'Ambalajsız Paket' İşe Yaramıyor mu?
Başbakan Tayyip Erdoğan, AK Parti'nin Kızılcahamam toplantısında yaptığı konuşmada
bu kez reform paketinin geciktiği yolundaki eleştirilere kızarak, "İlla ambalajlı paket mi olacak, biz uygulamaya başladık bile ama kendin farkında değilsin, ben ne yapayım" diye konuştu. Başbakan krizin sinyallerinin alınmasından bu yana gelişmeleri yakından ve ihtiyatla izlediklerini ve gerekli tedbirleri aldıklarını da söyledi.
Başbakanın bu söylemine karşılık, tüm işalemi, bu arada AK Partili olarak bilinen işadamlarının bile, artık hükümeti, "geç kaldığı" için eleştirildiği biliniyor. Bununla birlikte IMF ile anlaşmanın hala imzalanmamış olması ve gecikme yine herkes tarafından eleştiriliyor. Başbakanın bu söylemine karşılık özellikle işaleminin eleştirilerinin artmasına neden olan unsur ise ekonomik göstergelerin hızla bozulması.
İşadamları sürekli küçülme planları yaparken, işçi çıkarmak zorunda kalan işletme sayısı her geçen gün artıyor, buna karşılık işçiler de "krizin faturası bize çıkmasın" diye sokaklara çıkmaya başladılar bile.
Piyasalardaki güvensizliğin tarihin en yüksek noktaya ulaştığı, beklentilerin hızla bozulmaya devam ettiği artık anketlerden bariz biçimde ortaya çıkıyor. Gelen veriler de, beklentilerin kötüleşmesine neden olan karamsar havanın hızla yayılmasına neden oluyor.
İç talepteki keskin düşüş, piyasada ilk kez bayram ve yılbaşı tatili öncesi büyük indirim kampanyalarına neden olurken, sadece iç satışlar değil dışarıya yapılan ihracat da bıçak gibi kesiliyor. Türkiye İstatistik Kurumu'nun (TÜİK) son dış ticaret verileri, ihracat ve ithalatın hızla daraldığına işaret ederken, ihracattaki daralmada AB'ye yapılan ihracatın yüzde 21 daralması etkili oldu. Geçtiğimiz aylarda, AB'ye yapılan ihracattaki yavaşlamayı, gelişmekte olan ülkelere yapılan ihracattaki yüzde 60'in üzerindeki artış dengeliyordu ama ekim ayında gelişmekte olan ülkelere yapılan ihracatın artış hızı yüzde 15'e düştü. Bu hızın önümüzdeki aylarda daha da düşebileceği, ihracattaki daralmanın beklentilerin üzerine çıkabileceği yorumları yapılıyor. Dış Ticaret Müsteşarlığı'nın 27 Kasım tarihli verisine göre, ihracattaki daralmanın yüzde 16'ya ulaştığı gözleniyor.
Üretimde hızlı daralma
İhracat için yapılan üretim hızla düşerken, iç piyasa için yapılan üretimde de çok hızlı gerilemeler kaydediliyor. Piyasalar bu verileri yakından izlemeye aldı. İkinci çeyrekte içtalebin büyümeye katkısı yüzde 1,1'e inerken, hesaplamalar üçüncü çeyrekte bu etkinin daha da azalacağını gösteriyor.
İşte bu nedenle 2008 yılı büyüme oranı tahminlerini piyasalar yüzde 2'ye kadar çektiler. Bu tahmin revizyonu, 2009'da büyümenin bu gidişle çok daha kötü olacağının da bir göstergesi.
Sektörlere göre büyüme trendlerine bakıldığında; otomotivdeki üretimin yüzde 30'un üzerinde daraldığı, giyimde bayram ve yılbaşı yaklaşmasına rağmen, üretimin geçen yılın gerisinde kaldığı, elektrik üretim ve tüketiminde ciddi daralma yaşandığı, çimento üretiminde satışların çok azaldığı, stokların büyüdüğü görülüyor. Havayolu taşımacılığındaki hızlı daralma da dikkat çekiyor.
Bankacılıkla ilgili veriler de kredi artış hızındaki yavaşlamayı, yani yatırım ve üretimdeki daralmayı çok açık biçimde ortaya koyuyor.
Başbakan Erdoğan, dış kaynak sıkıntısı olmasına, döviz likidite sorunu çözülmediği takdirde kredilerdeki daralmanın hızlanacağı söylenmesine rağmen, sadece krediler konusunda banka yönetimlerine kızmaya devam ediyor.
Reel sektör güven endeksleri, beklenti anketleri, büyümeye ilişkin öncü göstergeler bozulmanın giderek hızlandığını açıkca gösteriyor. Bir an önce IMF ile anlaşma yapılıp, dış kaynak temin edilip, gerçek önlem paketi uygulamaya konulmazsa, ekonomideki daralmanın daha da hızlanması ise kaçınılmaz.
Yorumlar
Kalan Karakter: