IMO’nun emisyon kurallarının geleceğine ilişkin kritik müzakereler sürerken, Kıbrıs Rum Kesimi’nin etkili armatörleri Net Sıfır Çerçevesi’ne (NZF) karşı çıkanlar safına katıldı. Kıbrıs Rum Armatörler Birliği (CUS) yaptığı açıklamada, Kıbrıs Rum hükümeti ile diğer AB üye ülkelerine, uzlaşıya yönelik görüşmelere daha fazla zaman tanımayı öngören teklife karşı oy verme çağrısında bulundu.
CUS açıklamasında, “Mevcut haliyle NZF, Avrupa denizciliği, ekonomisi ve enerji güvenliği için ciddi bir tehdit oluşturmakta, ayrıca küçük ve orta ölçekli işletmeler (KOBİ’ler) açısından büyük bir tehlike yaratmaktadır. Esasen, emisyonları azaltmayan ancak maliyeti nihai tüketicilere yıkan milyarlarca avroluk bir vergiyi temsil etmektedir,” ifadeleri yer aldı.
NZF, karbon emisyonları üzerinden alınacak bir ücret yapısına dayanıyor ve yeşil yakıt kullanımını teşvik etmeyi amaçlıyor. Ancak kısa vadede piyasada yeşil yakıt bulunabilirliği son derece sınırlı olduğu için, birçok işletmeci muhtemelen bu ücreti ödeyecek ve bu da küresel ölçekte yılda yaklaşık 10 milyar dolar büyüklüğünde, IMO tarafından yönetilecek bir fona kaynak sağlayacak. Bu fon; düşük emisyonlu gemilerin ödüllendirilmesi, yeşil yakıt altyapısı ve Ar-Ge çalışmaları ile özellikle deniz taşımacılığına bağımlı ada ülkeleri gibi hassas devletlerin desteklenmesi için kullanılacak.
CUS, bu ücret ve fon planını “oyalama” olarak niteleyerek eleştirdi: “Bu çerçeve, emisyonları azaltmak yerine, gerçek teknolojik ve enerji yeniliklerinden hayati finansal kaynakları uzaklaştırarak daha temiz çözümlere geçişi yavaşlatmaktadır. Sonuç olarak geniş çaplı fiyat artışları, yaşam maliyetinde yükselme ve enflasyon baskısının artması kaçınılmaz olacaktır.”
Birlik ayrıca, küçük Avrupalı armatörlerin bu uygulamadan özellikle zarar göreceğini, bunun da gemi satışları ve erken hurdaya çıkarma yoluyla AB bağlantılı filonun küçülmesine yol açabileceğini vurguladı.
Kıbrıs Rum Armatörler Birliği’nin endişeleri tekil değil. Columbia Üniversitesi SIPA araştırmacıları tarafından yapılan yeni bir değerlendirmede de, kısa vadede alternatiflerin eksikliği nedeniyle birçok işletmecinin NZF ücretlerini ödemeyi tercih edeceği ve faaliyetlerine aynı şekilde devam edeceği belirtildi. Araştırmayı kaleme alan Evelyne Williams — IMO’daki ABD heyetinin eski başmüzakereci yardımcısı — özellikle küçük işletmelerin ve rekabet gücü düşük hatlarda çalışan şirketlerin bu maliyeti karşılayabilmek için navlun fiyatlarını artırmak zorunda kalacaklarını ifade etti. Ayrıca, küresel bir karbon ücret sisteminin kısa sürede devreye alınmasının ve IMO’nun idari kapasitesinin bu yükü kaldıracak şekilde genişletilmesinin pratik zorluklarına da dikkat çekti.
CUS, NZF’ye karşı çıkanlar listesine katılmış durumda. Bu listede Trump yönetimi, Suudi Arabistan hükümeti ve uluslararası petrol tanker sahipleri koalisyonu da bulunuyor. Öte yandan, Uluslararası Deniz Ticaret Odası (ICS), Avrupa Armatörler Birlikleri (ECSA), AB ve deniz seviyesinin yükselmesinden endişe duyan küçük ada devletleri koalisyonu NZF’ye destek vermeye devam ediyor.
IMO Genel Sekreteri Arsenio Dominguez ise anlaşmayı “mükemmel olmasa da mevcut koşullarda en iyi seçenek” olarak nitelendirdi. Dominguez’e göre aksi durumda, Avrupa’da görüldüğü gibi farklı bölgesel ve ulusal karbon düzenlemelerinin çoğalması, IMO’nun bu alandaki rolünü zayıflatacak ve denizcilik sektörünün karbon gelirlerinin kullanımındaki etkisini azaltacaktır.
Dominguez, bu hafta yaptığı açılış konuşmasında, “IMO Net-Sıfır Çerçevesi mükemmel değil; ancak gelecekteki çalışmalarımız için dengeli bir temel sunuyor,” dedi.
Yorumlar
Kalan Karakter: