
Bir yıl boyunca ortalama 100 bin m³’’lük yakıt kullanan İDO, filosuna uygulayacağı silikon bazlı boya ile ton başına 3,2 ton karbondioksit ve 0,03 ton sülfürdioksitin havaya salınmasına engel olacak. Biyosid içermeyen silikon bazlı boyaların kullanımı gemilerin sudaki sürtünme oranını minumuma indirirken, aynı zamanda daha az yakıt tüketimi ve hızlanmadan doğan verimli ulaşım olanağı sağlayacak.

İDO, Greenpeace’in yaşanılabilir bir dünya için “yenilenebilir enerji” konusundaki çalışmalarına iskelelerde yaptırdığı anket ve bilgilendirme çalışmaları ile de destek veriyor. Stratejik planlamaları ile deniz ulaşımını yüzde 10’lara çıkarmayı hedeflediklerini belirten İDO Genel Müdürü Ahmet Paksoy, İDO olarak filolardaki tüm gemilerde çevreye duyarlı maddeler kullanarak hem doğal hayatı korumayı hem de sektöre örnek teşkil etmeyi amaçladıklarını belirttti. Deniz ulaşımının hem ticari faaliyetlerde hem de seyahat planlamalarında kara, hava ve demir yoluna göre daha verimli olmasının gün geçtikçe bu yöndeki talepleri artırdığını vurgulayan Paksoy “Uluslararası ticaret ulaşımı deniz taşımacılığına kaydırmış durumda. Gemicilik sektöründe filoların genişletilerek daha büyük ve güçlü gemiler inşa etmesi, sektörün enerji tasarrufu için çeşitli alternatifleri denenmesini zorunlu kılıyor. Gemilerin su altında kalan kısımlarına sürülecek boya ile yosun, midye ve kekamoz gibi gemilerin hızını azalmasına neden olan deniz canlılarının oluşumu engellenirken kullanılan yakıt miktarında yüzde 4’lere varan bir iyileşme sağlanacak. Bugünkü değerler esas alındığında sektörde yaygınlaştırılacak bu tür yenilikler yıllık 30 milyar dolar değerinde yakıt tasarrufu ve buna bağlı olarak havaya salınan zararlı gazlardan karbondioksitte 380 milyon tonluk, sülfür dioksitte de 3,6 milyon tonluk azalma sağlanacak” dedi.

Dünya atmosferi ve okyanusların ortalama sıcaklığının son 50 yılda saptanabilir bir durumda arttığı yönündeki ortak fikirler, küresel ısınmaya yol açan sera gazlarının atmosferde olması gerekenden daha fazla olduğunu ortaya koyuyor. Karbondioksit, metan gibi gazların küresel ısınma üzerinde aktif role sahip olmaları nedeniyle dünya yüzeyinin ısınmasına, kutuplara yakın buzulların eriyerek karaların ve açık suların artmasına neden oluyor. Ağır sanayi, ulaşım, enerji piyasası ve ekonominin her sektöründe kullanılan fosil bazlı yakıtların neden olduğu Karbondioksit gazının salınımı ekosistemi tehdit altına alıyor.


Yorumlar
Kalan Karakter: