BİTTİ DERKEN GERÇEKLEŞEN PENDİK SULZER MOTOR FABRİKASI VE MAKİNA YÜKSEK MÜHENDİSİ ALİ CAN

13 Temmuz 2021 Salı günü İlkfer Grubunun Müzesi’nin bahçesine yerleştirilen Pendik Sulzer Motor Fabrikasında imal edilen motorun teşhir edilmesi ile ilgili olarak bir açılış yapıldı. Bu motor Türkiye’de imal edilen ilk dizel gemi motoru idi.

İnsanoğlu yük ve insan taşımak amacıyla inşa ettiği ilk gemi tomrukları ağaçların lifleri ile birleştirmek suretiyle yaptığı saldı. Bunu ağaç gövdelerini oyarak kürekle idare ettiği kayık izledi. Sonra insanoğlu rüzgârın gücünden faydalanmak hareket eden Yelkenli gemiler yaptı. Gemileri Rüzgâr ile sevk ve idarede yaşadığı zorluklar insanoğlunu kendi hükmedeceği bir güç aramasına götürmüştür. 1700’lü yılların sonlarında icat edilen buhar makinası ilk önce lokomotiflerde kullanılmaya başlandı. 1807 yılında Amerikalı mühendis, Fulton ahşap bir gemiye buhar makinası koyması ile de gemilerin sevk ve idaresi buhar makinası ile başlandı.

Ülkemizde ilk buhar makinalı gemi İstanbul’da Tersane-i Amire’de inşa edilen ESER-I HAYIR adlı gemidir Bu gemiye 1837 yılında İngilte’den ithal edilen 100 beygir gücünde bir buhar makinasının konulmuştur. 3 Aralık 1874 İnşa edilen yandan çarklı yolcu ve yük gemisi İZMİT ülkemizde inşa edilen ilk çelik teknedir. Saç ve profilleri dışardan ithal edilmiştir. İZMİT gemisine önceden ithal edilen 100 beygir gücündeki bir buhar makinasından kopya edilerek imal edilen buhar makinası konur. Bu ülkemizde imal edilen ilk kopya buhar makinasıdır.

Ülkemizde Cumhuriyet’imizin ilanından evvel ciddi bir gemi inşa sanayimiz maalesef yoktur. Bu eksikliğin giderilmesi için. Atatürk 1936 yılında bir Tersane kurulmasını emreder. Bir komisyon kurulur komisyon ilk önce kurulacak tersanenin yerini belirleme çalışmasını yapar. Çalışmalar sonunda Tersane’nin Pendik’te yapılması kararlaştırılmıştır.

Pendik Tersanesi’nin çalışmaları başlarken yük taşımacılığını bir düzene koymak amacıyla Türkiye İş Bankası, Denizyolları ve Etibank’ın katılımıyla üç milyon lira sermayeyle Sosyete Şilepcilik T.A.Ş. adıyla bir denizcilik şirketi kurulur. Bu şirket İngiltere’den Bakır, Krom ve Tunç adları verilen üç şilep satın alır. Bu üç şilep Türkiye’ye geldiği zaman yapılan törende konuşan Dönemin Başbakanı Celal Bayar Denizciliği bir arada ticareti ile sanayi ve sporu ile tekâmül ettirmek için deniz işlerine hususi bir ehemmiyet verilmiştir.

Gayret tek taraflı olmaz Bu gayreti taltif etmek ve layık olduğu veçhile himaye etmek bizim için bir vazifedir. Asıl büyük tebrikim kendi elemanlarımız ve kendi iptidai maddelerimizle büyük vapurların Denizbank’ın tersanelerinde yapabildiğimizi gördüğüm zaman olacaktır. Bu ati uzak değildir. Bu sözlerin üzerinden çok geçmeden Türkiye’de kendi ihtiyacı olan gemilerin inşası için 1937 yılında bu dönemde Almanya’nın büyük kuruluşlarından olan Krupp firması ile isimlerini Atatürk tarafından verilen Atılay, Saldıray, Yıldıray ve Batıray dört adet denizaltı inşa edilmek için bir anlaşma imzalanır.

Bu anlaşmaya göre de Atılay, Yıldıray İstanbul’da Taşkızak Tersanesinde Saldıray ve Batıray ’da Almanya’da inşa edilmek üzere bin anlaşma imzalanır. Almanya’da inşa edilen Saldıray Türkiye’ye teslim edilmiş, Batıray ise II Dünya Savaşı nın başlaması nedeniyle de Türkiye’ye teslim edilmemiş Almanya Donanmasında görev almış savaş sonunda personeli tarafından düşmana teslim edilmeyip batırılmıştır. Bu anlaşmanın yanında Krupp firması ile Haliç Tersanesinin gemi inşa etmek ve ana makinaları, yardımcı makinaları ve kazanlarının imali için bir başka anlaşma yapılır. Krupp firması teknik heyetince Haliç Tersanesinde bir inceleme başlanır. Çalışma 1938 yılının ağustos ayına kadar sürer bu çalışmalar dosya halinde Türk yetkililerine verilir (Bu dosya Şehirhatları Genel Müdürü Sayın Sinem Dedetaş’tadır.) Şu anda kızakların bulunduğu yerde üç adet kızak inşaatı yapılacaktır. Bunun yansıra Makine Fabrikası, Dökümhane (Mevcut Dökümhane yıkılıp yeniden inşa edilecektir.) İnşaiye atölyesi, Kazanhane, Demirhane, Nakkaşhane, Marangozhane, Boruhane, Tevsiyehane ve Tornahane atölyeleri kurulacaktır bu atölyelerde kullanılacak alet edevat isim isim tüm teknik özellikleri ile birlikte belirtilmiştir. Bu kızaklarda inşa edilecek gemilerin kızakta ve teçhizat Rıhtımında bekleme süreleri de aşağıda görüldüğü belirtilmiştir.

Büyüklük

Kızakta

Teçhizat Müddeti

Akay tipi yolcu gemisi

6 ay

5 ay

1000 G.S. R.T

7 “

5,5 “

1500 “

7 “

4 “

5000 “

10 “

4 “

6000 “

11 “

5 “

7000 “

13 “

5 “

Gemiler inşa edilirken ana ve yardımcı makinaları kazanları da imal edilecek belirlenen sürenin sonunda gemi deneme seferlerine çıkmak üzere planlanmıştır. 1938 ylında Atatürk’ün vefatı ve gelişen olaylar nedeniyle de Celal Bayar görevden alınmış bu projede tıpkı Pendik Tersanesi projesi gibi rafa kaldırılmıştır.

1952 yılında Denizcilik Bankası T.A.O kurulması ile Yönetim Kuruluna atanan Türk gemi sanayi önderlerinde Ord. Prof. Ata Nutku Türkiye’de gemi inşa hamlesi tekrar gündeme getirir. “ Atatürk’ün onlar kıvılcım olarak gittiler ateş olarak dönecekler dediği “ yurt dışında Gemi İnşa Mühendisliği eğitimi gören o genç mühendisler Ata Nutku ’ya bizler eski gemileri tamir etmek için eğitilmedik bize imkân verin yeri gemiler inşa edelim derler. Bu talep üzerine yönetim Haliç Tersanesinde Kartal ve Kabataş Araba Vapurları, Camialtı Tersanesi’nde Abidin Daver Şilebi ve Karamürsel araba vapuru, İstinye Tersanesi’nde Bostancı ve Caddebostan deniz otobüsleri ile Çengelköy yolcu gemisi, Hasköy Tersanesi’nde Hasköy ve Vaniköy yolcu gemilerinin inşası için karar verir. Haliç Tersanesi’nde inşa edilen Kartal Araba Vapuruna döviz yokluğu nedeniyle ana makinaları ve kazanları ithal edilemez. 1914 yılında Almanya, Danzig'te J. W. Klarwitter tezgâhlarında yolcu va­puru olarak inşa edilen ve 1952 yılında servis dışı bırakılan MALTEPE vapuru ’nun ana makinası ile kazanları sökülerek esaslı bir bakım ve onarımdan geçirilerek yeni inşa edilen gemiye konulur. KABATAŞ araba Vapuruna ise Büyük bir bakım ve onarımdan geçirilen MALTEPE gemisinden çıkan ana makinasının en ufak parçalarına kadar sökülür. Bu parçaların birer birer ölçüleri alınır teknik resimleri çıkartılır. Bu teknik resimleri çizenler arasında o dönemde Sultanahmet Sanat Enstitüsü’nde öğrenci olan Ali Can’da görev alır. Ve teknik resimleri çizilen parçalar dökümhanede dökümleri yapılarak yeni bir buhar makinası imal edilir. Bu buhar makinası Türkiye’de imal edilen ikinci kopya buhar makinasıdır. Lloyd kayıtlarında Kabataş Araba Vapuru ’nun ana makinası imal edildiği yer olarak Haliç Tersanesi yazılıdır. KARTAL Araba Vapuru 1985 KABATAŞ Araba Vapuru ise 1986 yılına kadar çalışmıştır.

Yine bu dönemde gemi sanayinin gelişmesi için tersanelerin modernleşmesi yanında demir ve çelik sanayinin, makine ve teçhizat sanayinin de kurulup geliştirilmesi amacıyla çalışmalar yapılır. Motor imal etmeyen sanayi olmaz düşüncesinde ki Denizcilik Bankası T.A.O yönetimi dönemin Genel Müdür Yardımcısı Ulvi Yenal ve Haliç Tersanesi Müdürü Nedret Utkan’ı 1953 yılında Haliç Tersanesi içinde bir motor fabrikası kurulması amacıyla Sulzer firması ile görüşme yapmak üzere İsviçre’ye gönderilir. Sulzer firması ile görüşmelere yapılır bu görüşmelerin sonucunda bir anlaşma imzalanır. Ancak bu anlaşma Denizcilik Bankası T.A.O Yönetim kurulunca yabancı gemi dizel motor üreticilerinin Türkiye temsilcilerinin baskısı ile anlaşılmaz bir sudan nedenlerle kabul edilmez. İmza aşamasını aşmış bu girişim tıpkı diğerleri gibi hüsran ile sonuçlanmıştır.

1963 yılında kurulan Devlet Planlama Teşkilatı hazırladığı beş yıllık ilk kalkınma planına o dönemde Denizcilik Bankası T.A.O Genel Müdür’ü olan Nedret Utkan arkadaşları; Atatürk’ün yapılmasını emrettiği Pendik Tersanesi’nin inşaatı ve Motor fabrikasının kurulmasını beş yıllık kalkınma planına koydurmuşlardır.

Plan kapsamında Pendik tersanesi içinde Sulzer firması ile bir motor fabrikası kurulması ile ilgili işler de Denizcilik Bankası T.A.O ‘na görev olarak verilmiştir. 1968 yılına kadar Pendik Tersanesi istimlak çalışmalarının uzaması ve henüz inşaatına başlamamış olması nedeni ile 1968 yılına kadar Motor Fabrikası projesi de ele alınmaz Bu tarihten itibaren yeniden başlatılan projeyi görüşmek üzere dönemin Ulaştırma Bakanı Sadettin Bilgiç başkanlığında bir heyet İsviçre’ye gider.

O tarihe kadar hiçbir müessese ile ortaklık kurmamış olan Sulzer Denizcilik Bankası ile ortaklık fikrine de sıcak bakmaz. Heyetler arasında yapılan uzun görüşmeler sonucunda Sulzer firması Dünya Bankasının bir yan kuruluşu olan IFC kurulacak olan şirkette en az % 20 nispetinde ortak olmayı kabul ederse bizde ortak oluruz deyip nihai fikirlerini söylerler. Sulzer firması Denizcilik Bankası T.A.O ile ortak olmayı göze alamamış çok tecrübeli bir teşkilat olan IFC ‘nin ortak olmasını şart koşmuştu. Bu arada Pendik Tersanesi Temeli ikinci kez 29 Mayıs 1969 tarihinde devrin Başbakanı Süleyman Demirel tarafından atılmıştır. Bir ara Japonlar ’la ortak yapılması gündeme gelmiş Japonlar bu işe sıcak bakmışlar ve imzalama aşamasına gelince ne yazık ki başta Gemi Mühendisleri Odası’nın başını geçtiği sivil toplum kuruluşlarının tepkileri ve bu arada 12 Mart muhtırasının verilmesi ile görevdeki hükümetin istifa etmesiyle bu proje de rafa kaldırılmış. Dört yıl sonra gelen Hükümet Pendik Tersanesi kendi imkânlarımız ile yapılmasına karar verilmiştir.

Pendik Tersanesi’nin inşası ağır aksak yürümekte iken. 1977 yılında Ali Can Denizcilik BANKASI T.A.O Yönetim Kurulu Üyesi ve Genel Müdür Yardımcısı olarak atanır. Kısa süren bir ayrılıktan sonra 1978 tekrar eski görevine iade edilir. Bu dönemde Ali Can Tersaneler ’den sorumludur. Bir yandan Pendik Tersanesi’nin tamamlanması için insanüstü bin gayretle çalışırken. Bur taraftan da Motor Fabrikası’nın kurulması amacıyla çalışmalara başlar. Gemi Dizel Motor fabrikasının kurulması ile ilgili olarak Sulzer firmasının Türkiye Mümessili Cihat İren aracılığı ile 1978 yılının yaz aylarında bir heyetle İsviçre’ye gider. Sulzer fabrikası tepeden tırnağa incelenir yapılan toplantılarda imal edilecek motor cinsleri belirlenir. Ancak Sulzer firması bu ortaklık için IFC ‘nin ortak olmazını şart koşar. IFC bütün Dünya’da ve Türkiye’de sadece özel sektör sermayesi ile kurulan şirketlere ortak oluyor veya kredi açıyordu. Sermayesinin yüzde yüzü devlete ait Denizcilik Bankası’na ortak olması imkânsızdı.

Çıkmayan candan umut kesilmez tabiri ile Dünya Bankası yetkilileri ile görüşme yapmak için Ali Can Yönetim Kurulu Başkanı ve Genel Müdürü Nezih Neyzi ile birlikte Amerika Birleşik Devletlerine giderler. Robert Kolej mezunu olan Nezih Neyzi’nin mükemmel İngilizce konuşması IFC yetkililerini konu ile ciddi bir şekilde ilgilenmelerini sağlar. Yapılan görüşmeler sonucunda da IFC yetkilileri olaya sıcak bakarlar ve incelemelerde bulunmak üzere bir uzmanını Türkiye’ye göndereceklerini belirtirler.

Birkaç ay sonra Dünya Bankası Uzmanı Türkiye’ye gelir toplantının yapıldığı Yönetim Kurulu salonunda duvarda asılı resimlerin kim olduklarını sorar. Kurumda Genel Müdürlük yapan kişilerin resimleri olduğunu öğrenince Genel Müdürlerin ortalama iki yıl görevde kaldığını ayrıca Amerika Birleşik Devletlerinde kendileri ile görüşen Nezih Neyzi’nin görevden alındığını da öğrenince rahatsız olur. Ve konu ile ilgili olarak Dünya Bankasına olumsuz rapor yazar ve proje kâğıt üzerinde kalmaya devam eder.

Ali Can Pendik Tersanesi ve Motor fabrikası için bu kadar yoğun çaba harcamasını nedenini anılarını yazdığı “ Bir Tersane Bir Hayat “ adlı kitabında şöyle anlatır bu projenin benim için manevi bir tarafı vardı. Bu projeyi ilk akıl eden ve başlatanlardan biride benim koruyucum çok saydığım ve sevdiğim bir insan olan Nedret Utkan’dı. Bu projeyi bu sebeple de büyük bir gayretle takip etmek benim için adeta kutsal bir görevdi.

Sulzer ve Dünya Bankası ortaklığa yanaşmaması üzerine Pendik Sulzer Motor Fabrikası’nın artık kurulamayacağı düşüncesi ile hayal kırıklığı yaşayan Ali Can onaylanmak üzere kendisine getirilen ihale dosyasını görür. İhale dosyası Camialtı, Pendik, Taşkızak ve Gölcük Tersanelerinde inşa edilecek olana Kaş, Kayseri, Kemah, Kırklareli, Kula, Kilitbahir, kilis ve Konya adlı 5500 DWT’luk gemiler için alınacak olan 750 beygir gücünde 24 adet dizel Jeneratör alımı ile ilgilidir.

İhaleyi Polonya’da Sulzer Lisansı ile dizel motor üreten Cgielski-Sulzer fabrikası kazanmıştır. 750 beygir gücünde 24 adet dizel motorunu komple almayı bir türlü içine sindiremeyen Ali Can Bunların parçalarını getirip burada Tersanelerimizde monte edemeyiz mi diye düşünür. Montajda olsa bu şekilde başlamak motor fabrikası girişimlerine bir adım atıp eleman yetiştirmeye başlasak iyi olmaz mı diye düşünen; Ali Can bu düşüncemizi Polonya firması acaba kabul eder miydi? Denemeden bu sorulara cevap bulamayacağını bilen Ali Can Polonya Firmasından randevu talep eder ve Polonya’ya gider. Düşüncelerini Polonyalılara iletmek üzere kâğıda aktarır.

· İnşaatları bitme aşamasına gelen iki gemi için altı adet dizel motoru komple olarak gönderilecek.

· İkinci altı adet dizel motor parçalar halinde gönderilecek montajları Türkiye’de yapılacak.

· Bakiye on iki dizel motorun silindir blokları, laynerleri, karterleri ve bilumum çelik aksamı Türkiye’de imal edilecek. Diğer parçalar Polonya’dan gönderilecek ve montajları Türkiye’de yapılacak

· Türkiye’den gönderilecek bir mühendis, beş teknisyen Poznan’daki fabrikada iş başında eğitilerek Türkiye’deki montaj işleri için hazırlanacak

· Türkiye’de yapılacak montajlara nezaret etmek üzere, ayrıca Türkiye’ye lüzumu kadar Polonyalı teknisyen gönderilecek

· Türkiye’de montajları tamamlanan motorları test edebilmek için gerekli test odasının bütün projeleri firma tarafından hazırlanacak ve bu projelere göre test odası için gerekli bütün fren ve teçhizat Polonya firmasınca gönderilecek

· Test odasının montajı sırasında montaja nezaret edecek lüzumu kadar teknisyen de firma tarafından gönderilecek

· İstanbul’da yapılacak blok döküm işlerine de nezaret etmek üzere bir döküm uzmanı da ayrıca gönderilecek.

Toplantı başlar Ali Can Polonya’lı firma yetkililerine 24 adet motorun komple olarak satın almak niyetinde olmadıklarını söyleyip kâğıda aktardığı düşüncelerini Polonya’lı yetkililerinin önüne koyar, yetkililer kâğıdı okuyunca o güler yüzlü halleri gider suratları asılır. Kendi aralarında lehçe konuşmaya başlar. Fabrika Müdürü Biz ihaleye komple motor satmak için girdik ve kazandık şartları değiştiriyorsunuz özür dileriz.

Böyle bir cevap alacağını bilen Ali Can buraya gelmeden evvel sizden sonraki ikinci sırada yer alan motor firması ile görüştüm. Bu teklifimi onlara da ilettim siz kabul etmezseniz biz onlarla bu işi yapacağız sizde kusura bakmayın der. Ali Can’ın bu tavrı üzerine Polonyalılar derin bir düşüncelere dalar Fabrika Müdürü çok önemli bir koz bulmuş gibi sevinerek bu isteklerinizi biz kabul etsek bile lisans aldığımız İsviçre Sulzer firması bunu katiyen kabul etmez. Bu sebeple bu iş olmaz üzgünüm der.

Olay karşılıklı hamlelerle satranç oyununa dönmüştü. Ali Can Polonya’ya gitmeden önce İsviçre Sulzer firmasının yetkililerinden MR.Bon’u arayarak Polonya’dan alacağımız 24 adet Sulzer motorun parçalar halinde alınıp Türkiye’de monte etmeyi düşündüğünü bu konuda yardımcı olmasını ister. Bu talep İsviçre Sulzer firmasınca prensipte kabul edilir.

Ali Can’ın bu girişiminin Polonyalı Müdürün haber yoktur. Bu gelişmeler üzerine Polonyalılar Ali Can’ın ısrarının vaz geçeceğini tahmin ederken Ali Can o halde Sulzer firmasına telefon edin yetkililerle konuşun gerekirse uçağa atlayıp hep birlikte İsviçre’ye gidip konuyu onlarla görüşelim deyince çaresiz kalan Polonyalılar İsviçre Sulzer’i aramak mecburiyetinde kalırlar. Telefona çıkan Mr Bon buraya gelin konuyu burada görüşelim der. Ana Sulzer bunu söyleyince Fabrika Müdürü yanına Teknik Müdürü ve Satış Müdürlerini vererek Poznan’dan Zürih’e gidilir.

Yapılan toplantı sonunda İsviçre Sulzer İstanbul’a bir teknik heyet gönderelim Denizcilik Bankası T.A.O tersanelerini tetkik etsin. Bu tersaneler motor parçaları yapabilir mi heyet müspet rapor verirse o zaman Cgielski-Sulzer olarak Denizcilik Bankası ile alt lisans antlaşması yapmanıza müsaade ederiz. Kararında mutabakat sağlanır. Bir süre sonra İsviçre’den üç kişilik bir teknik ekip gelir Haliç Tersanesi’ne giderler buruda önce dökümhaneyi gezerler dökülen motor bloklarını, görürler çok beğenirler. Sonra Makine Atölyesini gezer imal edilen parçaları görünce şaşkınlıklarını gizleyemezler heyette bulunan bir kişi Ali Can Bey dönerek siz burada komple motor yapabilirsiniz raporumuz müspet olacak merak etmeyin deyip İsviçre’ye dönerler.

Ana Sulzer ’den gelen olumlu rapor geldikten sonra Cgielski-Sulzer fabrikasının Ticaret Müdürü İstanbul’a gelir hazırlanan mukavele karşılıklı olarak imzalanır. Böylelikle Polonyalılar ile 12 yıl süreli alt lisans anlaşması yapıp Ana Sulzer ‘tasdikine sunulur. Motor imalatı konusunda ilk adım atılmış olur. Ali Can bu mücadeleye başlarken Dökümhane Baş Mühendisi Günnur Dikeç’e, Pendik Tersanesi Müdürü Metin Elçiçek’e, Şükrü Yücekaya, Turan Seçer, Mahmut Akaltan ve Aykut Altay gibi mühendisler ile teknisyen ve işçilere olağan üstü güven duyuyordu. Onlarda bu güveni boşa çıkarmadılar Haliç Tersanesi Dökümhanesinde motor blokları dökülmeye başlanır. Bloklar, Laynerler, karterler ve diğer parçaların imalatı da yapılır. İlk motorun montajı biter ortaya çıkan motor karşısında başta Ali Can olmak üzere Mühendis, Teknisyen ve İşçiler gözleri nemlenir motora sevdiklerini karşısında bulmuş gibi sarılırlar. Asıl heyecan test odasında motor çalıştığı zaman orada bulunanlar birbirlerine sarılır gözyaşları sel olmuştur. Çocuklar gibi sevinçlerinden havalara sıçrarlar.

1953 yılında başlayan motor fabrikası kurma hayali 30 yıl sonra ancak 1984 yılında gerçekleşebildi. Pendik Sulzer Motor Fabrikası Sulzer lisansı ile dizel motorları üretmeye başlamıştı. Pendik Tersanesi bitirilmiş, Polonya’dan Deniz Nakliyat’tan ve Özel sektörden gemi siparişleri alınmış, tersane 6,7 senelik bir iş yüküne kavuşturulmuştu.

Pendik Sulzer Motor fabrikasında 1999 yılına kadar 113 motor imal edilmesi planlanır. Ancak 102 adet motor imal edilir. Bu Motorlardan ilki İzmir Alaybey Tersanesinde İstanbul Liman İşletmesi adına inşa edilen Ömerli su gemisine konur. İmal edilen diğer motorlar Deniz Nakliyat adına inşa edilen Kaş, Kula, Kemah, Kilis ve Kilitbahir adlı 5 adet 5500 DWT’luk gemilere Yardımcı Makine olarak 15 adet. Almaata ve Taşkent adlı 75,000 DWT’luk gemiler için Yardımcı makine olarak 4 adet. Bakü ve Aşkabat adlı 18,000 DWT’luk gemiler için Ana ve yardımcı makine olarak 8 adet. Türkiye Denizcilik İşletmeleri Şehirhatları İşletmesi adına inşa edilen Şehit Sami Akbulut (Sarayburnu), Şehit Metin Sülüş, Beşiktaş, Moda, Caddebostan, Kalamış, İ. Hakkı Durusu (Karşıyaka) N. Alptoğan (Bayraklı) adlı yolcu gemilerine ana makine olarak16 adet. Yakıt II gemisi için ana makine olarak 2 adet. Onaran tipi gemi için ana makine olarak 1 adet. Mehmet Akif Ersoy, Büyükada, Rumelikavağı, Atatürk (Rumelifeneri) Anadolufeneri, Kilyos III, Kızıltoprak, Tuzla, Ambarlı, Kumburgaz adlı gemilerde 20 adet. Topkapı Araba Vapuru için ana makine olarak 2 adet. Cemalettin Erem araba vapuru için ana makine olarak 2 adet. Kınalıada Araba vapuru için ana makine olarak 2 adet Selamiçeşme, Zeytinburnu, Sultantepe, Gayrettepe, Mecidiyeköy, Haznedar, Okmeydanı Esenköy adlı araba vapurlarına ana makine olarak 16 adet, Fahri Korutürk, Emin Kul (Bahçekapı) yolcu gemilerine ana makine olarak 4 adet. Denizyolları İşletmesi içinde İstanbul Feribotu’na yardımcı makine olarak 3 adet. Mehmet Kalkavan adlı gemi için yardımcı makine olarak 2 adet.Polonya Devleti için inşa edilen 26,300 DWT’luk Zamia Gorndlaska, Zamia Lodska ve Zamia Cieszyka adlı gemilere ana makine olarak 3 adet olmak üzere toplam ana ve yardımcı makine olarak 101 adet motor üretilmiştir.

Pendik Sulzer Motor Fabrikası Pendik Tersanesi’nin 1999 yılında Deniz Kuvvetleri Komutanlığı’na devredilince kapatıldı. Türkiye’de 2003 yılından 2016 yılına kadar toplam 587 adet gemi inşa edilip sahiplerine teslim edilmiştir. Günümüzde Türkiye’de kaç tane gemi inşa edilmiştir sorusunu sorarsanız adet olarak bir cevap alamazsınız size şu kadar gros ton gemi inşa edilmiştir olarak cevap verirler. 2003-2016 yılları arasında İnşa edilen bu gemilerden bir örnek verecek olursak Bir gemide biri ara makine olmak üzere en az iki adet yardımcı makine olduğunu düşünürseniz bu dönemde 1761 adet gemi dizel motoru yurt dışından ithal edilmiştir.

Bir dönem ülkemizin en önemli sanayi kuruluşu olan Pendik Tersanesi Ali Can’ın projesi doğrultusunda Japonlarla birlikte işletilmesi ile Dünya’nın sayılı bir tersanesi olacaktı. Pendik Sulzer Motor Fabrikası ’da Japonya’daki tersaneler örneğinde olduğu gibi inşa edilen gemileri konması ülkemize önemli bir döviz kazandıracaktı. Pendik Tersanesi ve Pendik Sulzer Motor fabrikası bu gün faaliyetine devam edecek binlerce Mühendis, Teknisyen ve İşçi çalışacak ülkemiz için de önemli bir miktarda istihdam sağlayacaktı.

Ali Can yedi yıl süren yorucu çalışmalar neticesinde sağlık durumu bozulmuş, enerjisi tükenmiş çok yorgun fakat mutlu bir şekilde 15 Mart 1984 yılında emekli oldu. Ali Can emekli olduktan sonra bir ay sonra Ali Can’a emekli ikramiyesi olarak Pendik Sulzer Motor Fabrikası inşası sırasında işini iyi yapmayan firma ile sulh anlaşması yaparak kurumu zarara uğratmak sucundan mahkeme celp kâğıdı verildi. İşini iyi yapmayan bunun neticesinde sulh anlaşması yapılarak mukavelesi iptal olan Firma yetkilileri durumu öğrenince dönemin Ulaştırma Bakanı’nı ziyaret ederek bu işti yenilmiş içilmiş bir durum yok biz bu kişilerin mahkemeye verilmesine doğrusu çok üzüldük demişler. Bunun üzerine dönemin Ulaştırma Bakanı bende biliyorum yenilmiş içilmiş bir durum yok onlar yerlerinden bir türlü gitmiyorlar. Bende onları mahkemeye vererek gitmelerini sağladım demiş ancak dönemin Ulaştırma Bakanı sözünü ettiği kişiler mahkemeye verilmeden bir ay önce kendi istekleri ile emekli olmuşlardı.

Mahkeme birkaç yıl sürer neticesinde beraat ederler. Ali Can bu olaya çok üzülür ve kırılır. Anılarını yazdığı “Bir Tersane Bir Hayat “ adlı kitabında şöyle devam ediyor. Yılları sonra Pendik Tersanesinde Motor Fabrikası’nın kapatıldığını öğrendim. Artık motor üretilmeyecekmiş, Büyük emek ve para harcanarak yapılan tesisler, tezgâhlar boş tutuluyormuş. Motor denemeleri sırasında meydana gelen büyük dinamik yüklere dayansın diye temeli çok sağlam yapılan bina bundan sonra başka maksatlarla kullanılacakmış. Duyduğum bu haber beni mahkemeye verilmiş olmaktan çok daha fazla üzdü. Bir kere daha üzülmüştüm. Çok emek verdiğim yetişmesi gelişmesi için Devleti’nde çok para harcadığı, çok sevdiğim istikbal vaad eden bir evladımı ebediyen kaybetmiş gibiydim.

Ali Can son nefesine kadar Pendik Sulzer Fabrikası’nın tekrar açılması için olağan üstü bir gayretle mücadele etti 7 Kasım 2020 tarihinde Covid-19 illetinden vefat ettiği zaman gözleri açık gitti.

Pendik Tersanesi ile Pendik Sulzer Motor Fabrikası’nın açılmasında büyük emekleri olan başta Ali Can olmak üzere Yönetim Kurulu Başkanları, Yönetim Kurulu Üyeleri, Genel Müdürler ile tüm mühendis, teknisyen ve işçilere yaşayanlara sağlıklı ömürler dilerken ölenleri ise rahmet ve minnetle anıyorum.