Rusya'nın gümrük kısıtlamaları Ro-Ro seferlerini de vurdu
Rusya'nın sınır kapılarında "denetim" gerekçesiyle tekstil, hazırgiyim, kimya gibi Türk ürünlerine uyguladığı kısıtlamalar, yaş sebze-meyve ihracatına da sıçradı. Türk TIR'larını sınır kapılarından sonra limanlarda da bekletmeye başlayan Rusya, narenciye sezonunun açılmasına çok kısa bir süre kala ihracatçıya "mallarım gümrükte çürüyecek" korkusu yaşatıyor.
Geçen yıl Rusya'ya 501 milyon dolarlık ihracat gerçekleştiren yaş sebze ve meyveciler, son 10 gündür Rus limanlarında yaşadıkları sıkıntı konusunda hükümetten yardım istiyor. Son 10 gündür Rusya'ya denizyolu ile giren yaş sebze ve meyvenin gümrüklerde takıldığına, hiçbir işlem yapılmadan bekletildiğine dikkat çeken ihracatçılar, "2008'in 'Türk Yılı' ilan edildiği Rusya'da Türk mallarına böyle bir uygulama yapılmasına anlam veremiyoruz. Sorun ikili görüşmelerle aşılamazsa, yaş meyve sebze ihracatımız büyük darbe yiyecek" diyor.
TIR sayısı yarı yarıya düştü
Adana, Mersin, Antalya ve Antakya gibi yaş sebze-meyve üretiminin yoğunlukta olduğu kentlerden Samsun Limanı'na taşınan mallar, buradan Ro-Ro gemilerine yüklenerek Rusya'nın Novoroski Limanı'na geçiriliyor. Rusya'ya en çok domates, narenciye ürünleri, üzüm, kiraz ve şeftali ihraç ediliyor. Geçen yıllarda Samsun Limanı'ndan Novoroski'ye yılda yaklaşık 30 bin TIR taşınırken, bu yıl sayının 10-15 binlere düştüğü gözleniyor. Bu düşüşte, limanın potansiyel eksikliğinin yanı sıra, Türk mallarına uygulanan "analiz" işleminin de büyük etkisi olduğu biliniyor. Özellikle son günlerde başta üzüm olmak üzere, Türkiye'den gelen ürünler kasa kasa inceleniyor ve Rusya'nın belirlediği gıda kurallarına uygun olup olmadıkları ölçülüyor.
Ürünlerimiz bozulmaya yüz tuttu
Antalya İhracatçı Birlikleri Başkanı Mustafa Satıcı, Rusya'nın özellikle son bir hafta 10 gündür denetimlerini sıklaştırdığını belirterek, "Özellikle üzüm taşıyan TIR'lar, 200-300 kilogram az ya da fazla taşıyor bahanesi ile limanlarda tutuluyor. Herhangi bir ceza kesilmeden yaklaşık 1 aydır bekletilen TIR'lar var" dedi. Rus limanlarında baş gösteren sıkıntı konusunda Tarım Bakanlığı ve Dış Ticaret Müsteşarlığı yetkililerini hemen uyardıklarını anlatan Satıcı, "Ürünlerimiz Rus limanlarında bozulmaya yüz tuttu. Zararımız her geçen gün artıyor. 2008'in 'Türk Yılı' ilan edildiği Rusya'da Türk mallarına böyle bir uygulama yapılmasına anlam veremiyoruz. Sorun ikili görüşmelerle aşılamazsa, geçen yıl 501 milyon dolar olan yaş meyve sebze ihracatımız büyük darbe yiyecek" diye konuştu.
Rusya'nın gıda kodeksi değerlerinin hem Türkiye hem de Avrupa değerlerine göre çok düşük olduğuna dikkat çeken Satıcı, Türk mallarının Rus gümrüklerinde yaşadığı asıl sıkıntının buradan kaynaklandığını vurguladı. Satıcı, "Yaş sebze ve meyve ihracatımızın yüzde 34'ünü Rusya'ya yapıyoruz. Rusya vazgeçemeyeceğimiz, çok önemli bir pazar. Biz Rusya'yı çok ciddiye alıyoruz ama Rus makamlarının da bizi ciddiye alıp, anlaması gerekiyor" dedi.
Ürün analizini bahçede yapacağız
Rusya'ya ihracat yapan Birburç İthalat İhracat Limited Şirketi Sahibi Ali Şorba da Rus limanlarında yapılacak analizlerde bir sorun çıkmaması için öncelikle yurtiçinde önlem almaya başladıklarını söyledi. "Yaş meyve sebzeleri, daha bahçedeyken analize tabi tutacak ve Rusya'nın istediği şartlara uymayan ürünü eleyeceğiz" diyen Şorba, böylelikle Rusya'da yapılacak analizlerde, Türk mallarının standartlara uymaması gibi bir sorunla karşılaşmamayı umduklarını dile getirdi. Rus limanlarında yaşanan sıkıntı nedeniyle bazı firmaların Rus pazarına karayolu ile ulaşmayı denediğini anlatan Şorba, "Rus limanlarında yaşadığımız sıkıntılar, bizi karayolunu kullanmaya itiyor. Bu da kilogram başına yarım dolarlık ek bir maliyet getiriyor. Hem zamandan hem maliyetten kaybedeceğiz. Limanlardaki sıkışıklığın bir an önce giderilmesi gerekiyor" şeklinde konuştu.
Hükümet yeteri kadar sahip çıkmıyor
Vira Denizcilik'in sahibi Süleyman Türkel ise tekstil sektörünün Rus sınırında yaşadığı sıkıntıların ardından, şimdi de yaş sebze ve meyvede sıkıntı yaşandığına dikkat çekerek, "Türk mallarının denetiminden, Rusya'ya giren çıkan Türk TIR'larının kontrolüne kadar pek çok alanda sıkıntı yaşanıyor. Bu konuda hükümetimizin de yeteri kadar ihracatçımızın yanında olduğunu söylemek zor. Rus malları Türk tarafına ekmek peynir gibi geçiyor. Ama bizim mallarımız uluslararası taşıma kuralları hiçe sayılarak, haftalarca limanlarda bekletiliyor" dedi. Türk TIR'larında bulunan kasaların tek tek sayıldığına işaret eden Türkel, "Bir TIR'da 4 bin kasa olduğunu düşünün. Üstelik bunlar gıda ürünleri olunca, bozulmaya yüz tutuyor. Dış Ticaret Müsteşarlığı, bir şeftalinin, kirazın 4 gün sonunda bozulmaya başlayacağını, 10 gün içinde de sağlığa zararlı hale geleceğini hükme bağlamış durumda. Rus gümrüğünde 20 gün bekleyen kirazın, siz Rus pazarına sokulacağına inanıyor musunuz? Oysa İran'dan, Suriye'den giden malların böyle bekletilmediğine biz kendimiz şahit oluyoruz" diye konuştu.
Beklemenin faturası TIR başına 1000 euro
Geçen aylarda domateste ilaç kalıntısı iddiaları ile sorun çıkaran Rusya, kayıtdışı ticareti azaltma gerekçesiyle Türk TIR'larına yönelik denetimleri 16 Temmuz'da başlattı. İlk günden itibaren TIR'lar Rusya gümrüklerinde kuyruklar oluşturmaya başladı. Ancak bu durumun yapılan "Türk ithal mallarında risk faktör araştırması" nedeniyle geçici olduğu 16 Ağustos'ta biteceği açıklandı. Fakat öyle olmadı. Türk TIR'ları denetim gerekçesi ile gümrüklerde bekletilmeye devam ediliyor. İhracatçılar bir taraftan geciken siparişler nedeniyle pazar kaybetme riski ile karşı karşıya kalırken, diğer taraftan da TIR başına günlük 1000 euroyu bulan bekleme faturası ödüyor. Gıda, tekstil, kimya ve lojistik sektörleri bu yavaşlamadan en fazla nasibini alan sektörlerin başında geliyor. Rus makamları, söz konusu denetimlerin kayıtdışı ile mücadele kapsamında yapıldığını savunuyor. Rusya'nın denetimleri bu kadar sıkılaştırmasının temelinde, Türkiye'den Rusya'ya "kaçak mal" sokulduğu iddialarının yattığı belirtiliyor.
'Limanda takılmamak' için ihracatçı-nakliyeci zirvesi
İhracatçılar ve nakliyeciler, Rusya'ya yapılacak yaş sebze ve meyve ihracatında yaşanan sorunları en asgariye indirebilmek için, Antakya'da "İhracat Zirvesi" yapacak. Samsun'dan Rusya'ya taşıma yapan iki Ro-Ro şirketinden biri olan Cenk Ro-Ro yetkilileri, bugün Antakya'da 20 büyük ihracatçı firma ile bir araya gelerek, Rus limanlarında yaşanan sıkıntıları anlatacak, çözüm önerilerini masaya yatıracak. Samsun Limanı'ndan Novoroski Limanı'na Ro-Ro taşımacılığı yapan Cenk Ro-Ro'nun İşletme Müdürü Nihat Budanoğlu, Rus limanlarında sıkışıp kalan Ro-Ro taşımacıları ve ihracatçılar olarak el birliği ile sorunların üstesinden gelebileceğini kaydetti. Budanoğlu, Rus limanlarında bürokrasinin yavaş işlemesi ve limanların yetersizliği nedeniyle yaşanan sıkıntının Ro-Ro taşımacılığını da olumsuz etkilediğini söyledi. "Geçen yıllarda 14-15 bin TIR taşırken, bu yıl ortalama 8 bin araç taşıdık" diyen Budanoğlu, her araç için gidiş-geliş 2 bin dolar aldıklarını ancak eskiden ayda 10 sefer yaparken, şimdi bu sayının 5'e düştüğünü ifade etti.
Rusya'nın yol açtığı zarar 1 milyar doları bulacak
Devlet Bakanı Kürşad Tüzmen, Rusya'nın Türk ihraç ürünlerine uyguladığı engellemenin maliyetinin 500 milyon dolara ulaştığını, ramazan sonuna kadar zararın 1 milyar doları bulacağını söyledi. Sorunun bir an önce çözümünü umut ettiğini belirten Tüzmen, Rusya'nın Avrupa Birliği ile yaptığı protokolün Türkiye için de uygulanabilir olduğunu, buna hiç kimsenin itirazının olamayacağını kaydetti. Tüzmen, şöyle konuştu: "Burada gönüllülük esası var, ama onun dışında miktar ve fiyat gibi firma sırlarını belirtecek şekilde açıklamalar ihracatçıya zarar verir ve diğer ülkelere de örnek teşkil edeceği için bunun kabullenilmesi mümkün değildir. Sorunun çözümü için Rusya'nın istediği şartları Türkiye'nin yerine getirmesi gibi bir model sunuldu. Halbuki Türkiye burada bir engelleme ile karşı karşıya, iş göründüğü gibi değil. Dolayısıyla maalesef yaşanan gelişmeler hiç arzu etmediğimiz bir şekilde zaman bizi haklı çıkartacak şekilde devam ediyor."
Bulgar aracı gümrükten iki Türk aracı 12 saatte geçiyor
SALİM SÜRMELİ-SAMSUN
Rusya, Türk gemilerin limana yanaşma ve tahliye işlemlerini uzatmaya başlayınca acenteler seferlerini yüzde elli oranında düşürmek zorunda kaldı. Saral Denizcilik sahibi İsmail Hakkı Saral, "Karşı tarafta uygulanan bürokrasi nedeniyle gemilerimiz neredeyse bir hafta açık denizde beklemek zorunda kalıyor. Bu nedenle seferlerimizi yüzde elli oranında düşürmek zorunda kaldık. Ancak asıl büyük sıkıntı Ramazan bayramı sonrası yaşanacak. Ay sonunda bu ülkeye narenciye ihracatı başlayacak. Bir gemi yaş sebze meyve yükü ile açık denizde ne kadar bekleyebilir. Bu kez de ürünler bozuldu diye almayıp Türkiye'ye iade edecekler. Ciddi bir ekonomik kayıp söz konusu olacak" dedi.
Ulusoy Denizcilik ve Karadeniz Ro-Ro Genel Koordinatörü Tuncer Üçüncüoğlu da "Arabalarda gümrük adına sıkı arama yapıyorlar. Yasak yok ama bizlere karşı yavaşlatma eylemi var. Bulgar arabası kontrolden iki saatte, Türk aracı 12 saate geçiyor. Çok basit şeylerden bir gemiyi 24 saat tuttukları oluyor. Her konuda zorluk çıkartılıyor. Türkiye'de bir saat olan gemi kontrolü orada bize neredeyse bir gün olarak uygulanıyor" diye konuştu. Sorun yaşamak istemeyen şirketlerin 6 bin km yol katlederek Ukrayna üzerinden Rusya'ya girmeye başladığını ifade eden Üçüncüoğlu, "Samsun'dan yapılan Ro-Ro taşımacılığı büyük oranda düştü. Bizde ayda 12 olan sefer sayımızı 5'e indirdik" dedi.
Kaynak:Referans/Aram Ekin Duran
Yorumlar
Kalan Karakter: