Dünyadaki Ekonomik Kriz Denizi de Vurdu
Oktay Sönmez- Denizci yazar
Yaşadığımız şu günlerde kurguladığımız bu olayın yüzlercesi gerçekte Türkiye ' de ve tüm dünyada yaşanıyor.
Birçok dev armatör firmaların gemi kaptanlarına " Mevcut yükünü boşalttıktan sonra güvenli bir yerde demirleyip daha sonraki talimatımızı bekle " şeklinde talimat verdiği ve demir yerlerinde sürüyle gemilerin gittikçe çoğaldığı izleniyor.
Teğet geçecek, ezip geçecek, ümük falan derken tüm yazılı ve görsel medyada Küresel Kriz ' in çeşitli yansımalarından başka fazlaca bir şey okunmaz ve görülmez oldu.
Konunun detaylarına , söze başlamadan önce bir iki öksürük ve arkaya yaslanarak yapay bilgiç tavır yaratan çizgilerin süslediği bir yüz ve bakışlarla hele de akademik denilen konuşmalara ya da paragraflara girişecek değiliz.
Ne haddimize diyerek sokaktaki insanımızdan mahalledeki bakkalımıza, indirim üstüne indirim ilan eden ve yine de sinek avlayan görkemli alışveriş merkezlerine kadar kriz yaralıları hakkında konferanslar vermeye de niyetimiz yok.
Ancak en az elli yıldır işimiz, aşımız ve de aşkımız olmuş, ekmeğini yediğimiz denizcilik işinin türlü endüstrileri ve ticaretinin krizden nasıl etkilendiği konusunda birkaç söz söyleyecek durumdayız , izlediğimiz ve işittiklerimize göre Türkiye' de ve aynı zamanda da uluslararası navlun piyasasında deniz sektörünün durumu da oldukça iç karartıcı ve daha da kötüye gidecek gibi görünüyor.
Bilindiği gibi gemiler, küresel boyutlarda ve keza daha yakın limanlar arasındaki ticaretten kaynaklanan mal alım satımından doğan taşımanın araçlarıdırlar. Krizlerin en belirgin görünümlerinden biri , alım satımlarda para ve kredi konularında oluşan darlık ve daha başka nedenler ile alıcı ve satıcıların taşımaya konu olan miktarlarını olduğunca küçültmek ve hatta bir süre durdurma tedbirlerine başvurmalarıdır . Bu durum malı taşıyacak gemi ve taşınacak mal arasındaki arz / talep temel dengesini bozar.
Kısacası gemiler, ne kadar süreceği kolay tahmin edilemeyen krizle ilgili gelecek dönemler için belirli ölçülerde ya da bazen tamamen işsiz kalır.
Halen bütün olumsuz etkileri ile tüm dünyada süren krizin deniz ticaretindeki, özellikle armatörler bakımından en ezici ve görünür fotoğrafını şöyle bir özetle verebiliriz : 'Hak, hukuk, avukat' Armatör bir ya da birkaç kez gemisini krizden birkaç ay önce , örneğin bir yıl için günde 110 . 000 dolar navlunla bir kiracıya kiralamış ve anlaşma (charter party) bütün hükümleri ile yürürlüğe girmiştir.
Armatör ödeme zamanı geldiğinde kirayı anlaşmadaki navlun miktarı üzerinden tahsil eder.
Örneğin 30 gün x 110 . 000 = 3 .300.000 dolar.
Derken anlaşmasının, diyelim ki üçüncü ayının 14'ünde küresel kriz bütün heybeti ve kapsamı ile patlıyor.
Kiracının bu durumda türlü nedenlerle kontrattaki navlunu ödemesi mümkün olmuyor ve armatöre gemiyi artık kullanamayacağını ve anlaşmayı iptal edeceğini bildiriyor.
Armatör bu durumda geminin dünyanın belki de öbür ucunda boş olarak elinde kalacağını düşünerek " hak, hukuk, avukat . . . " falan diyorsa da pratikte açacağı davanın yıllar süreceğini, kazansa bile birçok nedenle artık anlaşmadaki navlun üzerinden bir tahsilat yapamayacağını biliyor . Bu arada günde 110 . 000 dolar olan navlun, kriz piyasasında aynı gemi için 30 / 40 . 000 dolara düşüyor.
Sonunda taraflar ehvenişer olarak kiracının armatöre belirli bir miktar ödemesiyle - çoğu kez geminin bulunduğu yerden bağla ma limanına gelmesi için yakıt ve diğer maliyet unsurlarını bile karşılamayacak bir miktar anlaşma taraflarca feshediliyor.
Yaşadığımız şu günlerde kurguladığımız bu olayın yüzlercesi gerçekte Türkiye ' de ve tüm dünyada yaşanıyor . Birçok dev armatör firmaların gemi kaptanlarına " Mevcut yükünü boşalttıktan sonra güvenli bir yerde demirleyip daha sonraki talimatımızı bekle " şeklinde talimat verdiği ve demir yerlerinde sürüyle gemilerin gittikçe çoğaldığı izleniyor. Komşu Bulgaristan ' ın o küçük Varna Limanı 'nda halen değişik tonajda yedi yüzü aşkın gemi boş bekliyor. Anadolu ' yu çevreleyen kıyılardaki limanlarımızda, başta İstanbul olmak üzere bine yakın gemi keza beklemede.
Yani para kazanmıyor, durduğu yerde masrafa ve işten çıkarmalara neden oluyor. Ayrıca üretim ve işletme masrafları oldukça ağır olan denizcilik endüstrisinin gemi inşaatı, acentelik, liman işletmeciliği vs . gibi dallarında krizin yarattığı zincirleme daralma yine aynı mekanizma ile denizciliğin sektörlerini fena halde etkiliyor.
Bu arada gülümsemelerle dile getirilen bir gerçek de var; dünyanın her yerinde yüzlerce kiracı ve armatör avukatı mahkeme salonlarını dolduruyor. Bir onların yüzü gülüyor gibi. Ekonomi uzmanı değilim, ama biliyorum ki bu kriz Amerika ' da ben doğmadan çıkan siyah beyaz filmlere, kitaplara yansıyan 1929 krizi gibi değil . Kapsam ve boyutları çok geniş. Tüm dünyaya yayıldı . Çözümü ancak etkilediği tüm ülkelerin el ele vermesiyle mümkün olabilir.
Bu nedenle insanlığın bu konuda el ele vereceğine, buna mecbur olacağına inanmak istiyorum. Belki profesyonel ve akademik bir ifade değil, fakat yine de umudumuz bu mecbur oluş diyorum.
Yorumlar
Kalan Karakter: