Prof. Dr. Necmettin AKTEN  [1942 - 2012]   Kısa süre önce kaybettiğimiz ve vefat haberini yurt dışındayken öğrendiğim Prof. Dr. Necmettin AKTEN’i, 2008 yılında, doktora tez danışmanlığını yaptığı değerli arkadaşım Dr. Jale Nur

 
 
Prof. Dr. Necmettin AKTEN
 [1942 - 2012]
 

Kısa süre önce kaybettiğimiz ve vefat haberini yurt dışındayken öğrendiğim Prof. Dr. Necmettin AKTEN’i, 2008 yılında, doktora tez danışmanlığını yaptığı değerli arkadaşım Dr. Jale Nur ECE vesilesiyle tanımıştım.

Ülkemizin ve Türk denizciliğinin kalkınması, milletimizin ve Türk denizcilerinin refah seviyesinin yükselmesi noktasında, yerli düşünen, ayağı yere basan, vicdanlı, tutarlı ve dürüst bir bilimadamı olarak tanıdım kendisini.

"Haksızlık karşısında susan dilsiz şeytandır" gereği, sözünü esirgemez, doğru olan neyse, hakkaniyetli olan neyse, onu çekinmeden söylerdi. Ben O’nu, hem suçlu-hem güçlünün, zalimin yanında yöresinde değil, mazlumun ve haklının yanında gördüm hep…Ve öyle tanıdım…

O'nu tanıyanlar, O'nun derin bilgi birikiminden, deneyiminden, geniş fikir dünyasından yeterince istifade edebildiler mi? bilemiyorum ama şahsen ben -tanıdığım süre içerisinde- yeterince istifade edebildiğimi söyleyemem. Koşuşturmadan, dünya meşakkatinden olsa gerek...

Hiç unutmuyorum, 2010 yılında Karadeniz Teknik Üniversitesi’nde düzenlenen bir kongrede kendisiyle görüşme imkanı bulmuş ve “TÜLOMSAŞ Yerli Gemi Motoru Üretim Projesi” fikrimizden bahsetmiştim. Kendisi bunu duyar duymaz heyecanla bizi tebrik etmiş, her zaman yanımızda olduğunu ve elinden gelen bütün desteği vereceğini ifade etmişti.

Zaten, Van Gölü Feribotlarına yerli TÜLOMSAŞ motorlarının takılacağı haberi duyulunca, çok sevinen ve ilk tebrik edenlerden biri de rahmetli hocamız idi. Bununla da yetinmeyip, o asil yüreğiyle, Dünya Gazetesi Perşembe Rotası’ndaki yazılarından birini bu konuya vakfetmesi de bundandı sanırım.

Geçen sene, ağırlıklı olarak gemiadamları ile ilgili olan bir toplantıda karşılaştığımızda da yine, hem tecrübeli gemiadamı kimliği, hem de emekli bir bilimadamı olarak ve üstelik 70 yaşında, denizciliğin ve "denizcilik" mesleğinin daha fazla nasıl geliştirilebileceğine kafa yoruyordu.   

Sayın Prof. Dr. Necmettin AKTEN'in muhtelif konularda kaleme aldığı makaleler, “Perşembe Rotası”nın web sitesinde halen duruyor. Vefatından sonra, Necmettin hocanın resmini ve yazılarını sitesinden silmeyen Perşembe Rotası yöneticilerini de bu vesileyle kutluyorum. Benzer şekilde, Necmettin hocanın makalelerine sık sık yer veren Denizhaber'i de kutluyorum. Baki kalan şu gök kubbede hoş bir seda imiş! Bunu bir kez daha anlamamızı sağladıkları için…

Atalarımızın dediği gibi: “insan ölür, eseri kalır...”

Değerli hocamızın bilimsel eserleri, O’na, “Türkiye’nin ilk kaptan Profesörü” unvanını kazandıracak kadar mevcuttur zaten. Manevi eserleri ise öğrencilerinde, ailesinde, arkadaşlarında, kısacası denizcilik ve eğitim camiasında bıraktığı derin duygu izleridir; sevgiyle, saygıyla, hürmetle hatırlanacak güzel hatıralarıdır.

O'nun gidişi bize bir kez daha hatırlattı ki; makamlar, mevkiiler, bu dünya geçidir; asl'olan; "insanları" doğru anlamak ve insanlığa faydalı olmaktadır. Aşık Veysel'in dediği gibi: "dava; insanlık davası..."     

Çok kıymetli Prof. Dr. Necmettin AKTEN hocamızı bir kez daha saygı, sevgi ve hürmetle anıyor, bu yazıyı hazırlarken hissettiğim vefa duygularımı, dualarımı ve en kalbi sevgilerimi O’nun aziz ruhuna ithaf ve armağan ediyorum.

Necip Fazıl'ın “iyi insanlar, iyi atlara binip gittiler…” dediği gibi, O'da iyi bir insan olarak yaşadı ve gitti... Allah mekanını Cennet eylesin, aile efradının ve sevenlerinin başısağolsun.

FATİH YILMAZ