Rekabet için tersanelerin verimliliğini artırmaları şart
Y. Müh. Celal Çiçek tersanelerde yüksek verimliliğin sağlanmasıyla gemi inşa hızı artacağından dolayı gemi teslim sürelerinin kısalacağını ve yıllık gemi inşa kapasitelerinin artacağını söyledi.
Deniz Endüstrisi AŞ- Çiçek Gemi İnşa Sanayii Yönetim Kurulu Başkanı Y. Müh. Celal Çiçek, teknolojik yatırımlarla verimliliklerini artırmamaları halinde Türk tersanelerini zor günlerin beklediğini söyledi. "2009-2010 yılları tüm tersanelerimiz için trajik yıllar olacak" diyenlerin çoğaldığını, kendisinin de 2009 yılını tersanelerin verimliliklerini artırmaları önlemlerini almaları için son tarih olarak düşündüğünü kaydeden Celal Çiçek, "Ereğli, Kocaeli ve Yalova bölgelerinde yeni tersanelerin kurulmasıyla, Tuzla Tersaneler Bölgesi’nden işçi ve mühendis transferinin yoğunlaştığı ve transferlerin giderek artacağı göz önüne alınacak olursa, verimliliğin artırılamaması durumunda ücretler ve fiyatlar sürekli artacaktır ve bu gidişle 2009 yılından sonra tersanelerimizde dünyadaki gemi satış fiyatlarının üstünde bir gemi inşa fiyatı meydana gelecektir endişesindeyim. Böyle bir durumda, tersanelerimizin Çin, Hindistan, Kore, Hırvatistan, Bulgaristan ve Romanya tersaneleri ile rekabet ederek sipariş alma olanağı tehlikeye girebilecektir" diye konuştu.
Çiçek, fiyatları aşağıya çekebilmenin mümkün olamayacağını ancak en azından bu yıllardaki düzeyde tutmanın yollarının aranması gerektiğini kaydetti. Çiçek, şöyle devam etti: "Kısa sürede eğitimli işgücü eksikliği sorununu çözemeyeceğimize göre tersanelerimizdeki verimliliği ve dolayısıyla gemi inşa hızını da artırmaya çalışmamız gerekir. Günümüz Türk gemi inşa sanayinin Haliç ve Tuzla’nın ilk dönemlerinden kalma ucuz ve verimsiz işgücüne dayalı usullerle gemi inşa ederek, iddiasını sürdürmesinin mümkün olmayacağını görmeli ve bu durumda, tersanelerimizin, teknolojik alt yapılarını yenileyerek, günün teknolojisine uygun yatırımların yapılmasını gündemden hiç düşürmemeliyiz. Eğitim ve üretim yolunda ve öncelikle tekne inşaatı konusundaki yenilikleri ve teknolojiyi tersanelerimize kazandırmanın yanı sıra, bugünlerdeki yüksek düzeyde adam/ saat harcanan boru işçiliğinde de verimliliğin artırılmasını birlikte sağlamalıyız."
AB uyumu gözetilmeli
"Tersanelerimizde bugün 15.000 dwt’lik bir tankerde boru işçiliğinin 130 bin ila 140 bin adam-saat aralığında gerçekleşebilmesi büyük bir sorun ve verimsizliktir. Bilgi teknolojisi ve modellemelerinin, boru işçiliği robotlarının ve boru işlemede ve bükmede modern tezgahların tersanelerimize kazandırılmasıyla verimliliğin artırılmasını ve bu değerlerin yarı yarıya düşürülmesini sağlamalıyız" diyen Çiçek, ayrıca Avrupa Birliği (AB) standartlarına uyum sağlayarak, çevreye ve insana saygılı üretim ön planda tutularak, ihracatın sürekliliğinin sağlanabileceğine dikkat çekti. Celal Çiçek, tersanelerde verimliliği artırmanın yollarını da şöyle anlattı: "Verimlilik sağlanırsa, hızımız da artacağından gemi teslim sürelerini kısaltabilir, yıllık gemi inşa kapasitelerini artırabiliriz. Tersanelerimize verimliliklerini artırabilmeleri için, Sedef Tersanesi'ni iyi izlemelerini tavsiye ediyorum. Nevzat Kalkavan yönetimindeki Sedef Tersanesi, büyük bir ileri görüşlülükle bir Alman tersanesiyle anlaşma yaparak, teknolojik bilgi birikimi sağlama, yatırım yönlendirme, işçileri ve personele eğitim verme hizmetleri satın almıştır. Böylece Sedef Tersanesi, üç yıllık eğitim sonucunda yedi kilo olan bir işçinin saatlik çelik işleme kapasitesini, 15 kiloların üzerindeki seviyelere yükseltme başarısına ulaşmıştır. Bu yıl bu miktarı, 18 kilo seviyesine çıkardıklarını tahmin ediyorum. 2007'nin sonunda ise, örnek tersane Sedef Tersanesi’nin dünya ortalaması olan 30 kiloya yani bugünkü verimliliğin ve tekne inşa hızının 4 katı seviyesine erişeceğini tahmin edebiliriz."
Çiçek Gemi İnşa Tersanesi'nin ise son yıllarda hız, verimlilik ve inovasyon yolunda bir hayli mesafe kat ettiğini anlatan Çiçek, bu sayede 18.000 dwt ile 20.000 dwt ve 26.000 dwt'lik 3 adet kimyasal tanker ile 1300 teu’luk konteyner gemisi olmak üzere 4 geminin inşaatını birlikte yürütebildiklerini söyledi. İş garantisiyle ödüllendirilen ve teşvik edilen bir eğitim sistemi getirilmesinin önemine değinen Çiçek, "Bu süreçte eğitilmiş insanları da, tersane kadrolarımıza almalıyız. Netice olarak; günümüz dünyasındaki saygın sanayicilerin dilinden düşürmediği söylemdeki gibi artık büyük balıkların küçük balıkları değil, hızlı balıkların ayrım yapmadan büyük veya küçük tüm yavaş balıkları yutmakta olduğu gerçeğini 2009 yılına kadar hiçbir an göz önünden uzak tutmamalıyız“ dedi.
Personel sıkıntısı yaşanıyor
Tuzla Tersaneler Bölgesi’nde faaliyet gösteren tersanelerde, son yıllarda gemi inşa siparişinde oluşan talep patlamasıyla birlikte yetişmiş ve eğitimli personel sıkıntısı çekilmeye başlandığına, işçilerini kaybettiğine işaret eden Celal Çiçek, sektörün 1985 yılından itibaren yanlış politikalar sonucu işsiz bırakılması yüzünden yetişmiş elemanlarını büyük oranda kaybettiğini söyledi. Çiçek, “Eğitimli personel eksikliği ve oluşan taşeron sistemi nedeniyle işgücü fiyatlarında devamlı bir tırmanış var. İstihdam edilen yeni işçilerin eğitim ve donanım açısından yetersizliği de buna eklenince, tekne işçiliği kg fiyatları 70 cent’lerden kısa zamanda 3 dolar seviyelerine çıktı ve gemi inşa maliyetleri de bu ve bu tür spekülasyonlara paralel olarak arttı. Ancak gemi inşaatında hızları aynı kaldı. Tersanelerimizin üretim maliyet bedellerinin bundan sonra artırılamayacağı bir seviyeye yükseldiği kanaatindeyim" diye konuştu.
Kuruhavuz projesinde ikinci kademeye geçtik
Celal Çiçek 1985 yılında gerçekleştirme aşamasına geldikleri kuruhavuz projesini devlet politikalarının yeni gemi inşa yerine, gemi ithalatını desteklemeye dönüşmesi ve sektörün zor durumda kalması üzerine ertelemek zorunda kaldıklarını ifade etti. Çiçek, "Tamamen özkaynaklarımızla 1995 yılında başladığımız projemizi inanç ve sabırla sürdürüp ilk kademesini uzun zaman aralığında ve nihayet 2005 yılında tamamlayarak gemi inşa edilebilecek kapasiteye ulaştırdık. Geçen yıl bloklarını koyduğumuz 18 bin dwt’lik kimyasal tankeri, 5 Kasım 2006’da 37 metre genişliğinde, 170 metre boya ulaştırdığımız bu kuruhavuzumuzda yüzdürme olanağı bulduk ve hemen bir hafta sonra kuruhavuz projemizin ikinci kademesini başlattık. Bunu da en geç 2007 yılının ilk aylarında 210 metreye ulaştırıp hayata geçirmiş olacağız. Bu yıl inşaatına başladığımız 26 bin dwt’lik kimyasal tankerin bloklarını 15 Kasım itibariyle kuruhavuza yerleştirdik. 2010 yılında kuruhavuz boyutlarını, 120 bin dwt’lik aframax gemileri inşa edebilecek veya havuzlayabilecek kapasiteye yani 250 metre boy ve 48 metre genişliğe ulaştırmayı hedefliyoruz" diye konuştu.
Kaynak: Referans Gazetesi/Osman Öndeş
Yayın Tarihi: 18.Ocak.2007
Yorumlar
Kalan Karakter: