-BU BİR REKLAM HABERİDİR

Güçlü antiviral etki  karvakrol nedir ne değildir?

Güçlü antiviral etki: Karvakrol

Geleneksel Tıbbi Tedavi hastalıklara karşı vücudu korurken iyileşmek adına başvurulan yöntemlerdendir. Son zamanlarda artan salgınlardan korunmak amacıyla alternatif tıp dışında geleneksel yöntemler de gündemde. Tamamen doğal bileşenlerden oluşan karvakrol ile ilgili, Dahiliye Uzmanı Doktor Müslüm Sağır denizhaber.com’a açıklamalarda bulundu.

“Her şeyde minimum dozlarda karvakrol bulabilirsiniz ama en yüksek oranda kekikte mevcut.”

Uzun süredir Geleneksel Tıbbi Tedavi üzerine araştırmalar ve çalışmalar yürüttüğünü ve aromaterapi eğitimini, Amerikan Aromaterapi Derneği üyesi (NAHA) ve USA’de aromaterapi eğitimini alan klinik aromaterapist ve Biyokimya uzmanı Hülya Dağöttüren’den  aldığını belirten Uzm.Dr. Müslüm Sağır; ''Dahiliye uzmanlığı yaptığım yıllarda bazı gözlemlerim oldu; biz birçok kronik hastalıkta hastalarımıza tedavi sunamıyoruz. Bu durum beni yeni arayışlara yönlendirdi. Bunun neticesinde birtakım geleneksel tıbbi tedavi yöntemlerinin uygulamadaki araştırmasını yapmaya başladım. Özellikle de dahiliye alanında araştırmalar yaparak, doğal bileşenlerin hastalığı tedavi etmelerinden daha çok insanları hastalıktan koruma gibi bir özelliği olduğunu keşfettim. Tabi ki uygun dozlarda verdiğiniz zaman hastalığı da tedavi eder hale gelebildiğini yine araştırmalarım neticesinde edindiğim bilgiler ışığında sizlere iletiyorum. Kesinlikle, içerisinde kimyasal bileşen barındırmayan ürünlerle hastaları nasıl tedavi edebiliriz diye araştırırken, dünyaca bilinen Avrupa'da da kullanılan Karvakrol ön plana çıktı. Karvakrolün ne olduğuna gelirsek; karvakrol, bugün tüm dünyanın bildiği bir bileşen haline geldi ve karvakrolü birçok bitkiden elde edebilir duruma geldik. Her şeyde minimum dozlarda karvakrol bulabilirsiniz ama en yüksek oranda kekikte mevcut. Antik çağlardan günümüze kadar kekik, insanlara şifa vermesi için kullanılan bir bitkidir. Bunun içerisindeki karvakrol oranının saflık kalitesi, diğer bitkilerden kat ve kat daha fazladır. Tüm dünyadaki kekikler göz önüne alındığında ise, Türkiye'deki kekiğin içerisinde en saf oranda karvakrolü temin ettiğimiz görülüyor. Avrupa İlaç Ajansı Kekiğin (Thymus vulgaris) Tıbbi Geleneksel İlaç olarak kullanımını onaylamıştır. Şu anda Avrupa’da 8 ülkede kekik özellikle solunum yolları hastalıklarında kullanılmak üzere ilaç onayını almıştır.

Avusturya     Üst solunum yollarının soğuk algınlığı tedavisi; akut bronşit; kuru öksürük.

Belçika      Ciddi bir hastalık olayı dışlandığında, boğaz ağrısı ve öksürüğü yatıştırmak için endikedir,

Bulgaristan                    Soğuk algınlığı ile ilişkili öksürükte mukolitik ve balgam söktürücü; kuru tahriş edici öksürük ve ses kısıklığı içeren akut üst solunum yollarının semptomatik tedavisi; soğuk algınlığı ile bağlantılı öksürükte balgam söktürücü olarak.

Almanya    Viskoz müsilaj ile öksürük ve soğuk algınlığında semptomların giderilmesi için.

Letonya     Viskoz balgam ve buna bağlı ses kısıklığı ile bronşit ve öksürük; soğuk algınlığı ile ilişkili öksürükte balgam söktürücü.

Litvanya    Soğuk algınlığı ile ilişkili öksürükte an balgam söktürücü olarak kullanılan geleneksel bitkisel tıbbi ürün.

Polonya     Soğuk algınlığı ile ilişkili öksürüğün giderilmesi için balgam söktürücü olarak kullanılan geleneksel bitkisel tıbbi ürün.

Dünyanın en kaliteli kekiği ise Toroslar'da, Antalya bölgesinde yetişiyor. Kekiğin, en kaliteli ve en saf hali yalnızca orada mevcut. Tüm dünyaya bunun ihracatını yapan üç ülkeden birisiyiz. Bu bize ait bir değer iken, 8 ülkede ilaç olarak kullanılırken biz bundan niye mahrum kalalım?'’

''Doğal bileşenlerin hastalıktan koruma özelliği mevcut''

“Bitkiler ve şekilleri aslında bize tam da neye iyi geleceklerinin ipucunu veriyor.”

Bitkilerin bu denli mucizevi yönlerini keşfettiğini belirten Dr. Sağır bu bitkilerden nasıl ilaç yapılacağına odaklandığını belirtiyor:

“Doğal bitkileri aslında ilaç olarak kullanabileceğimizi ama bu durumda en önemli olan unsurun “Standardizasyon” olduğunu keşfettim. Bitkilerin içerisinde işe yarayan moleküller var ve bu moleküllerden ilaç yapılabilmesi için moleküllerin bir standart tutturabilmesi gerekiyor.”

“Her şeyin fazlası elbette zarar...”

Her şeyin fazlasının zarar olduğunu belirten Dr.Sağır tıpkı sentetik ilaçların fazla kullanımının yan etkilerinin olabileceğini belirttiği gibi bitkisel yağlar ve ilaçlarında kararında ve bitkiyi içindeki etken madde miktarını ölçerek kullanılması gerektiğine dikkat çekiyor.

Somut olarak ele alındığında Kekik ve Kekik Yağı halk tıbbında kullanılan bir geleneksel gıda takviyesi haline gelmiş bulunmaktadır.

Dr. Sağır Karvakrol’un dünyada ön plana çıktığını anlatarak: “Karvakrol, bugün tüm dünyanın bildiği bir bileşendir ve karvakrolü birçok bitkiden elde edebilirsiniz. Her şeyde minimum dozlarda karvakrol bulabilirsiniz ama en yüksek oranda kekikte mevcut. Kekiği artık Herbal Medicine dediğimiz geleneksel ve bitkisel tıbbi ilaç olarak kullanabiliyoruz. Avrupa İlaç Kurumu (European Medicines Agency)’de bu ürünü ilaç olarak kabul etmiş durumda. “Dedi.

“On beş yıldan fazladır kullanılıyor.

Ürünün on beş yıldan fazladır kullanıldığına ve otuz yıldan beridir de etkinliğini gösterdiğine değinen Dr. Sağır artık ürünün ruhsatlandırılabileceğine işaret ediyor.

“Her tıbbi ürün gibi bunun da elbette bir sınırı var. Bizim kullandığımız Privatın içerisinde en az %40 karvakrol ve en fazla 1.2 Timol olması gerekiyor. Bunlar kekiğin içerisinde bulunan ve işe yarayan maddeler. Bu noktalarda standardize edilirse bu ilaç olarak işe yarayacaktır. Ve ancak belirtilen yöntemlerle elde edilirse endikasyonunu düzgün bir biçimde sağlayacaktır.”

Timol, moleküler yapısı gereği, vücudumuza bir virüs girdiğinde virüsün hücre duvarına zarar vererek hücrelerden alışveriş yapmasını önlemeye yarıyor. Karvakrol ise antibakteriyel, antifungal, antienflamatuar özelliklere sahiptir. Kekik yağının içindeki bu çalışkan moleküller standardize edildiği zaman ve Timol belirtilen oranlarda kullanıldığında destekleyici bir tedavi yöntemi söz konusu oluyor.”

Reklam Haberdir.

“Günümüzün problemi olan Koronavirüs salgınına geleneksel çözümler iyi gelir mi?”

Koronavirüsün tedavisinin henüz kesin bir biçimde bulunulmadığına değinen Dr. Sağır kekik yağının iyi geleceği yönünde bulgulara ulaşıldığını belirtiyor. Koronavirüsün tedavisinin araştırılmaya devam edildiğini ve bu virüsün vücutla teması halinde direk ölümcül sonuçlar doğurmayacağı, vücudun savunma mekanizmasının virüsle savaştığını ve yalnızca savunma mekanizması düşük olanların fazla etkileneceğini belirtiyor.

Uzm. Dr. Müslüm Sağır “Her insanın kendine özel metabolizması ve genler barındırdığı için genellemek oldukça mantıksız olacaktır. Ancak kekik ve kekik yağının içinde bulundurduğu E ve C vitaminlerinin kişiye iyi geleceği ve vücut direncine katkıda bulunacağı aşikâr bir durum. Ancak yine en önemli detay aktardan aldım rastgele kullanıyorum değil, standardize edilmiş bir biçimde toplam bir paketin kullanılması fayda sağlayacaktır.” Diyor.

Geleneksel İlaçların Kullanımıyla ilgili bilgi kirliliğinin önüne geçilebilir mi? “

Denetleme mekanizmasının bulunmadığına işaret eden Uzm. Dr. Müslüm Sağır, iyi bir ekip ile çalışarak standardize edilmiş ilaçların kullanılması gerektiğine dikkat çekiyor.

“Bu tarz bir kalite ve yararlılık ise finansal kaynak etrafında şekilleniyor.”

“Ürünün yanında azımsanmayacak en önemli diğer nokta ise finansal kaynaktır. Laboratuvar ortamında buldum sanılan araç ve ürünler finansal kaynak olmadan piyasada yerini alamayacaktır. Örneğin; mevzuata uygun elde edilen bir ilaç beş faz dediğimiz faz çalışmasından geçer. İstatiklere göre bu süre ortalama 10 yıldır ve milyonlarca dolara malolur. Laboratuvar ortamından geçen bir ürün, iyileştiriyor ise ilaç, destek de bulunuyorsa gıda takviyesidir, güzelleştiriyorsa kozmetiktir ve fiziksel destek sağlıyorsa tıbbi cihazdır. Ortaya çıkarılan ürünün uygun şartlarda insanlara sunulması için yatırımcı aranır. Çünkü ürünün ambalajı, içine konan hammadde, insanların alım gücü, devlete ödenecek tutar tüm bu ürünün maliyetini etkileyecektir. Bunun için güçlü bir ekip oluşturulmalı ve ürün güçlü bir finansal kaynak tarafından desteklenmelidir.” Açıklamalarında bulunarak gıda takviyesi dışında ilaç formülünü de bulduklarını sözlerine ekleyen Dr. Sağır T.C. Sağlık Bakanlığı ile görüşüldüğünü, kendi ülkemizden elde edilen kekiğin kullanılarak elde edilen ilacın klinik çalışmalarına başladıklarını belirtti.

Editör: TE Bilişim