Küresel piyasanın görünümü parlak değil, vergi savaşlarının baskısı büyük
27-29 Nisan tarihleri arasında İÇDAŞ’ın platin sponsorluğunda Athenaum Intercontinental Athens Hotel’de gerçekleşen SteelOrbis 2025 Bahar Konferansı & 92. IREPAS Toplantısı 500’e yakın katılımla gerçekleşti. Toplantının diğer sponsorları ise Ekinciler Iron and Steel Industries, Inc., Hellenic Halyvourgia, Sidenor, Belgian Scrap Terminal NV, Almet Holding, Aymas Recycling Machinery, Eurobend, QSS Quality Service and Survey, DNA PC Strand, Link Inspection ve Monow International oldu.

Açılış konuşmasını yapan IREPAS Başkanı Murat Cebecioğlu, piyasaların daha önce eşi benzeri görülmemiş bir vergi furyasının etkisi altında kaldığını, böylesi bir korumacılığın yeni belirsizlikler yarattığını ifade etti. Cebecioğlu, mevcut durumun parlak gözükmediğini ve rekabetin çok yüksek olduğunu dile getirdi.

Konferansın ilk oturumunda konuşan İspanya merkezli CELSA Group İhracat Direktörü Alexander Gordienko, küresel ticarette görülen bölgeselleşme, jeopolitik riskler hem elektrik ark ocağı hem de yüksek fırınlı üretim yapan üreticiler ve uyumsuz karbon politikaları gibi faktörlerin piyasadaki dalgalanmaları yapısal hale çevirdiğini belirtti.

Gordienko’nun ardından söz alan IOBE Kurucusu ve Atina Üniversitesi Ekonomi ve Ticaret Profesörü Nikos Vettas, ticari politikalardan dolayı yaşanan belirsizliğin pandemi döneminde yaşanana kıyasla daha fazla olduğunu söyledi. Vettas, bir noktada tüm sistemin çökerek küresel ticaretin güç kaybetmesine ve korumacı politikaların artmasına yol açabileceğini düşünüyor.

İkinci oturumda konuşan Çin Demir Çelik Birliği Genel Sekreter Yardımcısı ve Çin Küresel Ticaret Konseyine bağlı Çelik Konseyinin Başkan Yardımcısı Su Changyong, 2025 yılında küresel çelik ihracatının ABD’nin getirdiği vergiler nedeniyle güç kaybedeceğini ve ihracat tonajının azalacağını tahmin ediyor.
Öte yandan Changyong, Çin’in hem küresel piyasanın ihtiyacını karşılamak hem de Çinli çelik üreticilerinin küresel piyasada ürün kalitelerini ve rekabetçiliklerini test etmek için belirli bir tonajda çelik ihracatı yapmaya devam etmesi gerektiğini öne sürdü.

Daha sonra gerçekleşen “Trump’ın ticaret politikası ve AB’nin tepkileri” adlı panelde konuşmacılar, çelik ticaretinin vergi savaşlarının baskısı altında olduğuna değindi. ArentFox Schiff LLP’nin ortağı, ticaret avukatı Matthew Nolan, piyasalardaki aşırı dalgalanmaların sonsuza kadar sürmeyeceğini ve ABD'nin ticari önlemlerini sürdürülebilir kılmak için başka bir yol bulması gerekeceğini ifade ederken, Mayer Brown Dış Ticaret Müdürü ve Eş Başkanı Nikolay Mizulin, küresel piyasadaki ticari engellerin çelik sektörünün giderek daha parçalı bir yapıya dönüşmesine yol açtığını söyledi.

Son olarak Avrupa’ya odaklanan Trade Resources Yönetici Ortağı Bülent Hacıoğlu, AB'de negatif damping marjlarının artık dikkate alınmaması ve ‘daha az vergi kuralı’ uygulamasının ortadan kalkmasıyla damping marjlarının daha yüksek olacağını dile getirdi. İkinci oturumun son konuşmacısı danışmanlık firması Crowe U.K. LLP’de direktör olarak görev yapan Jamie Mcleod, AB’nin Sınırda Karbon Düzenleme Mekanizması'nın AB için milyarlarca avro gelir getireceğini belirtti. Mcleod, AB’nin SKDM’yi basitleştirmek için adımlar attığını ama bunun kuralların gevşetilmesi anlamına gelmediğini söyledi.

Hammadde tedarikçileri komitesi: İkinci yarıda piyasa daha da yavaşlayacak
Hammadde tedarikçileri komitesi başkanı, Stena Metal International şirketinden Jens Björkman, yılın ikinci yarısında piyasanın çok daha yavaş seyretmesini beklediğini ifade etti. Björkman AB'nin hurda ihracatını kısıtlamaya yönelik planlarına da değinerek, bölgede hurda talebi şu anda düşük olduğu için kısıtlamaların çelik sektörü üzerinde baskı yaratacağını ama hurda ticareti için daha sağlam bir zemin oluşturacağını belirtti.

Üreticiler komitesi: Piyasalar vergiler sebebiyle bir bilinmezliğin içinde
Üreticiler komitesi başkanı Murat Cebecioğlu, küresel piyasadaki vergi kaynaklı belirsizliğin ticareti zorlaştırdığını dile getirdi. Fiyatların dip seviyeye yakın olduğunu, aynı pazarlara satış yapmayı hedefleyen tedarikçilerin Çin ile rekabet edebilmek için fiyatlarını düşürmek zorunda kalacağını belirtti. Kütüğün fiyat açısından hurdaya karşı rekabetçi bir alternatif olduğunu belirten IREPAS başkanı, fiyatlar bu seviyelerde kaldığı sürece Türkiye’nin kütük alımlarına devam edeceğini ve Asya’dan yapılan sevkiyatlar için teslim süreleri 2-3 kat daha uzun olsa bile kütük alımının çok daha kârlı olduğunu söyledi. Ayrıca Suriye’de durumun nispeten normalleşmesiyle Türkiye’nin güneyindeki üreticilerin ihracat şansı artacak gibi görünüyor.

Tüccarlar komitesi: Genel piyasa koşullarında toparlanma görülmeyecek
Tüccarlar komitesi başkanı Seba International şirketinden F.D. Baysal, ABD’nin 232. Madde muafiyetlerinin kaldırılmasının halihazırda %25 vergiye tabi tutulan bazı ülkeler için avantaj olabileceğini ancak ekonomik belirsizlik ve piyasaların durgunlaşması nedeniyle genel piyasa koşullarında toparlanma olmayacağını belirtti. AB tarafına değinen Baysal, bazı kota tonajlarının düşürüldüğüne, bu nedenle ticaretin zorlaştığına dikkat çekerken, Çin konusunda ise ülkenin ihracatında bir azalma beklemediğini sözlerine ekledi.

Not: Çelik hurdası, elektrik ark ocaklı çelik üretiminde hammadde olarak kullanılmaktadır. Çelik üretiminin yaklaşık %70’ini elektrik ark ocaklı tesislerde gerçekleştiren Türkiye, dünyada en fazla çelik hurdası ithal eden ülkedir.
Not: Çelik kütük, sıvı çeliğin 12 metreye varan uzunluklarda külçe şeklinde dökülmesiyle üretilir; inşaat demiri, çelik profil ve filmaşin gibi inşaatlarda kullanılan çelik ürünlerinin üretiminde ara mamul olarak kullanılır. İnşaat demiri ve filmaşin gibi inşaatlarda kullanılan çelik ürünleri, şekillerinden dolayı uzun çelik mamuller olarak adlandırılmaktadır. Türkiye dünyada en fazla inşaat demiri ihraç eden ülkelerden biridir.
Yorumlar
Kalan Karakter: