Tuzla kılavuzluk ihalesini GİSBİR'li konsorsiyum kazandı
20 yıllık Tuzla kılavuzluk ihalesini %36 kamu payıyla Tuzla Kılavuzluk AŞ kazandı. 30 ortaklı şirkette GİSBİR ve önemli tersaneler yer alıyor.
Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı tarafından açılan ve denizcilik sektöründe büyük yankı uyandıran Tuzla Bölgesel Hizmet Sahası kılavuzluk hizmeti ihalesi sonuçlandı. 20 yıl süreyle özel sektöre devredilecek olan kılavuzluk hizmetinin ihalesini, yüzde 36 kamu payı teklifiyle Tuzla Kılavuzluk AŞ kazandı. Deniz Kılavuzluk AŞ'nin (DEKAŞ) ise yüzde 35,75 oranıyla ikinci sırada yer aldığı öğrenildi.
İki Ay Önce Kurulmuş
Dikkat çeken en önemli nokta, ihaleyi kazanan Tuzla Kılavuzluk AŞ'nin henüz 12 Mayıs 2025 tarihinde, yani ihaleden sadece iki ay önce kurulmuş olması. "Pay sahibi birden fazla anonim şirket" olarak kurulan şirketin 30 ortağı bulunuyor ve ortaklar arasında sektörün önde gelen kurumları ile tanınmış isimleri yer alıyor.
Şirketin yönetim kurulu başkanlığını Orkun Özek yürütürken, yönetim kurulu üyeliklerinde Esenyel Partners'ın Kurucu Ortağı Selçuk Sencer Esenyel ve Türkiye Gemi İnşa Sanayicileri Birliği Derneği'ni (GİSBİR) temsilen Orhan Torlak görev yapıyor.
Ortaklar Listesi
Tuzla Kılavuzluk AŞ'nin 13 Mayıs 2025 tarihli Ticaret Sicil Gazetesi'nde yayımlanan ortakları şöyle:
Kurumsal Ortaklar:
- Anadolu Deniz İnşaat
- BK Tersanecilik
- Can Makina
- Çeksan Gemi İnşaa
- Çeliktrans
- Dearsan Tersanesi
- Dentaş Gemi İnşaa
- Derin Denizcilik
- Gelibolu Gemi İnşaa
- Gürünal Gayrimenkul
- Murat Denizcilik
- Polimar Denizcilik
- Sınırlı Sorumlu Gemi Onarım ve Donatım Karma Sanayi Sitesi Yapı Kooperatifi
- Sınırlı Sorumlu Haliç Gemi Kızakçıları Küçük Sanayi Sitesi Yapı Kooperatifi
- Sınırlı Sorumlu İstanbul Boğaziçi Açık Deniz Balıkçı Tekneleri ve Yat Yapımcıları Onarımcıları Karma Sanayi Sitesi Yapı Kooperatifi
- Tersan Tersanesi
- TK Kılavuzluk
- Ursa Gemicilik
- GEMAK Tersanesi
- Tuzla Gemi Endüstri
- Türkiye Gemi İnşa Sanayicileri Birliği Derneği (GİSBİR)
Gerçek Kişi Ortaklar:
- Adil Erkoç
- Asuman Özer
- Cem Seven (Gemi, Yat ve Hizmetleri İhracatçıları Birliği Yönetim Kurulu Başkanı)
- Ercan Şener
- Ertan Şener
- Orkun Özek (Yönetim Kurulu Başkanı)
- Selçuk Sencer Esenyel (Esenyel Partners Kurucu Ortağı)
- Sefer Süheyl Demirtaş
- Tuncay İmral
İhale Süreci ve Hukuki Tartışmalar
Denizcilik sektöründe kılavuzluk hizmeti ihaleleri, yıllardır süren hukuki mücadelelerin ve tartışmaların odağında yer alıyor. Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulu tarafından daha önce kılavuzluk ve römorkörcülük hizmetleri yönetmeliklerinin yürütmesinin durdurulması kararları verilmiş bulunuyor. Bu durum, sektörde ciddi bir mevzuat belirsizliği yaratıyor.
Kılavuzluk ihalelerindeki en büyük tartışma konularından biri, yüksek kamu payı oranları üzerinden yapılan rekabet. Kocaeli-1 Bölgesel Hizmet Sahası ihalesinde Safi Deniz Hizmetleri A.Ş.'nin (HAS) yüzde 89,5'lik rekor kamu payı teklifiyle kazanması, sektörde şok etkisi yarattı. Sektör temsilcileri, aynı tarifeler üzerinden kamu payı yarıştırmanın mantık hatasına dikkat çekiyor.
Türk Kılavuz Kaptanlar Derneği (TKKD), bu ihale sistemine karşı aktif bir hukuki mücadele yürütüyor. Derneğin Nisan ayında açtığı iptal davasında, Danıştay'ın adlî tatile rağmen Ağustos ortasında yürütmenin durdurulması talebi hakkında kabul ya da ret kararı verebileceği öngörülüyor. TKKD, pilotajın ticari baskılardan uzak tutulması gerektiğini vurguluyor ve tüm kılavuz kaptanları "emniyet için birlik" mesajıyla ortak duruşa davet ediyor.
Özellikle bir liman işletmecisinin, doğrudan rakibi olan diğer limanlara da bölgesel tek yetkili olarak hizmet sunmaya hazırlanması, çıkar çatışması endişelerini artırıyor. Rekabet Kurumunun 4054 sayılı Kanun'un hâkim durum hükümlerinin devreye girebileceği yorumları yapılıyor.
Hukuki belirsizlik sadece yönetmeliklerle sınırlı değil. 7519 sayılı Kanun'un gelir paylaşım hükmü, "milli servet niteliğindeki liman gelirlerinin bütçe dışına çıkarılması" gerekçesiyle Anayasa Mahkemesi'nde iptal istemiyle gündemde. Ayrıca Kılavuzluk Yönetmeliği'nin "yüksek pay rekabeti" ilkesine karşı açılan davada, Türk Kılavuz Kaptanlar Derneği davacı olarak yer alıyor.
Kılavuzluk Hizmetinin Önemi
Tuzla Bölgesel Hizmet Sahası, Türkiye'nin en yoğun deniz trafiğine sahip bölgelerinden biri olarak öne çıkıyor. Bölgede bulunan onlarca tersane, liman ve denizcilik tesisi nedeniyle gemi trafiği oldukça yoğun. Bu durum, kılavuzluk hizmetlerinin güvenli ve kesintisiz bir şekilde verilmesini kritik hale getiriyor.
Kılavuz kaptanlar, bölgeyi tanımayan veya büyük tonajlı gemilerin güvenli bir şekilde limanlara yanaşması ve ayrılması için hayati öneme sahip. Deniz kazalarının önlenmesi, çevre güvenliğinin sağlanması ve can güvenliğinin korunması açısından kılavuzluk hizmetleri vazgeçilmez bir rol oynuyor.
DEKAŞ'ın Konumu
İhalede ikinci sırada yer alan Deniz Kılavuzluk AŞ (DEKAŞ), sektörde uzun yıllardır faaliyet gösteren ve deneyimli bir kuruluş. Yüzde 35,75'lik kamu payı teklifi ile Tuzla Kılavuzluk AŞ'nin ardından ikinci sırada yer alması, rekabetin ne kadar sıkı olduğunu gösteriyor. İki teklif arasındaki yüzde 0,25'lik fark, ihale sürecinin son ana kadar belirsizliğini koruduğunu ortaya koyuyor.
Sektörün Tepkisi ve Beklentiler
Denizcilik sektörü, ihale sonucunu endişeyle karışık bir merakla takip ediyor. Sektör uzmanları, yüksek kamu payı oranlarının sürdürülebilirlik açısından ciddi riskler barındırdığını belirtiyor. Mevcut sistemde kılavuzluk hizmeti gelirlerinin yaklaşık yüzde 60-70'inin işletme giderleri (personel, yakıt, bakım) için kullanıldığı hesaplanırken, yüzde 36 kamu payının nasıl çıkarılacağı sorusu gündeme geliyor.
Finansal sürdürülebilirlik endişesi, sektörün en büyük kaygısı. Yüksek kamu payı, işletmeciyi yatırım ve bakım bütçelerini karşılayamayacak bir kâr marjına, hatta zarar riskine itebilir. Bu durumda deniz emniyetinin zayıflayabileceği uyarıları yapılıyor. Özellikle fiyat odaklı rekabetin personel kalitesini geriletebileceği, deneyim eksikliği ve yorgunluk gibi riskleri artırabileceği vurgulanıyor.
GİSBİR'in konsorsiyumda yer alması, tersanelerin kılavuzluk hizmetlerine olan ihtiyacının bir göstergesi olarak değerlendiriliyor. Ancak aynı zamanda, liman işletmeciliği ile pilotaj faaliyeti arasında da benzer çıkar çatışması endişelerinin doğabileceği dile getiriliyor. IMO A.960(23) Kararı kılavuz kaptanların bağımsız ve tarafsız konumda olması gerektiğini vurgularken, AB Port Regulation 2017/352 de liman hizmetlerinde çıkar çatışmasını engellemek amacıyla şeffaflık ve ayrımcılığı yasaklayan hükümler getiriyor.
Uluslararası Uygulamalar ve Hukuki Süreçler
Gelişmiş ülkelerde kılavuzluk tarifeleri, "maliyet + makul kar" esasına göre belirleniyor ve kamu payı yarıştırması yapılmıyor çünkü bu hizmet ticari değil, emniyet hizmeti olarak görülüyor. Türkiye'deki model ise bu yaklaşımdan farklılaşarak, kamu payı üzerinden rekabet yaratıyor.
Hukuki süreçlerin yanı sıra, kılavuzluk ve römorkörcülük hizmetlerinden tahsil edilen kamu payının yüzde 50'sinin doğrudan Hazine'ye, kalan yüzde 50'sinin ise Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı'nın Döner Sermaye İşletmesi hesabında kalması da tartışmalara konu oluyor. Sektör temsilcileri, aynı bakanlığın hem tarifeleri belirleyen ve ihaleyi yapan makam hem de gelirden pay alan taraf konumuna düşmesini "düzenleyici-gelir sahibi ikiliği" olarak niteliyor.
Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulu'nun 2020/474 YD sayılı kararında, kılavuzluk ve römorkörcülük yönetmeliklerinin yürütmesini durdururken benzer çıkar çatışması riskine dikkat çekildi. Yüksek yargı, idarenin "hakem" ve "paydaş" rollerini aynı anda üstlenmesinin kamu hizmetinin temel prensipleriyle bağdaşmadığını vurguladı.
Sonuç
Tuzla Bölgesel Hizmet Sahası kılavuzluk hizmeti ihalesinin sonuçlanması, Türk denizcilik sektörü için belirsizliklerle dolu yeni bir dönemin başlangıcını işaret ediyor. 30 ortaklı konsorsiyum yapısıyla dikkat çeken Tuzla Kılavuzluk AŞ'nin, sektörün beklentilerini karşılayıp karşılayamayacağı, devam eden hukuki süreçlerin sonuçlarına da bağlı olacak.
Anayasa Mahkemesi ve Danıştay'da devam eden davalar, sadece bu ihaleyi değil, gelecekteki tüm kılavuzluk ihalelerini de etkileyebilecek nitelikte. Her iki yargı sürecinin kararı, yürürlükteki ihaleleri geriye dönük etkileyebileceğinden sektör "bekletici mesele" uygulamasını tartışıyor.
"Pilotaj parayla değil, tecrübeyle yapılır; hata payı sıfırdır" ilkesini savunan sektör temsilcileri, deniz emniyeti ile kamu geliri arasındaki dengenin nasıl kurulacağını endişeyle bekliyor. Yeni dönemde Tuzla Kılavuzluk AŞ'nin performansı ve hukuki süreçlerin sonuçları, Türk denizciliğinin geleceği açısından belirleyici olacak. İhale sürecinin şeffaflığı, adil rekabet koşulları ve deniz emniyetinin korunması konularındaki tartışmalar, muhtemelen uzun süre gündemde kalacak.
Yorumlar 1
Kalan Karakter: