Hüsnü Çöllü: "Tedbir pakedinde geç kalındı"

CHP'nin denizci milletvekili Hüsnü Çöllü ile yaptığımız röportajın ilk bölümünü dün yayınlamıştık. Röportajın 2. Bölümünü de bugün yayınlıyoruz.

Denizhaber:  Belekte geçtiğimiz yıl sonuna doğru bir arama konferansı olmuştu. Sektör devlet kredilerimize kefil olsun diye istekte bulunmuştu. Özel bankalardaki borçlar devlet bankasına geçsin bu konular konuşuldu. Bu doğrultuda bir gelişme oldumu?

Hüsnü ÇÖLLÜ: Arama konferansında ben de vardım. Sayın Bakanla birlikte açılışında bulunmuştum. Ondan sonra bir gelişme yaşanmadı.Zaten bu talepler ekonomik koordinasyon kurulunda da bunlar gündeme geldi. Henüz hiçbir gelişme yok dediğim gibi tedbir alınması için para lazım. Bence hükümetin gündeminde seçim var ve bununla ilgilenmiyor.Bizse ekonomiyi konuşuyoruz. Yoksulluğu konuşuyoruz.

"DTO ile birlikte hareket ettik"

Denizhaber: Bir de Koreli heyetin kendilerinden randevu isteyen armatörlerimizi kabul etmemesi konusu var . Sipariş iptali ile ilgili olduğu için dendi. Koreli bakanın Sayın Başbakanın arkadaşı olduğu, randevu için Sayın  Başbakandan da yardım istendi şeklinde bir bilgi var.

Hüsnü ÇÖLLÜ: Meclis başkanına geldi. Ziyaretti.  O ziyaretin organizasyonunda bende meclis başkanının sayın Köksal TOPTAN’la beraberdim. Deniz Ticaret Odası attığı her adımda sağolsun bizimle birlikte hareket ediyor. O konuda bende yakın takipteyim en azından Koreli yetkililere bu ödemelerin bir plan program dahilinde  geciktirilmesi gerekir dedim.

"Hükümet destek pakedinde gecikti"

Denizhaber: Kaporoların yanmasını dahi göze alanlar olduğu söyleniyor.

Hüsnü ÇÖLLÜ: Koreliler ki Dünya’nın  her yerinde bu böyledir çok güzel bir sözleşme yapmışlar.Bu profesyonelliğin göstergesi.Tabii burda devletin ne yaparsan yap demesi filomuzun son 5-6 yılda geldiği güzel noktadan yok olmasını gündeme getirebilir. Belki sektörün beklediği boyutta bir katkı olmasa bile en azından umut verecek  boyutta olması lazım.

Şu çok önemlidir bir örnekle söyleyeceğim son bir aydır hükümetin yapacağı katkıyı tedbiri hayal ederek özellikle gemi inşadan özellikle armatörlerden işçi ve gemi adamı çıkarılmıyordu. Tersanelerden işçi çıkarılmıyordu.Hükümet bu gün yarın derken katkı sağlayacağız derken şimdi eğer umut iyice kesilirse ki son birkaç güne kadar hiçbir gelişme yoktu  binlerce insan işsiz kalacak. Zaten çıkarılmalar oldu bunun had safhaya gelmesinden korkarım.

"Gemi inşa sektörü gelişime hazırlıksız yakalandı"

Denizhaber: Tersane kazaları konusunda düşünceleriniz neler? Meclis komisyonu kuruldu rapor çıkarıldı bu konu gündemden düştü mü?

Hüsnü ÇÖLLÜ: Tersane kazaları konusunda şu an gündemde öyle bir sıkıntı yok. Zaten kaza yapacak gemi inşa  çalışanı kalmadı.ama bu üzücü kazaların nedeni çok konuşuldu çok yazıldı . Çünkü birden hazırlıksız yakalandı sektör. Birden gelişen gemi inşa sanayii ve bunun denetlemesini sağlayan devlette buna çözüm bulamamıştı. Ama sonunda bu konuda olumlu tedbirler alındı adımlar atıldı diye hatırlıyorum. Birde genel bir oranlamaya bakmak lazım.

Son dönemde üst üste bu ölümlü kazalar olunca herkesin gözü gemi inşa sanayine yöneldi. Konu taşaron sistemine getirildi. Tabii burda gemilerin ucuz maledilmesi adına işçi personel istihdamından önce taşarona verme süreci konuşuldu. Bunlar hep oturulup  konuşulması  planlaması yapılması gereken şeyler. Çalışanların tersanelerin kendi bünyesinde istihdam edilmesi ve eğitiminin ona göre yapılması şart diye düşünüyorum. Gemi inşa sanayinde çalışan işçinin eğitilmesi gerekir.

"Daha çok tarım toplumuyuz"

Denizhaber: Genelde şöyle bir yargı var çok uzun bir sahil şeridimiz olmasına rağmen sırtımızı denize döndüğümüz söylenir. Doğruluk payı varsa sizce neden?Deniz kültüründen çok uzakmıyız?. Sizce yönümüzü yavaş yavaş denize doğru döndürüyormuyuz?

Hüsnü ÇÖLLÜ: Benim 20 yıldır yönetimsel sorumluluğunu aldığım günden beri yapmaya çalıştığım en önemli şey denizi ve denizciliği halka sevdirmektir.Deniz deyince benim aklıma deniz taşımacılığı beraberinde gemi  inşası beraberinde balıkçılık, deniz turizmi, marina, yatlar,tekne imalatı,su sporları,dalış ,kruvaziyer ..hepsi bütün olarak geliyor.Bu kadar geniş sahilin var 8333km uzunluğunda bir sahilimiz var. 350 bin kilometre karelik bir kara suyumuz var. Biz bunu mavi vatan olarak kabul ediyoruz..Buna rağmen ülkemiz neden denizcilikte geri kaldı? Ben halkın arasında denizi sevdirme sürecinde bunları bu kadar keskin paylaşmıyorum.

Biz kara insanıyız bunun etkisi de vardır mutlaka. Kara toplumu olarak yetişen insanlar tarım toplumu olarak yetişiyor. Neden deniz yeterince tercih edilmiyor derseniz? 9 milyon nüfusu var Yunanistan’ın 5-6 yıl önceki bir rakamı söyleyeyim dünya deniz taşımacılığı pastası sadece taşımacılık diyorum bakın 300 milyar dolardır. Bunun 60 milyar doları Yunanistan’ın. O tarihlerde 1,5 –2 milyar doları Türkiye’nin. Yunanistan neden gelişti? Çünkü bir ada ülkesi. Adadaki insanın anakara ile buluşması mutlaka deniz yoluyla olur.Yunanistan’da tarım yok.Toprak verimsiz.İnsanlar balıkçılığa yönelmiş.Devlette halkın bu yönde gelişmesi adına çok ciddi çok büyük destekler sağlamış.

Bizim ülkemiz de de denizciliğin en çok geliştiği bölge Karadeniz  bölgesi. Kıyıya dik sarp ve tarıma elverişsiz bölgelerinde ki insanlar ya gemi adamı yada Rize gibi daha başarılı yerinde olan kişilerde armatör olmuştur.Yani biraz doğa zorlamıştır. Şimdi  Antalyada’ki insanımı kolay kolay denizci yapamazsın.Çünkü büyük bir rant var karada.Avrupa’da gelişmiş ülkelerin hepsi denizcilikte ilerlemiş. Hollanda’nın Anayasa’sında 12 metreye kadar olan tekneler kaptansız herkesin kullanımında.Tabii bu ülkelerin dünyanın uzak noktalarında sömürgeleri var.Tabii dünyaya hakim olmak adına denizciliğini geliştirmiş.

"Erken genel seçim olabilir"

Denizhaber: Kendi karasularımızda mesela Karadeniz’de yolcu taşımacılığı yok. Olması gerekmez mi?

Hüsnü ÇÖLLÜ: Kıyıya paralel taşımacılık her zaman rantabl değildir. Kendi karasularımızdaki taşıma deniz ticaret odasını çabasıyla çok yakın bir zamanda  yakıtta alınan, kabotaj dahilindeki yakıtta ÖTV nin düşürülmesi ile deniz taşımacılığız biraz ivme kazandı. Ama öncesinde karadaki yakıtın fiyatı ile denizdeki yakıtın fiyatı rekabet edemiyordu. Her zaman bu doğal bir gerçektir iki nokta arasındaki taşımacılık rantabldır. Yani kara taşımacılığını olmadığı durumlarda deniz taşımacılığı tercih edilir. İstanbul boğazında ki tekne ve deniz taşımacılığı boyutu buna bir örnektir.

Tüm bunlara rağmen ben inanıyorum ki bu siyasi gelişmeler sıkıntılar bir şekilde aşılacak ülkemiz ekonomik açıdan da düze çıkacak. Bunun içinde yerel seçimleri iyi değerlendirmek iyi tercih yapmak gerek. Oyların biraz yön değiştirmesi ile bir erken genel seçim olabileceğini düşünüyorum. Artık Türkiye’nin enerjisini ekonomik ve sosyal gelişime ayırması gerek. Sanayileşmeye ayırması lazım. İşimiz çok zor ama imkansız değil çok çalışarak ve üreterek bu borç  yükünün altından kalkabileceğiz.eleştirmek kolaydır ama çözüm için ne yapılması gerekir artık o noktadayız.

Denizhaber: Şimdi burada Avrasya Boat Show  fuarında konuştuğumuz kişiler  dedilerki biz artık yurt dışına Türk bayrağı ile ile çıkmak dolaşmak istiyoruz. Vergi yükümüzün azalması yabancı bayraklara kaçışın önlenmesi gerek diyorlar. Siz ne diyorsunuz ?

İşte bu MTV indirimi kısmen buna çözüm bulacak. Ama benim gönlümden geçen şekilde gelişmedi. Çünkü Maliye Bakanlığı engel oldu. Sanki bu biçimde aldıkları verginin bir birikim olacağını düşündü. Son derece yanlış. Ama benim az önce dediğim gibi Türk bayraklı filom ne kadar güçlü olursa benim dünya denizlerinde sesim o kadar güçlü çıkar. Yani bir Türk bayrağını tekneniz varsa dünyanın her noktasına taşıyabiliyorsunuz. Ne dedik az önce biz maalesef denizci ülke olamadık. Ama ben umutluyum . Mutlaka çalışacak ve başaracağız.

Denizhaber: Sayın Çöllü, bize zaman ayırıp değerli bilgi ve deneyimlerinizi paylaştığınız için Deniz haber olarak teşekkür ediyoruz...

Hüsnü Çöllü ile yaptığımız röportajın 1. Bölümünü okumak için TIKLAYINIZ...

Editör: TE Bilişim