Beyrut limanındaki kayık ve tekneleri denize dökülen petrol çevreledi. Lübnan, petrol sızıntısının sahillerinde yol açtığı kirliliği temizlemek için çalışmalara başladı. Lübnan'a hava ve deniz ablukası uygulayan İsrail, zararın araştırılması için havadan gözlem yapılmasına ilk kez izin verdi.
Lübnan Çevre Bakanlığı, Beyrut sahillerindeki petrol sızıntısının boyutlarını araştırıyor. Gözlemi yapan çevre uzmanı Georges Pinier, derinlerde sızıntı olmadığını petrolün sadece kıyı şeridinde olduğunu belirtti.
13-15 temmuz tarihlerinde İsrail savaş uçakları Beyrut'un güneyindeki Ciyye enerji santralini vurmuş, 10-15 bin ton civarında petrol Akdeniz’e sızmıştı. Petrol, 140 kilometrelik bir sahil şeridine yayılmıştı. Greenpeace'in çektiği su altı görüntüleri, 10 santimetre kalınlığında bir petrol tabakasının denizin dibine çöktüğünü gösteriyor.
Kumsalda da 1 metre kalınlığında bir petrol tabakası oluştuğu tahmin ediliyor. Bazı Beyrutlular ellerinden geldiğince kirliliği temizlemeye çalışıyor. Sızıntı nesilleri tükenme tehlikesiyle karşı karşıya olan yeşil deniz kaplumbağalarının üreme alanlarını da tehdit ediyor. İsrail'in uyguladığı deniz ve hava ablukası da kirliliğin temizlenmesi çabalarını olumsuz etkiliyor.
Kirlilik Suriye, Türkiye, Kıbrıs ve Yunanistan sahillerini de tehdit ederken, Akdeniz'e kıyısı olan ülkeler, kirliliğin yayılmasını önlemek için çözüm arayışında. Bu kapsamda İstanbul Üniversitesi Su Ürünleri Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Bayram Öztürk başkanlığındaki araştırma ekibi, geçtiğimiz günlerde fakültenin araştırma gemisi 'Yunus' ile Akdeniz kıyılarında ölçüm yaptı. Lübnan'da denize dökülen ham petrolün Türkiye kıyılarına etkisini araştıran ekip, Anamur - İskenderun arasındaki toplam 20 istasyonda, 7 - 532 metre derinliklerinde ölçüm yaptı. Araştırma sonucunda Beyrut'ta denize dökülen ham petrolün Türkiye kıyılarına ulaşmadığı belirlendi. Prof. Öztürk, ham petrolün ağır olması nedeniyle battığına dikkat çekerek, "kirlilik henüz ulaşmadı ancak ulaşma ihtimaline karşı ölçümlerimiz sürecek" dedi.
Lübnan Çevre Bakanlığı, Beyrut sahillerindeki petrol sızıntısının boyutlarını araştırıyor. Gözlemi yapan çevre uzmanı Georges Pinier, derinlerde sızıntı olmadığını petrolün sadece kıyı şeridinde olduğunu belirtti.
13-15 temmuz tarihlerinde İsrail savaş uçakları Beyrut'un güneyindeki Ciyye enerji santralini vurmuş, 10-15 bin ton civarında petrol Akdeniz’e sızmıştı. Petrol, 140 kilometrelik bir sahil şeridine yayılmıştı. Greenpeace'in çektiği su altı görüntüleri, 10 santimetre kalınlığında bir petrol tabakasının denizin dibine çöktüğünü gösteriyor.
Kumsalda da 1 metre kalınlığında bir petrol tabakası oluştuğu tahmin ediliyor. Bazı Beyrutlular ellerinden geldiğince kirliliği temizlemeye çalışıyor. Sızıntı nesilleri tükenme tehlikesiyle karşı karşıya olan yeşil deniz kaplumbağalarının üreme alanlarını da tehdit ediyor. İsrail'in uyguladığı deniz ve hava ablukası da kirliliğin temizlenmesi çabalarını olumsuz etkiliyor.
Kirlilik Suriye, Türkiye, Kıbrıs ve Yunanistan sahillerini de tehdit ederken, Akdeniz'e kıyısı olan ülkeler, kirliliğin yayılmasını önlemek için çözüm arayışında. Bu kapsamda İstanbul Üniversitesi Su Ürünleri Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Bayram Öztürk başkanlığındaki araştırma ekibi, geçtiğimiz günlerde fakültenin araştırma gemisi 'Yunus' ile Akdeniz kıyılarında ölçüm yaptı. Lübnan'da denize dökülen ham petrolün Türkiye kıyılarına etkisini araştıran ekip, Anamur - İskenderun arasındaki toplam 20 istasyonda, 7 - 532 metre derinliklerinde ölçüm yaptı. Araştırma sonucunda Beyrut'ta denize dökülen ham petrolün Türkiye kıyılarına ulaşmadığı belirlendi. Prof. Öztürk, ham petrolün ağır olması nedeniyle battığına dikkat çekerek, "kirlilik henüz ulaşmadı ancak ulaşma ihtimaline karşı ölçümlerimiz sürecek" dedi.
DenizHaber.Com
Yorumlar
Kalan Karakter: