Fikir korsanları denize indi
Kendi teknesini yapmayı düşünenlerin en önemli sorunu, bu tekneyi kimin çizeceğidir. Genellikle sınırlı bütçeyle yola çıkılır ve ne yazık ki yıllar yılı birlikte yaşanacak teknenin "fikir mülkiyetine" en az "hayal mülkiyeti" kadar sahip olan tasarımcılara verilecek olan para, gözlerde büyür de büyür. Ve sonuçta, tasarımcısından gizli, orası burası değiştirilerek yapılan ve fikri mülkiyet sorunu ile karşılaşmayacağı sanılan tekneler ortaya çıkar.
Türkiye’de fikirden para kazanmayı insanların aklı pek almaz. O nedenle müziğin, filmin, kitabın korsanlığı yaygındır. Denize ilginin artması ile yaygınlaşan bir diğer korsanlık ise tekne tasarımında yaşanıyor.
Bu haberde tasarımcının adı var, ama olayın asıl kahramanlarından, korsanlardan adlarıyla söz etmeyeceğim. Tasarımcı Güney Afrika kökenli Dudley Dix. Yapımında su kontraplağı kullanılan, amatörlerin üretebileceği ama denizci ve hızlı tekneler çiziyor, geçimini bundan sağlıyor. Türkiye’de de bir temsilcisi var.
Dix’in en sevilen tasarımlarından biri Didi 38/40. Bu teknenin bir planını 1100 Euro verip satın alan biri (adı saklı), parasını ödemediği halde aynı planları kullanarak, ama kandırma amacıyla teknenin havuzluğunu biraz değiştirerek yeni bir tekne yapıyor. Tüm uyarılara rağmen, ikinci teknenin plan bedelini ödemiyor. Bunun nedeni de, yaklaşık maliyeti 55 - 60 bin Euro’yu bulacak bir teknenin fikir sahibine 1100 Euro’yu fazla görmek.
O da yetmiyor. Bu teknenin kabuğunu kalkıp başkasına satıyor. O başkası (onun da adı saklı), tekneyi alıp yaşadığı yere götürüyor, hızla tamamlamaya çalışıyor. Konuyu biliyor ya da bilmiyor; orası belli değil. Ama benim de tanık olduğum bir telefon görüşmesinde sorumluluk almayı reddediyor ve iş kilitleniyor.
Teknenin tasarımcısı Dudley Dix durumun farkında ve yasal olarak harekete geçmeye karar veriyor. Şimdi Amerika’da yaşamakta olan Güney Afrikalı tasarımcı, "fikri mülkiyet" haklarına duyarlı yeni dönemde hukuk mücadelesini kazanacağından emin. Kaldı ki, tasarımcının planlarını onaylamadığı, amatör yapımı bir teknenin resmi kaydının yaptırılması da olanaksız. Yani korsan teknenin yeni sahibi, kabuk ile birlikte başına bir de dert almış oluyor.
Korsan teknecilik, Türkiye’de çok yaygın. Bugüne dek çok uzaklarda olan yabancı tasarımcılar, yeni yasal düzenlemeler ile aslında çok yakında. Yani bu işe kalkışanların başları gerçekten derde girebilir.
Sorunun bu denli yaygın olmasının en önemli nedeni ise, Türkiye’deki tekne tasarımcılarının bir bölümünün, muhtemel müşterilerini yolunacak kaz olarak görüp, dünyanın en tanınmış tasarımcılarının fiyatlarını çekmeleri ve zaman zaman da bu paraları alabilmeleri.
Bu nedenle, sektör geliştikçe sorun ortadan kalkacak, ama bu arada fikir mülkiyeti konusundaki itibarımız iyice yerlere serilecek.
Kaynak: Temuçin Tüzecan-Köşe Yazısı/Hürriyet Gazetesi
Yorumlar
Kalan Karakter: