İMEAK Deniz Ticaret Odası’nın (DTO) Şubat ayı Meclis Toplantısı,  Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) Başkanı İsmail Gülle’nin katılımıyla yapıldı.  Toplantıya, İMEAK DTO Meclis Başkanı Salih Zeki Çakır başkanlık etti.

İMEAK Deniz Ticaret Odası Yönetim Kurulu Başkanı Tamer Kıran yaptığı konuşmada, Türkiye ekonomisinin 2021 yılını muhtemelen yüzde 11’lere yakın rekor bir büyüme ile kapattıktan sonra 2022 yılına bir miktar yavaşlama ile girdiğini kaydetti.

Gerek omikron varyantının doğrudan ve dolaylı etkileri gerek döviz kurları ve enflasyonda yaşanan çıkış nedeniyle Ocak ayında iç talepte bir miktar gerileme olduğunu kaydeden Tamer Kıran, “Doğalgaz ve elektrik kısıntıları da özellikle sanayi tarafında bir yavaşlama yaratmış görünüyor. Önümüzdeki haftalardan itibaren bu etkilerin azalmaya veya tamamen ortadan kalkmaya başlamasını ve ücret ayarlamalarının etkisiyle de bir toparlanma bekliyoruz. Türkiye ekonomisi için 2022 yılında ihracat artışından gelen büyüme desteğinin geçen yıla göre bir azalma gösterse de güçlü kalmaya devam edeceğini, turizmin katkısıyla beraber büyümenin yüzde 4-5 civarında olacağı tahmin ediliyor.” diye konuştu.

Ekonomimiz açısından en önemli sorunun enflasyon olmaya devam ettiğini belirten Tamer Kıran, “Kur korumalı mevduat ve gelmeye devam etmekte olan benzer enstrümanların TL’de istikrar sağlanmasına ve enflasyonla mücadeleye katkı sağlayacağına inanıyoruz. Cari işlemler fazlası verebilmemiz ve TL’nin istikrarı için uygulanacak politikaların, tasarrufların arttırılmasını ve sistem içerisine sokulmasını amaçlaması son derece önemli olacaktır.” dedi.

Denizcilik tam rekabet piyasası koşullarının hakim olduğu bir iş koludur!

Denizcilik piyasalarını, ihracatçılar ve ithalatçılar ile denizcilik sektörünü yakından ilgilendiren konteyner sıkıntısı, navlunlardaki yükseliş ve önümüzdeki sürece ilişkin değerlendiren Tamer Kıran, “Türkiye’nin ekonomideki en güçlü silahı ihracattır. Bu alandaki başarımız hiç şüphesiz ülkemiz ekonimisinin büyümesini, itibarının artmasını sağlayacaktır. Bu ülkeye canı gönülden bağlı olan denizcilik sektörünün üyeleri de buna elinden gelen katkıyı sunmayı görev edinmiştir. Ancak unutulmamalıdır ki; denizcilik uluslararası bir iş olup,  tam rekabet piyasası koşullarının hakim olduğu bir iş koludur.” diye konuştu.

Pandeminin başladığı 2020 yılının, bilinmezlikleri ve sürprizleri ile birlikte tarihte yerini alırken, etkilerinin tüm lojistik sektörünü değiştirdiğini kaydeden Tamer Kıran, pandeminin ilk aylarında durma noktasına gelen üretimin, özellikle küresel üretim devi Çin’in toparlanması ile hızla yükselişe geçtiğini söyledi.

Bugün halihazırda yükselmeye devam eden navlunların, Covid nedenli işgücü kaybı, son senelerde gelişen olağanüstü doğa olayları, limanlardaki aşırı sıkışıklık ve özellikle belirli hatlardaki ekipman bulma sıkıntısından kaynaklandığını belirten Tamer Kıran, şunları söyledi:

“İhracatçı ve ithalatçı için maliyetleri artıran en önemli unsurlardan biri haline konteyner navlununun, en azından 2023 yılı başına kadar bu seviyelerde kalacağı tahmin edilmektedir. Bu dönemde  pandemi yarasını saran dünyanın hızlı bir toparlanma ve ticaret hacmi büyümesine gideceği, taşımacılık için talebin arzdan fazla olacağı öngörülmektedir. 2023 başından itibaren ise yeni konteyner gemilerinin teslim edilmesi sonucu arzdaki artış ile konteyner taşıma fiyatlarında kademeli düşüşleri görebileceğimizi söyleyebiliriz.”

Konteyner piyasasının aksine kuru yük piyasasının ise yıla sert düşüşle başladığını anlatan Tamer Kıran, Noel dönemi ardından Çin tatili, Endonezya’nın kömür ihracat yasağı, küresel ekonomik yavaşlama neticesinde yüklerin azalmasının bu düşüşte etkili olduğunu kaydetti. Kıran, bu piyasada beklentilerin, Çin tatili sonrasında, Mart ayı ile beraber yeniden yükselme yaşanacağı yönünde olduğunu bildirdi.

Deniz taşımacılığını tehdit eden tekelleşme girişimleri!

2022 yılının, pandeminin etkilerini yitirdiği, ancak sonuçlarının devam ettiği bir yıl olacak gibi gözüktüğünü belirten Tamer Kıran, konuşmasını şöyle sürdürdü:

“Konteyner taşımacılığında faaliyet gösteren ilk 10 şirket, kapasitenin yüzde 85’ine sahiptir. Pandeminin ilk zamanlarında bu şirketlerin ticaret hacimleri tarihi bir şekilde düşmüştü. Gemilerini dolduramayan ve büyük zararlar yaşayan bu şirketler, küresel ekonomik toparlanmayla yaralarını sarmış ve yükselen navlun fiyatlarıyla birlikte zararlarını kısa sürede kapatmışlardır.

Geldiğimiz noktada navlunların yükselişi devam etmekle birlikte bu büyük şirketlerin taşımacılık sektöründe farklı modlar ve hizmetler vermek istediklerini müşahede etmeye başladık. Şu an için deniz taşımacılığı paydaşlarını tehdit eden bu tekelleşme bir çok açıdan risk taşıyor. Tüm taşıma modlarının kontrol edilmesi ve bilgilerin belli merkezlerde toplanması yakın gelecekte Amazon veya Facebook örneğinde yaşadığımız çok daha büyük bir tekelleşme ve bilgi depolanmasına yol açabilir. Yine aynı şekilde tedarik zincirinde alternatifsizlik tüm devlet ve şirketler için ciddi riskler barındırmaktadır.”

2022 yılının aynı zamanda iklim değişikliği ve küresel ısınma konularının daha çok gündeme geldiği bir yıl olacağını, buna bağlı olarak gemi kaynaklı kirliliklerin miktarının azaltılması yönündeki çalışmalar hızlanacağını belirten Tamer Kıran, bu çalışmaların neticesinde ortaya çıkacak maliyetlerin navlun fiyatlarına ne derece etki edeceğinin izlenmesi gereken ayrı bir konu olacağını vurguladı.

Tamer Kıran, DTO tarafından başlatılan  “Deniz Ticaretinde İklim Değişikliği Tedbirlerinin Türk Sahipli Gemi Filosuna Etki Değerlendirme Analizi” projesinin son safhaya geldiğini, çalışmanın sonuçlarının Mart Meclis toplantısında sektörle paylaşılacağını bildirdi.

Denizciliği büyütmeye yönelik adımların ivedilikle atılması gerekiyor!

Küresel tedarik zincirinin, tüm dünya gibi ülkemizin de refahı ve huzuru için ehemmiyeti dikkate alındığında, giderek hızlanan değişimler ve zorluklar karşısında tüm paydaşların diyalog ve ortak bir dil ile geleceği şekillendirmesinin çok büyük bir önem taşıdığını vurgulayan Tamer Kıran, “Tabi nihayetinde yine nereye geliyoruz. Yıllardan beri söylediğimiz denizcilik ülkemiz için olmazsa olmaz sektörlerden birisidir. Yaşadığımız olaylar göstermiştir ki, denizcilik can damarımızdır, dışarıyla olan en güçlü bağlantımızdır. Dolayısıyla tüm bu gelişmeleri dikkatlice değerlendirip, devletimizin desteğinde denizciliğimizi büyütmeye yönelik adımları ivedilikle atmamız gerektiğini huzurlarınızda bir kez daha vurgulamak istiyorum.” diye konuştu.

Göreve geldiklerinden bu yana pandemi döneminin olağanüstü şartları bir tarafa bırakıldığında,  üstlendikleri sorumluluğun bilinciyle denizcilik sektörünün gelişmesi için var güçleriyle çalışmaya devam ettiklerini belirten Tamer Kıran, bu çalışmalar kapsamında Ocak ayında Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığına bir ziyaret gerçekleştirerek, Bakan Yardımcısı Prof. Dr. Mehmet Emin Birpınar ve çalışma arkadaşları ile bir araya geldiklerini anlattı.

Ziyarette, Özel Çevre Koruma bölgelerinde uygulama süreçlerinde yaşanılan sorunları tek tek dile getirdiklerini belirten Tamer Kıran, görüşmenin ardından özellikle gemi inşa sektörü ve limanları yakından ilgilendiren dip tarama ile ilgili soruna kısa vadeli de olsa çözüm getiren, “Dip Tarama Malzemesinin Çevresel Yönetimi Yönetmeliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmeliğin” yaymlanarak yürürlüğe girdiğini hatırlattı.  Yönetmelik ile analizleri yapılan ve sınır değerlerin altında kalan dip tarama malzemesinin, yine bu Yönetmelikte belirlenen usul ve esaslar çerçevesinde 30 Haziran 2024 tarihine kadar Marmara Denizi’nde belirlenen boşaltım alanlarına boşaltılabileceğini kaydeden Tamer Kıran, Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığına soruna gösterdiği duyarlılık için teşekkür etti.

29 Ocak günü yabancı bayraklı yabancı sahipli bir gemide görev yapan Türk 1. Zabit Selçuk Elibol’un elim vefat haberini aldıklarını belirten Tamer Kıran, merhum kaptan Selçuk Elibol’a Allahtan rahmet, ailesine ve denizcilik camiasına başsağlığı diledi. . Tamer Kıran, benzer kazaların bir daha tekrarlanmaması temennisiyle gemi insanlarının güvenli ortamlarda işlerini sürdürebilmeleri için yapılacak çalışmalara ulusal ve uluslararası platformlarda destek vermeye devam edeceklerini söyledi. Şubat ayı itibarıyla mübarek üç aylara girildiğini ve Perşembe akşamı ilk kandil olan Regaip Kandili’nin idrak edileceğini belirten Tamer Kıran, mübarek üç ayların ve Regaip Kandili’nin ülkemize, İslam alemine birlik, beraberlik ve huzur getirmesini diledi.

TİM Başkanvekili ve İMEAK DTO Yönetim Kurulu Üyesi Başaran Bayrak da, “Türkiye Lojistik Portalı” hakkında bilgi verdi. Toplantıda, Tamer Kıran ve Salih Zeki Çakır, İsmail Gülle’ye gemi maketi hediye etti.

Kaynak: denizcilikdergisi.com

Editör: TE Bilişim