Yılda 9 milyar dolarlık gemi ihraç ediyoruz
Türkiye, gerek coğrafi konumu gerekse uzman kadrosu ile orta hacimli gemiler, kıyı tekneleri, devasa yatlar ve sahil güvenlik botları üretiminde dünya çapında gemi üretim merkezi haline geliyor.
Dünyada en çok gemi siparişi alan beşinci ülke konumundaki Türkiye, yılda 9 milyar dolarlık gemi ihracatı yapıyor. Son 10 yılda, alınan gemi siparişleri sayısında onunculuktan beşinciliğe yükselmeyi başaran Türk gemi inşa sektörünün, krizle geçen 2008 ve 2009'u eski siparişleri tamamlamakla geçirdi. Türkiye dünyadaki gemi sipariş pastasından binde 5 oranında pay alıyor.
GEMİ ÜRETİMİNİN YÜZDE 90'U TUZLADA YAPILIYOR
Türkiye'de tersaneciliğin yüzde 90'ı Tuzla'da yapılıyor. Tuzla Tersaneler Bölgesi'nin kıyı uzunluğu 2 kilometre olmasına rağmen bunun 12 kilometreye çıkarılması planlanıyor. Gemi sanayinde kurulu kapasitemiz dünyadaki mevcut tersanelerinin yüzde 1'i, aldığımız sipariş ise binde 5 oranında.
Bu durum dünyada gemi siparişlerinin yüzde 80'inin 25 bin ton ile 80 bin ton arasındaki gemilerden oluşmasından kaynaklanıyor. Tuzla Tersaneler Bölgesi'nde yapabildiğimiz gemi büyüklüğü 20 bin ton civarında. Büyük tonajlı gemiler için büyük bir pazar var. Türkiye, mevcut kapasitesi ile bu siparişleri istese de alamıyor. Çünkü tesisleri bu siparişleri yapabilecek boyutta değil.
SİPARİŞ VAR AMA YAPAMIYORUZ
Teknik işgücü açısından yeterli düzeyde olmasına rağmen Türkiye gelen siparişlere cevap veremiyor. Sebebi ise tersane sayımızın yeterli olmayışından kaynaklanıyor. Ağır sanayi kimliğine sahip gemi inşa sanayii; desteklendiği ve geliştirildiği bütün ülkelerde önemli bir istihdam potansiyeli yaratıyor. Döviz ikame eden, beraberinde yan sanayisini yaratan ve yabancı sermayeyi transfer eden, davet eden bu sektör; ülke savunmasına hizmeti nedeniyle de stratejik öneme de sahip olmasına rağmen gerekli destek verilmediği için hızlı büyüyemiyor.
Türk gemi inşa sanayii yılda; 10 milyon DWT bakım onanın, 1 milyon DWT'luk yeni gemi inşa, 400 bin ton çelik işleme kapasitesine sahip. Sektör bünyesinde doğrudan 25 bin dolaylı olarak 100 bin kişiye istihdam yaratılıyor. Türk tersaneleri ISO 9000 ve AQAP serileri kalite belgelerini sahip.
EN FAZLA AB'YE İHRAÇ YAPIYORUZ
Türk tersaneleri en çok küçük tonajü kimyasal tanker ve mega yat ihraç ediyor. Yunanistan, İspanya, Danimarka, Hollanda, İtalya, Almanya ve Fransa ihracatta başı çeken ülkeler. Yeni tersane girişimleri göz önüne alındığında sektörde yıllık yüzde 40 oranında reel büyüme olacak. Bugün için yoğun siparişler nedeniyle 2010 yılı sonuna kadar üretimler bağlanmış durumda.
Yeni tersanelerin devreye alınmasıyla bu sıkışıklık da ortadan kalkacak.Türkiye'yi orta vadede yeniden dünya gemi sanayinin ve tersaneciliğinin merkezi haline getirme çabaları hız kazanıyor. Gemi yapımı ve tersaneciliğin kuzeyin soğuk ve nemli ikliminden Türkiye gibi ılıman iklimlere kaydığını savunan uzmanlar, Tuzla'nın yanı sıra Pendik bölgesinin ve Aliağa'nın özellikle orta hacimli gemiler, nehir-kanal ve kıyı tekneleri, mega yatlar ve sahil güvenlik botları üretiminde dünya çapında bir merkez olabileceği belirtiliyor.
SEKTÖRÜN EN BÜYÜK FUARI İSTANBUL'DA YAPILACAK
İlki geçen yıl yapılan ve dünya gemi inşa sektörünün en önemli fuarı olarak kabul edilen Hamburg Messe SMM'nin uluslar arası nitelik taşıyan ihtisas fuarının ikincisi bu yıl 26-28 Ocak 2011 tarihlerinde İstanbul'da gerçekleştirilecek. Hamburg Messe ve ortağı Goca Fuar Kongre ve Sergi Hizmetleri tarafından 2009'da ilki gerçekleştirilen ve 30 ülkeden 150 katılımcının yer aldığı ve 65 ülkeden 4000'e yakın ziyaretçinin gezdiği SMM İstanbul 2011 fuarı dünya gemi sanayinin önde gelen temsilcilerini bir araya getirmeyi hedefliyor.
Başbakanlık Denizcilik Müsteşarlığı, Milli Savunma Bakanlığı, Savunma Sanayi Müsteşarlığı da fuarı destekliyor. Dünyanın en büyük denizcilik fuarı olarak kabul edilen Hamburg Messe SMM İstanbul fuarı dünya gemi inşa sektörünün uzmanlarını, sektörün kilit oyuncularını ve karar vericilerini bir araya getirip sektörün bölgedeki geleceğini şekillendiren bir platform oluşturmayı amaçlıyor.
ÇOK ÖNEMLİ BİR OYUNCU OLABİLİRİZ
Hamburg Messe'nin ortağı Goca Fuar Kongre ve Sergi Hizmetleri Şirketi Genel Müdürü, Fatih Goca,, Türkiye'nin gemi sanayinde orta vadede çok önemli bir oyuncu olabileceğine dikkat çekerek, "Dünyada artık yeşil ve çevreci gemilere talep daha artıyor. Eski teknolojideki gemiler başta Avrupa olmak üzere birçok önemli limana giremiyor. Yeni ve çevreci gemilerin dönemi başlıyor. "dedi.
Türkiye olarak biz de bu pazar trendine uymak durumundayız, diyen Goca, Rusya'da Karadeniz ve Hazar bölgesinde, hatta İran'da gemiler eskimiş durumda. Bölgedeki gemilerin yüzde 80'i 25 yaşın üstünde olduğunu dile getirerek şöyle konuştu:
" Bunlar ya hurdaya alınacaklar ya da yenilenecekler. Türkiye mevcut tersane yapısıyla tüm bu bölgenin gemilerini yenilenmesinde önemli bir rol oynayabilir. Gemi yapımı kadar söküm ve tamirat işinde de iddiamızı artırabiliriz. Türkiye deniz ticaretinin ve petrol trafiğinin yoğun olduğu bir bölgede yer alıyor. Hızlı bakım ve tamirat gereken durumlarda Türkiye herkesin rahat ve hızla ulaşabileceği bir konumda"
ORTA ÇAPLI GEMİLERDE İDDİALIYIZ
Gemi sanayinin yapım ve söküm olmak üzere iki ana faaliyetinin olduğunu hatırlatan Fatih Goca, Türkiye'nin her iki alanda da iddialı olduğunu vurgulayarak, şunları kaydetti:
"Türkiye'nin büyük hacimli yolcu gemileri, büyük tankerler alanında rekabet etmesi zor. Ancak Türkiye'nin en büyük avantajı orta çaplı tekne ve gemiler alanında. Ve bu bölgede orta çaplı gemilere daha çok ihtiyaç var. Deniz yoluyla ticaretin yoğun olduğu bu bölgede orta çaplı gemi ve tekne üretimi daha da hız kazanacak.
Özellikle petrol kıyı tekneleri olarak adlandırılan teknelere büyük iş düşüyor. Off-shore petrol aramaları bugün Karadeniz'de ve Hazar bölgesinde devam ediyor. Bu platformlarla kıyılar arasında sefer yapacak tekneler önemli işlev görüyor. Coaster olarak adlandırılan bu tekneleri Türk tersaneleri çok rahatlıkla üretebilmektedir. Ayrıca kanal ve nehir gemileri de Türk gemi sanayi için büyük bir potansiyel oluşturuyor."
İŞ GÜVENLİĞİ ARTIRILMALI
Fatih Koca, tersanelerde iş güvenliği konusunda yapılan tartışmaların da sektör üzerinde olumsuz etki yaptığını savunarak, "Bütün dünyada iş güvenliği tartışmaları ve sorunları var. Bugün tersanelerde işgücü oldukça azalmış durumda. 2008'de 35 bin olan rakam 7-8 bin kişiye kadar düştü.
Tersane işçiliğini yeniden özendirmek gerekiyor. Teknik ve mühendislik kadrolarında Türkiye çok güçlü bir konumda. Bu avantajları devletimizin de desteğiyle daha üst aşamalara taşımanın zamanı geldi. Bu tür fuarlar sektöre dinamizm ve heyecan getirmek açısından çok fonksiyonel olacak" diye konuştu.
RAKAMLARLA GEMİ SANAYİMİZ
Dünya denizyolu ulaşımının yıllık büyüklüğü 300 – 350 Milyar dolardır. Bunun yüzde 30'u Akdeniz havzasında bulunmaktadır.Ülkemiz ihracatının yüzde 88'i deniz yolu ile gerçekleşmektedir.Böyle olmasına rağmen Türkiye'nin bu pastadan aldığı pay yüzde 0,6 'dır. Yani 350 milyar dolar'da yaklaşık 2 milyar dolar'dır.Komşumuz Yunanistan ise yılda yaklaşık 70 milyar dolar kazanarak 350 milyar dolar'lık pastanın yüzde 20 'sini almaktadır.
1 Ocak 2002'de Deniz Ticaret Filosu olarak dünya sıralamasında 19. Olan ülkemiz maalesef 2009'da 26. sıraya düşmüştür.2002 yılına kadar 450 civarındaki gemiyle Akdeniz'de tartışmasız bir güç olan Koster filomuz, son 8 yılda eriyerek 200–250 adet gemi civarında bir sayıya gerilemiştir.Deniz güvenliği ve seyir emniyeti bakımından beyaz listede bulunma açısından gençleştirme ihtiyacı açık olan Deniz Ticaret filomuzun 10 yıl önce 17 olan yaş ortalaması bugün itibari ile 25'dir.
Bu da sektöre yeni gemi girmediğinin bir belirtisidir. Tonaj bakımından incelediğimizde ise Türk Ticaret Filosu 10 yıl önce 10.5 DWT iken 2009'da 7,5 DWT'a düştüğü görülmektedir. Bu da yüzde 27'lik bir küçülme demektir.2009 yılı içerinde alınabilen 17 adet yeni gemi siparişinin birçoğu Deniz Kuvvetleri ve Kamuya ait gemilerden oluşuyor. 66 adet faal, 60 adet yatırım aşamasında olan tersanelere 17 adet yeni gemi siparişi! Bu rakam bile gemi inşa sektörünün nereden nereye geldiğini göstermektedir.
Ekonomik krizin ardından en çok iş kaybının yaşandığı sektör hiç şüphesiz gemi inşa sanayisi olmuştur. 1'e 6 oranında istihdam sağlayan tersanelerde doğrudan istihdam edilen personel 2007 yılında 33 bin 480 iken, sipariş iptalleri ile 2009 yılında çalışan sayısı 19 bin 179'a geriledi. 2010 yılı mart ayı itibari ile bu rakam daha da gerileyerek15 bin 265'e kadar indi. Kdz. Ereğli'deki istihdam oranlarına bakarsak 2008 yılında 7.000 olan çalışan sayısı 2009 yılı sonunda 1.450'ye, 2010 Haziran ayında ise 700'e kadar düşmüştür.
VE ÇÖZÜM ÖNERİLERİ
Yaşlanmış (20 yaş ve üstü) olan koster filomuz Türkiye'de yerleşik tersanelerde yenilenmesi yönünde karar alınarak tersanemize iş, tersanede çalışanlara aş imkanı sağlanmalıdır.Kalkınma Öncelikli Yöre" kapsamındaki illerde uygulanan devlet destekleri (vergi, stopaj ve SSK muafiyeti v.b.) en az üç yıl süre ile gemi inşa sanayisi sektörüne de uygulanmalıdır. SSK, Gelir Vergisi ve KDV'de gecikme zammı düşürülmelidir.
Kdz.Ereğli tersanelerin de inşa edilmekte olan gemilerin kredileri yeniden yapılandırılarak, daha önceden verilen kredilerden geri çağrılan ve çağrılmayanlara iki yıl ödemesi, beş yıllık bir süre tanınmalıdır. İlk iki yıl için faizsiz ikinci üç yıl için de Merkez Bankası borç verme faiz oranları uygulanmalıdır.Yatırımların idame edilebilmesi amacıyla tersaneler yönelik orta vadeli yatırım ve işletme kredisi için yeni makul şartlara sahip fon yaratılmalıdır.
Alacaklı bankaların sıkıştırdığı ve yurt dışından gelen ihraç bedellerine el koyduğu tersane sahiplerine yardımcı olunmalı, iş yerlerinin yaşaması ve çalışanların aylıklarının ödenebilmesi için tersane sahiplerine orta ve uzun vadeli krediler açılmalıdır.Gemi inşa teşviklerinin tekrar hayata geçirilmesi önemli bir konudur. Çünkü teşvik primi olmadığı takdirde Türk Armatörleri Türk tersanelerine gemi yaptırmaz.
Yorumlar
Kalan Karakter: