REUTERS: İSTANBUL FELAKETİ BEKLİYOR
İSTANBUL, 04/01(REUTERS)(BYE)--- Emma Ross-Thomas bildiriyor:
Pekçok bilim adamına göre, Bizans ve Osmanlı İmparatorluklarının başkenti ve Türkiye'nin sanayi üretiminin yarısından fazlasının merkezi İstanbul'daki olası büyük depreme dair soru, olup olmayacağı şeklinde değil, önümüzdeki 30 yıl içinde ne zaman olacağı.
Türkiye'nin önde gelen sismologlarından biri kasım ayında, olası büyük depremde 100 binden fazla kişinin ölebileceğini söylemişti.
Türkiye, fay hattı üzerinde bulunuyor ve 1903'ten beri ülkede 5 şiddetinden büyük 90 deprem meydana geldi. Ağustos 1999'da meydana gelen depremde yaklaşık 18 bin kişi öldü ve İstanbul'da da bin kişinin hayatını kaybettiği depremde ölü sayısının bu kadar fazla olmasından inşaat sektörü sorumlu tutuldu.
Bilim adamları felaket haberciliği yapmadıklarını ve insanların tahminlerden haberdar olmaları gerektiğini söylüyorlar. Son haftalarda ülkenin çeşitli yerlerinde meydana gelen küçük depremler, büyük depremin ne zaman olacağına dair endişeleri daha da artırdı.
Ekim ayında Ulusal Deprem Konseyi Başkanı Haluk Eyidoğan, inşaat sektörüne yeterince kural getirilmediği ve yapısal denetimlerin eksikliği nedeniyle yetkilileri eleştirdi.
İstanbul Valisi, pek çok binanın büyük bir depremi atlatamayacağını kabul etti.
1999 depreminden sonra bir deprem planı uygulamaya konuldu, ancak uzmanlar fiilen harekete geçilmediğini belirtiyorlar.
İnşaat Mühendisliği Profesörü ve Ulusal Deprem Konseyi üyesi Haluk Sucuoğlu, "Henüz hiçbir şey yapılmadı. Bununla ilgili siyasi bir motivasyon yok. Motive olduklarını söylüyorlar ancak herhangi bir hareket görmüyoruz" dedi.
İstanbul Büyükşehir Belediyesi Zemin ve Deprem İnceleme Müdürü Mahmut Baş Reuters'e yaptığı açıklamada, hastaneler, okullar ve itfaiye binalarının sağlamlaştırıldığını, 1999'dan beri inşa edilen evlerin daha sıkı kurallara tabi tutulduğunu ve kurtarma operasyonunun geliştirildiğini söyledi.
Ancak her yıl on binlerin göç ettiği, lüks alışveriş merkezlerinin gecekondu mahalleleriyle yan yana var olduğu, kayıt dışı ekonominin büyük olduğu, inşaat sanayinin büyük bölümünün kayıtsız işlediği bir kentte önlem almak ya da olası büyük bir depreme gerçekten hazırlıklı olmak zor.
Depreme dayanıklı binalar almaya gücü yetmeyenler içinse çok az seçenek var: binaları sağlamlaştırmak, yıkıp yeniden yapmak veya kadere güvenmek.
İstanbullu emlakçi Halim Şahin müşterilerinin sadece yüzde 20 ila 30'unun binanın depreme ne kadar dayanıklı olduğunu sorduğunu söylüyor ve "Kadercilik var. İnsanlar bir trafik kazasında ya da kalp krizi geçirip ölebileceklerini düşünüyor... Toplum olarak kaderciyiz" diyor.
Kaynak: Başbakanlık Basın, Yayın ve Enformasyon Genel Müdürlüğü
Yorumlar
Kalan Karakter: