Nor-Shipping 2025 fuarında, İskandinav ve Avrupalı delegeler, sıkça Trump yönetiminin inişli çıkışlı ticaret savaşının yarattığı belirsizliğe değindi. Washington ile Pekin arasındaki söylem savaşına doğrudan müdahil olmaktan kaçınan katılımcıların çoğu, mevcut durumu “baş edilebilir bir aksaklık” olarak nitelendirdi. Orijinal ekipman üreticileri (OEM), armatörler ve hizmet sağlayıcılar, ABD’nin ticaret politikasını artık COVID-19 ya da Kızıldeniz krizi gibi yönetilmesi gereken bir durum olarak görmeye başladıklarını ifade etti. Sonuçta bu sektör için politikadan çok ticari ortaklıklar ve fırsatlar öncelikli; üstelik ABD büyük bir pazar.
NYK Europe Başkanı Carl-Johan Hagman da bu ortak görüşü şu sözlerle dile getirdi:
“Denizcilik sektörünün 300-400 yıllık tarihi değişimle baş etmekle ilgili. Sektör bu dönüşümleri yönetmede son derece dirençli. Zorlanıyoruz, evet, ama bu sektör her zaman mücadele içinde olmuştur. Endişeliyiz, ancak denizcilik durmaz.”
Bazı yöneticiler ise Beyaz Saray’ın en sert gümrük vergisi ve ücret planlarını yumuşatmasını beklediklerini belirtti. Önde gelen bir İskandinav armatörün CEO’su, oturum aralarında yaptığı açıklamada şunları söyledi:
“Şimdiye kadar gördüğümüz ithalat tarifeleri ve USTR liman ücretleri değişiklikleri, ABD’nin kendi kendine zarar vermek istemediğini gösteriyor. Bunların ne tanker ne de kuru yük pazarında ticaret akışlarını köklü şekilde değiştireceğini sanmıyorum. Belki konteyner ve araç taşıyıcılarında bir etkisi olabilir.”
Geçtiğimiz hafta ABD’nin ticaret politikasına yönelik kamuya açık en sert eleştiri ise Çinli bir armatörden geldi. Wah Kwong Maritime Transport’un İcra Kurulu Başkanı ve Hong Kong Denizcilik Odası Başkanı Hing Chao, Capital Link panelinde şunları söyledi:
“Hong Kong ve Çin perspektifinden baktığımızda, USTR’nin liman ücretleri açıkça ayrımcı. Çinli gemi sahiplerinin bu şekilde hedef alınmasının hiçbir gerekçesi yok. ABD’nin bu politikası karşısında mağdur hissediyoruz. Bu yaklaşım kasıtlı, ayrımcı, adaletsiz ve serbest ticaret ruhuna aykırı.”
Avrupalı armatörler ve hizmet sağlayıcılar, ABD’nin ticaret politikasına karşı Chao kadar açık konuşmasa da, en az yarım düzinesi ABD’nin yerli gemi inşa sanayisini yeniden canlandırma umutlarına dair şüphelerini dile getirdi. Bu kuşkular, sadece ABD savunma sanayinde değil, Güney Kore ve Japonya gibi ülkelerde de görülen kalifiye iş gücü eksikliğiyle ağır sanayi kurmanın zorluklarına dayanıyor. Bu eleştiriler ABD denizcilik çevrelerinde memnuniyetle karşılanmasa da Oslo’da yaygın bir görüş olarak öne çıktı.
Bir Avrupa enerji taşımacılığı yöneticisi şunları söyledi:
“Yeterince para dökerseniz ABD’de gemi inşasını canlandırabilirsiniz, ama ABD vergi mükelleflerinin parasını dikkatli harcamak isteyecektir. Bazı finansman modelleri ortaya çıkabilir, ancak bunun ciddi bir ivmeye dönüşmesi için gerekli olan doğrudan sübvansiyonların sağlanacağını sanmıyorum. Bir sonraki gemi inşa gücü Hindistan olacak, çünkü iş gücüne katılacak insanları var.”
Yorumlar
Kalan Karakter: