İstanbul Teknik Üniversitesi (İTÜ) Denizcilik Fakültesi ile İTÜ Denizcilik Fakültesi Mezunlar Derneği (DEFAMED) tarafından, 20 Aralık 2025 Cumartesi günü üniversitenin Tuzla Yerleşkesi’nde Geleneksel Balık Günü etkinliğinin 141’incisi düzenlendi. Etkinlik kapsamında, meslekte 40., 50. ve 60. yılını dolduran “meslek büyüğü” mezunlara hizmet plaketleri takdim edildi. Törende, 40’ıncı mezuniyet yılı mezunları adına konuşan Mühendis Bülend Temur, Yüksek Denizcilik Okulu’ndan İTÜ Denizcilik Fakültesi’ne uzanan süreci ve YDO ruhunu anlatan duygusal bir konuşma yaptı.

Temur "Bugün mezuniyetiyetimizin üzerinden geçen 40 yılın ardından bir arada olmaktan büyük bir ömür ve heyecan duyuyoruz. Sizlere okulumuza nasıl başladığımızı, hangi fırtınalar dan geçtiğimizi ve imkansızlıklar içinde neler başardığımızı anlatmak istiyorum." dedi.
Bülend Temur, konuşmasında YDO’ya giriş sürecinden başlayarak, okulun Deniz Kuvvetleri Komutanlığı’na bağlandığı dönemi, Ortaköy’den Tuzla’ya taşınmayı ve öğrencilik yıllarında yaşanan ağır şartları anlattı. Temur, “Üniversitede değil, adeta bir kışlada eğitim aldık. Ancak tüm bu zorluklar bizi birbirimize kopmaz bağlarla bağladı. İşte bu YDO ruhudur,” ifadelerini kullandı.
Bülend Temur şunları söyledi:
Bizim hikayemiz Türkiye’nin en çalkantılı dönemlerinde 12 Eylül 1980 askeri müdahalesinin ardından üniversite giriş sınavları iki kademeli olarak yapılmaya başlanmıştır . 13 Nisan 1981 tarihinde 29 Haziran 1981 tarihinde yerleştim. Üniversite Yerleştirme Sınavını geçtim. O yıl sınava giren 420 bin kişi arasından okulumuzu ilk yüzde birlik dilimde kazanan ve hayallerimizi süsleyen Ortaköy’de bulunan Yüksek Denizcilik Okulunu kazandık.
“İmkânsızlıklar İçinde Kenetlendik”
Ancak idealimize kavuştuğumuzu sandığımız an beklenmedik fırtınaya yakalandık. 18 Ağustos 1981 tarihinde çıkarılan bir yasayla Deniz Kuvvetleri’ne bağlı Ortaköy’deki okulumuz apar topar Tuzla’ya taşındı. Bu değişikliği ancak kayıt zamanındaki gazetelerden öğrenmiştik. Girdiğimiz yer modern bir kampüs değil, 1890 yılından kalma bir karantina bölgesiydi 130 kişilik devasa koğuşlar alt yapısız bir düzen bizleri bekliyordu. İlk yıllarda imkansızlıklar diz boyuydu. Buz gibi suyla yıkandığımız, saatlerce yağmur altında bekletildiğimiz o günler bizler için hem fiziksel hem psikolojik bir sınavdı.
Okul yöneticilerimizin tamamı askerdi. Siyasi görüşleri nedeniyle okuldan uzaklaştırılan arkadaşların üzgünlüğünü, istifa eden hocalarımızın boşluğunu kalbimizde hep hissettik. Üniversite değil adeta bir kışlada eğitim alıyorduk. Ancak tüm bu zorluklar bizleri birbirimize kopmaz bir bağla bağladı. Ortaköy’den gelen hocalarımız ve mezun abilerimizin desteğiyle moral bulduk.

YDO’dan İTÜ Denizcilik Fakültesi’ne Uzanan Yol
Tüm bu olaylar birbirimizden güç almamızı ve kenetlenmemizi sağlamıştı. İşte bu tam YDO ruhu demek. Nihayet okulumuz 1989 yılında İTÜ Denizcilik Yüksek Okulu adını aldı. 1992’de hak ettiği İstanbul Teknik Üniversitesi Denizcilik Fakültesi ismini almıştır.
Mezun olup gemilerde tecrübe kazanıp arada çalışmaya başladıktan sonra öğrenci kardeşlerimiz başta olmak üzere okulumuza destek olmaya çalıştık. Bunun için 1949 yılında kurulan İTÜ DF Mezunları YDO Derneği öncülüğünde 1960 yılında kurulan TMMOB Gemi Makinaları İşletme Mühendisleri odamız, 1959 yılında kurulan TÜRKKAPDER, 1968 yılında kurulan Türk Kılavuz Kaptanlar Derneği ile birlikte, denizcilik camiasının öncüleri olan 95 mezunumuzla İTÜ Denizcilik Fakültesi Mezunları Sosyal Yardım Vakfını 26 Mart 1995 yılında kurduk. Kurucu genel sekreteri olarak en geniş yönetim kurulu üyesi olmanın gururunu halen yaşıyorum.
Çektiğimiz sıkıntıları kardeşlerimiz yaşamasın diye öncelikle okul kantinini öğrencilere yakışır hale getirdik. 614 kişilik yurt kapasitesini büyük mücadele ve destekle 10 Aralık 2012 yılında yaptık. Burada yemek vermek bu anları yaşamak bana mutluluk veriyor.
Okulumuz için önemli ve büyük adım oldu. YDO ruhu büyük bir ivme kazandı. Mezunlarımız, destekçiler tarafından yapılan çalışmalar neticesinde dekan ve rektörümüzün desteğiyle Denizatı Binası, DTO’nun desteğiyle simülatörlerin yenilenmesi..
Rahmetli Kapt. Altay Aluğ ağabey adına yemekhane ve laboratuvar binası. Kardeşlerimiz Kapt. Ufuk Teker, Kapt. Av. Çağlar Coskunsu tarafından halı saha gibi bir çok bina alt yapısını güçlendirdi . Bugün bu güzellikleri konuşurken aramızdan erken ayrılan dönem arkadaşlarımızı anmadan geçemeyeceğim. Onların anıları hep bizimle.
Arkadaşlarımız Süreyya Güler, Bülent Çağatay, Erdoğan Köseoğlu , Hasan Gözcü , Ömer Faruk Aserdem , Osman Serdar Kavun, Şefik Aşkan ruhları şad mekanları cennet olsun. Hastalıklarıyla boğuşan arkadaşlara acil şifalar diliyorum. Biz mezunların görevi bu meşaleyi söndürme den yaşatmaktır, sizlerin görevi de daha ileri taşımak…
“Birlikte Okyanusuz”
Birlik ve beraberliği her zaman ne pahasına olursa olsun koruyun. Hem denizde hem karada. Birbirinize sahip çıkın. STK’lara sahip çıkın. Faaliyetlerine katılın. Biz koca okyanusunuz. Çünkü biz YDO ruhunu yaşıyoruz.
Pruvanız neta, rüzgarınız kolayına olsun.
Yorumlar
Kalan Karakter: