İran iyice ısınıyor, durum çok ciddi
ngiltere Başbakanı Tony Blair, İran'ın İngiliz deniz piyadelerini gözaltına almasını, "çok ciddi bir durum" olarak değelendirdi.
AB'nin kuruluş yıl dönümü kutlamaları için Berlin'de bulunan Blair, düzenlediği basın toplantısında, İran'ı, İngiliz denizcileri Irak sularında gözaltına almakla suçladı ve Tahran'ın bu hareketinin "haksız ve yanlış" olduğunu söyledi.
"Bu konunun İngiltere için ne kadar önemli olduğunu İranlıların anlamasını" umduğunu belirten Blair, "Bu çok ciddi bir durum ve bu insanların hepsinin Irak sularındaki bir bottan götürüldüklerine hiç şüphe yok. Bu konunun mümkün olduğunca kolay ve diplomatik yolla çözülmesini istiyorum" dedi.
İran, Cuma günü 15 İngiliz deniz piyadesini Basra Körfezi'nde gözaltına almıştı.
İran: İngiliz askerler itiraf etti
İran, Basra Körfezi’nde esir aldığı 15 İngiliz askerinin Tahran’daki sorgusunda “İran sularına yasadışı olarak girdiklerini itiraf ettiğini” kaydetti. İngiltere’ye nota verdi...
İran ile İngiltere arasında gerilim yaratan esir krizi dün de tırmanarak devam etti. Basra Körfezinde esir alınan 15 İngiliz deniz piyadesi başkent Tahran’da İranlı yetkililer tarafından sorgulandı. İran ordusundan yapılan açıklamada sorgulama sırasında askerlerin suçlarını kabul ettiklerini ve bunu video ile belgeledikleri belirtildi. İran, İngiltere’nin dünkü notasına da nota ile karşılık verdi ve “Askerlerinizin bizim karasularımızda hangi şüpheli faaliyetler yürüttüğüne açıklık getirin” sorusunu yöneltti. ABD güçleri Irak’ın Erbil kentindeki İran konsolosluğunu basarak direnişçilere yardım ettikleri gerekesiyle 5 İranlı’yı tutuklamıştı. Uzmanlar, İran’ın bu 5 kişiye karşılık 15 İngiliz askerini koz olarak kullanacağı belirtiliyor.
Esirler içinde kadın askerler de var
İngiliz ordusundan yapılan açıklamada askerlerin kimliği konusunda bilgi verilmedi ancak deniz piyadelerinin içinde en az bir kadın askerin de bulunduğu kaydedildi.
İngiliz askerleri takas için tutuklandı
Asker krizinin arkasında, ABD'nin tutukladığı İranlıları geri alma planı yatıyor... Basra Körfezi'nde kendi karasularına girdikleri gerekçesiyle 15 İngiliz askerini tutuklayan İran, onları Irak'ta yakalanan İranlıları geri almak için kullanacak.
Yıl 2004. İran donanması karasularına izinsiz olarak girdiği iddiasıyla 8 İngiliz denizciyi esir almış, üç gün sonra da serbest bırakmıştı. İngiltere Başbakanı Tony Blair'i o dönem muhalefetin eleştiri bombardımanına uğratan bu diplomatik krizin benzeri üç yıl sonra yeniden yaşanıyor. Önceki gün İran-Irak sınırındaki Şattül Arap boğazında denetleme yapan bir İngiliz askeri botundaki 15 İngiliz asker, İran donanması tarafından esir alındı.
'ASKARİ OLAYINA CEVAP'
Arap gazetesi El Şark El Awsat'ın İran askeri kaynaklarına dayandırdığı haberine göre olay, ABD'nin son dönemde Irak'ta görevli İranlıları tutuklaması ve İranlı üst düzey askeri yetkili Ali Askari'nin Türkiye'de kaybolmasına verilmiş bir cevap. Askerlerin tutuklanmasının 6 gün öncesinden planlandığı belirtiliyor. Askeri kaynaklar askerlerinIrak'ta ABD'nin tutukladığı İranlı görevlilerin serbest bırakılması konusunda bir takas pazarlığının parçası olacağını söylüyor.
LONDRA BASKI YAPIYOR
İngiltere Savunma Bakanlığı ise askerlerin araba kaçakçılığı yaptığından şüphelenilen bir gemiyi Irak karasularında takip ederken silah zoruyla kaçırıldığını kaydedeyor. İran, "Karasularımız ihlal edildi" diyor. İngiliz basını da hükümete "Askerlerimizi bir an önce kurtarın" baskısı yapıyor.
Öte yandan İran'ın yarı resmi haber ajansı Fars kaçırılan askerlerin ülkenin başkenti Tahran'da sorgulandıklarını açıkladı. Açıklamada askerlerin suçlarını itiraf ettikleri öne sürüldü. Gerginliği tırmandıran son açıklama ise İran Devrim Muhafızları'ndan geldi: "Eğer İran'ı işgale kalkarlarsa yanlışın boyutlarını hesaplayamazlar..." İngiltere askerlerin serbest bırakılması için yoğun bir diplomasi trafiği yürütüyor.
"Gözdağı İran politikasını değiştirmeyecek"
İran'a 'yeni' yaptırımlar öngören tasarı dün akşam onaylandı... Yaptırımlar içeren ikinci karar tasarısı oybirliğiyle kabul edildi...
İran Dışişleri Bakanı Manuçehr Mutteki, BM Güvenlik Konseyi'nde İran'a 'yeni' yaptırımlar öngören tasarının onaylanmasının ardından yaptığı konuşmada, ''Sizi temin ederim ki, baskı ve gözdağı, İran'ın politikasını değiştirmeyecek'' dedi.
Oturuma, İran Cumhurbaşkanı Mahmud Ahmedinecad'ın yerine katılan Mutteki, kararla, BM şartının 'ihlal' edildiğini öne sürdü.
İran Dışişleri Bakanı, kararın, bazı ülkelerin 'sığ ulusal amaçları doğrultusunda' hazırlandığı görüşünü savundu.
Mutteki, karar tasarısını konseye sunanların, hem Uluslararası Atom Enerji Kurumu'nu hem de Güvenlik Konseyi'ni kendi amaçları doğrultusunda kullandıklarını da söyledi.
İran Dışişleri Bakanı Mutteki, "Tüm dünya bilmeli, en sert siyasi ve ekonomik yaptırımlar, İran ulusunu, en yasal ve meşru haklarından vazgeçmeye zorlayamayacak" dedi.
Oy birliğiyle kabul edildi
BM Güvenlik Konseyi, İran'ın nükleer programı ve uranyum zenginleştirme faaliyetlerini askıya almadığı için bu ülkeye karşı yaptırımlar içeren ikinci bir karar tasarısını oy birliğiyle dün akşam kabul etti.
BM Güvenlik Konseyi'nin iki daimi üyesi İngiltere ve Fransa ile Almanya tarafından sunulan yeni karar tasarısı, Konsey'in 15 üyesinin tümünün oylarını alarak oy birliğiyle kabul edildi.
Kararda, İran bir kez daha nükleer faaliyetlerini durdurmaya çağrılıyor ve İran'ın buna uymaması durumunda İran'a yeni yaptırımlar getiriyor.
Kararda İran, uranyum zenginleştirme, yeniden işleme, ağır su reaktörleri, nükleer silah sevkıyat sistemlerinin geliştirilmesi gibi faaliyetlerini, Uluslararası Atom Enerji Kurumu (IAEA) ile işbirliği yaparak askıya almaya çağrılıyor.
IAEA'nın, bu bağlamda İran'ın bu çağrıya uyup uymadığı konusunda 60 gün sonra bir rapor hazırlaması öngörülüyor.
İran'a karşı 23 Aralık 2006 tarihinde yaptırımlar içeren 1737 sayılı kararı genişleten bu ikinci karar tasarısında, İran'ın nükleer faaliyetlerine katılan grup, kişi ve firmaların isim listesi genişletiliyor ve bunların mallarının da dondurulacağı belirtiliyor.
Kararda ek olarak verilen bu genişletilmiş yeni listede İran devlet bankası Sepah ve İran Devrim Muhafızları tarafından yönetilen şirketler bulunuyor.
İran'ın diğer ülkelere silah satışına yasak
Kararda ayrıca İran'ın diğer ülkelere geleneksel silah satışı yasaklanırken, BM ülkelerinin de İran'a ağır silah sevkiyatı olmaması konusunda çok dikkatli olmaları isteniyor.
Karar, BM ülkelerini ve uluslararası finans kuruluşları, İran'a insani yardım ve kalkınma amacı dışında hiçbir şekilde ''hibe, mali destekya da kredi verme'' sözünde bulunmamaya çağrılıyor.
BM ülkelerini, İran'ın nükleer faaliyetlerine katılan İranlı yetkililerin diğer ülkelere yaptığı seyahatler konusunda BM'yi bilgilendirmeye çağıran karar, bir anlamda İranlı yetkililerin yurt dışı seyahatlerini sınırlandırmayı amaçlıyor.
Kararda İran'ın Konsey'in taleplerine uyması ve bunları müzakere etmek istemesi durumunda, tüm yaptırımların askıya alınacağı, ancak tam tersi olursa yeni yaptırımların görüşüleceği bildiriliyor.
BM kararının önemli bir başka yanı BM Şartı'nın 7'nci bölümünün 41'inci maddesi kapsamında hazırlanmış olması. 41'inci maddede uluslararası güvenliği ve barışı tehdit eden ülkeler karşısında askeri değil, daha çok ekonomik ve diplomatik yaptırımların kabul edilmesi öngörülüyor.
Ahmedinecad toplantıya katılmadı
ABD'ye vize başvurusu yapan İran Cumhurbaşkanı Mahmud Ahmedinecad BM'deki oturuma katılmadı.
Tahran yönetimi ABD'nin Ahmedinecad'a vize vermediğini açıklarken, Washington bu iddiaları reddediyor.
Beyaz Saray memnun
BM Güvenlik Konseyi'nin, İran'a yaptırımları genişletme kararı almasının ardından Beyaz Saray memnuniyetini açıklarken, AB, ''müzakereler sürmeli'' açıklaması yaptı.
Beyaz Saray Ulusal Güvenlik Konseyi sözcüsü Gordon Johndroe yaptığı açıklamada, kararla, İran'a güçlü bir mesaj verilmiş olduğunu söyledi.
Johndroe, ''Oylamayla, İran liderliğine güçlü bir mesaj verildi: ülkenizi ve halkınızı izole etmeyi bırakın, programınızı (uranyum zenginleştirme) bırakın ve masa başına gelin'' diye konuştu.
Sözcü, uluslararası toplumun İran'a karşı tek vücut olduğunu ve bu ülkeye, ''alınan önlemlerin gelecekte daha da sertleşebileceği mesajının verilmiş olduğunu'' ifade etti.
AB Dış Politika Yüksek Temsilcisi Javier Solana da açıklamasında, ''müzakere için kapının İran'a hala açık olduğunu'' söyledi.
Kaynak: Ajanslar
Alıntı: Kent Haber
Yorumlar
Kalan Karakter: