Avrupa Birliği’nin (AB) deniz taşımacılığında çevresel etkiyi azaltma yönündeki yasal çabalarına rağmen, emisyonlarda 2015’ten bu yana artış gözleniyor. 2020 yılı, salgın nedeniyle düşüş istisnası dışında genel eğilim artış yönünde seyretti.
Avrupa Deniz Güvenliği Ajansı (Emsa) ve Avrupa Çevre Ajansı’nın (EEA) ortak raporunda, özellikle metan emisyonlarına dikkat çekiliyor. 2018 ile 2023 arasındaki dönemde en az iki katına çıktığı belirtilen metan salınımı, sıvılaştırılmış doğal gaz (LNG) kullanan gemilerin sayısındaki yüzde 32,2’lik artışa bağlanıyor. Raporda, yanmamış metan ve çıkarma, işleme ile taşıma sırasında oluşan sızıntılar da metodolojiye dahil edildi.
Veriler, 2022 yılında AB ulaşım sektöründeki toplam metan emisyonlarının yüzde 26’sının deniz taşımacılığı kaynaklı olduğunu gösteriyor. Rapor yazarları, LNG’nin gemicilik emisyonlarını azaltma potansiyeline dair kuşkuları dile getiriyor.
Avrupa Deniz Taşımacılığı Çevresel Raporu’nun ikinci baskısı, sektördeki başlıca çevresel baskıları inceliyor. Raporda, petrol ve su deşarjları, deniz çöpü, limanların genişlemesi, biyoçeşitlilik üzerindeki etkiler ve sera gazlarıyla hava kirleticilerden kaynaklanan emisyonlar masaya yatırılıyor.
Son dönemdeki yasal düzenlemeler, örneğin deniz taşımacılığının AB Emisyon Ticaret Sistemi’ne dahil edilmesi ve kükürt emisyon kontrol alanlarının genişletilmesi, bazı emisyon türlerinde düşüşü teşvik ediyor. Ancak rapor, partikül madde ve siyah karbon gibi diğer kirleticilerle ilgili zorunlu raporlama eksikliğinin, sektörün çevresel etkisini tam olarak değerlendirmeyi zorlaştırdığını vurguluyor.
Gemi yapımı, sökümü ve bakımı hakkındaki verilerin de henüz yetersiz olduğu, bu nedenle gemilerin tüm yaşam döngüsü emisyonlarının net şekilde hesaplanamadığı ifade ediliyor. Alternatif yakıtlar ve itiş sistemlerindeki gelişmelerin uluslararası düzeyde uyumlu kurallar gerektirdiği, ayrıca iş gücünün yeniden eğitilmesinin önem kazandığı uyarısı yapılıyor.
Rapor, AB destekli “Avrupa Okyanusları Paktı”nın şekillenmesinde temel bilgi kaynağı olacak. Bu girişim, sürdürülebilir okyanus yönetimini geliştirmeyi ve rekabetçi bir mavi ekonomi inşa etmeyi hedefliyor. Konuya ilişkin istişare süreci 17 Şubat’a kadar devam ederken, Avrupa Komisyonu’nun Pakt’la ilgili planlarını Haziran 2025’te açıklaması bekleniyor.
Yorumlar
Kalan Karakter: