Karadeniz Teknik Üniversitesi (KTÜ) Sürmene Deniz Bilimleri Fakültesi Öğretim üyesi Doç. Dr. Coşkun Erüz, Karadeniz’in maalesef Avrupa’nın en kirli denizi olarak kabul edilen bir deniz olduğunu belirterek şuanda dünyada 100 milyon tonun üzerinde çöpün akarsularla denizlere taşındığını söyledi.

KTÜ Sürmene Deniz Bilimleri Fakültesi ev sahipliğinde 2 gün sürecek olan “Uluslararası Karadeniz’de Deniz Çöpleri Sempozyumu” bugün Prof. Dr. Osman Turan Kültür ve Kongre Merkezi’nde başladı. Sempozyumun açılışında söz alan Trabzon Valisi İsmail Ustaoğlu, "Günümüzde bir taraftan ekosistemimizi tehdit eden bu tip atıklarla ilgili bir sürü farklı projeler ülkemizde uygulanmaya çalışılıyor. Cumhurbaşkanımızın eşi hanımefendi Emine Erdoğan himayesinde yürütülen sıfır atık projesi de bunlardan birisi. Yine diğer yandan farklı projelerle tüm bu hepimizi tehdit eden, canlıları tehdit eden, tabiri caizse yaşam hakkımızı tehdit eden her türlü atıkla mücadele hepimizin temel görevi" dedi.

KTÜ Rektörü Hamdullah Çuvalcı da katı atıkların okyanuslarda olduğu gibi Karadeniz’de hızla arttığına dikkat çekerek, "Kıyılardan gemi ve benzeri deniz araçlarından, akarsulardan taşınan ve yüzde 80’ine yakını denizde 500 yıldan fazla bozulmadan kalabilen plastiklerden oluşan katı atıklar okyanuslarda olduğu gibi Karadeniz’de hızla artmaktadır. Bu sorunun çözümünde kamu idareleri, özel sektör ve STK’ların birlikte çalışması gerekmektedir. LitOUTer projemiz üniversite, kamu, özel sektör ve STK iş birliğiyle yürütülen örnek bir projedir” diye konuştu.

"10 yılı geçen süreden beri deniz çöpleri konusunda çalışmalar yürütüyoruz"

Proje Koordinatörü KTÜ Öğretim üyesi Doç. Dr. Coşkun Erüz de KTÜ Deniz Bilimleri Fakültesi olarak 10 yılı geçen süreden beri deniz çöpleri konusunda çalışmalar yürüttüklerini kaydederek “KTÜ Deniz Bilimleri Fakültesi olarak 10 yılı geçen süreden beri deniz çöpleri konusunda çalışmalar yürütüyoruz. Bu kapsamda Avrupa Birliği’nin de 2014 -20 programında deniz çöpleri konusunu ön plana çektiklerini biz de üniversite olarak 4 ortak ülke bir proje sunduk. Amaç, deniz çöplerini bilimsel olarak tespit ediyoruz kamu kurumlar ve yerel idareler kendi görevleri dâhilinde deniz çöplerini ve diğer katı atıkları toplamak için mutlaka bir mevzuatlar var uygulama yapılıyor. Düşünün Türkiye’de 83 milyon insan yaşıyor 83 milyon insanın her biri günde bir tek çöp bir tek sigara izmariti, ambalaj, poşet atmış olsa 83 milyon adet ediyor. 83 milyon tane atığı toplamak demek doğanın ve dünyanın tamamı bir şekilde çöplerle doluyor. Bunu geri temizlemeniz imkânsız. Şu an dünyada 100 milyon tonun üzerinde denizlere taşınmış yüzer durumda 100 milyon en az dibe batmış olarak 5-10 katı denizin dibinde ve içinde dolaşıyor. Aynı şekilde karasal alanlarda derelerde ve göller de ciddi miktarda kirlilik söz konusu. Bu projede şunu yapmaya çalıştık sorunu atma kelimesini atmayacağım, atmıyorum, attırmayacağım anlamına gelecek şekilde kişiselleştirebilirsek tüm bireyler olarak kavratırsak o zaman sorunun çözümünde de ilk atandan başlayarak çözmüş oluruz amaç buydu. Bu kapsamda projemizi sunduk. Dört ülke 6 ortakla birlikte projemiz kabul gördü birinci öncelikli proje olarak. Yaklaşık 28 aydır uyguluyoruz” şeklinde konuştu.

"Trabzon kıyılarına atılmış olan bir atık 1 ay sonra Gürcistan kıyılarına, oradan da Rusya’ya doğru gidiyor"

Karadeniz’in Avrupa’nın en kirli denizi olarak kabul edildiğine dikkat çeken Erüz, “Karadeniz maalesef ne yazık ki; Avrupa’nın en kirli denizi olarak kabul edilen bir deniz. Yani eldeki bilimsel verilere dayanarak Avrupa Birliği tarafından en kirli deniz olarak tanımlanıyor. Sadece deniz çöpü olarak değil, petrol kirliliği diğer kimyasal ağır metal ve diğer organik inorganik olan kirleticilerin hepsi anlamında baktığında hepsi kirli. Maalesef hepimiz kirletiyoruz, deniz çöpünde de durum aynı. Trabzon’u göze alsak yaklaşık 800 gramla bir buçuk kilogram arasında günlük atık üretiyoruz. Bu atığın yüzde 70’i toplanıyor olsa bile yüzde 10-20’si bir şekilde kontrol dışında doğaya bırakılıyor. Sadece Trabzon’da yılda 3 bin ton gibi bir rakam Karadeniz’e gidiyor. Bunu bütün ülkelere düşünürseniz Karadeniz’in etrafında 160 milyon insanın yaşadığını düşünürsek devasa bir rakama ulaşıyor. Dolayısıyla sorun çok ciddi. Çöpün şöyle bir özelliği var. Okyanus ve denizler hareket halindedir. Örneğin Trabzon kıyılarına atılmış olan bir atık 1 ay sonra Gürcistan kıyılarına, oradan da Rusya’ya doğru gidiyor. Bulgaristan’a atılan atıklar Batı Karadeniz’den İstanbul Boğazından Marmara’ya ya da Sinop, Zonguldak’a doğru geliyor. Uzun yıllar denizin içerisinde dolaşıp duruyor. Maalesef bu çöpler yüzde 80’i plastik ve bunların çoğu yüzer durumdadır. Bu yüzde 80 plastik ne yazık ki 500 yılı geçen bir sürede doğada parçalanıyor. Bir plastik denize düştüğünde yaklaşık 20 nesil boyunca orada kalacak” ifadelerini kullandı.

Türkiye’nin yanı sıra Romanya, Gürcistan ve Bulgaristan’ın ortak olduğu Avrupa Birliği (AB) destekli "LitOUTer" projesi kapsamında düzenlenen sempozyumda, deniz çöpü kirliliğinin kaynakları, deniz çöpü konusunda eğitim ve bilinçlendirme çalışmaları, deniz çöpüne ilişkin mevzuat, idari durum ve uygulamalar, deniz çöpünün ekolojik, ekonomik ve sosyo kültürel etkileri ele alınacak.

Kaynak: iha