Paksoy: "Mükemmele yol alıyoruz"
İSTANBUL - İstanbul Deniz Otobüsleri (İDO) Genel Müdürü Dr. Ahmet Paksoy, İstanbul’daki deniz ulaşımının tek elde toplanmasının etkinliği ve verimliliği artırdığını, denizin daha etkin kullanılması için de karadan beslenmesi gerektiğini söyledi. TGRT HABER TV’de canlı olarak yayınlanan “Çerçeve’den Yansımalar” programında Genel Yayın Müdürümüz Fuat Bol ile yazarımız İsmail Kapan’ın bu haftaki konuğu İDO Genel Müdürü Dr. Ahmet Paksoy oldu. Dr. Paksoy, İstanbul’da deniz taşımacılığı ve trafiğin rahatlaması konusunda İDO’nun projelerini anlattı. Akademik kariyer döneminde de sektörle ilgili çalışmalar yaptığını belirten Dr. Paksoy, İDO’daki çalışma dönemini “teorikten pratiğe geçiş” olarak değerlendirdi. Dr. Ahmet Paksoy, köprüler açılıncaya kadar İstanbul’un boğazdan daha fazla istifade ettiğini belirterek şunları söyledi: “Eskiden hatıralarda hep vapurlar vardı. İstanbul’u ayrıcalıklı kılan da zaten deniz varlığıdır. 1974 yılından itibaren köprüyle birlikte karayolu ulaşımının ağırlık kazandığını görüyoruz. İDO ise 1994 yılında sayın Başbakanımızın Belediye Başkanlığı döneminde başladı ve 2005 yılında Şehir Hatları’nı da devralarak dünyanın en büyük filosunu kurdu.”
Ulaşım bir bütündür
Ulaşımın her şeklinin birbirini tamamlayan unsurlar olduğunu belirten Dr. Paksoy, “Ortak bir ulaşım entegrasyonu sağlanmalıdır. Bir ulaşım modundan indiğinizde bir başka ulaşım moduna geçebilmelisiniz ki şu anda bunu başardık” dedi. Denizci bir millet olduğumuzu ifade eden Dr. Paksoy şöyle devam etti: “Ulaşım dünyanın bütün büyükşehirlerinde problemlidir. Ancak artık İstanbul’da kara ulaşımı ile entegrasyon sağlanmıştır. İstanbul’da deniz ulaşımının tek elde toplanması da ulaşımın etkinleşmesini ve verimliliğin artmasını sağlamıştır. Aynı halk otobüslerinde olduğu gibi boğazdaki özel vapurları da sisteme dahil ettik.” Dr. Ahmet Paksoy, “İDO olarak İstanbul’da 20 deniz otobüsü, 6 büyük feribot, 15 arabalı vapur ve 32 yolcu vapuru ile toplam 100’e yakın filo günde 1200 sefer yapıyor, günlük 300 bine yakın insan taşıyoruz” şeklinde konuştu.
Deniz ulaşımının bir ara ulaşım olduğunu belirten Dr. Paksoy, “Biz ancak denizin olduğu yere kadar taşıyabiliyoruz. Bir entegrasyon gerektirdiği için maliyeti yüksektir. Deniz ulaşımını etkin kullanmak için denizi karadan beslemek gerekir. Bugün Kadıköy çok güzel bir örnektir. 8 önemli nokta aktarma merkezi olarak öne çıkmaktadır. İleriye dönük stratejik planlamalar yapıyoruz. İleriye dönük Marmaray projesi var ve ulaşım modları konusunda önemli bir değişim yaşayacağız. Eskiden sadece vapurlar semboldü, şimdi artık feribotlar sembol haline geldi” dedi.
Yazın talep artıyor
5 yıldızlı konfora sahip gemilerle hizmet verdiklerini belirten İDO Genel Müdürü Dr. Ahmet Paksoy şunları söyledi: “En önemli giderimiz yakıttır. Hükümetimiz bizim yakıtımızdaki ÖTV’yi kaldırınca biz de bunu yolcularımıza yansıttık. İDO cirosu kadar da ekonomiye katkıda bulunuyor. Dolayısıyla İstanbullular adına başta sayın Başbakanımız olmak üzere ilgili Bakanlara teşekkür ediyoruz. Şu anda yeni atılımlar yapıyoruz. Bazı hatları güçlendiriyoruz. İDO olarak sürekli yatırım yapıyoruz. Ağır tonajlı kamyonları taşıyacak Ro-Ro sistemiyle kendimizi daha da geliştirmek istiyoruz.” Yaz aylarında deniz taşımacılığına talebin arttığını belirten Dr. Paksoy konuşmasını şöyle sürdürdü: “Yeni alacağımız büyük feribotlarla Bursa hattına daha iyi hizmet vereceğiz. Artık İstanbul’dan bölge illerine gitmek daha kısa sürede olacak. Yeni deniz otobüslerimizle İstanbul’un dış noktalarına daha iyi hizmet vereceğiz. Harem-Sirkeci arasını 8 dakikaya indirecek yeni arabalı vapurlar yaptırıyoruz. Bu hat için yaptırılan yeni araba vapurları çok modern olacak. Bunların ilki eylül ayında hizmete girecek. Bu yaz İstanbullulara çok ciddi bir arz sunacağız.”ÖTV’nin kaldırılmasının bütün deniz ulaşımına önemli bir katkı sağladığını ifade eden Dr. Ahmet Paksoy, “Bu bir devrimdir. Türkiye’de denizcilik şu anda altın çağını yaşıyor. Gemi inşa sanayiimiz 2010 yılına kadar dolu. Şu anda denizciliği denizciler yönetiyor. Bunda da merkezi hükümetin büyük katkıları vardır. Bu açılımlar Türk denizciliğin önünü açmıştır. Önemli mevzuat değişiklikleri yapılmıştır. Şu anda kısa sürede çok cazip krediler alabiliyoruz, daha önce kredi görüşmelerimiz 2 sene sürerdi” şeklinde konuştu.
YENİ HEDEFİMİZ: Ro-Ro taşımacılığı
İDO Genel Müdürü Dr. Ahmet Paksoy, hedefledikleri Ro-Ro taşımacılığı ile ilgili olarak şunları söyledi: “Ro-Ro taşımacılığı ile Bursa, Bandırma yönünden gelen araçları, hiç şehre sokmadan Silivri tarafına aktarabiliriz. Buradaki hedefimiz kamyonları şehir trafiğinin dışında tutmaktır. Burada sürücülere zaman ve ekonomi açısından avantaj sunmanız gerekir. Biz de şu anda sayın Başkanımızın talimatıyla Marmara üzerinden bu konuyla ilgili proje çalışması yapıyoruz. Bu projenin kara ayağının da çok iyi yapılması gerekir. Şu anda bu çalışmaları yapıyoruz. Bu proje bittiğinde kaliteli bir Ro-Ro taşımacığılığı yapmayı hedefliyoruz. O zaman Marmara’da sürdürülebilir bir Ro-Ro taşımacığılı olacak ve bu çalışmalar tamamlanmak üzere.” Yolcu taşımacılığı konusuna da değinen Dr. Paksoy, “Biz İstanbulluları mutlu etmeyi görev edindik. Gemilerimiz çok lüks. Bunu da kaliteli bir hizmetle verdiğiniz zaman her şey ideal oluyor. Biz İDO olarak en iyi hizmeti vermek için bütün imkanlarımızı seferber ettik. Yolcuların istek ve taleplerini alıyoruz. Bu talepler yerine getirildikçe de işletmenin gelişmesini sağlıyor. Mükemmellikte Yetkinlik Ödülü aldık. Bir çok teknolojik ve yapısal yeniliği de yerine getiriyoruz. Amacımız kâr etmek değil, İstanbullulara fayda sağlamaktır. Ne kadar fayda sağlarsak o kadar mutlu oluyoruz” dedi.Belediye iştiraki olan bir şirket olduklarını belirten İDO Genel Müdürü Dr. Ahmet Paksoy, “Kâr ile fayda farklıdır. Bizim asıl amacımız da fayda sağlamaktır. Vatandaşımızın beklentileri çok üst düzeyde. Biz Müşteri Hizmetleri Servisini kurduk ve insanlar artık bize rahat ulaşıyor. Henüz eksiklerimiz var ancak işletme olarak mükemmellik noktasına gidiyoruz. Bunu da insanları eğitimden geçirerek yapacağız. Kaptanlarımız dünya denizlerinde en az 10 yıl çalışmış, lisan bilen deneyimli insanlardır” dedi.
Deniz otobüsü 25’e çıkacak
Dr. Paksoy, günün birinde İDO’nun uluslararası yolcu taşıyan bir şirket olabileceğini, ancak şu andaki ana hedefin İstanbullulara en iyi hizmeti sunmak olduğunu belirterek şunları söyledi: “İDO olarak İstanbul’da yüzde 4’lük bir taşıma oranına sahibiz. Ancak bu oran İstanbul’daki bütün taşımacılık dikkate alınarak hesaplanıyor. Halbuki bunların büyük bir kısmı denizle hiç ilintili değil. Dolayısıyla eğer denizi kullanmak durumunda olan yolcularla mukayese ederseniz, hiç de küçümsenmeyecek bir yolcu potansiyelimiz var.” Deniz taşımacılığında aktarma istasyonlarının beslenmesi gerektiğini belirten Dr. Ahmet Paksoy, “Şu anda aldığımız ücret ayakta kalmamızı sağlıyor. Ancak kâr etmiyoruz. İstanbul’da özveri ile hizmet veriyoruz. 5 yeni deniz otobüsümüz geliyor. Bunlarla sayımız 25’e çıkacak. Yeni gelenler daha modern ve kapasiteli olacak. Bunlarla da doluluğu yüksek yolcu oranına sahip yerler arasında hizmet vermek istiyoruz. Bu konudaki önceliğimiz de yolcu yoğunluğu ve ulaşım modlarının entegre olmasıdır. Kara ya da demir yolu entegrasyonu olması gerekiyor” diye konuştu.
İnternetten bilet satışı
İskelelerin deniz ulaşımının önemli bir argümanı ve deniz kültürünün bir mirası olduğunu belirten İDO Genel Müdürü Dr. Ahmet Paksoy, “Biz bu açıdan da şanslıyız. Mevcut tarihi iskelelerimiz yenileniyor ve yeni iskeleler yapılıyor. Gemilerimizde bu anlamda da önemli yenilikler yapıyoruz. Yenilikler çerçevesinde ‘vapurumu bana verin’ çerçevesinde bir halk oylaması yaptık. 380 bine yakın insan oy kullandı” dedi. Dr. Paksoy bir hizmet sektörü olarak teknolojik pazarlama yöntemlerini kullandıklarını belirterek, “Artık internet hepimizin hayatına girdi. Müşteri Hizmetleri Merkezimiz, 7 gün 24 saat bütün vatandaşlarımızın aramasına açık. Feribotlarda internet bağlantısını hayata geçirdik. İnternetten bilet satışına çok önem verdik ve şu anda bilet satışımızın yüzde 30’u internet üzerinden yapılıyor. İDO’yu sürekli kullanan müşterilerimiz için klüp kartını hayata geçirdik. Cep telefonları üzerinden müşterilerimize hizmet sunuyoruz. Müşteri memnuniyetine çok önem veriyoruz ve en kaliteli hizmeti vermeyi amaçlıyoruz. Bu konuda dünyayı çok iyi takip ediyoruz. Yeni feribotların yolcu kapasitesi bin 250 kişi olacak. Çocuk oyun salonları daha geniş şekilde tasarlandı” şeklinde konuştu.
Kaynak: Türkiye Gazetesi-Hüseyin Türkoğlu
Yayın Tarihi: 28 Şubat 2007 Çarşamba
Yorumlar
Kalan Karakter: