınırları içinde ona rengini veren olgular vardır. Geçmişi değerlendirme çabasında bugünden geçmişe bakarken bunlar, tarihsel dönemleri-“çağları”-ayırmada ve insanlığın serüvenini serimlemede sınır taşı işini görürler. Ne var ki, içinde yaşanılan çağın özelliğini oluşturan olgular, ancak olaylardan ayıklanıp kandırmacasız ortaya konunca-adları takılınca fark edilir. Bu işi yapanlarsa, çağı görenler ve o çağda yeni olanaklara-bakış, yaşantı ve eylem olanaklarına-işaret edenlerdir: ozanlar ve filozoflardır”(1).  

Kuğu gibi süzülen gemiler, uykuya dalan yelkenliler, gücünü azgın dalgalarıyla kanıtlamak isteyen okyanuslar, sevgi ile kucağına çağıran sessiz koylar, ahenkli bir tınıyla kumsallara savrulan dalgalar; şiirlerde dile gelmiş, şarkılarda ses bulmuş, resimlerde gerçekliğini kanıtlamış, denizcilere özlem, sevenlere, sevilenlere hasretle bekleyiş,  sevdalara ilham kaynağı olmuş.

Resimlerinde deniz temasını da işleyen Fransız ressam Claude Monet (1840-1926), resmi dört duvar arasından çıkarıp doğaya açılan,güneş ışığıyla tanıştırmıştır.


Claude Monet, “The Port at Argentuil”

İtalyan ressam Fausta Zonaro (1854-1829), Türkiye’de resim sanatının gelişmesine yardım etmiş, deniz ve Boğaziçi’ni canlandıran renkli resimler yapmıştır. 19. yüzyıl empresyonist ekolünde eserler veren Fransız ressamlarından Boudin Eugenenin (1824-1898), Caillebotte, Gustave (1848 - 1894) ve Camp, Joseph Rodefer de (1858 – 1923), romantizm ekolünde eserler veren İngiliz ressam Constable, John (1776 - 1837), Norwich ekolünün en parlak temsilcilerinden biri olan İngiliz ressam Jhon Cotman resimlerinde deniz temasını işlemiştir. 

Deniz temasını işleyen Türk ressamlarımız ise; Batılı anlamdaki Türk resminin ilk temsilcilerinden olan gemi inşaat mühendisi Bahriyeli İsmail Hakkı (1863-1920) “Baltık Denizi’nde Fırtına” tablosunda  “Baltık "Denizi”ni başarıyla betimlemiş en önemli deniz ressamlarımızdandır. Ressam, “Yavuz Zırhlısı”, “Fırtınada Bir Savaş Gemisi” konulu tablolarında, gemileri belgeselci bir tutumla resimler. Deniz ressamlarımız içerisinde tanınan yağlıboya ressamı olan Osman Nuri Paşa deniz sevgisini “Ertugrul Fırkateyni Japonya Yolculuğunda” tablosuna yansıtmıştır.


Bahriyeli İsmail Hakkı “Baltık Denizinde Fırtına”, Arkas Koleksiyonu
 
Resmettiği günbatımı ve fırtınalı deniz tabloları ile bilinen, 1817 yılında Kırım Bölgesindeki Feodosya kentinde doğan Ermeni ressam Ivan Aivazovski en çok donanma ve deniz resimleriyle fırtınalı denizlerin romantik ressamı olarak tanınmaktadır.

Ivan Aivazovski View of Odessa by Moonlight. 1846. Oil on canvas. The Russian Museum, St. Petersburg, Russia.

Müziğinde doğayı ustalıkla işlemiş Fransız besteci Claude Achille Debussy’in denize olan sevgi ve özlemini, denizci olamayışından yakınmasını “La Mer” bestesinde, Vivaldi deniz sevgisini “Deniz Fırtınası” eserinde ifade etmiş, 1961’de Azerbeycan’da doğan Mirzayev ise deniz tutkusunu “Üç Denizin Senfonisi”nde yansıtmıştır.
 
Türk bestecileri deniz üzerine birçok besteler yapmıştır. Deniz türkülerinden birkaç örnek verecek olursak; Sadettin Kaynak’ın “Hoy Gemici Hoy”, “Gemi İster Yedek”, “Gemim Gidiyor”; Şemsettin Ziya Bey’in “Denizin Dalgasını Bekliyorum”; Hacıbeyli Üzeyir Bey’in “Çırpındı Karadeniz Bakıp Türk’ün Bayrağına” türküleridir.

Daha nice şairler, yazarlar deniz üzerine şiirler, romanlar yazmış; ressamlar deniz tutkusunu, sevdasını resmetmiş, besteciler denize olan özlemlerini, sevgilerini bestelerine yansıtmıştır. Bu yazımda, 1869-1974 dönemini kapsayan; denizcilerimizin, denizi sevenlerin kendinden, yaşadıklarından, duygularından, tutkularından bir şeyler bulabileceği “İçinden Deniz Geçen Türk Şiirleri’nden birkaç mısra aşağıda yer almaktadır.   Ayrıca, Türk Edebiyatına değerli katkılarda bulunmuş ve şu anda hayatta bulunmayan Türk şair ve yazarlarını rahmetle, hayatta olanları da saygı ve sevgi ile anıyorum.
Hüseyin Sirat ÖZSEVER (1872-1959): Şiirlerinde özellikle aşk, kadın, doğa ve gurbet temalarını işlemiştir. Şairin “BOĞAZİÇİ NOTLARI” şiirinden birkaç mısra:

Akşamın rengi soldu gün gideli,
Bah maziye açtı bir dehliz
Yaşlı bir levha şimdi mavi deniz
Abanoz gölgelerle çerçeveli

Ziya GÖKALP (1876-1924): Didaktik şiir, manzum destan ve masal türünde eserle veren Ziya Gökalp’in “BULUT’A” şiirinden birkaç mısra:
 
Bulut, bulut karadan,
Denizden geliyorsun
Pembe kanatların var...

 
Jhon Cotman, “Cotman, John Sell”

Yahya Kemak BEYATLI (1884-1958): Türk şiirinin önde gelen şairlerinden olan Beyatlı, şiirlerinde özellikle tarihi değerler, İstanbul ve Boğaziçi, aşk, deniz ve ölüm temalarını işleyen şiirleri ile tanınmaktadır. Şairin “ITRİ” şiirinden bir mısra:

Öyle bir musukiyi örten ölüm,
Bir teseli bırakmaz insanda,
Muhtemel görmüyor henüz gönlüm;
Çok saatler geçince hicranda,
Düşünülür bir hayale, zevk alınır
Belki hala o besteler çalınır,
Gemiler geçmiyen bir ummanda.

Şairin “AÇIK DENİZ” Şiirinden birkaç mısra:

Birgün dedim ki “isterim artık ne yer ne yar”
Çıktım sürekli gurbete, gezdim diyar diyar;
Gittim son diyara ki serhadir yerin,
Hala dilimdedir tuzu engin denizlerin

“DENİZ TÜRKÜSÜ”’nden birkaç mısra:

Çıktığın yolda, bugün, yelken açık yapyalnız,
Gözlerin arkaya çevrilmeyerek, pervasız,
Yürü! Hür maviliğin bittiği son hadde kadar!
İnsan, alemde hayal ettiği müddetçe yaşar.


Claude Monet, "The Seine at Argenteuil”

“SESSİZ GEMİ”

Artık demir almak günü geçmişse zamandan
Meçhule giden bir gemi kalkar bu limandan
...
Birçok giden memnun ki yerinden
Birçok seneler geçti dönen yok seferinden

Ahmet HAŞİM (1885-1933): Türk şiirinde sembolizmin temsilcisi ve Fecr-i Ati akımının önde gelen şairlerinden biri olan Haşim aşk ve doğa şiirleri ile muziksel bir ahenk yaratmıştır. Şairin “O BELDE” şirinden birkaç mısra:

Denizlerden
Esen bu ince hava saçlarınla eğlensin
....
Sen ve ben ve deniz
Ve bu akşamki lersesiz, sessiz
Topluyor bu-yi ruhunu güya,
Uzak ve mavi gölgeli bir beldeden cüda kalarak
Bu nefyü hicre muabbed bu yerde mahkumuz.

Ali Cenap YÖNTEM (1887-1967): Yöntem Genç kalemler Dergisi başyazarlarından Ziya Gökalp ve Ömer Seyfettin ile birlikte yeni lisan akımının savunucularından ve hece ölçüsüyle yalın şiiriler yazdı.  Şairin “EYLÜL’ÜN DENİZİ” şiirinden birkaç mısra:

Dalgalar, ey büyük deniz dalgalar,
Dualar indirsin sana göklerden.
Benim dalgalarda çarpan kalbim var,
Bir şeyler haykırır uzak bir yerden.
  

 
Constable, John, Brighton Kumsalı ve Yelkenliler

Halit Fahri OZANSOY (1891-1971): Şairin “DENİZDE AY” şiirinden birkaç mısra:

İndi solgun ve ılık,
Ay ışığı denize
Bal rengi bir tatlılık
Çöktü gözlerimize

Edip AYEL (1894-1957): Divan şiirini çağda dil ve duygularla yeniden yazmayı amaçlayan günümüz Türkçesini aruz ölçüsü içinde uygulamaya çalışan şairin “MAVİLİK” şiirinden birkaç mısra:

Bulanma gökyüzünün lacivert olan denizi
Acımla rengine daldım, açılda gizle bizi!

 
Ali Mümtaz AROLAT (1897-1967): Şair, şiirlerinde doğa ve aşk temalarını işleyen hece ölçüsündeki şiirleri ile tanınmaktadır. Şairin “BİR GEMİ YELKEN AÇTI” şiirinden;

Bir gemi yelken açtı hayal iklimlerine,
Civarından çığlıkla yorgun martılar kaçtı;
Rüzgar sürüklenirlen derinlerden denize
Hayal iklimlerine yeni bir gemi yelken açtı.

Faruk Nafiz ÇAMLIBEL (1898-1973): “Hecenin Beş Şairi”  hareketinin temsilcisi olan şairin “NAZ” şiirinden alıntılar:
 
Ben ki, her damla derdim
Deniz olsun dilerdim
İpi elimle verdim
Benliğimi alsana

Ömer Bedrettin UŞAKLI (104-1946): Uşaklı, şekil olarak hecelere bağlı görünse de lirik bir şairdir. Şairin “DENİZDE AKŞAM” şiirinden birkaç mısra:

Akşamı süzme deniz,
Renginden gözüm yandı!
Koydaki alevden iz,
Gönlümde halkalandı!

“DENİZ HASRETİ” şiiri:

Gözümde bir damla su deniz olup taşıyor,
Çöllerde kalmış gibi yanıyor, yanıyorum
Bütün gemicilerin ruhu ben de yaşıyor
Başımdaki gökleri bir deniz sanıyorum
Nasıl yaşayacağım ey deniz, senden uzak?

Reşat EKREM KOÇU (1905-1975): Koşu Osmanlı tarihiyle ilgili araştırmaları, romanları ve özellikle İstanbul’u tüm yönleriyle ele aldığı İstanbul Ansiklopedisi eseriyle tanınır. Şairin “KIZ KAYASI” şiirinden birkaç mısra:

İşte...
Bir güzel şey ile korsanı,
Soyunuk ki can
Zehir gibi, çelik gibi, tığ gibi,
Ama biri denizin üstündeki nur,
Biri denizin dibi.

 
Fausta Zonaro. “Deniz kenarında dinlenme”

Selahattin BATU (1905-1973): Batu, şiir, gezi, deneme, makale, ---- ve çeviri alanında pek çok eser verdi. Şairin “RÜYALARIN YAŞI” şiirinden birkaç mısra:

Yosunlu, denizli gece.
Bir yeşil kıyıya veda.
Kimi ta yanımda Denizcilik Kimi bir uzak kıyıda.
Delidir suların aşıkı

Ahmet Muhi DRANAS (1909-1980: Şair, şiirlerinde aşk, doğa, mutluluk gibi temaları işledi. Şairin “OLVİDO” şiiri:

Ey unutuş! Kapat artık pencereni,
Çoktan derinliğe çekmiş deniz beni,
Çıkmaz artık sular altından o dünya

Orhan Veli KANIK (1914-1950): Türk şiirine yeni bir ses getirmiş olan şair birtakım kalıplardan kurtararak yalın bir dile kullanmıştır. Şairin “DENİZİ ÖZEYENLER İÇİN” şiirinden birkaç mısra:

Gemiler geçer rüyalarımda,
Allı pullu gemiler, damların üzerinden;
Ben zavallı,
Ben yıllardır denize hasret.


Şairin “GEMİLERİM” şiiri;

Gemilerim, yan yata yata;
Gemilerim, kurşunkalemiyle çizilmiş;
Gemilerim, kırmızı bayraklı.
Elifbamın yapraklarında
Kız Kulesi,
Gemilerim.

“DENİZ” şiirinden;

Deniz, benim eskiden yaptığım gibi,
Aynasını odamın tavanında
Dolaştırıp beni kızdırmaktan
Hoşlanır.

Melih Cevdet ANDAY (1915 ): Yeni şiiri öncülerinden olan Anday’ın “KAPI” şiirinden birkaç msra:

Ben de sizlerdenim ben de
Yerli yerimdeyim ben de ağaç gibi
Taş gibi soğuk
Güneş gibi scak
Rahat mı rahat deniz gibi...

Behçet NECATİGİL (1918-1979): Şiirimizin çağdaş ustaları arasında yer alan Necatigil kent insanının günlük yaşantısını, kendine özgü dili ve biçimiyle işledi. Şairin “BARBAROS MEYDANI” şiirinden birkaç mısra:

En gürültülü şarkılar
Çalarken plakta
Onlar orda oturur
Denize bakarlar

 
Fahri ERDİNÇ (1917-1986): Toplumcu gerçekçi bir sanatçı olan Erdinç’in “DENİZ ŞİİRİ”nden birkaç mısra:

Bu toprak tulumunun
Kaç bucak olduğumu bilen deniz!
Tekneler çift sürer poyrazında
Meltemler ekin eker,
Lodosun harman kaldırır
Uçsuz tarlalarında.

Cahit KÜLEBİ (1917-1997): Yeni edebiyat akımı içinde yer alan Külebi Anadolu insanının sorunlarını yurt gerçeklerini yalın bir dille anlatmıştır. Şairin “BİR DAMLA DENİZ” şiirinden birkaç mısra:

Bir damla deniz işte görüp göreceğin
Ey yoksulluklardan yola çıkan kişi!
Altmış yıl yaşadın, altı günlük ne kaldı?
Ne kaldı anılardan, acılardan başka?

Salah BİRSEL (1919-1999): Birsel, kendine özgü şiir dili ve ile  pek çok ödül kazanmıştır. Şairin “JALE” şiirinden birkaç mısra:

Ben takma gönüllerde yaşamadım
Gündüz gece açık denizden geçtim
Saçlarımı dağıtır gibi sevgilerimi dağıtmadım.

Necati CUMALI (1921): Cumalı, hikaye, roman, ----, deneme ve günce türündeki eserleriyle birçok ödül kazanmıştır. Şairin “DENİZ GÖRÜNÜR” şiirinden birkaç mısra:

Sonsuz denizin eliyle
Kutsandın bağışlandın
Denizsin artık sen de
Ey mutlu ölümlü.

“YAĞMURLU DENİZ” şiirinden birkaç mısra:

Bırakın beni dışarıda yağan yağmurlar alsın
Yanı sıra yağan yağmurların
Kaldırımların dibinden dibinden
Mutludur denize doğru giden

Adnan ARDAĞI (1922-1998): Aynı zamanda ders kitapları da yazan şairin “KARADENİZ” şiirinden birkaç mısra:

Karadeniz ses verir
Sanki yürek seslenir
Gökler gürülder gibi
Sular kemençelenir...sular kemençelenir.

Şükrü Enis REGÜ (1923-1976): Şair, son dönemlerinde daha çok çocuk şiiri ve masalları yazdı. Şairin “HAYDİ YOLA ÇIKALIM” şiirinden birkaç mısra:

Haydi yola çıkalım deniz,
Gemiler hazır
Dalgalar emrimizde
Rüzgar bizimle beraber
Sıla içimizde ufuklar
Yolumuzun üstünde bulutlar
Günler güvertemizde misafir;
Haydi yola çıkalım Denizcilik bize göre değil bu şehir

Feyzi HALICI (1924-):  Fezai mahlasıyla saz şirleri yazdı. Şairin “MAVİ BOĞAZ” şiirinden birkaç mısra:

Özlemini duyduğum şey, bütün bir yaz,
Boğazlar içinde ille mavi boğaz
En güzele, en yüceye, en maviye doğru
Üzengesinde, bir hırçın atın, ...

Bülent ECEVİT (1925-2005):  Merhum Başbakanımız, değerli devlet adamı Sn. Bülent ECEVİT Tagore, T.S. Eliot, Ezra Paund gibi şairlerden çeviriler yaptı. ECEVİT’in çok bilinen şiiri TAKA:

Takalar geçiyor allı yeşilli
Takalar geçiyor dümenleri nazlı
Takalar geçiyor en nazlı
Yelkenlilerden de güzel
Güvenli sularda işsiz dönenen
Gezi yelkenlilerden çok duyarak denizi
Takalar geçiyor enginlere
Yamalı gögsünü gere gere

Takalar geçiyor yükle yürekle
Takalar geçiyor emekle dolu
Günlük güneşlik kıyılardan kopmuş
Denizlerde Anadlu

Kıyılar kadın olmuş
Açılır gider erkeği
Takalar takalar toprağın
Denizde çarpan yüreği

Sabri ALTINEL (1925-1985): Şair, zengin bir dize işçiliğiyle yazdığı şiirlerde yalnızlık ve yabancılaşma gibi temaları işledi. Şairin “EY AŞAĞIlARDA OYALANAN DENİZ” şiirinden birkaç mısra:

Ey aşağılarda oyalanan Deniz
Nasıl olsa varır insan özgürlüğe
Taçlandırır kendini ışıyan usuyla
Çılgınca aldanışlar kırık sevinçler
Akan durmadan akan yaşam
Aşar doğayı ve zamanı
Şafağa bulanan elleriyle
Taştan sesten bir denize
Kanı ürperten yağmurlar
Sonra düşündüren sonra alıp
Götüren birdenbire
Taştan sesten bir denize

Can YÜCEL (1926): Şair yalın bir dili ve çok çeşitli buluşlarıyla özgün bir şiir dili yarattı. Dünya şiirinden çeşitli şiirler çevirdi. Şairin  “ARİFE TARİF” şiirinden birkaç mısra;

“Biraz taş biraz hayvan biraz düş”
Ve göğe aşırdığım kuş
Denizin mor bostanından
Süngerim al soğanım
Soluğumdan açan lale
Mutluluğa geleceğe

Hasan HÜSEYİN (1927-1984): Genellikle toplumcu anlayışta şiirler yazan mizah dergilerinde öyküler yazan şair çeitli şiir ödüllerini de kazandı. Şairin  “DEMEDİM Kİ” şiirinden birkaç mısra;
 
Bu kenti sevdim dedim
Benim olsun demedeim ki
Sevdim dedimse akşam kızıllığını
Gönlüm gibi akıp giden şu çayı
Şu ormanı şu denizi şu dağı
Benim olsun demedim ki

Metin ELOĞLU (1927-1985): Şair, resim yaparak sürdürdüğü yaşamında özel bir dil oluşturarak toplumsal sorunları ve insan ilişkilerini inceleyen şiirler yazdı. Şairin  “UYAN” şiirinden birkaç mısra;

Hadi uyan
Günışığı çilemeye başladı başucunda
Denizler bir mavilik edindi günden
Seher yeline uyup kuşlar tüneğinden uçtu
Bu türküyü dinlemeyecek misin

İlhan DEMİRASLAN (1928-1980): Dr. Demiraslan’ın çeşitli dergilerde yayımlanan yaşam anılarından kaynaklanan duygu yüklü şiirlerini daha sonra öykü-şiir çizgisinde sürdürmüştür. Şairin  “ESKİ SESLER ESKİ KULAKLARDA” şiirinden birkaç mısra;

Gelibolu’da kadı iskelesi çocukluğum
Teneke kayıklarım yelkeni bezden
Boğazda bata burunlu gemiler
Kimbilir şimdi hangi denizlerde
Kibilir şimdi nerelere gider

Halil KOCAGÖZ (1930-1984): Yurtgerçeklerini ve evrensel sorunları işleyen şiirleriyle tanınan şair, oyunlar ve çocuk romanları da yazmştır. Adına çocukları tarafından bir şiir ödülü oluşturuldu. Şairin  “GÖK SU” şiirinden birkaç mısra;

İlk deniz kızıdır arınan düşüncelerimizde
İner tül merdivenden sızan ışığıyla tanınan
Görünürken Samanyolu gergin usuyla denizde

Yılmaz GRUDA (1930): Şiirleri çeşitli dergilerde yayınlanan şairin “KARA ŞAPKALI HAYDUT’TAN” şiirinden birkaç mısra;

Bir gün baktı ki bu dünya yaşanmayacak kadar güzel
Sili ak kağıtlarda yazılmış sabahlarını, akşamlarını,
Bir büyük deniz düşünerek sustu
Artık sana şiir yok. Artık kimseler yok
Şimdi bir nehire gidiyor kara şapkası

Ece AYHAN (1931): Ayhan, Türk şiirine getirdiği yeni solukla İkinci Yeni akımın en çok sözü edilen şairlerinden biri oldu. Günce deneme ve söyleşi türünde ürünler verdi. Şairin  “SEVDA YARATAN ” şiirinden birkaç mısra;

-Sayın padişahım muhbir
Denizin altındaki bandolarda çalıyor muydu?

Cevat ÇAPAN (1933): Şairin tiyatro sorunları üzerine çeşitli yapıtları olup çok sayıda şiir çevirileri yapmıştır. Şairin  “UYAN” şiirinden birkaç mısra;

Her şey ne kadar kül rengi ve dağınık
Gökle denizin maviliği ötesinde

Ve uzakta düşlediğim Girit’te, belki de,
Denize inen çamları yıkıyor denizler


Caillebotte, Gustave “Tekneler”

Gülten AKIN (1933): Şiirleri çeşitli dergilerde yayımlanan şair, oyunlar da yazdı. Şairin  “TELEZAMAN” şiirinden birkaç mısra;

Deniz uzaklaşıyor gitgide
Ufuk çekiliyor
Kumsal genişliyor
Kısalıyor adımlarımızsa

 
Ümit Yaşar OĞUZCAN (1926-1984): Birçok şiirleri yayımlanan şairin kitabı ile aynı adı alan “ACILAR DENİZİ” şiiirnden birkaç mısra (3);

Ben acılar denizinde boğulmuşum
İşitmem vapur düdüklerini, martı çığlıklarını
Dalgalar her gün bir başka kıyıya atar beni
Duyarım yosunların benim için ağladıklarını

Şairin “DENİZ MUSİKİSİ” şiirinden birkaç mısra;

Deniz insanlarının hepsi cömert
Denizler, denizler doldurdu beni
Denizler mavi, denizler lacivert
Deniz insanlarının gönlü gani.

 

Afşan TİMUÇİN (1939): Prof. Dr. Timuçin felsefe dalında eğitimini tamamlamıştır. Felsefe ile ilgili kitaplar yanı sıra öykü ve deneme kitaplarıyla da tanınmıştır. Şairin “YAZDAN KALAN” şiirinden birkaç mısra;

Kocaman bir yazdan
Kala kala bu deniz kaldı
baş edilmez bir aşktan
Kala kala bu sevinç

 
Camp, Joseph Rodefer de “Durgun Hava”

Ergün GÜNCE (1938-1983): Ekonomist ve planlama uzmanı olan şairin “KIYIDA ÖLÜM” şiirinden birkaç mısra;

Ölürken görünmesin diye
Yumar sımsıkı gözlerini
Öper kendi dudaklarından
Güneydeki deniz aldırmaz buna

M. Alaeddin ASNA (1939): Türkiye’nin ilk halkla ilişkiler firmasını kuran Asna, şiir ve hikayeler yazmıştır. Şairin “GEMİCİ” şiirinden birkaç mısra;

O mutsuz bir gemicidir
Yanlış bir okyanusa yelken açmıştır
Uzanır halatların dibine arada bir
Güçsüz yumruklarıyla gözlerini siler
Nedenini bilemez.

 
Ataol BEHRAMOĞLU (1942): Şiirimizde 1960 kuşağının öncüsü olan Behramoğlu, çeviri, anı ve antoloji alanında ürünler vermiştir. Şairin “YAŞADIKLAIMDAN ÖĞRENDİĞİM BİR ŞEY VAR” şiirinden birkaç mısra;

İnsan saatlerce bakabilir gökyüzüne
Denize saatlerce bakabilir, bir kuşa bir çocuğa
Yaşamak yeryüzünde, onunla karışmaktır
Kopmaz kökler salmaktır oraya

 ….
Yaşadıklarımdan öğrendiğim bir şey var:
Yaşadın mı büyük yaşayacaksın, ırmaklara, göğe, bütün evrene karışırcasına
Çünkü ömür dediğimiz şey, hayata sunulmuş bir armağandır
Ve hayat, sunulmuş bir armağandır insana.

Güven TURAN (1943): Yunus Nadi Öykü ve Şiir Ödülü’nü kazanan şairin öykü, eleştiri ve deneme çalışmaları vardır. Şairin “BİR KENT VE KENDİSİ” şiirinden birkaç mısra;

Denize bakarken bile
Denizi düşlemek
İşte bu yaptığı çoktandır
Ve kendini bir kentte tasarlıyor
 

Ali Rıza ERTAN (1944-1979): Şiir eleştirmenliğiyle de tanınan şairin “GÜLLE BÜYÜYECEK ADI” şiirinden birkaç mısra;

Denizin maviliği ulaşıyor sana;
O, en kendinden olana.
Geliştireceğiz daha; dünü karanlık olanı,
O, ölümle bir tutulanı,
Yenilmez, girişken bir güne.

Ahmet ÖZER (1946): Çeşitli ödüller kazanan şairin “SEVGİN SENİN” şiirinden birkaç mısra;

Gül bahçelerinden geçen yağmur
Saçlarını dağıttı günlerime
Yüzün şiir ülke  oldu/kuş sevinçleri yüreğin
Sevgi serptim geçtiğim denizlere

Ahmet ADA (1947): Çeşitli ödüller kazanan şairin “RESİM” şiirinden birkaç mısra;

Denize çıkan sokak soğuktur üşürsün
Ey ince gömlekli Akdenizli çocuk
Yaz geride kaldı yetişirsin saonbahara
Bütün ömrün yok olan mavi bir bakış
Gibi geçiyor bir solukta bilmiyor musun

İsmail UYAROĞLU (1948): Uyaroğlu, şiir, çocuk şiir ve romanları ve tiyatro oyunu türündeki çalışmaları ile çeşitli ödüller almıştır. Şairin “ÖMRÜM, BANA BAĞIŞLA BU ŞİİRİ” şiirinden birkaç mısra;

Kumsalı döven denizlerden
Nasıl beyaz ve ince
Köpükler doğarsa, öyle
Beyaz ve vahşi
Vahşi, ve ince
Ömrüm, bana bağışla bu şiiri

Mustafa IRGAT (1950-1995): Ait’siz Kimlik Kitabı ile 1995 Orhon Murat Arıburnu Şiir ödülünü alan şairin “TEMSİL EDİLMEYEN’E” şiirinden birkaç mısra;

Soluğunu aileden birinin soluğunda duyduğuydu,
Anısı ten kimya ve katran safran meleği uç-uç;
Günü toz içre kaydırılan toprak tabut, -yönü
Havzapol yerine geçmiş kuyruklu bir külyıldız
Estikçe denizi yağan revnağa, yürü ya kulu’m

Barış PİRHASAN (1951): Senaryo yazarı olarak tanınan şairin “MARTILAR” şiirinden birkaç mısra;

Deniz gökyüzüdür
Kara bulutlar
Dalgalandıkça

Gültekin EMRE (1951): Çeşitli şiir ödülleri alan şairin “GECE DÜŞLERİ” şiirinden birkaç mısra;

Gece düşleri alır götürür beni
Dimdik yüreklerin yanında nöbete
Şarkı, türkü, şiirle dolmaya
Kilit vurulmuş denizlerin dilinde
Balıkçıların ağında mavi köpük olmaya

Arif AY (1953): Öykü ve deneme türünde eserler veren şairin “SU DÜŞÜ” şiirinden birkaç mısra;

Denize bir şeyler diyor adam
Çiviler çakarak denize
Gözlerinden
Denize bir şeyler diyor adam

Metin CENGİZ (1953): Şiir çevirileri yapan, antolojiler hazırlayanve 1996 Behçet Necatigil Şiir ödülü alan şairin “DENİZİ DONATIN” şiirinden birkaç mısra;

Karın öteki yüreğini duyuyoruz birlikte
Müziğini kendisi besleyen karın
Çağrımı anlamak isterseniz diyor beyaz ses
Biraz da denizi yapraklarla donatın


Boudin Eugene, “Marine Scene”

Ali CENGİZKAN (1954): Cengizkan’ın şiir kitapları dışında deneme kitapları da yayınlanmış olup çeşitli ödüller kazandı. Şairin “BAĞIMLI ŞİİR” şiirinden birkaç mısra;

Denizi düşün; bir oluşumdur, devinir.
Bir bütündür, ama parçalanır dalgalandığında
Yine de kuruduğu görülmemiştir ırmaklar gibi,
Bir trajedidir onu besleyen ırmakların kuruması.

Hüseyin Avni CİNOZOĞLU (1955): Şiirleri çeşitli dergilerde yayımlanan şairin “ŞAFAK BEKÇİSİ” şiiiriden birkaç mısra;

Çocukluğum tahta sandalyeli kasaba sinemasında
Nehirde yankısı abla kemancının
Nektar içeren bir nergis miydi ablam
Kıyısını denizlerin süslediği bir şehrin

 
Claude Monet, "The Fisherman’s House, at Varengeville"
 
Ahmet GÜNTAN (1955): Müzik yazıları, şiirleri çeşitli dergilerde yayımlanan şairin “YAĞMUR YAĞMUR ÇAKTI ŞİMŞEK” şiirinden birkaç mısra;

Deniz kıyısında koşuyordum
Birden ormanın içine girdiğimi fark ettim
Şimşek çaktı, gök gürledi, yağmur başladı
Ormanda yapayalnızdım

Haydar ERGÜLEN (1956): Reklam yazarı olan Ergülen’in şiirleri çeşitli dergilerde yayımlanmış olup şair, çeşitli ödüller almıştır. Şairin “PERİLER AŞKA UÇAR” şiirinden birkaç mısra;

Denizin üstünde uyku yasaklandığından beri
Karadayım, boğulsam da kırpmıyorum gözlerimi
Her zaman benim gözlerin değil uykusuz
Görüyorum beni okşayan gözlerdeki geceyi

Adnan ÖZER (1957): Çeşitli dergiler çıkaran Özer 1992 Cemal Süreyya Şiir Ödülü’nü kazandı. Şairin “MARMARA’DA AKŞAM” şiirinden birkaç mısra;

Deniz/ah! O uçsuz bucaksız gögsünde
Yeşil hareler oluşan/deniz
Gece dev bir çoban gibi
Kara kepeneğiyle abanınca üstüne
Çırpınır bırakır kendini

Engin TURGUT (1957): Resimle de uğraşan şair 1997 Orhon Murat Arıburnu Şiir Ödülünü kazandı. Şairin “SULARA KARIŞTIM” şiirinden birkaç mısra;

Aldanmayı, her yeni buluşmayı
Hüzün sayıyorum çiçek öpmeyi, kuş koklamayı
Yaşamak anlıyorum duygularımın terlemesini
Denizi ve gögü aşkla içime katmayı

 
Boudin, Eugene, “The Port of Ke Havre”

Çiğdem SEZER (1960):  Şiirleri çeşitli dergilerde yayımlanan şair 1998 Orhon Murat Arıburnu Şiir Ödülünü kazandı. Şairin “ANNEM UÇURUM DOĞURACAK” şiirinden birkaç mısra;

Böyle yalnız böyle iyi
Bir öyküyü yeni baştan okur gibi
Yeniden başlar gibi denize
Ama hiç bilmediğim bir denize

Sami BAYDAR (1962): Kişisel resim sergileri açan şairin öykü kitabı da yayımlandı. Şairin “AŞK” şiirinden birkaç mısra;

Ben, kaplumbağların çıldırmasında
İşe yaramaz kanıtların sahibiyim.
Günlerce bir deniz kıyısında yürüdüm
Bilmiyordum yüreğime bir gün
Anımsanan insan gücü saklanacak.

Hüseyin ATLANSOY (1962): Çeşitli dergilerde şiirleri yayımlanan şair, 1990 yılında Türkiye Yazarlar Birliği tarafından yılın şairi seçilmiştir. Şairin “GELEN DALGA BİR” şiirinden birkaç mısra;

-bir yanımız yere düşen yağmur damlacıklar
arasında delilikle 
inat edebilirse bilgeliye erişebilecek
-bir yanımız dumanlarını denize vuran
  yangınlarda, ve o deniz

Halil GÖKHAN (1967): Çeşitli, dergilerde şiirileri yayımlanan ve çeşitli ödüller kazanan şairin “DENİZ KİMİN” şiirinden birkaç mısra;

Taşıldır su ağırdır, yol yorgunu ve zahmet içindedir
Ermiş bir yelken takılır açılmaz kulaçlarına
Deniz senindir; bizim teknelerimiz var oysa
Çölün kalçasından bir borda
Kıçsız bir tekne, sağrısı ,insan derisiyle kaplı
Kitaplar yazmıyor bunu, deniz sizindir.
 

Satırlarıma;

Yunus EMRE’nin

Bu dünyada kalmayalım
Fanidir aldanmayalım
Bir iken ayrılmayalım
Gel dosta gidelim gönül

dörtlüğünde vurguladığı gibi; insanların sevgi, saygı ve hoşgörü ile insanları, doğayı ve doğa varlıklarını kucaklayarak evrensel sevgiye ulaşması temasını işlediğim “SEVGİYE ÇAĞRI” isimli şiir kitabımda yer alan içinden deniz değil ama her seyrin son limanı olan ve dünya insanının en fazla ihtiyacı olduğu sevgi geçen en kısa şiirim “Sevgi Sepeti” ile son vermek istiyorum.

Bana bir çiçek ismi söyle
Göstereyim sana yüreğimin neresinden kopardığımı....

Siz de “İçinden Deniz Geçen Türk Şiirlerinden” bir demet koparıp sevdiklerinize sunabilirsiniz.

Sevgiyle kalın.


Kaynakça

1) Kuçuradi, Ioanna,“Sanata Felsefe ile Bakmak, Ayraç Yayınevi (1997)
2) Abdullah ÖZKAN-Refik DURBAŞ, “Cumhuriyetten Günümüze Türk Şiiri Antolojisi, Boyut Dosya Yayınları (1996).