Boğulacak adamı bir bakışta anlarım

Boğulacak adamı bir bakışta anlarım 

Florya’daki Çiroz Plajı’nın tek kadın cankurtanı Esra Kadan Türkiye’de gerçek anlamda yüzme bilenlerin sayısının çok düşük olduğunu söylüyor. Kadan, ‘Biz denize girenlerin yüzlerine baktığımızda kimin iyi yüzdüğünü kimin boğulma tehlikesi geçirebileceğini anlarız’ diyor

Denizde boğulan birinin o andaki acizliği sizi hakim kılabiliyor. Siz hiçbir şey düşünmeden o anda ne yapılması gerekiyorsa yapıyorsunuz’ diye özetliyor işini Esra Kadan. 21 yaşında. Marmara Üniversitesi Beden Eğitimi üçüncü sınıf öğrencisi. İki yıldır Florya’daki Çiroz Plajı’nda cankurtaran olarak görev yapıyor. Hemen her gün en az bir boğulma vakasının yaşandığı plajlarda bir insanı nasıl kurtardığını yukarıdaki cümleyle özetliyor...

Çiroz Plajı’nda sekiz erkek cankurtaran ile birlikte aynı işi yapan Esra Kadan üniversitede yüzme eğitimi almış almasına ancak ilk cankurtaranlık deneyimini, 17 yaşındayken beş kız arkadaşıyla birlikte yüzerken kazanmış: ‘Arkadaşlarımla denizde açıldık. Birden içlerinden birinin ayağına kramp girdi. Arkasından dolanarak koluna girdim. Sakin olmasını istedim ve onu çektim.’ Kadan bu olayın ardından Sualtı Federasyonu’nda havuz ve deniz ilkyardım eğitimini başarıyla geçip her yıl Çiroz’da sezon açılınca yerini almaya başladı.

Kadan her sabah saat 06.00’da kalkıyor, evinden plaja geliyor. Saat 09.00’da cankurtaran kulesine çıkıp denizde yüzenleri elindeki dürbünle gözlemeye başlıyor. Bu işin püf noktalarını da şöyle özetliyor: ‘Cankurtaranlık çok dikkat isteyen bir iş. Bir noktaya bakarken aynı anda yüz kişiyi görmeniz gerekiyor. İnsanların yüzlerine bakmalısınız. Ben artık bir bakışta kimlerin boğulma tehlikesi geçirebileceğini yüzlerine bakarak anlayabiliyorum. Zaten biraz insanların yüzme stillerine baktığımda neler olabileceğini az buçuk kestirebiliyorum.’

YÜZME EĞİTİMİ ŞART

Şile’deki kadar olmasa da bu plajda da boğulma vakalarının görüldüğünü anlatan Kadan ‘Çoğu kez simitle açılanlar oluyor. Simitteki hava inince birden panik oluyorlar. Mendirekleri geçtiklerinden biraz da rüzgara kapılınca patırtı kopmaya başlıyor’ diyor. Hemen her gün yüzlerce insanın denize girdiğini ancak gerçek anlamda yüzme bilenlerinin sayısının bir elin parmaklarını geçmediğini savunan Kadan şöyle devam ediyor: ‘Herkesin mutlaka yüzmek için eğitim alması gerekiyor. Ben biliyorum diye giren birçok insan yüzmeyi aslında bilmiyor. Suyun içinde nefesini kontrol edemiyor. Bir keresinde altı-yedi gencin aynı anda boğulmaya başladığını bile gördüm ben. Hepimiz suya atladık. Burada denizde ilerlemeye başladığınızda ayağınız birden kuma değmez. O anda panik başlar. Öyle oldu onlara da. Altı kişi aynı anda çırpınmaya başladı. Yüzme bildiklerini düşünüyorlardı. Ama birinin paniği diğerlerine de sıçradı. Botlarla gidip onları kurtardık.’

Esra Kadan bazen günde iki kişinin hayatını kurtarıyor bazen bir hafta boyunca sessiz, sakin bir işi oluyor. Cankurtarma sırasında başından kuşkusuz bir sürü olay geçiyor. Misal, genelde erkeklerin bir kadın tarafından kurtarılmayı pek hazmedemediğini keşfetmiş: ‘Erkekler hep güçlü görünmek isterler. Bu denizde de böyle olur. Boğulma esnasında bile bundan vazgeçmezler. Kaç kez başıma geldi. Birini kurtarıyorum. Sonra onunla konuşmaya çalışıyorum yüzüme bakıp ‘Bir şeyim yok’ diyerek uzaklaşıyor. Bize bir teşekkürü bile çok gören oluyor.’

Elbette bütün hikayeler mutlu sonla sonuçlanmıyor. Kadan üzücü olaylarla da karşılaştığını anlatıyor. Geçen yıl aynı bölgede yaşayan Afgan bir çocuğun cesedini denizin dibinden çıkardıklarını anlatıyor: ‘Kimselere haber vermeden kayalıkların arkasına tırmanmış ve oradan denize atlamış. Kayalıklara çarpar çarpmaz yaşamını yitirmişti. Biz de dalıp onun cesedini çıkardık.’

Çırpınarak enerjinizi tüketmeyin

Esra Kadan boğulma tehlikesi yaşayanların dikkat etmesi gerekenleri şöyle sıralıyor:

Sakin olun.

Su üzerinde sırt üstü uzanın. Kolları daima su içerisinde tutup düzenli nefes almaya çalışın.

Yoğun çırpınma hareketiyle enerjinizi tüketmeyin.

Eğer açığa doğru sürüklenme durumu varsa, akıntı ya da rüzgarı yenmeye çalışmayın.

Doğrudan kıyıya değil, çaprazlamasına yüzerek kıyıya yaklaşmaya çalışın.

Bağırarak ve el kol işaretleri yaparak dikkat çekin.

Star