Bu hafta Uluslararası Taşımacılık İşçileri Federasyonu (ITF) tarafından yayımlanan yeni veriler, dünya genelinde denizcilerin terk edilmesinde bir kez daha endişe verici bir artış yaşandığını ortaya koydu.
2025 yılı içerisinde şimdiye kadar 222 gemide toplam 2.280’den fazla denizci terk edildi – 13,1 milyon dolarlık ödenmemiş maaş ve vakalarda yıldan yıla %30 artış ile karşı karşıyayız. Karşılaştırma yapmak gerekirse, 2024’te – denizcilerin terk edilmesi açısından kayıtlardaki en kötü yıl – aynı dönemde 1.838 denizciyi kapsayan 172 vaka ve 11,5 milyon dolarlık ödenmemiş maaş bildirilmişti.
2025’teki terk edilme vakalarının %37’si Arap dünyasında gerçekleşti – bu, dünya genelinde herhangi bir bölgedeki en yüksek orandır. %34’ü ise Avrupa’da gerçekleşti; bunların çoğu, Denizcilik Çalışma Sözleşmesi’ni henüz onaylamamış olan Türkiye’de meydana geldi. Bu oran, bir sonraki en yüksek bölge olan Asya-Pasifik’in payının iki katından fazla.
ITF denetim koordinatörü Steve Trowsdale, “Görmezden gelinemeyecek ve yüzleşilmesi gereken bir istismar modeliyle karşı karşıyayız,” diyerek şunları söyledi:
“Son yıllarda Körfez bölgesinde, özellikle de BAE’de, denizcilerin terk edilme vakalarında büyük bir artış yaşanıyor. Hem orada hem de Avrupa’da, bu sorumsuz armatörlere karşı ciddi adımlar atılmalı – sonuçlarla karşılaşacaklarını bilmeliler.”
Uluslararası hukuka göre, “terk edilme”nin özel bir tanımı bulunur: Bu vakaların çoğu, denizcilere iki ay veya daha uzun süredir maaşlarının ödenmemesi, yiyecek ya da tıbbi destek sağlanmadan bırakılmaları, ya da bulundukları yerde mahsur kalmaları anlamına geliyor.
Bayrak devleti kolaylığı sunan ülkelerde kayıtlı gemiler – örneğin St. Kitts & Nevis (26 vaka), Tanzanya (26 vaka)ve Komorlar (18 vaka) – terk edilme listelerinde başı çekiyor.
ITF yayımladığı bildiride şöyle dedi:
“Bu bayraklar, gemi sahiplerine anonimlik, denetimsizlik ve sorumluluktan kaçış imkânı sağlıyor – doğrudan denizcilerin hakları pahasına.”
2025 yılı içinde şimdiye kadar terk edilen gemilerin yaklaşık %75’i bayrak devleti kolaylığı (FOC) altındaki ülkelerde kayıtlı. Bu ülkeler genellikle, uluslararası yükümlülükleri uygulamıyor veya mali zorluk baş gösterdiğinde sorumluluklarını terk eden armatörleri takip etmiyor.
Trowsdale, “Bayrak kolaylığı sistemi denizcilik endüstrisi üzerinde asalak gibi yaşıyor,” dedi.
“Gemi sahiplerinin kâğıt üzerindeki yargı bölgelerinin arkasına saklanmasına izin veriyor, o sırada denizciler paslanan teknelerde terk ediliyor. Ülkeler bu suçlara göz yumduğunda – ya da daha kötüsü, bundan kâr sağladığında – suç ortağı haline geliyorlar.”
ITF, uluslararası düzenleyici kurumlara, liman devletlerine ve Uluslararası Denizcilik Örgütü’ne (IMO) acil eylem çağrısı yaptı.
Yeterli denetimin olmaması, bayrak ve liman devletlerinin kayıtsız kalması, gemiler için yeterli sigortanın bulunmaması ve gemi sahiplerinin mürettebat refahını reddetmesi terk edilmeye katkı sağlayan yaygın unsurlar arasında yer alıyor – ve çözümü daha da zorlaştırıyor.
Trowsdale sözlerini şöyle tamamladı:
“Bir hesap verilebilirlik olmalı. Bu sömürünün sürmesine izin verirsek, küresel ticaretin dayandığı iş gücünü yok ederiz.”
Yorumlar
Kalan Karakter: