Açılış Konuşmalarında Sektörel Sorunlara Vurgu
Sempozyumun açılış konuşmasını yapan Piri Reis Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Nafiz Arıca, denizcilik sektörünün Türkiye ekonomisindeki stratejik önemine değinerek, sektörün yasal altyapısının güçlendirilmesi gerektiğini vurguladı. Arıca, "Denizcilik endüstrisi, uluslararası ticaretin omurgasını oluşturuyor. Bu nedenle sektördeki hukuki düzenlemelerin hem uluslararası standartlara uygun olması hem de ülkemiz ihtiyaçlarını karşılaması büyük önem taşıyor," ifadelerini kullandı.
Açılışta söz alan Deniz Emniyet Derneği Başkanı Avukat Kaptan Cahit İstikbal, özellikle kaptanların ve donatanların yasal sorumluluklarına ilişkin çarpıcı tespitlerde bulundu. İstikbal, "Sektörde kaptan ve donatanlar, gemide ölüm veya yaralanma ile sonuçlanan bir kaza meydana gelmesi durumunda ceza hukuku bağlamında taksir sorumluluğundan doğan tutuklanma riskiyle karşı karşıya kalıyorlar," diyerek konunun ciddiyetine dikkat çekti. İstikbal, bu durumun denizcilik mesleğini tercih eden kalifiye personel sayısını olumsuz etkilediğini ve sektörün gelişimini yavaşlattığını belirtti.
Birinci Oturumda Mevzuat Sorunları Ele Alındı
Prof. Dr. Ömer Ekmekçi'nin başkanlığında gerçekleştirilen birinci oturumda, denizcilik sektöründeki düzenlemelere ilişkin kapsamlı değerlendirmeler yapıldı.
Oturumun ilk konuşmacısı Prof. Dr. Sezer Ilgın, "Kaptanın Disiplin Yetkisine İlişkin Düzenlemeler Hakkında Değerlendirme" başlıklı sunumunda önemli bir soruna parmak bastı. Ilgın, "Önceki Türk Ticaret Kanunu'nda (TTK) yer alan kaptanın disiplin amiri olma yetkisi ve hürriyeti kısıtlayıcı tedbirler alabilme yetkisinin yeni TTK ile kaldırılmış olması, özellikle uluslararası sularda seyreden gemilerde ciddi otorite boşluklarına ve disiplin sorunlarına yol açmıştır," dedi. Prof. Dr. Ilgın, kaptanın gemideki düzeni sağlama konusundaki yetkilerinin genişletilmesi ve yasal koruma altına alınması gerektiğini savundu.
Dr. Öğretim Üyesi Uğur Tülü ise "854 Sayılı Deniz İş Kanunu Uygulamasından Doğan Sorunlar ve Çözüm Önerileri" başlıklı sunumunda, deniz iş hukukundaki mevcut düzenlemelerin güncel ihtiyaçları karşılamadığını belirtti. Tülü, "1967 yılında yürürlüğe giren 854 Sayılı Deniz İş Kanunu, aradan geçen 58 yıla rağmen kapsamlı bir revizyona tabi tutulmamıştır. Günümüz denizcilik sektörünün dinamikleri ve uluslararası normlar dikkate alınarak kanunun yeniden düzenlenmesi gerekmektedir," ifadelerini kullandı.
Dr. Hasan Pekdemir ise "Ulusal ve Uluslararası Boyutuyla Denizde Çalışma Şekilleri" konulu sunumunda, farklı ülkelerdeki denizcilik çalışma rejimlerini karşılaştırmalı olarak ele aldı. Pekdemir, "Türkiye'deki denizcilik çalışma mevzuatının uluslararası standartlara tam uyumlu hale getirilmesi, Türk denizcilerin global pazarda daha rekabetçi olmasını sağlayacaktır," dedi.
İkinci Oturumda MLC 2006 ve Gemi Adamlarının Hakları
Prof. Dr. Samim Ünan başkanlığında gerçekleştirilen ikinci oturumda, uluslararası sözleşmeler ve gemi adamlarının hakları mercek altına alındı.
Özyeğin Üniversitesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Ş. Esra Baskan, "Denizcilik Çalışma Sözleşmesi'nin (MLC 2006) Ülkemizdeki Kapsam ve Uygulaması" başlıklı sunumunda konvansiyonun denizcilik sektörüne getirdiği yenilikleri ayrıntılı olarak anlattı. Baskan, "MLC 2006, gemi adamlarının çalışma koşullarını iyileştirmek, sağlık ve güvenliklerini korumak, sosyal güvenlik haklarını genişletmek amacıyla hazırlanmış kapsamlı bir uluslararası düzenlemedir," dedi. Sunumunda önemli bir bilgi paylaşan Baskan, "Türkiye'de MLC 2006 için onay yasası çıkmasına rağmen, Cumhurbaşkanı tarafından henüz onaylanmadığı için hukuki süreç tamamlanmamıştır ve konvansiyon fiilen Türkiye açısından yürürlüğe girmemiştir," açıklamasında bulundu. Baskan, konvansiyonun bir an önce yürürlüğe girmesinin Türk denizcilik sektörü için önemini vurgulayarak, mevcut durumun yarattığı sorunları ve olası çözüm önerilerini de paylaştı.
Oturumun son konuşmacısı Av. Büşra Kasranoğlu, "Gemi Adamlarının İşçilik Alacaklarının Hesaplanması" konulu sunumunda, deniz iş hukukunda ücret ve tazminat hesaplamalarına ilişkin karşılaşılan zorlukları ele aldı. Kasranoğlu, "Gemi adamlarının fazla mesai, tatil çalışmaları, kıdem ve ihbar tazminatlarının hesaplanmasında sektöre özgü parametrelerin dikkate alınması gerekiyor," diyerek konunun teknik yönlerine değindi.
İkinci oturumun soru-cevap bölümünde söz alan Türkiye Denizcilik Federasyonu temsilcisi Kaptan Sedat Oğuz, Türk denizcilerin karşılaştığı iki önemli soruna dikkat çekti. Oğuz, "Denizcilerimizin en temel haklarından biri olan yıpranma hakkı konusunda yaşanan sorunlar acilen çözüme kavuşturulmalıdır. Zorlu deniz koşullarında çalışan, aylarını gemilerde geçiren denizcilerimizin erken emeklilik hakkının yasal güvence altına alınması gerekiyor," dedi. Kaptan Oğuz ayrıca, "Türk denizcilerin uluslararası alanda hareket kabiliyetini artıracak yeşil pasaport alma imkanının sağlanması, sektörün rekabet gücünü artıracak önemli bir adım olacaktır. Birçok ülkenin denizcilere özel pasaport uygulaması varken, ülkemizde bu konuda yaşanan eksikliğin giderilmesi şarttır," ifadelerini kullandı. Oğuz'un bu katkıları, salon tarafından büyük ilgi gördü ve birçok katılımcı tarafından desteklendi.
Sektör Temsilcileri Çözüm İçin Bir Araya Geldi
Sempozyum, Piri Reis Üniversitesi'nin yanı sıra Türk Uzak Yol Gemi Kaptanları, İTÜ Denizcilik Fakültesi Mezunlar Derneği, Türkiye Denizcilik Federasyonu ve Deniz Emniyet Derneği'nin katkılarıyla gerçekleştirildi.
Etkinliğe sektörden çok sayıda uzman, akademisyen, hukukçu ve denizcilik profesyoneli katıldı. Katılımcılar, sempozyumun denizcilik sektöründeki yasal sorunların çözümüne katkı sağlayacağı ve sektördeki paydaşlar arasında iş birliğini güçlendireceği görüşünde birleşti.
Piri Reis Üniversitesi yetkilileri, benzer tematik sempozyumların düzenli aralıklarla tekrarlanacağını ve bu etkinliklerin sonuçlarının ilgili bakanlıklara ve yasal düzenleyici kurumlara raporlar halinde sunulacağını açıkladı.
Sempozyum, Türk denizcilik sektörünün yasal altyapısının güçlendirilmesi ve uluslararası standartlara uyumlu hale getirilmesi yolunda atılan önemli adımlardan biri olarak değerlendirildi. Etkinlik, sektördeki tüm paydaşların sorunlara ortak çözümler üretme konusundaki kararlılığını göstermesi açısından da büyük önem taşıyor.
Yorumlar
Kalan Karakter: