"Oruç, koroner kalp hastalığının ilerlemesini engelliyor"
Kalp ve Damar Cerrahisi Uzmanı Prof. Dr. Öcal Berkan, oruç tutanlarda özellikle kalp ve damar hastalıkları açısından pıhtılaşma sonucu meydana gelen problemlerde ciddi azalma görüldüğünü söyledi.Cumhuriyet Üniversitesi Kalp ve Damar Cerrahi...
Yayınlanma :
13.06.2016 13:19
Güncelleme :
13.06.2016 13:19
Cumhuriyet Üniversitesi Kalp ve Damar Cerrahi Ana Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Öcal Berkan, bazı kurallara uyulduğunda oruç tutmanın koroner kalp hastalığını olumsuz yönde etkilemediğini ve ani krizlere yol açmadığına vurgu yaptı. Konuyla ilgili açıklama yapan Prof. Dr. Berkan, “Oruç tutanlarda özellikle kalp ve damar hastalıkları açısından pıhtılaşma sonucu meydana gelen ciddi problemlerde azalma görülmüştür. Benzer şekilde oruç tutulması ile iyi huylu (HDL) yararlı kolesterol artmakta, kötü huylu ( LDL) kolesterol ile trigliserid düzeyleri de dengede kalmaktadır. Koroner kalp hastalığı için bir risk faktörü olan homosistein’in oruç tutanlarda gerilediği tespit edilmiştir. Oruç tutmanın koroner kalp hastalığından koruduğu, koroner kalp hastalarında hastalığın ilerlemesini önlediği veya azalttığını söyleyebiliriz.” dedi.
Prof. Dr. Berkan, kalp hastalığının derecesine göre kontrol altındaki kalp hastalarının oruç tutabileceğini ancak kalp hastası olan kişinin mutlaka bu konuda kendisini takip eden doktoruna danışması gerektiğini vurguladı.
Oruç tutması riskli olan hastaları da açıklayan Prof. Dr. Öcal Berkan, son 1 yıl içinde kalp krizi geçirenler, kalp hastalığına bağlı ilaç kullanmasına rağmen kontrol altına alınamayan şikâyeti olanlar, birden fazla ilaç kullanımını gerektiren kalp yetmezliği hastaları, kontrolsüz hipertansiyon hastaları ve kalp kapak protezi ya da artmış inme riski nedeniyle kan sulandırıcı ilaç kullananların oruç tutmalarının uygun olmadığını aktardı.
Bazı kurallara uyulduğunda oruç tutmanın koroner kalp hastalığını olumsuz yönde etkilemediğini ve ani krizlere yol açmadığının altını çizen Kalp ve Damar Cerrahisi Ana Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Öcal Berkan, sözlerine şöyle devam etti: “Ancak iftarda aşırı miktarda, yağlı, kalorili yemek tüketimi, sonrasında ardı ardına sigara içilmesi hastalar için risk faktörleridir. Ramazan ayında hastanelerin acil servislerine, iftar ile sahur arasında tokluk süresinde başvuru olmaktadır. Eğer iftarda kısa sürede aşırı yemek alışkanlığı olmazsa, Ramazan'da kalp krizleri büyük ölçüde azalacaktır.”
Koroner kalp hastalarının iftarda ve sahurda beslenmelerine dikkat etmelerin isteyen Prof. Dr. Öcal Berkan, şu ifadeleri kullandı: “Kalp diyeti, çok zorlayıcı hayattan bıktırıcı bir diyet değildir. Kalp hastalarına önerilen beslenme tarzı, normalde sağlıklı kişilere de kaliteli yaşam sürmeleri için tavsiye edilen bir beslenme tarzıdır ve Ramazan ayında daha da önem kazanmaktadır. Tereyağı, sakatatlarına yağları, koyun etinin içerdiği yağlar ve sığır etinin görünen yağlarıyla margarinlerden uzak durmak çok önemlidir. Tüm bunların yanında aşırı kalorili hamur işleri ve tatlılardan kaçınılması da gereklidir. Kalp ve damar sağlığı açısından olumsuz etkileri olan bu besin maddelerinden yalnızca Ramazan ayında değil, kişinin tüm yaşantısı boyunca uzak durması sağlık açısından çok önemlidir. Sağlıklı beslenme tarzı, şeker hastalıkları ve kansere karşı da koruyucu etkiye sahiptir.”
Yorum Yazma Kuralları
Lütfen yorum yaparken veya bir yorumu yanıtlarken aşağıda yer alan yorum yazma kurallarına dikkat ediniz.
Türkiye Cumhuriyeti yasalarına aykırı, suç veya suçluyu övme amaçlı yorumlar yapmayınız.
Küfür, argo, hakaret içerikli, nefret uyandıracak veya nefre
Yorumlar
Kalan Karakter: