Turyol Yönetim Kurulu Başkanı Yunus Can: Taşımacılık karadan denize kaydırılmalı
İstanbul da her gün alışagelmiş olumsuz trafik görüntülerine gün geçtikçe daha fazlası ekleniyor. Birçok çözüm yolu aranırken en önemli ulaşım yollarından biri olan deniz taşımacılığı göz ardı ediliyor. Bu konuda gazetemize önemli açıklamalarda bulunan deniz taşımacılığının en önemli kuruluşlardan biri olan Turyol Yönetim Kurulu Başkanı Yunus Can, İstanbul’un en önemli sorununun çıkmazlar olduğunu söyledi.
ÇALIŞMALAR YETERSİZ
Göreceli olarak denizdeki yolcu hareketinin yüzde 3 civarında kaldığını hatırlatan Yunus Can şu şekilde devam etti:
"Senelerdir süregelmiş tamamıyla yanlış politikalar yüzünden İstanbul'un yü/de 97'si karadan yapılır hale gelmiştir, özel sektör ile deniz ulaşım imkânları geliştirilmeyip, kara yolu ulaşımda ise toplu taşım vasıtaları ile bütünleşme sağlanamamışsa. bunun esas nedeni idari yetersizliktir, günü ve o anı kurtarmaktır. Yapılan işler belki yetersiz kalıyor olabilir ancak insanları bu kadar gereksiz yere bir sıkıntıyı yaşamasına neden olmak haksızlıktır. Bu da bana göre korkunç bir israf ve kamu imkânlarının israf ediliyor olması çok büyük bir hatadır. Ayrıca özel sektör temsilciliğinin, ulaşım gibi çok önemli bir sorununun tartışıldığı, karar alındığı ve uygulamaların takip edildiği bir kurulda yer almayışı ya da yer verilmeyişi, bizim hala sivil toplum yapılmak istemeyişimizden de kaynaklanmaktadır ki, bu bence problemin esasını teşkil etmektedir"
ÖZEL SEKTÖRLE ORTAK ÇALIŞMA ŞART
Sorumluların hiçbir zaman özel sektörü yeterince dikkate almadığını söyleyen Yunus Can, İstanbul'un geri alanlara doğru genişlemiş olması ve milyonlarca insanın iç göç yolu ile İstanbul'a yerleştiğini ve bu şekilde kalabalıklaşan şehir'in giderek dayanılmaz bir hal aldığını sözlerine ekledi. Can, "Bu nüfus artışı haliyle bir ulaşım sorununu da beraberinde getirmiştir. Artık bugünkü koşullar içinde karayoluyla ulaşıma devam etmeye imkân yok, kent felç oluyor, insanlar ve eşya hareketi daha uzun zaman yollan işgal ediyor. Yollar yıpranıyor, insanlar perişan oluyor. Denizler ise verimli olacak şekilde kullanılamıyor. Hükümetin bu alana özellikle İstanbul gibi devasa bir kentin ulaşım sorunlarını ön plana alarak bazı çalışmalar sürdürmekte
olduğunu izlemekteyiz. Çalışmalar İstanbul Büyükşehir Belediyesi bünyesindeki birimlerde planlanmakta ve uygulamaya geçilmekte. Ancak ulaşımdaki sorunlar nasıl çözülecek, özel sektörle işbirliği nasıl temin edilecek, biz bu konuda vaatler dışında önümüzü görebileceğimiz açık bir tablo izleyebilmekten çok uzak tutulmaktayız. Bize göre ortak bir politika mevcut değil" dedi.
BİR ÇİVİ ÇAKAMIYORUZ
Bu kadar çok yapılması gereken iş varken kendilerine çivi çakma hakkının bile sağlanmadığı için kötü durumda kaldıklarını söyleyen Can "Bu şekilde yapılan işler sonuçsuz kalıyor. Sadece bizler zarar görmüyoruz vatandaşta zarar görüyor. Bize iskelelerimizi iyileştirme, modernize etme hakkı bile vermiyorlar. Kendi iskelelerimizde iyileştirme yapmamız engelleniyor. Bir çivi yılında on yıl süre ile Yap-İşlet-Devret Modeliyle inşa ettiğimiz iskelelerimiz 2003 yılında Maliye Bakanlığı, Milli Emlak Müdürlüğü ile yapmış kontratla tarafımıza kiralandı. Ancak Kıyı Kanunu'nda yapılanan değişiklik ile bu tür yerlerin tasarruf hakkı Milli Emlak' tan alınarak Belediyelere terk edildi. Bu terk sonucu iskelelerimizden alınan kira bedelleri yüzde 100 artırıldı. Ben şimdi böyle bir uygulamanın hakkaniyetinden, adaletinden nasıl söz edebilirim. Zaten ayakta zor duruyoruz, sadece fahiş rakamlar ödememiz talep edilirken diğer taraftan İDO'ya sınır tanımaz şekilde iskele yapma hakkı veriliyor" diye konuştu.
Kaynak: Ekonomik Çözüm
Yayın Tarihi: 27 Ocak 2007
Yorumlar
Kalan Karakter: