İTÜ Denizcilik Fakültesi’nde Geleneksel Balık Günü Buluşması
İstanbul Teknik Üniversitesi (İTÜ) Denizcilik Fakültesi ile İTÜ Denizcilik Fakültesi Mezunlar Derneği (DEFAMED) tarafından, 20 Aralık 2025 Cumartesi günü üniversitenin Tuzla Yerleşkesi’nde Geleneksel Balık Günü etkinliği düzenlendi.
İTÜ Denizcilik Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Özcan Arslan’ın ev sahipliğinde gerçekleştirilen etkinliğe; E. Devlet Bakanı Hayati Yazıcı, İTÜ Rektörü Prof. Dr. Hasan Mandal, Piri Reis Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Nafiz Arıca, İMEAK Deniz Ticaret Odası Meclis Başkanı Başaran Bayrak, İTÜ DEFAMED Yönetim Kurulu Başkanı Av. Kapt. Çağlar Coşkunsu, İTÜ DEFAV Yönetim Kurulu Başkanı Kapt. Koray Karagöz’ün yanı sıra denizcilik sektörü temsilcileri, akademisyenler, mezunlar, aileleri ve öğrenciler katıldı.
Konuşmaların ardından 1948 yılı YDO mezunu Refik Akdoğan ile 1951 yılı YDO mezunu Fahrettin Küçükşahin’e Fahri Doktora Ünvanı verildi.
Ayrıca meslekte 40., 50. ve 60. yılını dolduran “meslek büyüğü” mezunlara hizmet plaketleri takdim edildi.

“Balık Günleri Birlik ve Dayanışmanın Simgesidir”
İTÜ Denizcilik Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Özcan Arslan açılış konuşmasında Balık Günleri’nin taşıdığı anlam ve değere dikkat çekti. Arslan, Balık Günleri’nin yalnızca bir araya gelinen sıradan buluşmalar olmadığını vurgulayarak, “Aynı değerlerin etrafında birleştiğimiz, ortak duyguları paylaştığımız, sevinçte olduğu kadar hüzünde de birbirimize sarıldığımız özel günlerdir. İnsana güç veren en önemli şey, iyi zamanlarda olduğu gibi zor zamanlarda da yalnız olmadığını bilmektir” dedi.
Bu yıl etkinliğin hüzünle gerçekleştirildiğini belirten Arslan, Deniz Ulaştırma İşletme ve Destek Hizmetleri sürecinde hayatını kaybeden öğrenci Muhammed Kaan Kılınç başta olmak üzere, aramızdan ayrılan tüm denizcileri rahmetle andı. Arslan, “Ailelerine, yakınlarına ve tüm denizcilik camiamıza başsağlığı ve sabırlar diliyorum” ifadelerini kullandı.
Akademik Başarılar, Yeni Yatırımlar ve Gelecek Vizyonu
Balık Günleri’nin aynı zamanda fakültenin gelişimini değerlendirmek için önemli bir fırsat sunduğunu ifade eden Prof. Dr. Özcan Arslan, fakültenin akademik açıdan istikrarlı bir şekilde ilerlediğini söyledi. Öğretim elemanı sayısının arttığını belirten Arslan, fakültenin ulusal ve uluslararası akademik çalışmalar, projeler ve bilimsel etkinliklerde güçlü bir şekilde temsil edildiğini vurguladı.
Stanford Üniversitesi tarafından hazırlanan ve uluslararası etki kriterlerine dayanan listede fakülteden dört öğretim üyesinin yer almasının akademik niteliğin somut bir göstergesi olduğunu belirten Arslan, eğitim kalitesindeki yükselişin öğrenci başarı sıralamalarına da yansıdığını ifade etti. Deniz Ulaştırma İşletme Mühendisliği programının başarı sıralamalarının son dört yılda önemli ölçüde yükseldiğini, yeni açılan Denizcilik İşletmeleri Yönetimi programının da ilk yılında dikkat çekici bir başarı elde ettiğini söyledi.
Uzun bir aradan sonra fakültede ilk kez on binler seviyesinde başarı sıralamasına sahip öğrencilerin eğitim aldığını belirten Arslan, bu öğrencilerin büyük çoğunluğunun fakülteyi ilk tercihleri arasında gösterdiğini kaydetti.
Ekim ayında hayata geçirilen Denizcilik Simülasyon Eğitim Merkezi’nin dünya standartlarının üzerinde bir altyapıya sahip olduğunu vurgulayan Arslan, merkezin kurulmasında emeği geçen tüm bağışçılara ve destekçilere teşekkür etti.
Önümüzdeki dönemde mevcut Akdeniz Binası’nın yerine modern teknolojilerle donatılmış yeni bir eğitim binasının inşa edileceğini açıklayan Arslan, bu kapsamda Sayın Rektör ile birlikte ilgili kurumlarla protokol imzalandığını belirtti. Fakültenin çevre düzenlemesi ve peyzaj çalışmaları için Tuzla, Gebze ve çevre belediyelerine de teşekkür eden Arslan, denizcilik alanında toplumsal farkındalık ve eğitim faaliyetlerinin yürütüleceği teknik ve sosyal merkezler için çalışmaların sürdüğünü ifade etti.
Konuşmasının sonunda öğrencilere özel bir vurgu yapan Prof. Dr. Özcan Arslan, “Öğrencilerimiz bu camianın en genç ve en sağlam halkalarıdır. Onları yalnızca iyi mühendisler değil, aynı zamanda sorumluluk sahibi bireyler olarak yetiştirmek hepimizin ortak görevidir” dedi.
Arslan, sözlerini aramızdan ayrılan öğrenci ’ı bir kez daha rahmetle anarak tamamladı ve tüm öğrencileri, geleceği ve denizcilik camiasını katılımcıların vicdanına ve desteğine emanet etti.

YDO Öğrencileri Adına Birlik ve Dayanışma Vurgusu
İTÜ Denizcilik Fakültesi öğrencileri adına konuşan Yunus Emre Oğuz, Yüksek Denizcilik Okulu’nun (YDO) yalnızca bir eğitim kurumu değil, güçlü bir aile olduğunu vurguladı. Konuşmada, hayatını kaybeden öğrenci Muhammed Kaan Kılınç'ı da saygıyla anıldı.
İTÜ Denizcilik Fakültesi öğrencileri adına kürsüye çıkan Yunus Emre Oğuz, 1990’lı yıllardan bu yana Türkiye’nin en köklü denizcilik kurumlarından biri olan Yüksek Denizcilik Okulu (YDO)**nun taşıdığı değerlere dikkat çekti. YDO’nun yalnızca bir okul değil; aynı zamanda büyük bir sorumluluğun, disiplinin ve onurun temsilcisi olduğunu ifade etti.
Konuşmasında YDO’nun bir aile olduğunun altını çizen Oğuz, okulun öğrenciler arasında güçlü bir dayanışma kültürü oluşturduğunu belirterek, “Burada ağabeylik, ablalık ve kardeşlik vardır. Zor zamanlarda birbirine yaslanan, yolunu kaybedene pusula olan bir gönül birliğidir YDO,” dedi.
Yakın zamanda hayatını kaybeden birinci sınıf öğrencisi Muhammed Kaan Kılınç’ı da anan Oğuz, bu kaybın derin bir acı yarattığını belirtti. Yaşanan acının, YDO’nun yalnızca başarıların ve törenlerin değil, aynı zamanda zor zamanların da birlikte paylaşıldığı büyük bir aile olduğunu bir kez daha gösterdiğini vurguladı.
Sorumluluğun ortak olduğuna dikkat çeken Oğuz, YDO’luların hiçbir zaman yalnız olmadığını ifade ederek, dayanışmanın ve güçlü iletişimin hayati önem taşıdığını söyledi. YDO’nun, bir meslek kazandırmanın ötesinde bir yaşam biçimi sunduğunu belirten Oğuz, burada edinilen kardeşliğin ahlak, duruş ve onurla nesilden nesile aktarıldığını dile getirdi.
Konuşmasında Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün denizcilik vizyonuna da değinen Oğuz, geçmişten gelen değerlerin çağın gerekleriyle birlikte yaşatılması gerektiğini ifade etti. Mezunların YDO’nun yaşayan hafızası olduğunu belirten Oğuz, öğrenciler için en önemli pusulanın bu güçlü bağ olduğunu söyledi.
Konuşmasını birlik vurgusuyla tamamlayan Yunus Emre Oğuz,
“Bizim gücümüz bireysel başarılarımız değil, birliğimizdir. Adımız ve unvanımız ne olursa olsun, soyadımız daima Yüksek Denizcilik Okulu olacaktır,” ifadelerini kullandı.
141. Balık Günü, yerleşke yemekhanesinde günün anısına yapılan balık ikramının ardından sona erdi.
Yorumlar
Kalan Karakter: