Ülkemizde özel sektör tersanelerinde bugüne kadar insa edilen en büyük tonajlı (58.000 DWT ton’luk) gemi olan, BAYRAKTAR DENİZCİLİK Sirketler Grubu’na ait KAPTAN ARİF BAYRAKTAR isimli geminin, TORGEM Tersanesi’nde tamamlanarak bitirilmis olması münasebetiyle, bugün saat 13:00 te Basbakan Recep Tayyip ERDOĞAN’ın Himayelerinde Dünya denizlerine uğurlanması töreni yapıldı.
Törene Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın yanısıra Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş, İstanbul Valisi Hüseyin Avni Mutlu, İstanbul Emniyet Müdürü Hüseyin Çapkın, Milli Savunma Bakanı Vecdi Gönül, Ak Parti İstanbul İl Başkanı Aziz Babuşçu katıldı.
Erhan Bayraktar: Sektörümüz adına yeterli mesafe kat edilememeştir.
Törene Bayraktar Denizcilik Şirketler Grubu Yönetim Kurulu Üyesi Erhan Bayraktar'ın konuşmasıyla başlandı. Bayraktar gemi inşa sırasında yaşanan sıkıntıları anlattı. Bayraktar 'Armatörlerin yıllarca göz nuru alın teri ile sahip oldukları öz kaynakları kısa sürede kaybederek neredeyse borç yükünü karşılayamayacak durumla karşı karşıya gelmişlerdir. Buna örnek olarakta Kaptan Arif Bayraktar gemisidir. Maliyeti 53 milyon dolar ancak şuanki piyasa değeri yaklaşık 37 milyon dolardır dedi.' Bayraktar, başbakana hitaben sözlerine şöyle devam etti: 'On iki yılda bizleri derinden etkileyen bu krizden çıkış noktasını bulmak amacıyla gerçekleştirilen bir dizi resmi ekonomik politikalar neticesinde başta Türk bankacılığı olmak üzere diğer birkaç sektörde de iyileşmeler görülmüştür. Ancak üzülerek belirtmek isterim ki sektörümüz adına yeterli mesafe kat edilememeştir' dedi.

Torlak: 'Krizi göremedik, bir anda duvara toslamış gibi olduk
Türkiye Gemi İnşa Sanayiciler Birliği Konseyi Başkanı ve Torgem Tersanesi Yönetim Kurulu Başkanı Kenan Torlak konuşmasında şunları dile getirdi: Hem ailem hem ülkem hemde sektörüm olarak yakın tarihimize önemli gördüğüm bazı küçük bir nostalji gezisi yaparak başlamak İstiyorum.' dedi ve Torgem'in kuruluş tarihini kısaca anlattı. Daha sonra yaşanan krizin tersaneler üzerindeki etkisine değindi ve sözlerine şunları ekledi: '2008 itibariyle Dünyaya bir virüs gibi yayılan global krizin etkilerini yaşamaya başladık. Bu durumu sektör olarak göremedik, bir anda duvara tosladık. 2012-2013 yıllarımız dolu derken birden bire sipariş iptalleri başladı. Gemi inşada da duraksamalar oldu. Bir sürü olumsuzluklar yaşadık. Bu kriz her ne kadar az etkilemiş olsada uluslararası iş yaptığımızdan dolayı sektör olarak içinde bulunduğumuz sıkıntılarıda beraberinde aynı ölçüde getirmiştir. Son 2 yıldır krizden dolayı gemi inşa sanayi olarak içine düştüğümüz olumsuz durumu düzeltecek bir dizi tedbirleri arzu edilen kısa zamanda alınamaması ve dünya ülkelerinin bu sektöre verdiği desteklerin benzerlerinin maalesef bizde hayata geçirilememiş olması neticesinde yaklaşık 170 bin işçimiz işlerinden oldu. Örnek firma olarak 3 bin civarında iken bugün 300 civarında çalışanımız vardır. Sayın başbakanımız bu süreçte bize tam desteği göstereceğinize dair iyi niyetinize inanıyoruz ve kalben katılıyoruz ama hala sektörümüzde olumlu bir netice alınamamış olması beni çok üzmektedir. Somut örneği de 13 Mayısta çıkarılan kararname ile ilgili kredi garanti fonu malum şirkete sağlanacak hazine desteğinin benim bildiğim kadarıyla henüz bu karardan istifade etmiş tekbir firmamız yoktur. Neden yoktur? Çünkü bu karar doğrudan hazine tarafından direkt olarak denizci sektörüne sağlanan bir destek değil dolaylı olarak bankacılar aracılığıyla yapılabilen bir uygulamadır.

Kalkavan: '300 gemi üretecek tersanelerimiz gelecek sene % 17 ye düşüyor.'
Deniz Ticaret Odası Başkanı Metin Kalkavan Başbakana denizcilik sektörüne verdiği destek için teşekkür ederek konuşmasına başladı ve sözlerine şunları ekledi: ‘Başbakanım 2006 da 412 gemi siparişimiz vardı. Bu gemilerden 93 tane kalanın ciddi kısmı bu yıl ve gelecek yıl verilecek. 50 tanesi de gelecek yıl gidecek. Sizin tersanelere 2 tane desteğiniz olmuştur. İlki tersanede gemi satışının kurumlarda istisnası diğeri de gemi tersane alanlarının açılması. Fakat 300 gemi üretecek tersanelerimiz gelecek sene % 17 ye düşüyor. 2012 deki gemi teslim sayımız sadece 6. Yani % 2 ‘lik kapasite. 2013’te 1 gemi veriyoruz. Bundan daha somut veri veremeyiz. Geldiğimiz noktaya sadece üzülüyorum ‘dedi.

Yıldırım: 'Denizciliğimizi kara listeden çıkardık, ay yıldızlı bayrağımızı beyaz listeye geçirdik'
Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım, Kaptan Arif Bayraktar'ın özel sektör de yapılan en büyük gemi olması nedeniyle öneminden bahsetti ve emeği geçen herkese teşekkür etti. Yıldırım, sözlerine şöyle devam etti: '2003 yılına geldiğimizde Türk gemi inşa manzarasının 500 bin dedveyt ton kapasiteliydi ve tuzla bölgesi 37 tersaneden oluşuyordu. 2008 de ise gemi inşa kapasitesi 3 milyon dedveyt tona ulaştı. Tersanelerden 66 tanesi fiilen bitmiş devam edenlerle birlikte 125 e çıkmıştır. Gemi ihracatında ihracatlarımız 500 milyon dolardan 2 milyar 860 milyon dolara çıkmıştır. Tersanelerde 200 den fazla gemi inşa edilir hale gelmiştir' dedi.Ayrıca yıldırım sözlerine bunlarıda ekledi: 'Yaptığımız ısrarlı çalışmalarla, kadromuza dahil ettiğimiz uzman denizci personelle 4 yıl gibi kısa bir sürede denizciliğimizi kara listeden çıkardık, ay yıldızlı bayrağımızı beyaz listeye geçirdik' dedi.

Başbakan Tayyip Erdoğan:Ticaret inişi çıkışı olan bir yolculuktur. Her zaman tırmanamazsınız.
Başbakan Tayyip Erdoğan konuşmasına Kaptan Arif Bayraktar gemisinin yapılmasına desteği ve emeği olan herkese teşekkürlerini ve tebriklerini bildirerek başladı. Erdoğan, konuşmasına şöyle davam etti: ‘Deniz Ticaret filosunda kapasite olarak geçtiğimiz 3 yılda 3 sıra yükselip 19. sıradan 16. sıraya yükseldi. Deniz Ticaret filomuzun genişlemesine paralel olarak tersaneciliğimizde genişliyor. Tersanelerimizin ihracatıyla ilgili olarak yine veriler hakkında zaten verilen veri yayınları bunları ortaya koydu. Bunları görmemiz lazım. Bunları görmeden olmaz. Ticaret inişi çıkışı olan bir yolculuktur. Her zaman tırmanamazsınız. Ticaretin bir özelliği vardır. Kârıyla zararıyla ortaktır. Ben ekonomistim. Ben bu hayatın içinden geldim. Devamlı olarak tırmanmak diye bir şey yok bu hayatın içinde. Yaşam ve ölümde bir aradadır. Olayı birde böyle değerlendirelim ve motivasyonumuzu kaybederek bu iş yapılmaz. Tam aksine ben bu işi başaracağım kararlılığını ortaya koymak lazım. Bir kere gücenerek bu iş olmuyor. Yani küresel krizde neler yaşandı gördük. Eğer bizler kalkıp dünyanın yaşadığı bu küresel krizi onlar gibi değerlendirmiş olsaydık Türkiye şu anda bu konumda olmazdı. Amerika’nın durumu ortada ve AB üyesi ülkelerin durumu ortada ve bunların da değerlendirilmesini yaparken Avrupa birliğinde ne yapılıyorsa bizde onları yapalım anlayışı da bana göre çok farklı bir anlayış. İdeal bir yaklaşım tarzı değil bunlar. Her ülkenin kendine has çıkış yolları vardır’.



















Yorumlar
Kalan Karakter: