Ege Denizi’nde göç olaylarını izleyen ve raporlayan Norveçli sivil toplum örgütü Aegean Boat Report’a göre, 2021’de bir önceki yıla göre Yunanistan’ın geri itme eylemlerinin sayısı yüzde 97 arttı.

Önceki hafta, Edirne’nin İpsala ilçesinde karadan ve İzmir Çeşme açıklarında ise denizden Yunanistan unsurları tarafından geri itilen toplam 20 göçmen soğuktan donarak ve boğularak yaşamını yitirdi. Yaşar Üniversitesi Uluslararası İlişkililer Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Ayselin Yıldız, göçmenlere yönelik bu insanlık dışı uygulamaların sistematik hale geldiğini ve cezalandırılmadıkça bu eylemlerin meşrulaşmaya başladığını belirterek, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ne (AİHM) bu konuda daha çok davanın taşınarak bu davaların da gereğince sonuçlandırılması gerektiğini ifade etti.

Sahil Güvenlik Komutanlığı verilerine göre; 1 Ocak- 4 Şubat 2022 tarihleri arasında, deniz yoluyla yapılan göç esnasında meydana gelen ve arama kurtarma faaliyetleri icra edilen 79 düzensiz göç olayı meydana gelirken bu olaylarda düzensiz göçmen sayısı ise bin 975 oldu. 2022’de meydana gelen 79 düzensiz göç olayının 50’den fazlasında, göçmenlerin, Yunanistan unsurları tarafından çetin kış koşullarına karşın ya denize atıldı ya da can salları içinde karasularımıza itilip Sahil Güvenlik Komutanlığı tarafından kurtarıldığı dikkat çekti. Son olarak 31 Ocak 2021 gecesi, İzmir Çeşme açıklarında, Yunanistan unsurları tarafından gece saatlerinde doğrudan denize atılan 3 düzensiz göçmenden 2’si yüzerek kendi imkânları ile karaya çıkarken 1’inin ise cansız bedenine 3 gün sonra ulaşıldı. Denizdeki olayların yanı sıra geçen hafta Edirne’nin İpsala ilçesinde bu kez kara sınırını geçmeye çalışan ve Yunanistan unsurları tarafından geri itilen 19 göçmen soğuktan donarak yaşamını yitirdi.

Uluslararası örgütler de durumu raporladı

Yaşar Üniversitesi Uluslararası İlişkililer Bölümü Öğretim Üyesi ve UNESCO Uluslararası Göç Kürsüsü Yürütücüsü Doç. Dr. Ayselin Yıldız, “Ege Denizi’nde göç olaylarını izleyen ve raporlayan Norveçli bir sivil toplum örgütü olan Aegean Boat Report’a göre; 2021’de bir önceki yıla göre Yunanistan’ın geri itme eylemlerinin sayısı yüzde 97 arttığı belirtiliyor. Norveçli örgütün, 2021’de sadece Ege Denizi’nde 629 geri time vakası raporladığını görüyoruz. Uluslararası Af Örgütü de bu konuda ‘Şiddet, Yalanlar ve Geri İtmeler’ isimli bir rapor yayınladı. Rapor, Yunanistan’ı ve hatta geri itme eylemlerinin gerçekleştirildiği yerlerde AB Sınır Koruma Ajansı FRONTEX’in personelinin olduğunu belirterek, FRONTEX’i de sığınmacılara karşı insan hakkı ihlallerine göz yummakla eleştiriyor” diye konuştu.

İnsanlık dışı eylemler meşrulaşmamalı

Geri itmenin sadece denizde değil karada da gerçekleştiğini ifade eden Doç. Dr. Ayselin Yıldız, “Ege Denizi’ndeki geri itmelerin yanı sıra Edirne’de gerek kara sınırında gerek Meriç Nehri üzerinde, birçok geri itme vakası mevcut. Çok daha ciddi tehlike şu ki Yunanistan’ın göçmenlere yönelik bu insanlık dışı uygulamaları, sistematik hale geldi ve cezalandırılmadıkça bu eylemlerin meşrulaşması söz konusu oluyor. Yunanistan’a sessiz kaldığınızda bugün Belarus-Polanya sınırında da, Libya açıklarında da aynı durum gerçekleşiyor. Yani Avrupa Birliği, göçmenlerin Avrupa’ya ulaşmasına gerekirse insanların ölümüne neden olarak engellenmesine sessiz kalarak bu insanlık dışı eylemleri meşrulaştırıyor” dedi.

Daha çok dava AİHM’e taşınıp davalar gereğince sonuçlandırılmalı

“Yunanistan tarafından gerçekleştirilen bu insanlık dışı eylemler ilk değil, yeni değil, üstelik hepsi somut delillerde açıkça senelerdir ortada. Öyle ki Yunanistan’ın fiili sınır politikası haline geldi” diyen Doç. Dr. Yıldız, bu konuda bazı davaların AİHM’e gittiğini, daha çok davanın mahkemeye taşınması ve bu davaların gereğince sonuçlandırılması gerektiğini söyledi.

Göçmenlerin sığınma hakkı da ihlal ediliyor

Sığınmanın, temel ve evrensel bir insan hakkı olduğunun altını çizen Doç. Dr. Ayselin Yıldız, “Bu hak, kişinin bedensel ve zihinsel bütünlüğünü koruma talebinin bir gereğidir. Yunanistan topraklarına veya kara sularına giren göçmenlerin sığınma başvuru hakları bulunuyor. AB mevzuatına göre de sığınmacıların AB’ye giriş yaptıkları ilk ülke, sığınma başvurularını almak ve değerlendirmekle sorumlu. Sığınma başvurusu uygun bulunmayan ve haklarında düzensiz göçmen oldukları kesin kararı bulunanlarsa yine insan haklarını ihlal etmeden uygun şekilde sınır dışı edilebilir. Bu noktada da Yunanistan bir taraftan geri itmeleri sınır politikası haline getirirken diğer taraftan hukuksal zeminde Türkiye’nin de güvenli üçüncü ülke olduğunu iddia ederek, sığınmacıların Türkiye’ye geri gönderilmesinin mümkün olduğunu savunuyor. Türkiye’nin bu noktada çok dikkatli olması gerekiyor” dedi.

Kaynak: iha