DEKAŞ'tan Sonra Turkuaz Devrede: Kocaeli-1 Kılavuzluk İhalesi %80 Pay Oranıyla Sonuçlandı

DEKAŞ'tan Sonra Turkuaz Devrede: Kocaeli-1 Kılavuzluk İhalesi %80 Pay Oranıyla Sonuçlandı

T.C. Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı tarafından 4046 sayılı Özelleştirme Uygulamaları Hakkında Kanun kapsamında pazarlık usulüyle gerçekleştirilen Kocaeli-1 Bölgesel Hizmet Sahası Kılavuzluk Hizmeti İşletme Hakkı Devri İhalesi yüzde 80 pay oranı teklifiyle Yaman Şen'in yönetim kurulu başkanlığını yürüttüğü Turkuaz Şirketinin üzerinde kaldı.

İhale Süreci ve Teklifler

15 Ekim 2025 tarihinde Denizcilik Genel Müdürlüğünde gerçekleştirilen ihale zarflarının açılması sonrasında, en yüksek teklifi yüzde 79 ile DEKAŞ'ın verdiği görüldü. Bu teklif, DEKAŞ'a açık artırmada son sözü söyleme hakkını kazandırdı.

Açık artırma aşamasına geçildiğinde, Turkuaz Kılavuzluk A.Ş. yüzde 80'lik bir teklif sundu. İhaleye katılan HAS ve MARKAŞ şirketleri bu teklifin üzerine çıkamayarak yarıştan çekildi. Kısa süre önce Körfez-2 ihalesi elinden çıkan DEKAŞ şirketi de yüzde 80'in üzerine çıkan bir teklif vermeyerek ihaleden çekildi. Böylece 20 yıllık işletme hakkı, ilk teklif olan yüzde 80 oranıyla Turkuaz Şirketinin oldu.

DEKAŞ, Turkuaz lehine mi çekildi?

Dekaş, Turkuaz lehine mi çekildi? Sonuç olarak böyle olduğu açık olsa da gerçekte durumun böyle olup olmadığı bilinmiyor. Ancak DEKAŞ'ın zarf usulünde en yüksek (%79) teklifi verip son sözü söyleme hakkını elde ettiği halde %80'in üzerinde hiç teklif sunmaması "ilginç bir durum" olarak niteleniyor.  

Sektörde Tartışmalar Sürüyor

Kocaeli-1 ihalesi, son dönemde kılavuzluk ihalelerinde gündeme gelen yüksek kamu payı tartışmasının bir diğer örneği oldu. Yüksek kamu payı oranları, kazanana hemen hemen hiç kar payı bırakmayan bir yapı oluşturduğu gerekçesiyle eleştirilerin odağında. 

Kamuoyu, bu denli yüksek kamu payı yükünü üstlenen şirketlerin kılavuzluk hizmetlerine nasıl yatırım yapacağı, kılavuz kaptanların maaşlarını nasıl ödeyeceği ve hizmet kalitesini nasıl sürdüreceği konusunda İdareden açıklama bekliyor. 

İptal Edilen ve Henüz Sonuçlanmayan İhaleler

Denizcilik Genel Müdürlüğü tarafından daha önce gerçekleştirilen bazı kılavuzluk ihaleleri, yüksek kamu payı oranları gerekçesiyle iptal edilmişti. Ambarlı, Kocaeli ve Yalova kılavuzluk ihaleleri bu kapsamda iptal edilen ihaleler arasında yer alıyor. 

Kocaeli-1 Bölgesel Kılavuzluk Hizmeti İhalesi'ni daha önce yüzde 89,5 kamu payıyla 20 yıllığına HAS Kılavuzluk kazanmıştı. Ancak bu ihale İdare tarafından iptal edildi ve gerekçesi kamuoyuyla paylaşılmadı.

Diğer Bölgelerdeki Durum ve Sürdürülebilirlik Soruları

İskenderun Bölgesel Hizmet Sahası Kılavuzluk Hizmeti işletme hakkı devri ihalesini, Turkuaz şirketi yüzde 88 kamu payı teklifiyle kazandı. Aliağa-1 Bölgesel Hizmet Sahası kılavuzluk hizmeti işletme hakkının 20 yıllığına devrine ilişkin ihalede UZMAR, yüzde 89,75 kamu payı teklifiyle birinci oldu. 

Bu ihalelerin henüz iptal edilmemiş olması, sektörde şaşkınlık yaratıyor. Yüzde 80'lerin üzerinde kamu payı oranlarıyla hizmet verecek şirketlerin, personel maaşlarını, yatırımlarını ve operasyonel giderlerini nasıl karşılayacağı sorusu yanıtsız kalıyor.

Kılavuzluk hizmetinin 7/24 vardiya, kılavuz kaptan istihdamı, yakıt, bakım, sigorta ve acil durum kapasitesi gibi sabit ve yüksek maliyetleri göz önüne alındığında, bu oranların sürdürülebilirliği ciddi şekilde sorgulanmaktadır. 

Hukuki Belirsizlik Devam Ediyor

7519 sayılı Kanun hakkında Anayasa Mahkemesi'nin 1 yıldır karar vermediği, bu kanuna dayalı olarak çıkarılan yönetmeliğin de Danıştay denetiminde aylardır beklediği bir dönemde ihaleler sürdürülüyor. 

Sektör temsilcileri ve kamuoyu, Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı ile Denizcilik Genel Müdürlüğünden kılavuzluk ihalelerinde belirlenen kamu payı oranlarının ekonomik ve operasyonel fizibilitesine ilişkin şeffaf bir açıklama bekliyor. Özellikle, hizmet kalitesinin nasıl sürdürüleceği, personel istihdamının nasıl sağlanacağı ve gerekli yatırımların nasıl gerçekleştirileceği konularında İdarenin detaylı bir açıklama yapması gerektiği vurgulanıyor.

Kocaeli-1 ihalesiyle birlikte, Türkiye'nin stratejik denizcilik bölgelerindeki kılavuzluk hizmetlerinin geleceği konusunda belirsizlik ve endişe artmaya devam ediyor.