Dernek tarafından hazırlanan raporda, bir ülkenin su zengini sayılabilmesi için kişi başına yıllık 10 bin metreküp su potansiyeline sahip olması gerektiğini belirtildi. Türkiye'de kişi başına yıllık su potansiyenin 3 bin 500 metreküp ile bin 830 metreküp arasında değiştiği ifade edilen raporda, ''Bu durum, su kaynaklarımızı verimli kullanma zorunluluğunu getirmektedir'' denildi.
Raporda, Türkiye'de toplam ekim alanının 17 milyon 700 bin hektar olduğuna işaret edilerek ''Bunun 12,5 milyon hektarı (sulanabilir) arazidir, ancak sulanan miktar 4,2 milyon hektarla sınırlıdır'' denildi.
Aynı raporda, Göller Yöresinde son 30 yılda 15 bin hektara yakın sulak alanın kuruduğunun gözlendiğine dikkat çekilerek, bunlar arasında Hotamış, Suğla, Seyfe gölleri, Eşmekaya Sazlığı ve Ereğli Akgöl'ün bulunduğu ifade edildi.
Raporda, GAP Bölgesinde toplam 3,2 milyon hektarlık tarım alanının 2 milyon hektarının ''sulanabilir'' arazi olduğunu, ''sulanan'' arazinin ise 350 bin hektar civarında olduğunu vurgulanarak, ''Bunun da yaklaşık onda biri yanlış sulama nedeniyle aşırı tuzlanmış ve çölleşmiş durumdadır'' denildi.
Raporda, mevcut eğilimler gözönüne alındığında, Türkiye'nin en fazla 20 yıl içinde tarımsal ürün rekoltelerinde ciddi düşüşler, çölleşme, yetersiz beslenme ve içme suyu kıtlığı gibi sorunlarla karşı karşıya kalacağı uyarısında bulunuldu.
Yorumlar
Kalan Karakter: