Konteyner Deniz ve Liman İşletmeciliği
“Konteyner Deniz ve Liman İşletmeciliği” başlıklı kitap Beta Yayınlarından çıktı.
Doç. Dr. Murat Erdal editörlüğünde yayınlanan eser toplam üç ana bölümde, yirmialtı kısımda toplam 615 sayfadan oluşmakta. Liman operasyon yöneticilerinden forwarderlara, denizcilik işletmelerinden gümrük müşaviri ve maliye kontrolörlerine kadar uzanan geniş bir yelpazede uzmanların bilgi ve deneyimlerini aktardığı kitap alanında bir ilk. Özel sektör ve akademik dünyadan 25 bölüm yazarının bir araya gelerek oluşturduğu çalışma, konteyner konusunda denizcilik sektörü ve eğitim dünyasının ihtiyaçlarını büyük ölçüde karşılayacak görünüyor.
“Liman Yönetimi ve Konteyner Operasyonları” başlıklı birinci bölümde; konteynerin tarihçesi, konteyner standartları, konteyner gemi tipleri, genel konteyner liman yönetimi, konteyner operasyon yönetimi, limanlarda konteyner lojistiği ve kapasite hesapları, konteyner güzergah ve maliyet analizleri, boş konteyner yönetimi, konteyner güvenlik girişimi (CSI) ve konteyner tamir-bakım operasyonları incelenmektedir.
“Deniz Ekonomisi” başlıklı ikinci bölümde; liman proje ve yatırım analizi, demiryolu ve karayolu entegrasyonu, konteyner liman / terminal pazarlaması, konteyner taşımacılığında e-ticaret uygulamaları, lojistik işletmelerinde hizmet pazarlaması ve freight forwarderın sektördeki yeri analiz edilmiştir. Yine bu bölümde denizcilik sektörünün finansman yapısı, deniz taşımacılığı sektöründe işbirlikleri ile liman hizmet tarifeleri ele alınmıştır.
“Deniz Politikaları ve Mevzuat” başlıklı üçüncü bölümde ise Avrupa Birliği ulaştırma politikasındaki güncel eğilimler bağlamında Türkiye konteyner taşımacılığı, kısa mesafeli deniz taşımacılığı, deniz politikaları ve deniz ekonomisi perspektifinde Güney Kore modeli, limanların özelleştirilmesi ve Türkiye deneyimi, konteyner taşımacılığına ilişkin gümrük ve vergi mevzuatı irdelenmiştir.
Önsöz’den
Tüm dünyada konteyner liman işletmeciliği ve konteyner taşımacılığı gelişmektedir. Konteynerin denizyolu, demiryolu ve karayolu ile taşınabilmesi, taşıma türleri arasında kolayca aktarma yapılabilmesi bu taşımacılık türüne olan ilgiyi artırmaktadır.
Günümüzde sadece yurtiçine hizmet veren, kapasitesi ve işlevleri belirli limanlarla ve mevzuattaki birkaç değişiklikle mesafe alınamayacağı artık ortadadır. Hükümetlerin Akdeniz, Ege ve Karadeniz Bölgesi’nin ekonomik değerinin farkında olması gerekmektedir. Kamu yönetimi, uluslararası taşımacılık, ticaret ve mevzuat bileşenlerinin birbirleriyle olan bağımlılığını kavrayıp, gerekli adımları attıkça ülke ekonomisi büyüyecektir. Aksi takdirde, bugün olduğu gibi koordinasyonsuz, benzer amaçlara hizmet eden farklı projelerin, birbirinden bağımsız hayata geçirildiği, kaynak israfı ve verimsizliğin sürdüğü yapı devam edecektir.
Türkiye açısından deniz ekonomisi büyük fırsatlar sunmaktadır. Doğru ve sürdürülebilir deniz politikaları geliştirildiğinde sahip olduğumuz coğrafya; taşımacılık, limancılık, tersanecilik, marinacılık, balıkçılık, turizm, spor, kurvaziyer, madenler ve enerji vb. pek çok alanda önemli fırsatlar barındırmaktadır.
Türkiye, bölgenin üretim merkezi olma iddiasını tüm dünyaya yaymak ve cazip bir yatırım merkezi olmak istiyorsa; önceliğin ulaştırma yatırımlarından geçtiğini unutmamalıdır. Küresel markalar, sadece arazi ve vergi teşviklerini değil; kara, hava, deniz ve demiryolunun entegre olduğu ulaştırma altyapısını, yalın bir mevzuat yapısını ve güçlü bilişim teknolojilerini talep etmektedirler.
Türkiye’nin lojistik alanında dünya çapında bir üs olabilmesi için sadece taşımacılık sektörü değil; tüm sektörler seferber olmalıdır. Lojistik üs olabilme bir hayal olmaktan çıkıp, ayakları yere basan sağlam projelerle orta vadede hayata geçirilebilir. Lojistik üs konusunda en önemli adım, siyasilerin bu projeye inanmasıdır. Bu projenin hayati bileşenlerinden biri olan denizciliğe bakış açısı köklü bir şekilde yeniden ele alınmalıdır.
Tüm taşıma türlerinde bölge ülkelerine hizmet veren, üretim ve mal akışıyla taşıma ve dağıtım üssü olan Türkiye, yabancı yatırımların da gözdesi olacaktır. Limanlarımız ve deniz ticareti ile uğraşan tüm firmaların sadece Türkiye pazarına yönelik olarak değil; tüm bölge ekonomilerine yönelik hizmet vermesi gerekmektedir.
DenizHaber.Com
Yorumlar
Kalan Karakter: