Somali korsanlarını IMF kışkırtmış
Afrika'nın en fakir ülkelerinden Somali, eylülden bu yana gemi kaçırma olaylarıyla sık sık gündeme geliyor. Son hedefleri bir Türk gemisi olunca Somalili korsanların ünü Türkiye'ye kadar ulaştı.
Korsanlar, "kara kıta"nın iç savaşlar ve dış müdahalelerden mustarip ülkesi Somali'nin yıllardır yaşadığı kaosun bir dışavurumu sayılabilir. Ama gemileri kaçıran bu korsanlar, kıtanın genel vaziyetinden bambaşka bir dünyada yaşıyor.
BBC, Türk gemisi Yasa Neslihan'ın kaçırılmasından hemen önce Somalili korsanlar hakkında detaylı bir dosya hazırladı. Korsanlarla konuşan BBC'nin Somali muhabiri, NATO'nun bile çözüm bulamadığı olayların baş aktörlerini detayıyla anlattı.
Haberde ortaya konan tavır, bölgede yaşanan kaçırma olaylarının, bilinen korsan hareketlerinden çok farklı olduğu yönünde. Geçen ay, içinde 33 Rus tankının bulunduğu Ukrayna bandıralı bir gemiye el koyan korsanlar, daha çok özerk bir yapının düzenli milisleri gibi hareket ediyor. Ama bu kişiler elde ettikleri gelirlerle Afrika'nın en fakir bölgelerinden birinde en lüks hayat standartları içinde yaşıyor.
30 milyon dolar gelir
Kendilerini korsan değil, sahil güvenlik olarak kabul ediyorlar. Etkin oldukları özerk Putland bölgesinin bütçesi 20 milyon dolarken korsan faaliyetlerinden yılda 30 milyon dolar kazanıyorlar.
Gemi kaçırma operasyonları da gerçeküstü bir soğukkanlılıkla gerçekleştiriliyor. Önce silahlı 7-10 kişinin bulunduğu bir bot gemiye yanaşıyor. Bu ekip güverteye çıkıp mürettebatla anlaştıktan bir süre sonra 50-60 kişilik ikinci grup gelerek gemiyi ele geçiriyor. Bu grupla birlikte, korsanların muhasebecisi olarak tanıtılan laptoplu bir kişi de gemiye gelerek envanter çalışması yapıyor.
Geminin içindeki malların değeri, doğal olarak alınacak fidyenin büyüklüğünde de belirleyici oluyor. Korsanlar gemi başına 300 bin dolar ile 1.5 milyon dolar arasında değişen fidye rakamları talep ediyorlar.
BBC'nin konuştuğu korsanların sözcüsü Sugule Ali, toplum içinde gördükleri saygınlığı gururla anlatmış. Açlık ve savaştan kırılan Somali'de soygunlarla oldukça yüksek paralar kazanan korsanların toplumsal saygınlığının yüksek olduğu söyleniyor. Yaşları 20-35 arasında değişen korsanlar, büyük evler yapıp, en iyi arabalara binip, sahil şeridinde Batı standardında hayat sürdürdükleri mahalleler oluşturmaya başlamışlar. 17 yıldır süren iç savaş nedeniyle açlık sınırında yaşayan halk, bir şekilde refahı yakalayan korsanlara pek de olumsuz bakmıyor.
Korsanların ülke içindeki "meşruiyetinin" dayanak noktası da yıllardır süregiden çatışmalar ve Afrika kıtasının genelinde hâkim olan yoksulluk.
Bir sömürge hikâyesi
1960'a kadar İngiliz ve İtalyanlar tarafından ikiye ayrılmış bir sömürge devleti olan Somali, bağımsızlığının hemen ardından "Soğuk Savaş"ın etkilerini hissetmeye başladı. Kara bahtına inat tarım ürünleriyle ekonomisini ayakta tutmayı başaran Somali, Suudi Arabistan gibi ülkelere ihracat yaparak kendi kendine yeten bir ekonomi haline geldi.
Sovyet destekli Siad Barre'nin askeri darbeyle başa gelmesi bile bu durumu çok değiştirmedi. Ancak kendini Marksist-Leninist ve İslami Pan-Somalist gibi garip kavramlarla tanımlayan Barre yönetimi bir süre sonra beklenmedik bir adım attı.
1980'de daha güçlü bir ekonomi oluşturmak için IMF ile stand by anlaşması yapıldı. Eğitime yapılan yatırımlar ile okuma yazma oranında büyük bir artış sağlanırken, ekonomide beklenenin aksine bir gelişme yaşandı. IMF Somali'ye, daha sonraki yıllarda en bilinen reçetesi olacak özelleştirmelere hız verilmesi ve kamu harcamalarının azaltılması yönünde tavsiyelerde bulundu. 1983 yılında Suudi Arabistan'ın büyükbaş hayvan ithalini durdurması da Somali ekonomisine darbe vurdu.
Savaşın gölgesinde
Ekonomik sıkıntılar ülke içinde siyasi çalkantıları da ateşledi. 1984'te IMF ile 183 milyon dolarlık üç yıllık yeni bir anlaşma yapıldı. Ama ekonomi ile birlikte siyasal yapıda da içinden çıkılamayan bir kaosa girildi. 1991'de Siad Barre askeri yönetimi yıkıldığında yüzlerce ayrı aşiret ve fraksiyon ortaya çıktı. Ekonomik çöküşle birlikte ortaya çıkan siyasi boşluk Aden Körfezi'ndeki korsanlar için uygun bir zemin hazırladı.
Bu günlerde Somali açıklarında korsanlarla mücadele edemeyen NATO gibi, 1990'ların başında da Birleşmiş Milletler ülkedeki kaotik yapının önüne geçmeyi başaramamıştı. Hatta ABD'nin Siad Barre'yi tekrar iktidara taşımaya çalıştığı başarız operasyon da "Kara Şahin Düştü" filmiyle beyaz perdeye konu olmuştu.
Yorumlar
Kalan Karakter: