Saldırının Dizaynı ve İlk Piyasa Yankısı
13 Haziran 2025’te İsrail Hava Kuvvetleri, İran’daki radar ağlarını, balistik füze montaj hatlarını ve insansız hava aracı depolarını hedef alan gece-yarısı sortileriyle “çok katmanlı” bir taarruz gerçekleştirdi. Reuters’in diplomatik kaynaklara dayanan haberine göre operasyon, İran’ın nükleer dosyasında “ekonomik yaptırımların ötesine geçen caydırıcılık” amacıyla planlandı . Tahran, füzelerin çoğunu düşürdüğünü ileri sürse de başkent çevresinde alev topları yükseldi; patlamaların şok dalgası 30 km öteden hissedildi. Piyasalar aynı gün içinde tepki verdi: Brent kontratları elektronik işlemlerde %9,3’e varan sıçramayla 78 $/varil eşiğini test etti; bu, Ukrayna savaşının ilk aylarından beri görülen en keskin gün içi hareketti .
Jeopolitik risk primi yalnızca petrolle sınırlı kalmadı. İsrail tahvilleri değer kaybederken savunma hisseleri telafi edici bir ralli yaptı. Altın bir günde 75 $/ons artışla 2 435 $’ı gördü; İsviçre frangı ve ABD Hazine tahvilleri güvenli liman akımının başlıca adresleri oldu. Tüm bu sinyaller, piyasanın “bir sonraki adım İran’da” endişesini fiyatladığının erken emareleriydi.
Hürmüz Boğazı ve Enerji Güvenliği
Dünya ham petrolünün beşte biri, günde yaklaşık 21 milyon varil, 39 km genişliğindeki Hürmüz Boğazı’ndan geçiyor. İsrail’in vuruşu, fiziksel bir tanker blokajı yaratmadı; fakat İran’ın geleneksel misilleme araçları—hızlı bot tacizi, AIS karartması ve kısmi kapatma tehdidi—risk katsayısını bir gecede yukarı çekti. UKMTO, 11 Haziran uyarısında ticaret gemilerine “bölgedeki artan askerî faaliyete karşı en az iki rota alternatifi hazırlayın” dedi .
Sigorta sektörü refleksi gecikmedi. Bloomberg’e konuşan P&I brokerleri, Körfez çıkışlı tankerler için savaş ek primlerinin bir saat içinde ikiye katlandığını, bazı şirketlerin ise yeni poliçe düzenlemeyi askıya aldığını bildirdi . Sadece bu artış, Suudi Arabistan’dan Rotterdam’a giden VLCC’nin seyir maliyetini yaklaşık 450 000 $ yükseltti. Enerji koridorunun “incelen çelik halatı” şeklinde tarif edilen Hürmüz, böylece çatışmanın askerî boyutunu deniz taşımacılığının finansal kriziyle ilişkilendiren bir baskı noktasına dönüştü.
Türk Denizciliğine Yansıyan Basınç: Boğazlara kapasite testi
Türkiye, 2024’te ham petrol ithalatının üçte birini Irak-Türkiye boru hattından, geri kalanını ise Basra Körfezi ve Karadeniz çıkışlı tankerlerle temin etti; Rus ham petrolüne uygulanan kısıtlamalar kaynak çeşitliliğini zaten daraltmıştı. Hormuz’daki risk katsayısının yükselmesi, Avrupalı alıcıların Basra varillerinden kaçıp Karadeniz hamlarına yönelme isteğini kuvvetlendirdi. Bu davranış değişimi, Novorossiysk ve Tengiz çıkışlı Aframax-Suezmax akışını Akdeniz’e taşırken zorunlu geçiş noktası olan İstanbul ve Çanakkale Boğazlarını yeniden sıkıştırabilir.
Boğaz trafiğini yöneten kılavuzluk ve römorkaj hizmeti KEGM’in sorumluluğundadır; kurumun Boğazlar’da 26 römorkör ve 170 kılavuz kaptandan oluşan ekipleri, olağanüstü yoğunlukta tam kapasite” çalışmak zorunda kalabilir. 2022’de G7 fiyat tavanı devreye girerken yaşanan 28 tankerin günlerce beklemesi hâlâ hafızalarda. Yeni bir trafik sağanağında kapasite sınırının yine zorlanacağı öngörülüyor: tehlikeli yüklerin gece geçiş yasağı, slot sıkışıklığını gündüz saatlerine yığacak; bu kez kritik başlık demirleme değil, yanaşma-ayrılma manevralarının senkronizasyonu olacak.
Boğazlar dışında yoğun sanayi sahaları olan İzmit ve İskenderun Körfezlerinde kılavuzluk-römorkaj hizmetlerini ANKAŞ ve Deniz Kılavuzluk A.Ş. sağlıyor. Hormuz kaynaklı navlun kaymaları Akdeniz kıyısındaki rafineri ve terminal trafiğini artırırsa, bu operatörler de filolarına takviye yapma baskısıyla karşılaşacak. Böyle bir senaryoda, KEGM’in Boğaz’daki yükü artarken, ANKAŞ’ın İzmit-İskenderun’daki kapasite planlaması ikinci cepheyi oluşturacak; her iki yapının koordinasyonu, Türkiye’nin “sigorta primi düşük, transit güvenliği yüksek” imajını korumak açısından kritik önem taşıyacak.
Küresel Taşımacılık ve Sigorta Sektöründe Dalgalanma
Saldırı Orta Doğu’da tekil bir risk bölgesi yaratmıyor; Kızıldeniz’de Husilerin İHA ve güdümlü füze saldırıları Mayıs 2025’te sigorta maliyetini on kat artırmıştı . Hormuz’un da “kırmızı”ya dönmesi, Süveyş Kanalı üzerinden Uzak Doğu–Avrupa konteyner taşımalarını yeniden Ümit Burnu’na yönlendirebilir. Maersk, 14 Haziran’da iki ana servis hattında Rotasyon C kitabını revize ederek Kızıldeniz geçişini “case-by-case” onaya bağladı. Bu karar, Just-in-Time tedarik zincirine bağımlı otomotiv ve elektronik üreticilerine ortalama beş günlük gecikme getiriyor.
Sigorta tarafında savaş bölgesi tanımının Basra Körfezi’ni de kapsayacak biçimde genişlemesi, Türk ve Yunan P&I kulüplerinin reasürans sözleşmelerini daha pahalıya yenilemesine yol açabilir. 2019 Körfez saldırılarında ek prim oranı tonaj başına 25 cent iken, bugün brokerler 70 centin konuşulduğunu belirtiyor. Bu fark, 300 000 DWT’lik bir süper tanker için 210 000 $’lık ek maliyet demek.
Olası Senaryolar ve Hukukî Hesaplar
Ankara, NATO müttefiki konumuyla Batı blokunun yaptırımlarını izlemek zorunda olsa da Tahran’dan gelen doğalgaz kontratlarının 2026’ya kadar süresi var. İran’ın IRGC botları Boğazlar’a girmez; ancak Basra çıkışlı bir Türk bayraklı ürünü alıkoyarsa, Türkiye 1982 Deniz Hukuku Sözleşmesi’nin “bayrağın korunması” maddesiyle uluslararası arenada diplomatik baskı kurmak zorunda kalacak. Bu senaryo, 2022’de Maliye sigortası ibraz edemeyen tankerlerin Boğaz’da tutulması nedeniyle yaşanan sert söylem savaşının daha yüksek tonda bir tekrarını doğurabilir.
Enerji fiyatları tarafında Brent’in psikolojik 100 $ sınırını test etmesi hâlinde Türkiye’nin aylık enerji faturasına 1,2 milyar $ ek yük bineceği hesaplanıyor. Böyle bir artış, navlun yakıt maliyetinin dolar bazlı artışını tetikleyecek; kabotaj taşımacısının ton başı yakıt sarfiyatında 10 $/tonluk ilave, iç piyasada spot navlunları en az %7-9 yukarı taşır.
Finansal cephede Borsa İstanbul’da rafineri ve petrokimya hisseleri kısa vadede ralli yapabilir; fakat fiziki kısıtlar ve yüksek ham maliyeti kar marjlarını törpüleyebilir. Liman tarafında, Çandarlı ve Filyos gibi megaprojelerin proje finansmanında referans alınan “country-risk” sigorta katsayısının yükselmesi bekleniyor. Bu da faiz oranlarını 75–125 baz puan yukarı iterek yatırım kararlarını öteleyebilir.
Sular Kızışırken Harita Yeniden Çiziliyor
İsrail’in “ölçülü” diye tanımladığı 13 Haziran harekâtı bir gecede Hürmüz’deki görünmez sınırları görünür kıldı. Hürmüzden potansiyel kaçışın ilk dalgası Karadeniz’den Akdeniz’e yönelen tanker trafiğini sıklaştırarak Türk Boğazlarını kapasite testine sürüklüyor. Küresel sigorta primleri şimdiden şok dalgaları üretirken, taşıyıcılar Süveyş yerine Ümit Burnu seçeneklerini pahalı yakıt ve karbon izi pahasına da olsa yeniden masaya koyuyor. Diplomasi rüzgârı kısa sürede esmezse, denizciler kadar hukukçular ve finansçılar da seyir defterlerini her gün güncellemek zorunda kalacak. Orta Doğu’da tutuşan bir kıvılcım, Akdeniz’in kuzey kıyısında bile rotaları ve bilançoları yeniden çizecek kadar uzun gölgeler bırakıyor.
Yorumlar
Kalan Karakter: