Sıfır Emisyona Ulaşma Koalisyonu ve Küresel Denizcilik Forumu’nun Yeşil Nakliye Koridorları ile ilgili son Yıllık İlerleme Raporu’na göre, yeşil nakliye koridorları geliştirme çabaları 2025 yılında hız kazandı. Bu yıl 25 yeni sıfır emisyonlu ticaret rotası açıldı ve büyük gelişmekte olan ekonomiler bu çabaya daha kararlı bir şekilde katıldı.
Raporda yer alan dördüncü baskı “At a Crossroads”, dünya çapındaki aktif koridor girişimlerinin sayısını bir önceki yılki 59’dan 84’e çıkardığını ve Çin (+4), Hindistan (+4), Brezilya (+2), Şili (+2), Gana ve Kenya’ya doğru belirgin bir hareketlilik olduğunu gösteriyor. Yazarlar, bu ülkelerin yeni sıfır emisyonlu yakıtlar ve yakıt ikmal merkezleriyle bağlantılı endüstriyel ve enerji piyasası avantajlarından yararlanmak için erken aşamada konumlandığını belirtiyor.
Güncelleme, Uluslararası Denizcilik Örgütü’nün (IMO) planlanan Net Sıfır Çerçevesi’nin kabulünü en azından gelecek yıl Ekim ayına ertelemesinden yalnızca birkaç hafta sonra yayımlandı. Bu erteleme, fosil yakıtlar ile daha temiz alternatifler arasındaki maliyet farkını kapatmayı amaçlayan sistemin hayata geçirilmesini geciktirdi. Raporda, bu aksaklığın ilerlemeyi durdurabilecek bir “bekle ve gör” tutumunu tetikleyebileceği uyarısı yapıldı.
Küresel Denizcilik Forumu Karbonsuzlaştırma Direktörü Jesse Fahnestock, “Çin, Hindistan ve Brezilya gibi büyük ülkelerin yeşil koridorlara geçişi son derece umut verici. Ancak bu koridorlar yalnızca iklim projeleri değil, aynı zamanda stratejik ekonomik altyapılar. Enerji, ticaret ve teknolojide erken hareket edenler kazançlı çıkacak” dedi.
Raporda, ilk kez dört yeşil koridor projesinin gemi inşası, yakıt üretimi veya liman altyapısı inşasının devam ettiği “gerçekleştirme” aşamasına ulaştığı vurgulanıyor. Buna rağmen, birçok girişim hâlâ yüksek yakıt maliyetleri ve belirsiz politika desteği nedeniyle fizibilite aşamasında takılı kalıyor.
Geçen yılın raporuna kıyasla, nakliye segmentlerinin dağılımı büyük ölçüde değişmedi. Öne çıkan istisna, altı yeni amonyak taşıyıcı koridorunun eklenmesiyle tanker faaliyetlerindeki artış oldu. Ayrıca, gemi segmenti gibi detayları henüz netleşmemiş yeni koridor girişimlerinde de kayda değer bir artış yaşandı.
Raporda, hükümetler ve sektör temsilcileri, IMO’nun netleşmesini beklemek yerine önümüzdeki 12 ayı projeleri ilerletmek için kullanmaya çağrıldı. AB’nin Küresel Geçit, H2Global ve Avustralya’nın Hidrojen Başlangıç Programı gibi ulusal girişimlerin, koridorları ileri aşamalara taşıyabileceği ve IMO politikası kesinleştiğinde öncü statüsünü güvence altına alabileceği vurgulandı.
Fahnestock, “IMO’nun Net Sıfır Çerçevesi’nin kabulüne en az 12 ayımız var. Bu süreyi ya bekleyerek geçirebilir ya da stratejik avantajlar yaratacak projeler geliştirip katılımcıları gelecekteki küresel ödüllere hazırlayabiliriz. Şimdi harekete geçenler, düzenlemeler devreye girdiğinde daha iyi bir konumda olacak” dedi.
Raporda, ivmeyi korumak için koridor ortaklarının yakıt maliyeti farkını azaltma çabalarını sürdürmeleri, gelecekteki IMO teşviklerine hazır olmaları, daha temiz taşımacılık için prim ödemeye istekli kargo sahipleriyle aktif etkileşim kurmaları ve erken konuşlandırmaları hızlandırmak için ulusal politikalara yönelmeleri önerildi.

Yeşil koridorlar, 2021’deki COP26 Clydebank Bildirgesi ile gündeme geldi. Denizcilik sektöründe daha geniş kapsamlı karbonsuzlaştırma sürecinin hızını belirleyebilecek yeni yakıtlar ve teknolojiler için bir deneme alanı olarak görülüyor. Yazarlar, etkilerinin donanım ve yatırımların ötesine geçtiğini, en büyük değişimlerin çoğunlukla limanlar, gemi sahipleri, yakıt tedarikçileri ve düzenleyiciler arasındaki iş birliği sayesinde gerçekleştiğini vurguluyor.
Raporda, sektörün 2030 iklim dönüm noktalarına yaklaşırken, önümüzdeki birkaç yılın yeşil koridorların pilot uygulamalardan, net sıfır emisyona ulaşabilecek ölçekli küresel bir ağa dönüşüp dönüşmeyeceğini belirleyeceği ifade ediliyor.
Yorumlar
Kalan Karakter: