Tersane Patronu İşçinin Sesi Oldu
Deniz Ticaret Odası Meclisi Haziran olağan toplantısında, yaptığı konuşmada tersane işçilerinin neler isteyebileceğini ve patronların bu isteklerin neler olabileceğini düşünmesi gerektiği üzerinde duran Deniz Ticaret Odası Başkanı Metin Kalkavan'a, cevap yine kardeşi Nevzat Kalkavan'dan geldi.
İyi bir tersaneci olduğunu söyleyerek konuşmasına başlayan Nevzat Kalkavan, bir işçi olarak taleplerini dile getirdi.
İşte işçi Kalkavan'ın işverenden istedikleri:
Sendikalı Olmak İstiyorum
Kalkavan, bir işçi olarak önce sendikalı olmak istediğini söyledi. Tuzla'da değişen rakamlarda tersane sayısı belirtilirken, bunlardan yarısının sendikalı yarısının sendikasız olduğunu söyleyen Kalkavan, bir işçi olarak sendikaya mensup olmak istediğini söyledi. Tersaneci arkadaşlarına seslenen Kalkavan, işverenlerin neden sendikaya izin vermediklerini sordu.
7,5 Saat Çalışmak İstiyorum
Ağır sanayi kolunda çalışan bir işçi olarak, bulunduğu şartlarda ancak 7,5 saat çalışabildiğini, 11-12 saat çalışmak istemediğini söyledi. Bunun çözümü olarak da, ikinci vardiya kurularak bu sorunun çözülebileceğini sözlerine ekledi.
365 Gün Primim Yatsın
Ben emekli olacağım diyen Kalkavan, 365 gün priminin yatmasını istediğini söyledi. İşverenlerin taşeronlardan sorumlu olmadığını da belirten Kalkavan, taşeronların denetlenebileceğini de belirtti.
Eğitimimi Almak İstiyorum
Bir tersane işçisi olarak, teknisyen yetişecek okulunu, ayrıca ara istihdam olacak personel için gerekli eğitimin verileceği kurumunun olmasını da istediğini söyledi.
Artık Türkiyede Küçük Tersane Enflasyonu Bitti
Kalkavan, sözlerine devletten küçük tersane istemediğini, artık büyük tersaneler için yer istediğini, dünyanın farklı bölgelerinde olduğu gibi geniş alanda kurulmuş tersane alanları istediğini
Artık Ölüm İstemiyorum
Artık ölüm istemediğini de sözlerine ekleyen Kalkavan, iyi koşullarda yaşamak istediğini de belirterek konuşmasını noktaladı.
Bu önemli toplantıdaki ironi ise, işçileri resmi olarak yasalarda yer alan tüm iş temsilciliklerin ya da sendikaların temsil etmesi mümkün olmamışken, bir işçinin değil de bir patronun işçinin sesi olmaya çalışması oldu.
Seda TOPLAN - DenizHaber.Com
Yorumlar
Kalan Karakter: