İsrail ordusu, Gazze'ye insani yardım taşıyan ve aralarında İsveçli çevre aktivisti Greta Thunberg, Türk aktivistler Hüseyin Şuayb ile Yasemin Acar ve Avrupa Parlamentosu üyesi Rima Hassan'ın bulunduğu 12 kişilik mürettebatı taşıyan Madleen gemisine uluslararası sularda müdahalede bulundu.
Kimyasal Sıvı İddiası ve Müdahale Anları
Özgürlük Filosu Koalisyonu'na (Freedom Flotilla Coalition) ait olan 18 metrelik yelkenli gemi, 1 Haziran'da İtalya'nın Sicilya adasındaki Catania limanından yola çıkmıştı. Gemiye müdahale öncesinde İsrail dronlarının beyaz kimyasal bir sıvı döktüğü iddia edildi. Alman aktivist Yasemin Acar, sosyal medya hesabından paylaştığı videoda beyaz bir maddenin güverteye döküldüğünü göstererek "Gözlerimde yanma var" dedi. İnsan hakları aktivisti Hüseyin Şuayb ise "Üzerimize kimyasal bir sıvı döktüler, ne olduğunu bilmiyoruz. Bu sivillere karşı işlenmek üzere olan başka bir savaş suçudur" açıklamasında bulundu.
Müdahale, 9 Haziran Pazartesi günü yerel saatle 03:02'de, geminin Gazze kıyılarına yaklaşık 185 kilometre (100 deniz mili) uzaklıkta, 31.95236° K, 32.38880° D koordinatlarında uluslararası sularda gerçekleştirildi. İsrail'in elit deniz komando birimi Shayetet 13, gemiyi ele geçirerek mürettebatı gözaltına aldı.
Rima Hassan: "Uluslararası Hukuk İhlali"
Gemide bulunan Fransız-Filistinli Avrupa Parlamentosu üyesi Rima Hassan, müdahale öncesinde sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada, İsrail savaş gemilerinin kendilerini çevrelediğini ve alarm sirenleri çaldığını belirtti. Hassan, La France Insoumise (Boyun Eğmeyen Fransa) partisinden seçilen ilk Filistinli kökenli kadın Avrupa Parlamenteri olarak tanınıyor ve İsrail'e yönelik boykot kampanyalarına verdiği destek nedeniyle Şubat 2025'te İsrail'e girişi yasaklanmıştı.
Hassan, gemiye yönelik müdahalenin "uluslararası hukukun açık ihlali" olduğunu ve "insani yardım götürme görevinde olan sivillere yönelik bir saldırı" niteliği taşıdığını vurguladı. Fransız milletvekili Jean-Luc Mélenchon, partisinden Hassan'a destek vererek "Cesur bir şekilde tehlikeye atılan Rima Hassan'ımızı desteklemek için orada olalım" diye yazdı.
Greta Thunberg: "Kaçırıldık"
İklim aktivisti Greta Thunberg, Özgürlük Filosu Koalisyonu tarafından yayınlanan videoda "Eğer bu videoyu görüyorsanız, uluslararası sularda İsrail işgal güçleri veya İsrail'i destekleyen güçler tarafından durdurulduk ve kaçırıldık" dedi. Thunberg, İsveç hükümetine kendisinin ve diğerlerinin en kısa sürede serbest bırakılması için baskı yapılması çağrısında bulundu.
İsrail: "Selfie Yatı"
İsrail Dışişleri Bakanlığı, gemiyi "ünlülerin selfie yatı" olarak nitelendirerek, mürettebatın güvenli bir şekilde İsrail kıyılarına götürüldüğünü ve ülkelerine gönderileceklerini açıkladı. Bakanlık, mürettebata sandviç ve su verildiğini gösteren bir video yayınladı. İsrail Savunma Bakanı Israel Katz, gemideki aktivistleri "sol görüşlü aşırılıkçı aktivistler" ve "Hamas propaganda sözcüleri" olarak tanımlamış ve "Gazze'ye ulaşamayacaksınız" demişti.
Katz, mürettebatın Aşdod Limanı'na varışlarında 7 Ekim saldırılarından görüntüler izletileceğini açıkladı. İsrail makamları, son iki hafta içinde 1.200'den fazla yardım kamyonunun Gazze'ye girdiğini ve geminin taşıdığı yardımın bir kamyon yükünden az olduğunu belirtti.
Türkiye'den Sert Tepki
Türkiye Dışişleri Bakanlığı'ndan yapılan açıklamada, müdahalenin "uluslararası hukukun açık bir ihlali" olduğu belirtilerek şu ifadeler kullanıldı: "Netanyahu hükümetinin, seyrüsefer serbestisini ve deniz güvenliğini de tehdit eden bu menfur saldırısı, İsrail'in bir terör devleti olduğunu bir kez daha ispatlamıştır. Gazze'de açlığı bir silah olarak kullanan ve insani yardımların ulaştırılmasını engelleyen İsrail'in soykırım politikalarına karşı uluslararası toplumun haklı tepkisi devam edecektir."
Uluslararası Tepkiler
BM Filistin İnsan Hakları Özel Raportörü Francesca Albanese, geminin uluslararası sularda durdurulmasının hukuksuz olduğunu ve İsrail'in bu konuda yetkisi bulunmadığını belirtti. Albanese, "Madleen derhal serbest bırakılmalı, her Akdeniz limanı Gazze'ye yardım, dayanışma ve insanlık taşıyan tekneler göndermeli" dedi.
Hamas, müdahaleyi "korsanlık" ve "organize suç" olarak nitelendirerek aktivistlerin derhal serbest bırakılmasını talep etti. Filistin Dışişleri Bakanlığı ise aktivistlerin eylemini "asil" olarak nitelendirerek korunmaları çağrısında bulundu.
Avrupa Parlamentosu'ndan 200'den fazla milletvekili, Madleen'in Gazze'ye ulaşmasına izin verilmesi ve insani yardım kargosunun derhal teslim edilmesi için İsrail'e açık mektup yazmıştı. Fransa Dışişleri Bakanlığı, gemideki 6 Fransız vatandaşı için konsolosluk koruması sağlanacağını açıkladı.
Madleen ve Gazze'nin İlk Kadın Balıkçısı
Gemi, 2014 yılında Gazze'nin ilk ve tek kadın balıkçısı olan Madleen Kulab'ın adını taşıyor. 30 yaşındaki Madleen, İsrail'in Gazze'ye yönelik savaşı başladığında ailesiyle birlikte defalarca yerinden edilmek zorunda kaldı. İsrail'in balıkçı teknelerini ve avlanma ekipmanlarını yok etmesi nedeniyle artık balıkçılık yapamıyor. "Her şeyimizi kaybettik - bir ömrün meyvesini" diyen Madleen, gemiye adının verilmesinden onur duyduğunu belirtti.
Taşınan Yardımlar ve Güzergah
Madleen, bebek maması, un, pirinç, tıbbi malzemeler, koltuk değnekleri, çocuk protezleri ve su arıtma kitleri dahil olmak üzere Gazze halkının acil ihtiyaç duyduğu malzemeleri taşıyordu. 2.000 kilometrelik yolculuğun 7 günde tamamlanması planlanmıştı. Geminin konumu, Forensic Architecture ve gemideki Garmin cihazı aracılığıyla canlı olarak takip ediliyordu.
Tarihsel Bağlam: Mavi Marmara'dan Madleen'e
Bu müdahale, 2010 yılında benzer bir insani yardım görevinde 10 kişinin hayatını kaybettiği Mavi Marmara olayını hatırlattı. 31 Mayıs 2010'da İsrail komandoları, 600'den fazla aktivist taşıyan ve Gazze'ye insani yardım götüren Mavi Marmara gemisine uluslararası sularda müdahale etmiş, çıkan çatışmada 9 kişi hayatını kaybetmiş, bir kişi de 4 yıl sonra yaralarından ölmüştü.
Özgürlük Filosu Koalisyonu, 2008'den bu yana Gazze ablukasını kırmak için deniz yoluyla yardım götürme girişimlerinde bulunuyor. Mayıs ayında başka bir FFC gemisi olan Conscience, Malta açıklarında drone saldırısına uğramış ve görevini tamamlayamamıştı.
İsrail'in Gazze Ablukası ve İnsani Yardım
İsrail, 2007'den bu yana Hamas'ın Gazze'yi kontrolü ele geçirmesinden sonra bölgeye kara, deniz ve hava ablukası uyguluyor. BM'ye göre Gazze nüfusunun %90'ından fazlası akut gıda kıtlığı yaşıyor ve bölgede açlık riski giderek artıyor. İsrail, Mart ayında 11 hafta boyunca Gazze'ye tüm yardımları engellemiş, uluslararası baskılar sonucu Mayıs ayında sınırlı yardımlara izin vermeye başlamıştı.
İsrail makamları, yardımların güvenlik gerekçesiyle önce Aşdod Limanı'nda denetlenmesi gerektiğini ve ardından Kerem Şalom sınır kapısından Gazze'ye gönderildiğini belirtiyor. Ancak yardım kuruluşları, giren yardımın ihtiyacın çok altında olduğunu ve insani krizin derinleştiğini vurguluyor.
Sonuç
Madleen gemisine yönelik müdahale, İsrail'in Gazze ablukası ve uluslararası hukuk konusundaki tartışmaları yeniden alevlendirdi. Gemideki aktivistlerin güvenli bir şekilde ülkelerine gönderilmesi beklenirken, Gazze'deki insani kriz ve abluka sorunu uluslararası gündemdeki yerini korumaya devam ediyor. Özgürlük Filosu Koalisyonu, bu müdahalenin kendilerini durduramayacağını ve Gazze halkıyla dayanışma görevlerini sürdüreceklerini açıkladı.
Yorumlar
Kalan Karakter: