"Yerli" Yatırımcılar Türkiye Pazarında....
İlk kez ABD'den çıkan kızılderililer, geçtiğimiz hafta Türkiye'de akraba olduklarını düşündükleri insanlarla buluştu. Buluşma sadece akrabalık ilişkilerin gelişmesi için faydalı olmadı, iki taraf arasında ticaretin de tohumları atıldı.
Her şey, Prof. Dr. Türker Özdoğan'ın Türkler ile kızılderililerin aynı ırktan geldiklerine dair "efsane"yi araştırması ve sonrasında yaşanan bir dizi tesadüfle başladı. Kızılderililerin ilk kez yurtdışına çıkmasına ve Türkler ile kızılderililer arasında kültürel köprülerin kurulmasına kadar uzanan ve geçtiğimiz hafta birçok gazetenin sayfasını renklendiren bu tesadüfler zincirinin bir parçası olan Yalova'daki "11. Türk Boyları Kültür Şöleni"nin gözlerden kaçan bir de perde arkası vardı. Bu buluşma Türk iş dünyasına da yeni iş fırsatlarının kapısını araladı.
"Türk soyundan geliyoruz. Burada Amerika'daki akrabalarımızdan bile daha sıcak karşıladılar. Çok duygulandık. Bu ilişkilerimizi arttırmak ve ticari ortaklıklarla kurumsal hale getirmek istiyoruz. Oluşan bu süreci çocuklarımıza da taşımalıyız. Bunun en güzel yolu bu güzel ilişkileri, ticari anlaşmalarla kurumsal hale getirmek" diyen Kızılderili Oneida kabilesi lideri Brian Paterson, birçok firma ile ikili görüşmeler yaptıklarını söylüyor. Sarar, Güngör Plastik bu firmalardan sadece ikisi. Sarar ile bayilik ve özel tasarımlar için masaya oturan Kızılderililer, Kapalıçarşı başta olmak üzere bir çok yerden otantik kilimler aldı. Güngör Plastik'in fabrikasını gezerek iş modellerini görüştü.
Kızılderililere Türkiye'de ev sahipliği yapan Türker Özdoğan, "Buraya Türkiye'deki akrabalarını görme mutluluğu ile geldiler. İlişkiler kültür, eğitim, ticaret ayaklarına kurulacak ve gelişecek" diyor. Amerika'nın turizme en elverişli bölgelerinde Kızılderililerin yaşadığına dikkat çeken Özdoğan, "Önümüzdeki süreçte turizm alanında da işbirliği yapmayı düşünüyorlar" diye konuşuyor.
Atatürk'ün de çalışmaları var
Kim derdi ki; "Kızılderililer Türk soyundan gelir" efsanesi bir gün Kızılderililer tarafından kabul edilecek... "Türkler'e, akrabalarımızı ziyarete gidiyoruz diyerek", Türkiye'ye ziyarete gelecekler ve "Burada Amerika'daki akrabalarımızdan bile daha sıcak karşılandık. Bu mutluluğu çocuklarımıza da yaşatmalıyız" diyecekler... Hatta "İlişkilerimiz sürekli olmalı" diyerek Türkiye'de birçok ticari anlaşmaya imza atacak, üniversitelerarası öğrenci değişim programını uygulamaya koymak için kolları sıvayacaklar...
Kızılderililer ile yaşanan bu sıcak gelişmeler, hayli ilginç tesadüflere dayanıyor. 1970 yılında Amerika'ya master öğrencisi olarak giden Prof. Türker Özdoğan, kızılderililer ile Türkler'in akraba olduğuna inanıyor. Atatürk'ün bu konuda çalışmaları olduğunu belirten Özdoğan, kendisinin de işin başından beri çalışmalarını Atatürk'ün bu fikirlerine dayandırdığını söylüyor. Kızılderililerle Türkler'in ortak özellikleriyle ilgili bilgi veren Özdoğan, "Örneğin hava, su gibi temel kelimelerimiz aynı kökenden. Kilim, seramik motiflerimiz neredeyse aynı. Dini inançları şamanizmle birebir" diyor.
Özdemir, 1995 yılında bir sergi açarak, Türkler ile Kızılderililerin ortak kullandığı figürlere de sergide yer vermiş. Bu figürlerin sergiyi ziyaret eden Amerikalı bir antropologun dikkatini çektiğini anlatan Özdoğan, hikayenin gerisini şöyle anlatıyor: "
Bunun normal olduğunu anlatıp, Türkler ile Kızılderililerin aynı soydan geldiğine dair fikirlerimi paylaştığımda, kendisi şaşırdı ve istediğim takdirde beni Kızılderili kabile reisi ile tanıştırabileceğini söyledi. Kabile reisi ile tanışmak için toplantıya gittik. Reis gecikti, geciktikçe benim heyecanım arttı. Gece reis geldi. Bir baktım ki benim üniversiteden arkadaşım Frank. Frankla üniversitede okurken oda arkadaşlığı yaptık ama Kızılderili olduğunu bilmiyordum."
Kilimleri artık Türkiye'den
Kızılderililerin "Türk Boyları Şöleni"ne katılmak için ilk kez yurtdışına çıkmalarını sağlayan Türker Özdoğan, "Bu onlar için ve bizim için çok büyük bir olay. Kendileri Türkiye'de akrabalarını tanıma fırsatı yakaladıklarını düşünüyor. Türkiye'de çok mutlu oldular. Burada gördükleri dostluğu Amerika'da dahi görmediklerini anlatıyorlar" diyor.
Kızılderililer Türkiye'de sadece kültürel ilişkilerde de bulunmamış. 15 günlük Türkiye seyahati sırasında Türk firmalarla ilk ticari anlaşmalar için imzalar bile atılmış.
Amerika'da casino işletmeciliğinden ticarete kadar birçok alanda büyük paralar kazanan Oneida Kızılderilileri, Türkiye'de özellikle tekstil, plastik ve kilim gibi ürünlere yoğun ilgi göstermiş.
Amerika'da Kızılderili kilimleri yoğun rağbet görüyor. Türk kilimlerinin Kızılderili kilimlerine çok benzediğini anlatan Özdoğan, "Kızılderili kilimleri, Amerika'da buradaki fiyatın 10 katı. Bu nedenle kilimleri artık buradan almak istiyorlar. Bu gelişimizde büyük alımlar yaptılar. Yeni alımlar için tekrar gelecekler" diyor.
Vücut yapıları benziyor
Kızılderililerin seyahati sırasında onları karşılayan ve geziye sponsorluk desteği veren Sarar Giyim Yönetim Kurulu Başkanı Cemalettin Sarar da, "Amerika'da zaten temsilciliğimiz vardı. Bu görüşmelerle Kızılderililere mal satmaya başlayacağız. Bayilik de istiyorlar. Bu konuda görüşmelerimiz devam ediyor" diyen Sarar, Kızılderililerle Türkler'in vücut yapılarının birbirine çok benzediğini belirterek, "Bu nedenle bizim ürünlerimizi çok seviyorlar. Hatta onlar için bazı özel elbiseler de dikiyoruz" diyor.
Kızılderililerin Amerika'da plastik fabrikaları da bulunuyor. Güngör Plastik'in sahibi Yavuz Güngör de, kendisini ziyarete gelen Kızılderilileri fabrikasını gezdirmiş. Bu gezinin kültürel bir gezi olduğunun altını çizen Güngör, "Şu anda biz onları ağırlıyoruz, ileride münasebetler devam ederse ticaret yapabiliriz" diye anlatıyor.
Öğrenci değişim programları başlayacak
Yaklaşık 2 haftadır Türkiye'de bulunan Kızılderili Oneida kabilesi lideri Brian Paterson ise, Türkiye'yi çok sevdiklerini vurgulayarak, kurulan bu diyalog köprüsünden çok memnun olduklarını anlatıyor. Paterson, "Oluşan bu süreci çocuklarımıza da taşımalıyız. Bunun en güzel yolu bu güzel ilişkileri, ticari anlaşmalarla kurumsal hale getirmek" diye konuşuyor.
Amerika'da kendilerine ait üniversiteleri bulunan kızılderililerle, eğitim alanında da işbirliği gündemde. Bu üniversitelerle Türkiye'deki üniversiteler arasında öğrenci değişim programları yapılması için şimdiden çalışmalara başlanmış bile.
Yakın bir zamanda öğrenci değişimi ile Kızılderili okullarında Türk öğrencileri, Türk okullarında da kızılderili öğrencileri görmek mümkün olacak.
"Gelişen bu ilişkileri çocuklarımıza da aktarmak istiyoruz" diyen Brian Paterson, bunun için öğrenci değişim programının büyük bir adım olacağını vurguluyor.
DNA'lar birebir uyuyor
Kızılderililerin ve Türkler'in akrabalık ilişkileri, antropologlar ve genetik bilimciler tarafından uzun süredir araştırılıyor. Dönem dönem Türkiye'nin gündemine giren bu konu, son olarak 2008 yılı başında Türk doktor Levent Bozatlı'nın DNA'sının Oneida Kızılderilileri ile aynı olması haberi üzerine girdi.
26 Ocak 2008'de İstanbul Üniversitesi Mezunlar Derneği tarafından New York Türk Evi'nde, "Türkler ile Kızılderililer Arasında Ortak Bağlar" konulu bir toplantı düzenlenmişti. Toplantıya, George Washington Üniversitesi'nden Prof. Dr. Türker Özdoğan, Georgetown Üniversitesi Antropoloji Bölümü'nden Marjorie Mandelstam Balzer, Michigan Üniversitesi'nden Timur Kocaoğlu gibi akademisyenler ve Kuzey Amerika Kızılderilileri Başkanı Brian Paterson gibi konuyla ilgilenen uzmanlar katılmıştı.
Bering Boğazı'ndan geçtiler
Türker Özdoğan gibi bazı bilimadamları, Sibirya'da yaşayan Uygur asıllı Türk grupları MS 1233'te Bering Boğazı'ndan göçerek Anadolu'nun yanı sıra, Amerika Kıtası'na gittiğini söylüyor. Daha önce bu teori dillendirilse de ispatlı DNA ve Y kromozomu çakışmasından sonra ciddiyet kazanmış. Amerikan Türk Dernekleri de bu akrabalık bağlarını kültürel ilişkiyi araştırma boyutlarına taşımış.
Optimal Sağlık Kliniği'nin kurucularından Levent Bozatlı, kendine ait sonucun anti aging testleri sayesinde tesadüfen ortaya çıktığını söylüyor. Levent Bozatlı, eşi Hande Bozatlı ile birlikte 7-8 yıl önce Oxford Ancestors Laboratories'de çeşitli testlerin yanısıra gen hastalıklarını bilmek amacıyla DNA'larına da baktırmışlar. Eşinin DNA yapısı Anadolu iken, Levent Bozatlı'nın DNA'sı orijini Sibirya ve Bering olan Djigonasee klanı çıkmış. Ancak bu konunun üzerinde durmamışlar. Ama ocak ayında ABD'de yapılan Amerikan yerlileri ve Türkler'in ortak bağları toplantısında, Levent Bozatlı'nın DNA belgesi istenmiş ve Bozatlı toplantıya çağrılmış. Toplantıyı düzenleyen IUMEZUSA Derneği için belgenin önemi, DNA ortaklığı konusunda ellerindeki bilimsel olan ilk belge olmasıymış.
'Kızılderililer Türktür' deme iddiamız yok
Kızılderili misafirlere Türkiye'de ev sahipliği yapan Hande Bozatlı ise, "11. Türk Boyları Kültür Şöleni"ne Kızılderililerin davet edilmesiyle ilgili olarak, "Tarihte bir zamanda, biz aynı etnik kökende insanlar birbirimize 'hoşçakal' diyerek, diğer bölgelere göçmüş ve başka orijinli insanlarla karışmışız. Burada amaç Kızılderililerin Türk olduğunu iddia etmek değil, ancak Sibirya bölgesinden gelen Türkler, bazı Kızılderili gruplarıyla aynı kökenden. Bu tür toplantıların faydası 2 toplum arasında sosyal, kültürel ilişkinin artırılmasıdır" diyor.
ABD vatandaşlığından çekildiler
Bugün ABD'de, hükümet tarafından resmen tanınan 554 Kızılderili kabilesi bulunuyor. 1952 yılına kadar "Rezervasyon" denilen toplama kamplarında yaşamaya zorlanan Kızılderililerin, bugün yaklaşık yüzde 85'i rezervasyonların dışında çıkmış. Artık Amerika'da her büyük kentin kendi Kızılderili toplumları bulunuyor. 2007 yılının aralık ayında, en önemli Kızılderili kabilelerinden biri olan Lakota Siyuları, ABD vatandaşlığından çekildiklerini ve kendi devletlerini kuracaklarını ilan etmişti.
Toprakları 5 ayrı ABD eyaletinin sınırları içerisinde olan Lakotalar'ın bu girişiminin sonuçları henüz kesinleşmemekle birlikte, Kızılderililerin büyük soykırımdan bu yana ilk bağımsızlık girişimleri olarak tarihe geçti.
Siyasi güçleri fazla
ABD'de Kızılderililer genellikle kumarhane işletiyor ve benzin istasyonu çalıştırıyor. Kabile sistemi olduğu için önemli bir siyasi güçleri var. Hatta ABD'de Demokrat Parti adayları Obama ve Hillary Clinton arasındaki çekişmede, Kızılderili oylarının Obama'yı öne çıkardığı iddia ediliyor. Kızılderililer, ekonomik olarak birbirleri ile ticaret yapmayı tercih ediyor. Kızılderililer son zamanlarda spora da ilgi duymaya başlamış.
Amerikan Bayanlar Ulusal Basketbol Birliği'nde (WNBA) tek bağımsız takım, sahibi bir Kızılderili kabilesi olan Mohegan Sun. Connecticut eyaletindeki Mohegan Kabilesi 2003'te Orlando Miracle kulübünü satın aldı ve artık maçlarını Mohegan Sun adlı devasa Casino ve eğlence kompleksindeki salonda oynamaya başladı. O tarihten önce WNBA'deki bütün takımlar bir NBA kulübüne aitti.
ABD'de yok olan kabilelerin ürünlerde yaşayan isimleri
- Cherokee: Chrysler tarafından üretilen bir Jip.
- Apache: ABD Hava Kuvvetleri tarafından üretilen bir helikopter markası ve ayrıca bilgisayar donanım ürünleri üreten bir marka, bir server ismi.
- Comanche: ABD Hava Kuvvetleri tarafından üretilen bir helikopter markası, Chrysler'in ürettiği bir kamyonet modeli.
- Chevrolet: Dünyanın önde gelen otomobil üreticilerinden bir ABD firması.
- Corvette: Chevrolet markasının spor modeli.
- Pontiac (Ünlü Kızılderili Şefi): 80'li yılların ABD kaynaklı en meşhur spor araba markalarından biri.
- Chayanne: Porsche'nin ilk kez ürettiği Jip'e verdiği isim.
- Fox: ABD'de bir TV kanalı.
- Kentucky: Kökeni, Iroquois Kızılderilileri'nin kullandıkları dilde "ken-tah-ten" sözcüğünden gelen ve "Yarının Ülkesi" anlamına gelen kelime. Aynı zamanda tüm dünyaya yayılmış Kentucky Fried Chicken restoranlar zincirinin ismi.
Referans
Yorumlar
Kalan Karakter: