Ulaşımda son durak demiryoluna ve denize çıkıyor
Türkiye Sanayici ve işadamları Derneği (TÜSİAD). Dokuz Eylül Üniversitesi'ne hazırlattırdığı, Ulaştırma Raporu'yla ulaşım sektörünü mercek altına aldı. Demiryolu, deniz ve havayolunun yaşadığı darboğazlara ve çözüm önerilerine yer verilen raporda, karayollarında artan trafik kazaları ve hava kirliliği nedeniyle, ulaşımın karayolundan, demiryolu ve özellikle denizyoluna kaydırılması isteniyor.
Petrol ithal eden ülke konumunda olmamız nedeniyle mal ve yolcu taşımacılığının yüzde 90'dan fazlasının karayolundan gerçekleştirilmesinin yanlışlığına da dikkat çekilen raporda, ulaştırma ve enerji kori-dorlan üzerinde yer alan Türkiye'nin, lojistik ve ulaştırma yapısını bu konumuna uygun olarak yeniden yapılandırmasının da zorunluluk olduğu vurgulanıyor.
Raporda, karayolu ulaştırmasında sermaye eksikliği, uygulamalardaki çifte standart, kayıt dışı çalışma ve atıl kapasiteye dikkat çekilirken şu darboğazlar sıralanı-' yor: "Gümrük sorunlan, geçiş belgeleri sorunu, karayolu yolcu ulaştırmasında pazar kaybı, karayolu ulaştırmasını bütünleşik değerlendirme eksikliği, akaryakıt fiyat ve kalitesi, sistematik verilerin eksikliği. Karayolu Taşıma Kanunu'nun uygulamasına ilişkin sorunlar, genel vize problemleri, trafik güvenliği sorunlan."
Karayollarındaki sorunların çözümü için de raporda, geçiş belgeleri konusunda gerekli önlemlerin acilen alınması ve Karayolu Taşıma Kanun ve yönetmeliğinde yer alan denetimle görevli kurum ve kuruluşların imkanlannın artınlması isteniyor. Bu sayede karayolu ulaştırma sektöründe gözlemlenen kayıt dışı çalışmalann engelime cegini belirten rapor, şehir içi ulaşım altyapılarının düzenlenmesi ve iyileştirilmesi, sivil toplum örgütü temsilcileri ve akademisyenlerin yer alacağı bir Ulusal Ulaştırma Enstitüsü kumlması önerisinde bulunuyor. Demiryolu, deniz ve havayolunun yaşadığı darboğazlara ve çözüm önerilerine de yer verilen raporda, karayollannda her geçen gün artan trafik kazalan ve hava kirliliği, ulaştırmanın karayolundan, demiryolu ve özellikle denizyoluna kaydınlması ça-lışmalanna hız kazandığı kaydedildi.
Türkiye'nin ulaştırmasını değerlendiren Ulaştırma Bakanı Binali Yıldınm da Türkiye'de ulaşım türleri arasındaki dengenin 1950'lerden bu yana karayollan lehine değiştiğini kaydetti. Bakan Yıldınm, "Türkiye'de yolcu taşımacılığının 94'ü, yük taşımacılığının da yüzde 92'si karayoluyla yapılıyor. Deniz yolunda yolcu taşımacılığı binde 5, yük taşımacılığı yüzde 3-4. Hava yoluyla yolcu taşımacılığı yüzde 1, yük taşımacılığı binde 3 gibi. Hava taşımacılığının payına ne kadar ugraşsanız artırma şansınız çok az. "dedi.
Yıldırım, "Ulaşım modlan arasında dengeden bahsetmek mümkün değil. Bizim gibi olan ülke yok. Bizde trende yolcu oranı toplam ulaşımın yüzde 4.5'i, yükte ise 5,5'i civarında. Gelişmiş ülkelerde uluslararası taşımacılık ortalaması karayolunda yüzde 55-70 arasında değişiyor. Tren yüzde 15-20 arasında, iç suyolu yüzde 5-10 arası değişiyor. Denizde yüzde 10 civarın -da. Uçakta yolcu taşımacılığında yüzde 10'u bulan ülkeler var." şeklinde konuştu.
Denizyolu taşımacılığı geliştirilmeli
Raporda ulaştırma türleri arasındaki dengesizliğin giderilmesi için yurtiçi yük taşımalarında yüzde 3, yolcu taşımalarında ise neredeyse hiç yer almayan denizyolunun gerektiği ifade edildi.
larında ÖTV liman tarifelerinde indirim uygulamasına rağmen denizyolunun payının çok düşük olmasına dikkat çekildi. Karayolu taşımalarının denizyoluna kaydırılması ve yakın yol deniz taşımacılığının tanıtılması AB ulaştırma politikaları açısından çok önemli olduğu ifade edildi. Raporda, ulaştırma sektörü nün etkin, verimli, kaliteli, güvenli, esnek, ucuz ve hızlı hizmet sağlayamadığı durumlarda ulusal, basan elde edilmesinin mümkün olmadığı vurgulandı.
Raporda, "Karayolu ulaştırmasının yüksek birim maliyetleri üretim bölgelerinde yoğunlaşmayı sağladı. Geniş ülke alanında bölgelerarası üretim ve tüketim dengesi kurulamadı. Bu yapının doğal sonucu olarak az sayıdaki üretim bölgelerinde üretilen ürünlerin geniş ülke alanlarına, yüksek maliyetli karayolu ile ulaştırıldı. Bu da dönüş hatlarında doluluk sağlanamadığı için ulaştırma maliyetlerini artırdı. Petrol ithalatçısı olan bir ülkede böylesine yüksek maliyetli bir ulaştırma politikası mal ve hizmet fiyatlarını yükseltmekte. Ulaştırmanın yüksek maliyeti hane halkı gelirlerini tüketti, refahı azalttı, tasarrufa imkan vermeyerek girişimciliği olumsuz yönde etkiledi." denildi.
TÜSİAD'ın Ulaştırma Raporu'nda tespit edilen darboğazların bir kısmı şöyle;
DENİZYOLU ULAŞTIRMASININ DARBOĞAZLARI
■ Denizyolu ulaştırması master planının bulunmaması,
■ Kurumsal yapının dağınık olması,,
■ Etkin bir istatistik ve veri toplama sisteminin bulunmaması,
■ Türk deniz ticaret filosunda yaşanan darboğazlar,
■ Türkiye'de limanların altyapı ve üstyapı sorunları,
■ Gümrük sorunları,
■ İnsan kaynakları sorunu,
■ Finansman sorunu,
■ Kıyı master planının bulunmaması.
■ Yurt içi taşımacılıkta denizyolu ulaştırmasının çok az kullanılması,
■ Türk ulusal ve uluslararası gemi sicilinden yabancı bayraklara geçiş,
■ Kombine taşımacılığın gelişmemesi şeklinde belirlenmiştir.
DEMİRYOLU ULAŞTIRMASININ DARBOĞAZLARI
■ Demiryollarının, Türkiye'de kombine taşımacılık ile entegre olmaması,
■ Kombine yük taşımacılığına uygun istasyonların azlığı,
■ Demiryolu kullanımından etkin bir şekilde yararlanamaması.
■ Vagon ve lokomotif sayılarının ve kapasitelerinin azlığı,
■ Yasal sorunlar ve mevzuattaki eksiklikler,
■ Farklı tipte yükleri taşımaya uygun olmayan sistem,
■ Sanayileşme hızına paralel demiryolu taşımacılığındaki artışın olmaması.
■ Elektrikli hatların yetersizliği,
■ Demiryolu ile ilgili bilinç eksikliği,
■ Organize sanayi bölgeleri arası demiryolu bağlantılarının bulunmaması,
■ Önemli limanların demiryolu ile beslenme oranlarındaki düşüklük,
■ Demiryolu bağlantı güzergâhlarının uzunluğu.
■ Demiryollarında yan sanayinin gelişmemiş olması,
■ Hat bakımlarının etkin bir şekilde yapılmaması,
■ Bölgeler arası kalkınma ve sanayileşme düzeyinde dengesizlikler olarak belirlenmiştir.
HAVAYOLU ULAŞTIRMASININ DARBOĞAZLARI
■ Havalimanlarının sayı, alt ve üstyapı ile işlerlik açısından yetersizliği,
■ Uluslararası hava trafiğine izin veren yeterli havalimanı bulunmaması,
■ Havalimanlarının pist uzunluğu ve elektronik donanım olarak yeterli olmaması
■ Uçuş personeli eksikliği,
■ Maliyetlerin yüksek, rekabet sebebi ile kâr oranlarının düşük olması,
■ Uçak filosu, sayısı ve kalitesinin yeterli olmaması şeklinde belirlenmiştir.
Kaynak: Zaman Gazetesi Sektörel
Yorumlar
Kalan Karakter: