TÜRK DENİZCİLİĞİNDE İLK KADIN GEMİ PERSONELİ USTA DENİZCİ MEHTAP KARATEPE

Günümüzde dünya ticaretinin yüzde 80’ninden fazlasının deniz yolu ile yapılması, gemi sayısının hızla artmasının yanında gemilerde çalışacak çok sayıda denizcilere de ihtiyaç duyulmaktadır. Bu durum dünya üzerinde pek çok kadın denizcilik mesleğine adım atmıştır.

Dünya denizlerinde dolaşan büyük, küçük gemilerde çok sayıda kadın personel çalışmaktadır. Ülkemizde ise kadın denizcilerin yetişmesinde öncülüğü 1991/1992 öğrenim yılında İstanbul Üniversitesi Deniz Ulaştırma Mühendisliği bölümü olmuştur. Bunu 1997 yılında İzmir Dokuz Eylül Üniversitesi Denizcilik Fakültesi, 1999 yılında ise İstanbul Teknik Üniversitesi Denizcilik Fakültesi ile Kıbrıs Yakın Doğu Üniversitesi Denizcilik Fakültesi, 2001 yılında Karadeniz Teknik Üniversitesi Sürmene Deniz Bilimleri Fakültesi başvuru koşullarındaki erkek olma şartını kaldırmışlardır.

Bundan sonra birçok kızımız Denizcilik Fakültelerinden mezun olarak geçmişti erkek mesleği olarak denizciliğe Kaptan ve Mühendis olarak görev yapmaya başlamışlardır.

1999 yılında Türkiye Denizcilik İşletmeleri Genel Müdür’ü Kaptan Muzaffer Akkaya ve Genel Müdür Yardımcısı Kaptan Saim Oğuzülgen ’in girişimleri ile Denizyolları İşletmesi, yolcu gemilerinde ilk kez bir Türk Kadın Kaptan Esra Ulutürk Dinç’i görevlendirerek  bu ilke ve tabuların yıkılmasına imza atmıştır.

Mehtap Karatepe sağlık sektöründe 11 yıl çalıştıktan sonra çocukluk hayali olan denizcilik mesleğine giren 36 yaşında ve iki çocuk annesi bir kadındır. Türkiye’de gemilerde Kaptan ve Makine mühendisi olarak çalışan kadınlarımız varken, güvertede çalışan Türk Kadınının olmadığını öğrenince güvertede çalışmayı aklına sokar gördüğü kursun ardından ilk kez denizlere açılır.

Korona virüsün dünyayı tehdit ettiği günlerde Karadeniz. Marmara, Ege Akdeniz, Atlas Okyanusu ve Baltık Denizi arasında, 16 ay süre ile dolaşır. Geminin güvertesinde erkek işi olarak bilinen boyacılık ve çekiçle raspa, geminin çelik gövdesinde pek çok tamiratında görev alır. Böylece Mehtap Karatepe yük gemilerinde çalışan ilk Türk kadın gemi personeli olur.

Aynı zamanda çalıştığı gemide tek kadın olan Mehtap Karatepe önceleri ağır ve zor olduğu için erkek işi kabul edilen bu mesleği yaptığı için erkekler tarafından kısa sürede bu işi bırakacağı hatta ilk limanda gemiden ineceği düşünülerek ona iş yaptırmamaya çalışırlar. Ancak Mehtap Karatepe başarmak için inatla çalışır. Mehtap Karatepe’nin çalışması karşısında düşüncelerinden vaz geçip onu geminin bir parçası olarak görmeye başlarlar. İşini severek yaptığını ve başardığını da görünce onu sevip sayarlar ama Mahmut adını da takmaktan geri kalmazlar. Mesleğe başlamadan önce “ Kadından denizci mi olur “ diyenlere sefer dönüşü “ Usta Gemici “ belgesini alarak cevap verir.

Mehtap Karatepe tekrar denize açılmadan önce Uluslararası geçerliliği olan “ Gemi Adamı Cüzdanı “ üzerinde yazan “ Gemi Adamı “ yerine “ Gemi İnsanı “ yazılması için hukuki mücadeleye başlar. CİMER üzerinden başvurusunu Ankara’ya giderek iletir. Ulaştırma ve Alt Yapı Bakanlığı Denizcilik Genel Müdürlüğü’ne başvurarak hazırladığı dosyayı yetkililere teslim eder. Mehtap Karatepe bu düşüncesini şu sözlerle anlatıyor. Gittiğim limanlarda cüzdanımda yazan ibare çok eleştiriye neden oluyor. Gemi Adamı ifadesi çağımıza yakışmıyor. Londra Merkezli İMO (Uluslararası Denizcilik Örgütü) bu yönde çalışmalar yapıyor. 18 Mayıs Dünya Denizci Kadınlar Günü’nde dünya genelinde Gemi Adamı kavramı gündeme gelecek. Ülkemizde bu tarihe kadar gemi insanı kavramı ile tanışması için çabalıyorum olumlu bir gelişme olarak cüzdanıma “ Seafarer ” Denizci yazdırabildim.

Henüz mevzuatta bir değişiklik olmazsa da Gemi Adamları Cüzdanında yer alan yeterlilik bölümünde öncesinde “ Seefarer “ yazarken Usta Gemici olması ile birlikte "ABLE SEAFARER DECK" yazılması bile büyük bir adımdır.

Mehtap Karatepe 03 Mart 1985 yılında Nevşehir’de doğar. Dört kız kardeşlerdir. Kendisinden beş yaş büyük ablası İlkokula başladığı zaman, ablasının kitaplarına bakarak okuma yazma öğrenir. 5 yaşında İlk Okula başlar. İlk Okulda ’da öğretmeni tarafından sevilir sınıf başkanı olur. Bayramlar ve önemli günlerde okulda yapılan törenlerde etkinliğin sunuculuğunu yapar şiirler okur. Hırslıdır, azimlidir. 4. Ve 5. Sınıfta okurken özel bir dershanenin tam burslu öğrencisi olur Anadolu Lisesi imtihanlarına girer yüksek puan alır ancak il birincisi olmamasını gurur yaparak Anadolu Lisesi’ne gitmez İmam Hatip Okulunun Orta kısmına gider. Ortaokul bittiği zaman tekrar Anadolu Lisesi imtihanlarına girer imtihan neticesinde il 2.sini olur. Ve Anadolu Lisesine girer, ancak geçirdiği bir sağlık sonunu nedeniyle okul hayatına devam edemez. Bu arada yaşı 2 yaş büyütülerek evlendirilir. Bu evlilikten bir oğlu birde kızı olur. Sorunlu bir evlilik yaşar eşi ve kendisi de evliliğin sorumluluğunu taşıyacak yaşta olmadıklarından ayrılırlar. Elinde mesleği cebinde parası yoktur. 2 minik bebeğinin özlemiyle hayata tutunmak için Antalya’ya gider. Kimseden destek istemeden zorlu bir hayata atılır. Wınston Churchill’in bir sözünü kendisine rehber edinir “ Performansınızı başarıyla sonuçlandırmak istiyorsanız aslanın ağzına kafanızı sokmalısınız. “

Önce Allaha sonrada yüreğine güvenerek yola çıkar. Acılara rağmen Umut dolu yüreğini ve okulda öğrendiği biraz İngilizcesi güvenerek iş arar. Turizm sektöründe iş bulur. Artık yatacak bir yeri yiyeceği bir yemeği vardır. Çalışmaları neticesinde ekonomik açıdan biraz güçlenince de çocuklarının ve kardeşlerinin sorumluluğunu üstüne alır. Çok inişli çıkışlı bir yaşamı olur, her olumsuz bir zamanda kendi küllerinden doğmayı başarır. Mesleki eğitimlerini tamamlar bu sırada sağlık alanında iş ararken Bursa Uludağ’da eski çalıştığı bir işvereni kendisine bir sezonluk iş teklif eder. Sağlık alanında iş aramayı bırakmadan Uludağ’a gider Bursa’ya taşınır. Aradığı işi orada bulur. Fizyotrepist Reyhan Şanlıer yanında asistan olarak göreve başlar. Reyhan Şanlıer Mehtap Karatepe’ye mesleği ve yöneticilik, liderlik konularında büyük öğretileri olur. İşi İle ilgili olarak bunu neticesinde çalıştığı kurumda yönetici ve akabinde Şirket’e Müdür olur. Bu çalışma 10 yıl sürer bu yoğun çalışma neticesinde yorgun kalbi dinlenmek ister. Kalp rahatsızlığı nedeniyle bir operasyon geçirir.

Sağlığına kavuştuktan sonra yeni bir sektöre merhaba der. Mermer Sektöründe çalışmaya başlar ve İstanbul’a taşınır. Bu sektörde yurici ve yurt dışı olmak üzere toplam üç yıl kadar çalışır. Tüm bu süreçler yaşanırken kardeşleri büyür çocukları büyür ergenlik sorunları olur bunların da üstesinden gelir çocukları ve kardeşleri liseyi ve arkasından Üniversiteli gençler olurlar. Bu gün hepsi iyi bir yerde ve mutlu umutlu geleceklere sahip olurlar.

Antalya’ya gittiği zaman denizle tanışır aşık olur, denize denizin o mavisine... Her sabah güneşten önce denize girer güneşe denizin içinden günaydın der neticede bu zamanları 17 yaşında çocukluk ve gençlik arasında bir yaştadır. Denizde geçen gemilere bakar gemi ne iş yapar diye sorar kendisine gemide ne işler yapılır merak eder hayranlıkla seyreder geminin suyun üzerindeki süzülüşlerine o yıllardan bu günlere 20 yıl boyunca denizden hiç kopmaz mutsuz olduğu gün, mutlu olduğu gün, sevinçli olduğu gün her duyguda kendisini hep deniz kenarında bulur. Hep o engin maviydi onun duygularını paylaşan. Yabancı bir adaya turist olarak gitmek ister yanlış bir anlaşılma sonucunda pasaportuna iki gün el konur. Gittiği yerde Türk gemisinin gelmesini bekler Türk toprağı kabul edilen gemiye biner. Gemide bir gün misafir edilir. Geminin kaptanı 3 aynı zamanda armatörü ve mürettebattı ile denizcilik üzerine uzun uzun sohbet eder.

Sabah mürettebata günaydın dedikten sonra ben denizci olacağım der bu söze tabi her kes kahkalarla güler. İstanbul’a dönünce nasıl denizci olunur diye araştırmalar yapar. Nasıl denizci olacağının detaylarını öğrenir. Öğrendikçe de gemide hissettiği duygunun gerçekliğinden emin olur. Arkadaşları ile çıktığı tekne tatillerinde hiç tekne kullanmak istemez gittiği koylarda kadın yat kaptanlarını görür mutlu olur. Denizciliğin de farklı branşlarının olduğunu öğrenir ve gemi kaptanı olmaya karar verir. Önünde uzun ve meşakkatli bir yol vardı. İlk engel lise diploması idi. O zaman temelden başlamak gerekir diyerek gemici olarak başlayarak işin mutfağında pişerek tecrübe kazanıp üstüne eğitimleri ekleyerek donanımlı bir kaptan olmalıyım der. Tüm olumsuz düşüncelere karşı Türkiye’de hiç kadın gemici olmamasına armatörlerin meslekte kadınların çalışmasını istememelerine rağmen hem denizcilik, hem de açıktan lise eğitimlerine başlar.

Bilimsel Denizcilik Kursunda Cem Tanrısever’den çok şeyler öğrenir. Gemici eğitimleri bittikten sonra iş arayışına başlar, başvurduğu firmalardan olumlu cevap alamaz. Bu sırada tüm dünyanın baş belası olan Korona virüs salgını başladı. Ülkemizde olduğu gibi bütün dünyada hayat durmuştu. Ne bir iş yapabiliyordu ne de part time çalışma imkânı... Bu dönemi Antalya’da kardeşinin yanında geçirir. Bu dönemde yakın bir akrabasının bir Denizcilik firmasını tanıdığı iyi bir firma olduğunu öğrenir. Onlardan firma ile konuşmalarını ister akrabaları konuşur firmaya öz geçmişini gönderir. Firma tarafından Olumlu cevap gelir işe alındığını öğrendiği zaman kendisini kaybeder yolun ortasında dizlerinin üstüne çökerek hıçkırarak ağlar ellerini gökyüzüne kaldırarak Tanrıya dua eder.

18 Mayıs 2020 tarihinde Ordinosunu alır. Limanda işlerin yoğunluğu nedeni ile gemiye 22 Mayıs 2020 tarihinde çıkar. Şimdi vakit hayallerini hayata geçirme vaktidir.

İlkokula başlayan bir çocuğun heyecanı ile işe başlar. Dibi gözükmeyen bir okyanus gibi olan Denizciliği öğrenmenin sonu yoktur. Çalıştıkça denizciliği öğrenir öğrendikçe de denizciliğe bir aşk ile bağlanır. İki yıllık gemi hayatı vardır. Buna rağmen denizcilikle ilgili olarak yolun başındadır. Öğrenmeye hevesli ve açtır. Öğrendikçe okyanusların derinliğini keşfetmek gibi heyecan duyar.

Mehtap Karatepe bu dönemde şunu anlar, dipsiz bilgi deryası olan Denizciliği öğrenmek zor, ama mutluluk veren bir olaydır. İlk olarak gemiyi tanır ve çalışma sistemini öğrenir. Kadından denizci olmaz zihniyetinin hakim olduğu bir sektörde Mehtap Karatepe güzel bir aile şirketinin ona yarattığı aile ortamı ile seçilmiş insanlarla çalışması onun için büyük bir şanstır.

Bu insanlar onu hiç yadırgazlar, dışlamazlar ve ona tüm güçleri ile denizciliği öğrenmesi için caba sarf ederler.

 Bu süreçte hem gemici olarak çalışırken boş zamanlarında köprü üstünde stajyer öğrenci gibi çalışır. İşverenleri, Kaptanlar ve Güverte Zabitleri onun azmi ve öğrenme isteği karşısında ellerinden geldiğince mesleki bilgilerini ona öğretmeye çalışırlar. Bunun yanı sıra Güverte Reis’i ve Usta Gemiciler onu güvertede yapılacak işler konusunda da bilgelerini ve tecrübelerini aktarmak için bir biri ile yarışırlar. Yine boş zamanlarında vakit buldukça makine dairesine iner Makine Zabitlerinde makinaların çalışması ve bakımları hakkında bilgi edinir. Kısaca şunu öğrenir geminin beyni köprü üstü ise kalbide makinalarıdır. Gemide çalıştığı her an yaptığı her iş öğrendiği her yeni bilgi onu daha fazla heyecanlandırır. Böylesine tutku ile çalışırken denizcilerin en korktuğu şey başına gelir.

01 Mart Babasını kaybeder vefat haberini de 2 gün sonra doğum gününde öğrenir yaşadığı acıyı da denizle paylaşır açık denizde seyirde olduğu için cenazesine yetişemez Hem köprü üstü ekibiyle hem de güverte ekibiyle çalışmak tecrübe kazanmak öğrenmek için her gün artan bir tutkuyla bağlanıyor maviliklere Bundan sonraki rotası dışardan okuduğu liseyi bitirerek kaptanlık için denizcilik okullarından birinde tamamlamak. Adım adım azimle güçlü bir şekilde hedefine yürümektedir. Mehtap Karatepe’nin hayatında öyle inişli çıkışlı acılar başarılan vardır. Aşık da olur, dibe de vurur, göklere de yükselir, ama her duyguyu hayatın sunduğu her anı hakkını vererek sindire sindire yaşar. Mehtap Karatepe’nin hayallerini gerçekleştiren ona bu ışıklı yolu açan firma yetkililerine saygı ve sevgi duyar onları hep minnetle anar.

Dileğim bu girişimin bir kişi ile kalmaması Türkiye’de de gemilerimizde daha çok kadın Denizcilerin görev yapmasıdır. Kadın denizcilere gemilerinde görev vererek bir ilk imza atan ve tabuları yıkan Türkiye Denizcilik İşletmeleri Genel Müdürü Kaptan Muzaffer Akkaya ile Genel Müdür Yardımcısı Kaptan Saim Oğuzülgen’e. 2020 yılında bir kadın denizciye gemilerinde görev veren Dadaylılar Denizcilik Grubu’na Denizciler ve denizciliği sevenler olarak hepimizin bir teşekkür borcu vardır.