Limter-İş Tersane Kazalarını Protesto Etti
18 Şubat pazartesi günü öğle saatlerinde Limter-İş Sendikası Desan Tersanesi önünde tersanelerde işçi ölümlerini protesto etti.
Açıklamaya milletvekillerinden Mehmet Sevingen, meclis insan hakları komisyonu üyesi Çetin Soysal’da katıldı. Ayrıca, Tuzla Tersaneler Bölgesi İzleme ve İnceleme Komisyonu üyelerinden Çetin Durukanoğlu, Aslı Odman ve Erkan Aslan’da destek verdi. Disk/Emekli-Sen, ESP ve tersane işçilerinin de katıldığı açıklamaya basın büyük ilgi gösterdi.
Konuya ilişkin basın açıklamasını Limter-İş Genel Başkanı Cem Dinç okudu.
Dinç; yetkililerin ölümlerle ilgili yaptığı açıklamalara değinerek şöyle dedi:
“Çalışma Bakanı Faruk Çelik 7 Eylül 2007’de burada yani DESAN tersanesinde “Gerekli tedbirler alınmış, alt yapı alınmış, işçilerin eğitim soruları yok, işçilerin eğitimleri verilmiş böyle bir durum var.” Cuma günü DİSK Genel Kurulunda “Sorun işverendeyse acıyan namerttir, sorun hükümetteyse bu konuda eleştiriyi almayan da namerttir. Böyle şey olur mu? Kimdeyse suç çıksın ortaya. Ama bizim gecemizin de gündüzümüzün de Tuzla’da olduğunu bilin, aklımız fikrimiz orada. Çünkü tabloyu ben gittim gördüm, görmeyenlerin görmesini tavsiye ediyorum”. GİSBİR Başkanı Murat Bayrak, “Ağır riskli işyerlerinde senede 5–6 ölümlü kaza oluyor, kazalar işin doğası gereğidir. Kimi suçlayacağız ki? Her ne sebeple olursa olsun, iş kazasını önlemek mümkün değil”. GİSBİR konsey başkanı Kenan Torlak ise 8 Şubat’ta Çalışma bakanı ile ortak yaptığımız toplantı da “biz tüm tedbirleri alıyoruz ama işçiler cahil uygulamıyor” diyorlar.
Bakan Çelik, tersaneleri ziyaret edip gittikten sonra 8 işçi öldü. Bakan Çelik’in “bizim gecemizin de gündüzümüzün de Tuzla’da olduğunu bilin” açıklamasından sora ise peş peşe iki arkadaşımız iş cinayetine kurban gitti. Hükümet ve tersane patronları soruna aynı pencereden bakıyorlar. Böyle olduğu müddetçe ölümlerin ardı arkası kesilmeyeceğini söylemek için müneccim olmaya gerek yok.
.................
Sendikamız yıllardır Neo liberal politikanın adeta laboratuarı konumunda olan Tuzla tersanelerinde iş cinayetlerine karşı, işçi sağlığı ve iş güvenliği önlemlerinin alınması için mücadele ediyor. Ama sesimiz her seferinde boğulmak isteniyor.
.................
İş güvenliği tedbirleri alınmış olsa bakanın her açıklamasından sonra arka arkaya ölümler olur mu? Ölen arkadaşlarımızın %99,9’ u taşeronda çalışan işçi olmasına rağmen çalışma bakanlığı taşeronluk sisteminin iyileştirilmesinden bahsediyor. Oysa taşeronluk sistemi bir takım pansumanlarla ıslah edilemez. Taşeronluk etrafına ölüm saçan kanserli bir hücredir. Mutlaka kesilip atılması gerekir.
Artık Bıçak Kemikte
Kuralsızlığın kural, yasa dışılığın yasa haline geldiği tersanelerde hükümet ve devlet yetkililerini göreve çağırıyoruz:
Tersanelerde iş cinayetlerini durdurulmak için aşağıdaki taleplerimizin acilen yerine getirilmesi gerekir.
- Taşeronluk kaldırılsın
- Ağır ve Tehlikeli İş Kolu Yönetmeliği Uygulansın
- Sigortaların Ana Firma Tarafından ve Alınan Ücret Üzerinden Ödensin
- Tersanelerin Kapısı Basına ve Kamuoyuna Açılsın
- Sendikamızın içinde olduğu, TMMOB İstanbul İl Koordinasyonu, İstanbul Tabip Odası, İstanbul İşçi Sağlığı Enstitüsü, avukatlar, akademisyenlerle birlikte oluşturduğumuz “Tuzla Tersaneler Bölgesi İzleme ve İnceleme Komisyonu”na Çalışma Bakanlığı ve GİSBİR’den de katılım sağlanarak tersaneleri inceleme ve denetleme yetkisi verilmeli.
Bu talebinizin kabul edilmemesi demek, “Ciğeri Kediye, Kümesi Tilkiye teslim etmektir”.
Tersanelerde söz hükmünü yitirmiş, bıçak kemiğe dayanmıştır. İş cinayetlerinin durdurulması, sorumluların yargılanması için kamuoyunu duyarlı olmaya sendikamızla dayanışmaya çağırıyoruz”
Açıklamada söz alan milletvekillerinden Mehmet Sevingen; “Biz sendikacı arkadaşlarımıza destek vermek için buradayız. Sendikanın talepleri hiç zorlanmadan karşılanabilecek talepler, komisyonun kabul edilerek tersanelerde inceleme yapılması kabul edilmeli”dedi.
Çetin Soysal ise, “İnsan hakları evrensel bildirgesi ve anayasanın ilgili hükümleri, 51. madde ile tehlikeli iş kolu yönetmeliği uygulanmalıdır. Tersanelerdeki çalışma koşulları 19.yy’ı andırıyor. Taşeronluk sistemi incelenmeli ve denetlenmeli, barınma koşulları düzeltilmelidir” diyerek sendikanın verdiği mücadelenin yanında olduğunu belitti.
TTBİİK’dan Çetin Durukanoğlu’da söz alarak,” Biz tersanelerle ilgili rapor hazırlarken, iş cinayetlerinin bu koşullar devam ettiği sürece artacağını söyleyerek uyarmıştık. GİSBİR’e de çağrıda bulunarak birlikte çalışmayı önermiştik ama olumlu sonuç alamadık” dedi.
Desan tersanesi ise sendikayı, milletvekillerini ve komisyon üyelerini tersane içerisine alarak denetime açtı. Ayrıca Oluşturulan komisyon ile ortak çalışma yürütebileceklerini belitti. Mikail Kavak adlı işçinin yaşamını kaybettiği yer basına ve açıklamaya katılanlara gezdirildi.
DenizHaber.Com
Yorumlar
Kalan Karakter: